7.4

263 OY
PUAN VER
5

Imdb: 7.5 (346.109 OY)

KONUSU

Victor Hugo’nun ölümsüz eserinin modern dönem uyarlaması. The King’s Speech’ten tanıdığımız Tom Hooper’in yönetmenlik koltuğuna oturacağı filmde Hugh Jackman ve Russell Crowe’un oynayacağı duyuruldu.

YORUM YAZ

SPOILER

POPÜLER YORUMLAR

YENİ YORUMLAR

Tüm Yorumlar

@tolgakocak

7 ay önce

7 / 10

müzikal yönden abartılmış bir yapım olmuş her diyalogta var ama sevdim ilk defa bu kadar müzikal film izledim tabi müzikal filmleri severim müzik dinlemeyi sevdiğim gibi Anne Hathaway in kısa görünmesine rağmen en iyi performans olduğunu düşünüyorum i dreamed a dreami söylerken duygulandım açıkcası zaten filmin coğu yerinde duygulandım duygu yükü fazlaydı sevdiğim oyuncu xmenden wolverine karakterini canlandıran hugh jackmande mükemmel oynamış sanki yaşamış rolünü ilk sahneleri favorim özellikle piskopostan gördüğü merhamet sonrası tanrıdan af dilediği sahne en sevdiğimdi 10/7

@yildiznil

3 yıl önce

10 / 10

Kadro, tema, görsellik açısından 10/10’luk bir film olacakken replikleri müzikale uydurmak konusunda yaşanan zorluklar ile 8/10’lik bir filme dönüşmüş. Ha bazı sahnelerde öyle iyi şarkılar çıkmış ki aylarca dilinize dolanabilir. O dönemin ruhunu iliklerime işletmeyi başardı. Hugh Jackman Jean Valjean rolü için biçilmiş kaftan.

@samsaara

3 yıl önce

9 / 10

Fazla dram ve kahramanlık kokan bir film ama şahane. Çok güçlü bir girişi var. Müzikler, görseller filmden etkilenmemek elde değil. Muhteşem bir müzikal izledim. Devasa oyunculuklar, etkileyici görsel ve müzikler.

@hrarchon

4 yıl önce

7.4 / 10

Dünya Klasiklerinin (Kitaplar) sinemaya uyarlanmasını seviyorum. Biz okurduk onları. Şimdi ise okuduklarımızı bir nevi tekrar ediyoruz.

Mükemmel olan film değil aslında. Victor Hugo’nun düşünsel dünyası. Sisteme karşı olan bir yazardır. Efsane bir eser.

