Suç Ve Ceza

(2002)

Crime and Punishment

Film 3 Saat 20 Dk. Polisiye, Dram İngiltere

7.6

14 OY
PUAN VER
5

Imdb: 7.3 (937 OY)

YORUM YAZ

SPOILER

YENİ YORUMLAR

Tüm Yorumlar

@emrormn

7 yıl önce

7.5 / 10

İzlediğim uyarlama filmlerdeki en kitaba sadık kalınmış olanı.

@princhard

9 yıl önce

Şimdi inanılmaz gibi gözükse de, eski, güzel zamanlarda, yiğidin harman olduğu düzlemde TRT 2 bu filmi yayınlamış, üstelik yine o aralar, henüz yeni çekilmiş olan Budala'nın dizi versiyonunu bile izleyiciye sunmuştu. Seyreden olmuştur olmamıştır o ayrı mevzu. Hatta Sinema ve Edebiyat kuşağı diye bir program vardı da Büyük Şair Dante'nin Türkçe'ye kazandırılmasının neredeyse tek başına müsebbibi olan Rekin Teksoy üşenmeden o yaşında, stüdyoların parlak ışıkları altında terler, insanlara laf anlatıp film izlettireceğim diye çırpınır, helak ederdi naif ama bükülmez bünyesini. Biz de izlerdik neymiş acaba diye. Hey gidi. Artık dünyevi işleri bıraktık ahretimize çalışıyoruz güya, ki o da şüpheli ya neyse. Nasıl diyorlar onlar hah şöyle : "Halkımızın böyle bir talebi hiçbir zaman yoktu zaten, kim niye uğraşsın şimdi sanatmış kültürmüş di mi ama ne gerek var canım, yatırımın geri dönüş süresine, beklediğine değmez, hem dönse de - jeton geç düş
... Devamı
Şimdi inanılmaz gibi gözükse de, eski, güzel zamanlarda, yiğidin harman olduğu düzlemde TRT 2 bu filmi yayınlamış, üstelik yine o aralar, henüz yeni çekilmiş olan Budala'nın dizi versiyonunu bile izleyiciye sunmuştu. Seyreden olmuştur olmamıştır o ayrı mevzu. Hatta Sinema ve Edebiyat kuşağı diye bir program vardı da Büyük Şair Dante'nin Türkçe'ye kazandırılmasının neredeyse tek başına müsebbibi olan Rekin Teksoy üşenmeden o yaşında, stüdyoların parlak ışıkları altında terler, insanlara laf anlatıp film izlettireceğim diye çırpınır, helak ederdi naif ama bükülmez bünyesini. Biz de izlerdik neymiş acaba diye. Hey gidi. Artık dünyevi işleri bıraktık ahretimize çalışıyoruz güya, ki o da şüpheli ya neyse. Nasıl diyorlar onlar hah şöyle : "Halkımızın böyle bir talebi hiçbir zaman yoktu zaten, kim niye uğraşsın şimdi sanatmış kültürmüş di mi ama ne gerek var canım, yatırımın geri dönüş süresine, beklediğine değmez, hem dönse de - jeton geç düşer çünkü buralarda, akıllı telefonlar bile derman olamadı bu melanete - hak isterler zam isterler özgürlük diye tuttururlar netekim. Kim zaptedecek bunları sonra, nefes alamıyormuşlar da yaşam alanıymış biyerler de beyfendiler, hanfendiler muzdaripmiş gidişattan. Amaan neyinize yetmiyor yapılan edilen ne ise artık, bırakın bu işleri oturun evinizde yatın uyuyun sabah işe gideceksiniz hem çalışırken zihniniz açık olsun da belki böylece üç kuruş kazanır kaparsınız çenenizi, başını şişirdiniz efendilerin akşamdan sabaha selocanlar sizi. Bayanlar çalışmak istemiyorlarsa evlenebilirler de". Harbiden de dedikleri bu. Her neyse olan oldu artık, bundan sonra daha ne olacaksa da siz bilirsiniz ve olacakların - her ne ise artık onlar - elinizde olduğunu, kimsenin de kim olursa olsun yaşamınızı size rağmen karartamayacağını, size rağmen hiçbir şey yapılamayacağını gördünüz, bedel de ödediniz, tarihe de geçtiniz. Bundan böyle Fight Club seyredip de biz kayıp kuşağız, savaş görmedik, kriz neyim bilmeyiz, ana kuzusuyuz, kimlik bunalımındayız diye bana gelmeyin, düşünerek atın adımlarınızı. Bunlar Amerikalıların derdi tasası, söylemeseler bile ki ölseler itiraf etmezler, gıpta ile bakıyorlar size şimdi. Özgürlük istediniz madem herhalde şikayet etmiyorsunuzdur şimdi vaziyetin nihai akıbetinden, bakıyorum da herkes de yeni bir heyecan, bir cesaret tılsımı, tepki vermeyip de