Can Dostum Yorumları

Can Dostum filmi detayları

@bugs

13 yıl önce

8 / 10

filmi izlemeden önce dram yanının daha ağır basacağını düşünmüştüm ama izleyince öyle olmadığını gördüm ve gerçekten çok eğlendim. komedi filmlerindeki zoraki espireler yok bu filmde tamamen doğal ve içten bi komedisi var. ayrıca bnce film çok güzel bi gerçeği gözler önüne seriyor: çevremizdeki hasta, engelli insanlara normal davranmamız gerektiğini onlara normal olduğunu hisettirmemiz gerektirdğini. tabi bunu zoraki bi şekilde değil tamamen sıradan şekilde ve hayatını doğal akışını bozmadan yapmalıyız...

@kabanbay

13 yıl önce

7.8 / 10

harika harika harika. Tam istediğim gibi keyiflice filmi izledim. Sıkılmak yok. Çok samimi,içten bir film.İzleyiniz efenim.
T

@tarcin

13 yıl önce

9 / 10

insanlığı anlamak isteyenlere şiddetle tavsiye edilir.gülmenin ve ağlamanın kardeş olduğunu anlatan film.felç olmanın nasıl bir şey olduğu ancak bu kadar gerçekçi anlatılabilirdi.film böyle olmalı işte.olağanüstü !

@akss

13 yıl önce

Gerçekten güzel bir hikaye, yaşanılmış bir olaydan esinlenilmesi de ayrı bir anlam katıyor.

Ama filmin -can dostum- adıyla vizyona girmesini saçma buldum, anlamadığım şey neden orjinaline bağlı kalınmadığı.

Bunun dışında izlenme rekorları kıran güzel bir filmin ülkemizde hak ettiği karşılığı alamadığını düşünüyorum.

Sinemada 5 kişiydik yahu!
S

@shutterbugiconi

13 yıl önce

9.5 / 10

Gerçek bir hikayeden uyarlanan böylesine bir filmin gösterimi Belçika,Almanya ve Japonya gibi ülkelerle aynı anda olabilirdi. Gene de 11 Mayıs 2012 tarihinde kaç şehirde gösterime girip ne kadar izleyici çekeceğini merak ediyorum.Sıcak bir dostluk harika bir komedi ve drama harmanı (dramedy) Muhteşem oyunculuklar,kimyası birbirine harika uyan bir ikili. Araya sepiştirilen olağanüstü güzel müzikler,sanat,yakın tarih ve hayat üzerine kısa ve düşündürücü diyaloglar. İnanılmaz bir görsellik. Daha ne olsun. Top 250'de böyle daha fazla filmin olması dileğiyle!
O

@oksal

13 yıl önce

Her dakikasını zevkle izledim. Hiç sıkılmadım.

@zett

13 yıl önce

Herkes ölür ama herkes yaşayamaz (Intouchables)

Hayatımızda üzerinden zıplayıp geçip gitmemiz gereken engelleri yamaç paraşütü yaparken tekerlekli sandalyeye mahkum olan engelli bir adam üzerinden anlatan güzel film.

Gerçek bir hikayeye dayanan film daha ilk dakikasından itibaren gönül doyuran müzikleri ile ’budur’ dedirtiyor. Hayatı parçalı bulutlu olan ama bunun neşesinden gram bir şey eksiltmediği bir adamın, yaşamı banka hesapları kadar zengin olmayan engelli bir adama bakıcılık yapma hikayesi ve hem ona hem de çevresindekilere kattığı rengi konu alıyor.

Sartre’ın çok sevdiğim ama aynı zamanda içinde ters köşe bir anlam barındırdığını düşündüğüm ’cehennem, başkalarıdır.’ sözünün esas cehennemin kendi bakış açın olduğunu gösteren bir film.

Yaşadığımız kötü olaylar geçirdiğimiz travmalarla hep daha ürkek daha imtinalı yaşadığımız; aşık olmak, dost edinmek, birilerine güvenmek, inanmak gibi şeyleri kırıla kırıla ilk seferinden sonra asla ay
... Devamı
Herkes ölür ama herkes yaşayamaz (Intouchables)

Hayatımızda üzerinden zıplayıp geçip gitmemiz gereken engelleri yamaç paraşütü yaparken tekerlekli sandalyeye mahkum olan engelli bir adam üzerinden anlatan güzel film.

Gerçek bir hikayeye dayanan film daha ilk dakikasından itibaren gönül doyuran müzikleri ile ’budur’ dedirtiyor. Hayatı parçalı bulutlu olan ama bunun neşesinden gram bir şey eksiltmediği bir adamın, yaşamı banka hesapları kadar zengin olmayan engelli bir adama bakıcılık yapma hikayesi ve hem ona hem de çevresindekilere kattığı rengi konu alıyor.

Sartre’ın çok sevdiğim ama aynı zamanda içinde ters köşe bir anlam barındırdığını düşündüğüm ’cehennem, başkalarıdır.’ sözünün esas cehennemin kendi bakış açın olduğunu gösteren bir film.

Yaşadığımız kötü olaylar geçirdiğimiz travmalarla hep daha ürkek daha imtinalı yaşadığımız; aşık olmak, dost edinmek, birilerine güvenmek, inanmak gibi şeyleri kırıla kırıla ilk seferinden sonra asla aynı teslimiyet duygusuyla yaşayamadığımız hayatlarımızda esas engelin bedenselden çok düşünsel engeller olduğunu gözler önüne seriyor.

Kalbimizde yara açan olaylar, insanlar arkalarına bile bakmadan yollarına giderken yerimizde saymamız, hayatı sanki bir ’pause’ tuşu varmışçasına askıya almamızın nedeni o yaralar değil, tam olarak kendimiziz. Çok klişe olsa da ’bardağın dolu ve boş tarafı’ olayı diyebiliriz bunun için hatta biraz daha eğlenceli yanından bakmak istersek yumurtanın ipanayla fırçalanmış ve fırçalanmamış tarafı.

Bizi durduran, olduğumuz yere çakan ilerlememizi engellediği gibi yaşadığımız anın da kıymetini bilmememizi sağlayan şeyler bizden güçlü değil. Ve hayatı bazen sırf ’ölmek için’ yaşadığımızı fark edip ne yapıyorum ben? arkasından baktığım bana ait olan geçip giden zamanlarım diyebilmeliyiz belki de.

Film tabi ki metin metin bunları anlatmıyor ama bana hissettirdikleri bunlar. Velhasıl, herkes ölür ama herkes yaşayamaz diyerek Victor Hugo’ya da selam eder nefes aldığımız sürece madem bir şekilde yaşıyoruz bu neden akdeniz bitki topluluğu maki gibi olsun? der yazımı burada noktalarım.

İzleyiniz.

@zett

13 yıl önce

Bir filmi çok beğenince kendime hakim ne bileyim en azından bir savcı falan olamıyorum, yazıyorum. Ben teşekkür ederim:D

@enik_kral

13 yıl önce

her film için, böyle bir yazı yazan çıksa valla işimiz var...
hoşuna gitmiş olsa gerek film, yazmış çizmiş bizim izleme listesine bir çentik daha atmışsın. teşekkürler zett..

@ibrayim

13 yıl önce

8.9 / 10

Fransız sinemasını Amelie ve Jeux d'enfants gibi filmlerden ibaret sanan bana tokat gibi gelmiş filmdir. İzleyin, izlettirin.
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL