Otomatik Portakal Yorumları

Şimdi bir kere oldukça ilginç bir film konu son derece özgün.Çal çırp döv tecavüz et öldür sonra arkadaşlarının oyununa gel gir hapise tamam buraya kadar klişe ama sonra hükümet tarafından yürütülen bir çalışma var ve Alex adlı bu yukarıda saydığım her bir haltı yiyen gencimiz aklınca hapis cezası çekmek yerine bu çalışmaya denek olarak kısa sürede dışarı çıkma hayalleri kuruyor.İşte bu çalışmayla birlikte suçlular, verilen cezalar, toplum, ahlak vs. konusularına tamamen farklı bir açıyla bakmanız sağlanıyor Gerisini spoiler ibaresiyle yazıyorum.

İzlemediysen okuma okursan da izleme izlemiş kadar olursun Şimdi aslında filmdeki mesaj, ortalarda bir yerde sevgili din görevlisi amcamız tarafından Alex'e öğüt niyetinde verilerek bize ulaştırılıyordu.Alex bu yeni çıkan tedavi tekniğine katılacağını söylediğinde şöyle bir şey diyordu:Peki bu teknik gerçekten iyi bir insan yaratıyor mu? İyilik içten gelir ve bu bir seçimdir.İnsan seçemediğinde insanlıktan çıkar. Bu tedavi sonucunda da ortaya çıkan buydu.Alex salt olarak iyi birine dönmüştü.(Gerçi burada iyinin anlamını da sorgulamak gerekiyor.) Düştüğü en zor durumda bile aklına kimsenin zararına bir eylem gelmemesi sağlanmıştı.Hatta tedavi sonucunda Alex'de meydana gelen değişimi yansıtmak için yapılan gösterimde bir adam Alex'İ hiç bir gerekçe olmaksızın dövüp ayakkabısını yalamasını istediğinde Alex karşı çıkmaksızın bu isteğini gerçekleştiriyordu.Sonra tüm salonda bir alkış tufanı.Siz de soruyorsunuz haliyle.Bu mu yani meşru müdafaadan dahi yoksun bir insan meydana getirmek kendi hakkını savunmaktan, neden diye dahi sormaktan aciz bir insan ortaya çıkarmak bu mu başarı?Ya karşısındakinin eylemi? Geçerli bir neden olmaksızın karşısındakinin canını yakması sonucu hiç bir karşılık almaması.Savunma dahi görmemesi.Bir dengesizlik yok muydu burada?Bu manzara alkışa değer miydi yani?

Alex dışarı çıktığında da aynı böyle oluyordu insanın sahip olduğu ve onu bir hayvandan ayıran en önemli özellik olan 'irade'den yoksun olan Alex önce dövdüğü yaşlı adamla karşılaşıyordu.Bu sefer para veriyordu ona ancak adam onu tanıyıp arkadaşlarıyla birlikte dövüyordu sonra çeşitli suçlar işlediği arkadaşlarını görüyordu polis olmuşlar. (Bak sen şu tezata.)Sonra bir dayak da onlardan yiyor.Bir de karısına tecavüz ettiği adamın evine gidiyordu yanlışlıkla.Sonunda camdan atlıyordu filan.(Evet dışarı çıktığı ilk gün tüm geçmişiyle 1 günde tesadüfi yüzleşmesi ee yok artık dedirtiyor da vermek istediği mesajı anlatması açısından göz yumuyorsunuz.)Hiç birine bir karşılık vermiyordu karşılığı bırakın kuzu kuzu dayak yiyor bir debelenme kaçayım kurtulayım deme bile yok neredeyse.Çünkü şiddet kötüydü ona şartlanmıştı.İşkence ya da meşru müdafaa hiç farketmez.Kendini korumak için dahi kullanamazdı.(Filmin başında Allah'ından bul sürüm sürüm sürün demenizin ardından gerçekleşen bedduanızdan memnun dahi olamıyorsunuz.) Eee yani iyilik abidesi bir insan yarattın kendince iradesini baştan başa ele geçirdin şekillendirdin peki karşıdaki ne olacak? Yani bu filmde insanın seçebilme özelliğinin insandan alındığında onun otomatik bir robottan farkı kalmayacağı ve bu varlığın iradesi kendi ellerinde olan diğer canlıların içinde hayatta tutunamayacağı açık bir şekilde gözler önüne serilmiş.Tüm toplumu değiştirme gibi bir şansın yok.O zaman bırak iyiyi ve kötüyü insan kendi seçsin ve getirdiği sonuçlara da kendi katlansın diyor.Bu mesajı da tam anlamıyla veriyor.

4 yıl sonra çok uzaklardan geriye gelen edit: Hatta ve hatta tüm toplumu değiştirme gibi bir şansın olsa ne olacak ? Tüm insanları mükemmel, eksiksiz, hatasız, çok iyi birer mekanizma haline getirdin diyelim. Peki "insan" nerede ? Hatalarımızla ve eksiklerimizle varız. Hatalarızın ve eksiklerimizin doğurduğu sonuçlara katlanarak olması gerekeni öğreniriz. Ve irade.. İnsanı insan yapan belki de yegane şey. Hata yapabilme şansımız olmadan biz aslında biz olamayız. İzlemediysen okuma okursan da izleme izlemiş kadar olursun

Film herşeye dokundurmuş öncelikle.Eleştirmediği görmediği birşey kalmamış nerdeyse,ve eleştirmeninde ötesinde 40 yıl öncesinin filmi olmasına rağmen resmen bugünü çok net bir şekilde görmüşler. Dekorlar,gençlerin ifadeleri,hükümetin eleştirilmesi hepsi mükemmel ele alınmış. :) Başrol oyuncumuz gençlik yıllarından itibaren kendini göstermiş şu an da da mükemmel bir oyuncu tecrübeli bir adam herkesin bildiği gibi :)) 4 gençten oluşan grubumuz düzene karşı çıkmak değil de kafalarına ne eserse onu yapmaktalar daha çok. Her grubun başı olduğu gibi burda da grubumuzun başını alex isimli karakterimiz oluşturuyor,herşeyi yapabilicek cesarete sahip,ailesinden habersiz geceleri insanlara yardım ediyorum diye tam tersini gerçekleştirerek insanlığın canını yakıyor aslında. Ailesine gelince enteresan bir evleri dekorları ve ilişkileri var annesi anneden çok ananne gibi baba çok pasif kalıyor. Dekorasyonu çok beğendim 70li yılları temsil etmiş süper bir ev,mekanları çok sevdim. çekimlerden çok şey beklememek gerek yönetmenimiz rahat bir yönetmen çekimlerden çok filmin samimiliğini,ruhunu yansıtmayı seven bir adam. Diğer 3 grup üyesine gelirsekte çekingen tipler ama başlarında emir veren çok sert ve dediğini şiddetle yaptıran biri olunca ona karşı çıkamıyorlar. başa geçme eylemlerinde bulunsalarda alex ağızlarının payını veriyor. Sonunda bir yere gittileri zaman yakalanan alex 14 yıl hapse mahkum ediliyor. ordan sonra işler tam tersine dönüyor ve alex iyileşmeye başlıyor. sonunda dışarı çıktığı zaman eden bulur deyiminin gerçekleştiğini görüyoruz. tüm acı çektirdikleri ona cektirdiği tüm acıların çok daha fazlasını ona çektiriyolar. dünyanın değişmiş olduğunu kendininde nerede olduğunu bilemeyen bir karakterin ve bu karaktere toplumun verdiği tepkileri görüyoruz. çoook çoook güzel bir filmdi. sahneler çok iyyidi bence. başucu filmidir.