@princhard

9 yıl önce

Hollywood merkezli kültür emperyalizminin, üzerinde tam, sıkı bir kontrol ve komuta kabiliyetine sahip olduğu kültür endüstrisi aracılığı ile, bu bacasız sanayi'nin ulaştığı teknolojik imkanları kullanarak ürettiği ve pazarlamak için kıymeti kendinden menkul ödüllere boğduğu kullanışsız bir "Ürün". Bu üretim çıktısını, çok yaygın biçimde dolaşıma sokabildiği gelişkin dağıtım ağı ve kanalları sayesinde silah olarak kullanıp, topyekun insanların hafızasına ve ortak mirasına karşı açtığı en son cephe. Tom Hooper'in, Victor Hugo'nun kemiklerini sızlatan hesapçı indirgemesi. Bu adanmış, çok az sanatçıya nasip olacak kadar üretken ve yaşamının en kritik dönemi olan - ilk gençliğin kafa karışıklığının yerini berrak bir zihne bıraktığı - yetişkinliğinde halkçı olmuş, ezilenlerin yanında saf tutmuş Büyük şair ve yazar'ı ( Ve evet, bize unutturmaya çalışsalar da, Hugo gerçek bir şair idi. ) mezarında ters döndüren, tiksinti verici bir saptırma. B
... Devamı
Hollywood merkezli kültür emperyalizminin, üzerinde tam, sıkı bir kontrol ve komuta kabiliyetine sahip olduğu kültür endüstrisi aracılığı ile, bu bacasız sanayi'nin ulaştığı teknolojik imkanları kullanarak ürettiği ve pazarlamak için kıymeti kendinden menkul ödüllere boğduğu kullanışsız bir "Ürün". Bu üretim çıktısını, çok yaygın biçimde dolaşıma sokabildiği gelişkin dağıtım ağı ve kanalları sayesinde silah olarak kullanıp, topyekun insanların hafızasına ve ortak mirasına karşı açtığı en son cephe. Tom Hooper'in, Victor Hugo'nun kemiklerini sızlatan hesapçı indirgemesi. Bu adanmış, çok az sanatçıya nasip olacak kadar üretken ve yaşamının en kritik dönemi olan - ilk gençliğin kafa karışıklığının yerini berrak bir zihne bıraktığı - yetişkinliğinde halkçı olmuş, ezilenlerin yanında saf tutmuş Büyük şair ve yazar'ı ( Ve evet, bize unutturmaya çalışsalar da, Hugo gerçek bir şair idi. ) mezarında ters döndüren, tiksinti verici bir saptırma. Bu skandaldan sorumlu memurun payına düşen ise, neredeyse ikibin sayfaya uzanan İnsanlık Destanı'nı, bu işleri bilenlerin gözünde adi bir komediye indirgemenin utancını bile hissedemeyecek kadar Meta'nın esiri, efendilerin oyuncağı olma, paracıkları sayarken üstüne bir de yüzsüzce takdir bekleme. Tüm bu şaklabanlıkların, bu derece rağbet görmesinin en büyük sebebi ise, artık kitapların okunmayacağı bir çağın eşiğinde olmamız ve geriye gidişin etkilerini her gün daha net ve kapsamlı bir biçimde görebilmemize rağmen, sesimizin, gericilerin propaganda silahlarının gümbürtüsü içinde boğulması. Sefiller, her şeyden evvel, Umut'tur. Hugo, Devrim yolu ile ilerlemeye inanmıştır. Rousseau'nun, Robespierre'in soluğu ile hayat bulan bir kitap yazan adamdır o. Okuyucular, insanlığın hiçbir zaman unutmayacağı kahramanlar olan, sıradan, basit ama yozlaşmamış "İnsan"ın kurduğu barikatların tasvirlerini ve verilen mücadelenin, fedakarlıkla bezenmiş epik ihtişamını Hugo'dan dinlemiştir. Hugo'nun en sevdiği okuyucu yorumu "Bu kitap, Devrimi on yıl önceden getirecek."dir. Sizin sözde filminizde ise, Katolik inancı ile bireysel, vicdani kurtuluşa erdi diye anlattığınız Valjean, asla ama asla Hugo'nun kahramanı diyebileceğimiz bir mertebenin adamı olacak bir liyakat'e sahip değil. Gerçek Valjean, tam tersine, Fransa'nın yani İnsanların kolektif kurtuluşu için verilen mücadelenin adamıdır ve bu uğurda yapılanların bir temsilidir. Din bu kitabın temalarından biridir ama bu size diğer bir tema olan Devrimi boğma hakkını vermez, Bunu yaptığınız zaman, artık "Sefiller"den bahsedilemez. Bu kitap aslen ikisini uzlaştırmak için yazılmış olabilir ve Din'e karşı sempatik bir bakış olduğu doğrudur. Ancak eserin doruk noktasında, devrimciler barikatlarda can verirken onlardan övgü ile, başarsalar da başaramasalar da, gelecek için savaşan kişiler olarak bahsedilir ve okurlara onların davasına sahip çıkmaları gerektiği anlatılır. Sizin kuşa çevirdiğiniz sahte filmdeki gibi boş yere ölen, ne istediği belli olmayan adamlar olarak değil.

Hugo, Burjuvazi'ye bile Devrim çağrısı yapacak kadar Romantik idi ve eserlerin telif haklarının, yazarın ölümünden sonra Halk'a ait olmasını savunmuştu. Bu filmi çekenler iyi bilmeliler ki, Halk siz değilsiniz.

@ceterisparibus

11 yıl önce

Kimse kusura bakmasın bir Sweney Todd değildi. Fazla abartılan bir film bence. En başta Russel Crowe film için büyük bir hataydı. Banyo yaparken söyleyebilir, evde tek başınayken söyleyebilir. Ama kalkıp da efsane olacak bir filme neden çıkarttınız bu adamı arkadaşım? Başka birini de bulabilirdiniz. Çok zor bir şey değil. Baya para harcamışsınız belli. Bu sizi kasmazdı yani. Bunun dışında Anne Hathaway gerçekten çok iyidi. Ufak oyuncular çok tatlıydı. Sözler güzeldi. Filmin sonu güzeldi. Ama ben genel anlamda filmi sıkıcı buldum. Belki ben anlamıyorumdur müzikalden bilemiyorum. Ama beğenmedim.

