''Sevgi'' ve ''sevgisizlik'' üzerine, bence izlenecek nadir güzel filmlerden biri. Kevin hakkında birçok izleyen gibi düşünmedim açıkçası ben filmi izledikten sonra. Aslına bakarsanız Kevin'ın yaptıkları ne kadar korkunçta olsa onu suçlayamadım. Annesi tarafından asla sevgi görmeyen bir çocuk olarak büyüyor. Bazı sahnelerde annenin Kevin'ı zorla sevdiğini görüyoruz, asla samimi olmayan bir tavırla. Kadının gözlerinin içinde kendi oğluna bakarken zerre sevgi göremedim ben şahsen. Belki Kevın babası ve kız kardeşini annesinden intikam almak adına öldürmüştür. Filmi izlediğimde ben böyle çocuk olur mu değil de böyle anne olur mu dedim. Böyle sevgisiz bir anne.
Tilda Swinton tartışmasız muhteşem bir performans göstermiş. Fakat ben Ezra Miller'a bayıldım Californication'dan sonra nasıl büyümüş serpilmiş ve bazı sahnelerde bende yüzüne yumruk atma isteği uyandıracak kadar harika bir performans sergilemiş.
KEVİN GİBİ BİR ÇOCUĞUNUZ OLSA NE YAPARDINIZ ?... Bazen çocuklardaki davranış bozukluklarının küçüklükteki yaşadıgı koşullardan geldiği söylenir. Bu filmde sanki öyle bir hava yaratılmış olsa da bu filmde Kevin doğuştan pskopattır bence. Çünkü Annesi onun tüm yaptıklarına ragmen halen ona sarılabilmektedir.Onu kazanmak için bir çaba sarfetmektedir. Benim düşüncem budur Kevin doğuştan pskopatlık potansiyellerine sahip olarak doğmuştur. Düşünebileceğimiz diğer seçenek ise Kevin in sonradan böyle olma olasılıgı. Belki başlarda Anne onu istemiyordu bundan dolayı bir bukran içindeydi ve bundan dolayı Annenin ruhsal hali ve Kevin e olan tutumu da Kevin in böyle olmasını sağlamışta olabilir.Ben yinede ilk anlattıgım düşüncemi savunuyorum. Film başarlıydı.Filmin çekimleri, renklerin kullanmı, müziklerin sahnelerde kullanımı ve oyunculukları her açıdan başarılıydı.Sadece benim tarzım olan bir pskolojik gerilim değildi. Ağır ilerliyordu ama filmdeki Zaman ... Devamı
KEVİN GİBİ BİR ÇOCUĞUNUZ OLSA NE YAPARDINIZ ?... Bazen çocuklardaki davranış bozukluklarının küçüklükteki yaşadıgı koşullardan geldiği söylenir. Bu filmde sanki öyle bir hava yaratılmış olsa da bu filmde Kevin doğuştan pskopattır bence. Çünkü Annesi onun tüm yaptıklarına ragmen halen ona sarılabilmektedir.Onu kazanmak için bir çaba sarfetmektedir. Benim düşüncem budur Kevin doğuştan pskopatlık potansiyellerine sahip olarak doğmuştur. Düşünebileceğimiz diğer seçenek ise Kevin in sonradan böyle olma olasılıgı. Belki başlarda Anne onu istemiyordu bundan dolayı bir bukran içindeydi ve bundan dolayı Annenin ruhsal hali ve Kevin e olan tutumu da Kevin in böyle olmasını sağlamışta olabilir.Ben yinede ilk anlattıgım düşüncemi savunuyorum. Film başarlıydı.Filmin çekimleri, renklerin kullanmı, müziklerin sahnelerde kullanımı ve oyunculukları her açıdan başarılıydı.Sadece benim tarzım olan bir pskolojik gerilim değildi. Ağır ilerliyordu ama filmdeki Zaman kavramının düz bir şekilde sunulmaması filmi daha sürükleyici kılıyordu. Tilda Swintondan da biraz bahsetmeliyim. Değişik filmlerde izledim genelde onu.En çok Constantine filmindeki rolüyle begenmiştim ama bu filmde bence oyunculugunun Zirvesine çıkmıştır kendisi... 10/ 7.0
Bu filmi inanılmaz derecede çok çok beğendim.Senaryo güzel ve düşündürücü. Tilda Swinton'un oyunculuğuna bayıldım özellikle,müthişti.Bu filmi izlemelisiniz!
arthur'un sevgisiz çocukluğunun geleceği üzerinde ciddi etkileri oldu. anne sevgisinden yoksun büyüyen çocuklar, kendilerini sevmek, diğerlerinin onları seveceğine inanmak veya başklarını sevmek için gerekli olan temel güven duygusunu geliştiremezler. yetişkin hayatlarında yabancılaşırlar, içlerine kapanırlar ve başkalarıyla genellikle düşmanca ilişkiler kurarlar. nihai olarak arthur'un görüşünü belirleyecek olan psikolojik manzara böyleydi.
the schopenhauer cure / ırvin yalom
**
Kevın gibi içi "nefretle ve ateşle" dolu olan çocuklar (buna Hanekenin Bennysi de eklenebilir) aşırı tehlikelidirler..
(Tıpkı Falscher Bekenner filminde ailesinin fazla şevkat ve ilgisi yüzünden sıkılan-boğulan çocuk gibi)
..içlerindeki biriken nefreti ve ateşi bir gün mutlaka kusacakları anı -zamanı kontrol ederek- ihtiyatla beklerler..
kıpkırmızı harika bir film.psikoloji ve sosyopatlık üzerine yazılmış müthiş bir konu. zekasını böyle acı bir intikam yaratma amacıyla kullanmak için nasıl bir psikolojide olmak gerek bilemiyorum.
Uzun süredir bu kadar rahatsız edici bir film izlememiştim. İzlerken sürekli bir evlat annesinden bu kadar nefret edebilirmi, bir insanın kalbi bu kadar nefretle dolu olabilirmi diye sordum kendi kendime. Sonra okuduğum haberler aklıma geldi. Sırf para vermedi diye annesinin boğazını kesenler, sevgilisini parçalayıp bavula koyanlar, reddedildiği için gençliğinin baharındaki kızları öldürenler... Bu adamların hepsi birer kevin aslında ve etrafımız bu insanlarla dolu. Filme gelirsek, oyuncuların resmen döktürdüğü tek kelimeyle mükemmel bir film var karşımızda. KEVİN HAKKINDA KONUŞMALIYIZ, her bünyeye uygun olmayan ama her film insanının mutlaka izlemesi gereken bir film...
@darkpassenger
11 yıl önce
8 / 10
@noktaunlem
12 yıl önce
@alosmanabi
12 yıl önce
@hurremstein
12 yıl önce
@green
12 yıl önce
@vfv
12 yıl önce
@massima
12 yıl önce
10 / 10
@budha
12 yıl önce
10 / 10
the schopenhauer cure / ırvin yalom
**
Kevın gibi içi "nefretle ve ateşle" dolu olan çocuklar (buna Hanekenin Bennysi de eklenebilir) aşırı tehlikelidirler..
(Tıpkı Falscher Bekenner filminde ailesinin fazla şevkat ve ilgisi yüzünden sıkılan-boğulan çocuk gibi)
..içlerindeki biriken nefreti ve ateşi bir gün mutlaka kusacakları anı -zamanı kontrol ederek- ihtiyatla beklerler..
@pnarpnar
12 yıl önce
8.4 / 10
@desmond
12 yıl önce
10 / 10