Serinin son filmi olmasıyla beraber en realist filmdir. Artık o peri masalı tamamen bitmiştir. Gerçekler masaya yatırılır. Bu gerçeklerin altında çiftin ezilmeye başlaması ile onlarla beraber sizde yorulursunuz. Tam olması gereken şeylerin olduğu güzel filmdir.
Serinin en sevdiğim filmi kesinlikle bu. Güzel bir aşk hikayesi dinlemek istiyorsak bu hikayenin nasıl başladığını ne kadar romantik olduğunu değil nasıl devam ettiğine bakmalıyız. Herkes ilk iki filmdeki masalsılığı bu filmde bulamamış ama zaten ne bekliyorsunuz ki? İlişki dediğin budur, inişli çıkışlı yer yer mutlu olduğun yer yer hayal kırıklığına uğrayıp içinde birikmiş şeyleri dilinin kemiği yokmuşçasına fütursuzca söylediğin bir şey. İlişkiler hollywood veya yeşilçamın güzel aşk filmlerindeki gibi ilerlemiyor.
Birbiriyle pek uyuşmayan ara ara gerilimli tartışmalar yaşayan ama bunları aşabilmek için kendi yöntemlerini bulmuş bazen başka birer insanlarmış gibi davranan bu çiftin hikayesini izlemekten çok keyif aldım. İlk filmin tatlılığı ve samimiyeti kadar bu filmin gerçekçiliğine hayran kaldım.
Jesse'nin de en sonda söylediği gibi mükemmel değil ama gerçek.
Mora yarımadasındaki o küçük şapelin içindeki dini fresklerin gözlerini oyulmuş görünce, "bizdeki Sümela manastırında ve diğer kilisele kalıntılarında aşina olduğum işlemlere benziyor" diye düşünüyordum ki, meğer o gözleri de Mora'yı işgal ettikleri sırada Türkler oymuş.
Nasıl hüzünlendim, nasıl utandım anlatamam...
Film diğer ikisiyle beraber arşivlik bir üçleme zaten.
Filmle ilgili iki zıt duyguyu bir arada yaşadım, sevdim mi sevmedim mi bilemedim.
Önce aşkın ne kadar büyülü bir şey olduğuna inandırdı bizi sevgili yönetmen,şimdide kalkmış mutlu aşk yoktur,gerçekler b*ktan durumların bi araya toplanmış şeklidir diyor sanki. Çoğu sahnede kadın erkek ilişkilerinin çözümsüzlüğünü oldukça net görmüş olmama rağmen Celine üzerinden tüm dünya kadınlarına fazlaca giydirdiğini hissettim Sayın Linklater'in. Yunanistan'daki muhteşem bir geceyi,cenneti cehenneme çeviren cadaloz Celine'e karşılık bi sus da sevişelim modundan bir türlü çıkamayan zavallı bir Jesse. O muhteşem aşkın sonu bu mu olacağıdı?
@yokitosama
6 ay önce
7 / 10
@dobibo
1 yıl önce
Birbiriyle pek uyuşmayan ara ara gerilimli tartışmalar yaşayan ama bunları aşabilmek için kendi yöntemlerini bulmuş bazen başka birer insanlarmış gibi davranan bu çiftin hikayesini izlemekten çok keyif aldım. İlk filmin tatlılığı ve samimiyeti kadar bu filmin gerçekçiliğine hayran kaldım.
Jesse'nin de en sonda söylediği gibi mükemmel değil ama gerçek.
@timeuponaonce
2 yıl önce
@katmandukavunu
3 yıl önce
@sadecevrim
4 yıl önce
8 / 10
@sinemaseyircisi
6 yıl önce
9.1 / 10
@paranoidea
8 yıl önce
@basribabam
9 yıl önce
8 / 10
Nasıl hüzünlendim, nasıl utandım anlatamam...
Film diğer ikisiyle beraber arşivlik bir üçleme zaten.
8/10
@yigittpasa
5 yıl önce
@jase
10 yıl önce
@beriberibulue
10 yıl önce
Önce aşkın ne kadar büyülü bir şey olduğuna inandırdı bizi sevgili yönetmen,şimdide kalkmış mutlu aşk yoktur,gerçekler b*ktan durumların bi araya toplanmış şeklidir diyor sanki. Çoğu sahnede kadın erkek ilişkilerinin çözümsüzlüğünü oldukça net görmüş olmama rağmen Celine üzerinden tüm dünya kadınlarına fazlaca giydirdiğini hissettim Sayın Linklater'in. Yunanistan'daki muhteşem bir geceyi,cenneti cehenneme çeviren cadaloz Celine'e karşılık bi sus da sevişelim modundan bir türlü çıkamayan zavallı bir Jesse. O muhteşem aşkın sonu bu mu olacağıdı?