@longestday

11 yıl önce

8 / 10

neden bu kadar yerden yere vurulduğunu anlamış değilim. filmin müzikalliği ve neredeyse her repliğin melodik olarak söylenmesi insanı bazen yorsa da sefiller gibi kurgusu cok detaylı olan bir kitabı yapabileceklerinin en iyisi olacak şekilde kurgulayarak sinemaya aktarmışlar. bir tek cossette'nin babasını göremedik, onun dısında her karakter filmde görüldü.

filmde dram ve aksiyon sahneleri de gayet iyi çekilmiş bana göre. filme harcanan para cok büyük ve film daha cıkmadan yıllar önce konuşulmaya başladığı için beklentiler cok büyüdü, bunun için bu kadar eleştiri alıyor bence.

izlemeye değecek bir film, 7 alır rahatlıkla 10 üzerinden.

@acemasiran

11 yıl önce

victor hugo'nun kemiklerinin sızlamasına sebep olacak kadar yetersiz bir filmdir, belki bir tek müziklerine artı puan verilebilir. bunun dışında yemek pişiriken ses olsun diye açılacak bir filmden öte değildir.

@okan_adam

11 yıl önce

6 / 10

Ben bu Helena Bonham Carter denen pörtlek gözlü kadından da sıkıştırıp sıkıştırıp açtığıkoca memelerinden de kusacağım artık. Tüm filmlerde aynı rolü oynamak nedir ya. Kabus oldu bana bu kadın. En sevdiğim, en önemli filmlerin yeniden çevrimlerinde ben bu kadına katlanmak zorunda mıyım? Tim Burton, sözüm sana.Karını da al git... Bir de koca ağızlı Anne Hataway var, o da ayrı bir mesele. ÖnceMichelle Pfeiffer’ınmükemmel kedi kadınının hafızamdaki tahtına su sıçrattı, şimdi de güzelim Fantine imajı mundar oldu. Bir de tabi ki ikilinin beraber batırdığı Red Queen veWhite Queen var Alice in Wonderland’de. Neyse amaaan sıkıldım ben, film izleyeyim bari :) Unutmadan Hugh Jackman Hollywood’dagelmiş geçmiş en yetenekli, en karizmatik ve en adam gibi adamdır, onu da ekleyeyim. Haaadi kaçtım ben.

@otlu_kek

11 yıl önce

Filmin müzikal olduğunu biliyordumamaara sahnelerde olur diye düşünmüştüm.Karakterleri her bir cümlesinin şarkı söyler gibi olması beni fazlasıyla sıktı ve yordu.Filmin uzunluğunu da hesaba katacak olursam beni tatmin etmedi film ne yazıkki.

edit: Oysaki bunu oldukça beğendim ki film buradan uyarlanmış sanırım http://www.youtube.com/watch?v=NAVrm3wjzq8belki de filmde çok bilindik oyuncuların kullanılması filmin duygusunun yitirilmesine yol açtı..

@sinyorinambra

11 yıl önce

Olaylardan çok duygu ön plana çıkarıldığı için beğenilmedi belki bilemiyorum.Ama benim için bir başyapıt.Ötesi yok.

@synerghy

12 yıl önce

2.5 / 10

ilk kez bi filmi yarıda kapattım... sanırım müzikalden anlamıyorum ama bir o kadar da kızgınım ortaokulda tek kitabını okuyup hayran kaldığım dayanamayıp lisede 3 cildini birden alıp tekrar aşık olduğum bi romana yıllar sonra böyle rastlamak... resmen evirip çevirip zorlayıp önümüze koymuşlar.. berbattı diyip tepki çekeceğimi biliyorum orjinal kitabı okuyanlar ve başucu eseri yapanlar anlar belki derdimi. galiba kitabını okuduğum hiçbir filmi de beğenemeyeceğim...