etkide bulunmuş olmanın şaşkınlığı ve sevinci. Korkmayın artık, en kötüsü çoktan geride kaldı. Ölümden öte köy yok. Siz korkmazsanız sizden korkarlar gördüğünüz gibi. Madem lafı özgürlük nosyonuna getirdik, biraz da derin sularda yüzelim. Teori olmadan pratik öksüz kalacağına, pratiksiz teorinin de anlamı olmayacağına göre tahmin de edebileceğiniz üzere Suç ve Ceza denen 1866 yılında yazılmış bir eser ve bu eserde bahsedilen bir karakter üzerinden tefekküre dalacağız. Raskolnikov değil o korkmayın hemen, Svidrigaylov denen bir Nihilist ki eserin ana karakteri olmasa da asıl kahramanı odur, derin okumalara meraklı dostlarınıza sorabilirsiniz inanmıyorsanız. Fyodor amca ile tanışıklığı olanlar bilir ki, romanlarında ana karakter ile şüpheli münasebetleri olan, ikircikli muhabbetler aracılığı ile ana karakterin ve okuyucunun içine kurt düşüren, tekinsiz, gölgeli, mendebur yan karakterler vardır. Bu şahıslar teoride, özellikle denenmemiş olduğu ve henüz pratiğe dökülmediği için uygulanması çok da sancılı gözükmeyen saf fikirleri düpedüz eyleme dönüştürür ve anlatının asıl itici motorunun kontağını çevirirler. Örneğin Ivan Karamazov'un kabaca ifade edersek " Her şeye izin var " önermesini Smerdyakov fiiliyata döker iken, Stavrogin'in ruhsal ve zihinsel enerjilerinin serbest bırakılması Verhovenski aracılığı ile olur. Bu numarayı yazar kendisi bulmuş ve sonuna kadar da sömürmüştür ki iyi de yapmıştır. Suç ve Ceza romanında ilk defa denediği bu düzenek Raskolnikov ve Svidrigaylov üzerinden yürür ancak bahsettiğimiz iki örneğin aksine Rodya özgürlüğü kısıtlayan sınırları çiğneme misyonu gereği daha henüz yola çıkmışken Arkady çoktan dönüş yolundadır ve aslında sınırsızca özgür karakteri sebebi ile herhangi bir misyon da tanımaz. Yani usta - çırak ve teori - pratik diyalektiğinde ve anlatısal düzlemde bir tersine çevrim söz konusudur ve bu sayede bir satranç partisinde kurallara göre açılış yapan müsabıkların, partinin ortasında varyasyonların çığrından çıktığı bir masa ile baş başa kaldıkları kaotik bir evrenin resmi ile okur yüzleşmek zorunda bırakılır. Hikaye edilen fiziksel koşullar temelinde Zola'nın Natüralist romanlarına rahmet okutacak derecede cehennemi gerçekliğin dibine vuran eserin, ironik olarak başından sonuna dek sürrealist bir kabus atmosferinde algılanması ise yazarın eşsiz hikaye anlatma yeteneği nedeniyle olduğu gibi bu bahsettiğimiz edebi tekniğin yetkinliği sayesindedir. Peki o zaman madem özgürlüğümüze düşkünüz, çılgınlar zincir vurduğu zaman şaşırıyoruz nasıl olabilir böyle bir şey kimin haddine düşmüş diyebiliyoruz, Svidrigaylov'un karakterinde biçime kavuşan mutlak hürriyet ne menem bir şeydir bakalım şimd

@poormf

13 yıl önce

Dostoyevski'nin ünlü romanı "Suç ve Ceza" nın, BBC tarafından hazırlanan, 2 bölüm ve 200 dakikalık tv filmidir.
Hukuk fakültesinde okurken parasızlıktan okulu yarım bırakan ve sefalet içerisinde yaşayan Raskolnikov, rehinci kadın ve kardeşini öldürerek bir miktar mücevher çalar. Cinayeti işlerken hiç kimse görmemesine ve hiç bir delil bırakmamasına rağmen yaptığından pişmanlık duyar, her gün kabuslar görmeye başlar. Bu arada kız kardeşi Dunya da sevmediği halde sırf parası için bir adamla evlenmek üzeredir. Olaylar Raskolnikov, kızkardeşi Dunya ve Raskolnikov'un aşık olduğu Sonya etrafında gelişir...
SPOILER

Suç Ve Ceza filmine Benzer Film ekliyorsun.

Arama Sonuçları

Suç Ve Ceza filmini Kategorize ediyorsun.

Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.

Arama Sonuçları

Suç Ve Ceza filmine Konu ekliyorsun.

Arama Sonuçları

FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL