İzlemeyin, izlettirmeyin.... demek geldi içimden....
Devrim uzun ve bedel ödenerek gerçekleştirilen toplumsal bir harekettir ve bu süreç içinde devrimin temel dayanağı olan halk ta savaşarak, acı çekerek, bedel ödeyerek yani mücadele içinde kendini eğiterek devrimi gerçekleştirebilir.
Filmdeki gibi sürü çoban ilişkisine benzetilerek devrimden sonra bilinçlendirilmeye çalışmak devrimi ancak SSCB'den ithal etmeyi düşünen darbeci mantıkların bakış açısına uygun düşüyor.
Değerli birçok oyuncu olmasına karşın, kötü senaryo ve kötü yönetim ile izleyicinin sosyalizim fikrinden tiksinmesi, soğuması amaçlanmış sanki. O ne dahiyane fatura hikayesi idi öyle. Ne bedel ödeyen insanlar, ne evlatlarını kaybeden anneler ne Kürtler... Kimse yoktu tek derdimiz ödeyecek faturamızın olmamasıydı.
Uğrunda bu kadar bedel ödenmiş ideal için bu denli seviyesiz bir çalışma yapmak o insanlara ciddi saygısızlık...
Pozitif önyargı ile izlemeye rağmen filmin iler tutar yanı yok.
Nazım Kültürde oturmaktan sıkılan bir gurup hadi halka bilinç götürelim, hem bizim için de sosyal aktivite olur demişler sanki.
Kendisiyle değil ama film adıyla 1 puanı hakediyor devrimden sonrayı düşündürdüğü için.
Devrimden önce anlatamazsanız devrimin ne getireceğini, devrimi yapamazsınız...