@illegal_1

12 yıl önce

7 / 10

Romanı okumadım, filmi izlemeden önce özetini okudum, baya yararlı oldu. 3 saatlik süresine rağmen olaylar o kadar hızlı gelişiyor ki, ekrandan gözümü alamadım. Öncelikle belirteyim, ben müzikal sevenlerdenim. Chicago olağanüstüydü, corpse bride, all that jazz, moulin rouge, sweeney todd, rocky horror picture show çok beğendiğim müzikaller. Les miserables ise gerçekten çok abartılı bir müzikal olmuş, 3 saate yakın süren bu filmde ezgisiz olarak kendini ifade etme 10 cümleyi geçmiyor. ''Yeter bu kadar müzikal'' anlamında söylemiyorum, bu durum ezgiyle söylenen sözlerin akılda kalıcılığı yok ediyor. Fiddler on the roof'u izledikten sonra if i were a rich man'i mırıldanmayan yoktur. Peki ya bu filmden çıktıktan sonra hangi şarkı aklımızda kaldı ki? Filmin en büyük artısı oyuncuların sesleri, iyi ki film esnasında canlı okunmuş tüm şarkılar. Hathaway'in performansıysa oldukça kısa ama etkili.
G

@gotella

12 yıl önce

Russel Crowe'a şarkı söyleten nasıl hasta bir zihniyettir anlayamadım.
F

@frozenyogurt

12 yıl önce

film tam anlamıyla rezzzalet. kitabı okumamış kimselerin bunu izleyip "sefiller de amma overrated bir mevzuymuş bu kadar tırto bir şey nasıl bir klasik haline gelebilmiş" diye düşüneceklerinden eminim o sebeple orjinal sefiller'in filmi diye izlenmesini asla ve katta tavsiye etmem. madem vasatın bu kadar altında bir iş çıkaracaklarmış ne diye ısrarla iki buçuk saat yapmışlar diye düşünmedim değil. yani en nihayetinde hepimiz yeri gelince luzumsuz vakit kaybı filmler izliyoruz ama en azından standart bir süresi oluyor. iki buçuk saati hayretler içinde "bunu nasıl yapmışlar", "nasıl yapabilmişler böyle bir şeyi" monologlarıyla geçirdim. amanda seyfried benim için her zaman olduğu gibi ifadesiz ve berbattı. rolün hakkını verememiş. küçük cosette bile kendisinden daha iyiydi.

ha hiç mi bir şeyi beğenmedim, hayır beğendiğim yerler de oldu. eponine'i canlandıran abla çok güzelmiş. sesi de epey hoş, oyunu da, herhalde kendisini daha fazla fil
... Devamı
film tam anlamıyla rezzzalet. kitabı okumamış kimselerin bunu izleyip "sefiller de amma overrated bir mevzuymuş bu kadar tırto bir şey nasıl bir klasik haline gelebilmiş" diye düşüneceklerinden eminim o sebeple orjinal sefiller'in filmi diye izlenmesini asla ve katta tavsiye etmem. madem vasatın bu kadar altında bir iş çıkaracaklarmış ne diye ısrarla iki buçuk saat yapmışlar diye düşünmedim değil. yani en nihayetinde hepimiz yeri gelince luzumsuz vakit kaybı filmler izliyoruz ama en azından standart bir süresi oluyor. iki buçuk saati hayretler içinde "bunu nasıl yapmışlar", "nasıl yapabilmişler böyle bir şeyi" monologlarıyla geçirdim. amanda seyfried benim için her zaman olduğu gibi ifadesiz ve berbattı. rolün hakkını verememiş. küçük cosette bile kendisinden daha iyiydi.

ha hiç mi bir şeyi beğenmedim, hayır beğendiğim yerler de oldu. eponine'i canlandıran abla çok güzelmiş. sesi de epey hoş, oyunu da, herhalde kendisini daha fazla filmde görürüz artık. genel olarak russel crowe'un performansıyla ilgili olumsuz eleştirilere rastladım ancak kendisi -hugo'nun romanından bağımsız olarak- filmdeki en beğenilesi şeydi. şekil şemal olarak da pek hoş bir hale gelmiş. performansını beğenmeyenler olmuş ben sırf tekrar tekrar 24601 demesini dahi etkileyici buldum.

anne hathaway ile ilgili söylemek istediklerim de var. o saçla bile göze güzel görünebilmesinden nefret ettim. nasıl çekici bir kadın kıskançlıktan delircem.
SPOILER

Sefiller filmine Benzer Film ekliyorsun.

Arama Sonuçları

Sefiller filmini Kategorize ediyorsun.

Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.

Arama Sonuçları

Sefiller filmine Konu ekliyorsun.

Arama Sonuçları

FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL