Başta biraz sıkıcı gibi görünse de olaylar geliştikçe nasıl bir efsane ile karşı karşıya kaldığınızı anlıyorsunuz. Süreçlerin her coğrafyada benzer işliyor olması şaşırtıyor açıkçası. Kesinlikle izlenmesi gereken bir şaheser.
filmi izledikten sonra camların buğularına sürekli Z yapar hale geldim. Eskiden Zorro için nadiren Z yapardım. Şimdi buğu gördüm mü tutamıyorum kendimi.
devletin işlediği veya başka bir deyişle işlenmesine ön ayak olduğu cinayetlerin nasıl işlendiği ve bunların nasıl örtbas edilmeye çalışıldığının, yargının gerçekten de iktidarın bir parçası olduğunu film çok iyi bir şekilde irdelemiş. bunun yanı sıra filmin müzikleri çok güzel. film izlendiğinde aa ben bu şarkıyı biliyorum diyecek bir çok insan. çünkü müziklerin tamamına yakını ya araklanmış ya da olduğu gibi yeşilçamda kullanılmıştır.
Filmin başında Fransızca olarak şu sözler görülür:"Gerçek olaylarla, sağ ya da ölü olsun gerçek kişilerle olan benzerlikler tesadüfi değildir. Her şey KASITLIDIR."
Filmde, aslında ülke adı hiç geçmemesine karşın,Yunanistan'da1963yılında solcu milletvekiliGregoris Lambrakis'in öldürülmesi sonrasında gerçekleşen olaylar kurgulanarak yansıtılmaktadır. Eleştirmenlere göre film,1967ile1974arasındaYunanistan'da hüküm süren askeri yönetimi eleştirmektedir.
Filmde, daha sonraYunanistan'ın Cumhurbaşkanı olacak olan savcıChristos Sartzetakis'ıJean-Louis Trintignantcanlandırmaktadır. Aslında daha ünlü oyuncular olmalarına karşın,Yves Montand'ın veIrene Papas'ın filmde daha küçük ama önemli rolleri vardır. Montand, öldürülen solcu milletvekilini, Papas ise onun eşini canlandırmaktadır.
İzlediğim en iyi politik filmlerden biri. Film kapitalizmde iktidar mekanizmasının nasıl çalıştığını ve hukuğun sınırlarını bir cunta hükümeti üzerinden anlatıyor. İstenirse her döneme ve ülkeye uyarlanabilecek evrensel bir öykü.
cunta yönetimlerinin, faşist diktatörlüklerin dayanakları hakkında başvurulabilecek en iyi film.
yunanistan'da albaylar cuntası döneminin öncesinde "komünist olmayan" solcu bir politikacının öldürüldüğü cinayete odaklansa da, film ilerledikçe olay farklı boyutlarıyla gözler önüne seriliyor. belirtmek gerekirse ilgiyi ayakta tutan en önemli etken de kurgunun sağlamlığı.
kısa bir not: filmin müziklerini theodorakis faşist cunta iktidarında yunanistan'da gizli kaydediyor.
sonuçta kim ne derse desin umut ve direniş yunan alfabesinin bu güzide harfinde yaşıyor.
@zorba
4 yıl önce
8.9 / 10
@ebus_durak
5 yıl önce
8 / 10
@senadir
7 yıl önce
@myildirim
10 yıl önce
@strangelove
10 yıl önce
8.5 / 10
filmin sonunda içinin yağları erimeyen izleyici yoktur sanırım. umarım böyle sahneleri ülkemizde de görürüz.
--spoiler--
@super_tramp
11 yıl önce
10 / 10
@stonemarten
11 yıl önce
9 / 10
@kinoglaz
14 yıl önce
Filmde, aslında ülke adı hiç geçmemesine karşın,Yunanistan'da1963yılında solcu milletvekiliGregoris Lambrakis'in öldürülmesi sonrasında gerçekleşen olaylar kurgulanarak yansıtılmaktadır. Eleştirmenlere göre film,1967ile1974arasındaYunanistan'da hüküm süren askeri yönetimi eleştirmektedir.
Filmde, daha sonraYunanistan'ın Cumhurbaşkanı olacak olan savcıChristos Sartzetakis'ıJean-Louis Trintignantcanlandırmaktadır. Aslında daha ünlü oyuncular olmalarına karşın,Yves Montand'ın veIrene Papas'ın filmde daha küçük ama önemli rolleri vardır. Montand, öldürülen solcu milletvekilini, Papas ise onun eşini canlandırmaktadır.
@kinoglaz
14 yıl önce
@anton
14 yıl önce
10 / 10
yunanistan'da albaylar cuntası döneminin öncesinde "komünist olmayan" solcu bir politikacının öldürüldüğü cinayete odaklansa da, film ilerledikçe olay farklı boyutlarıyla gözler önüne seriliyor. belirtmek gerekirse ilgiyi ayakta tutan en önemli etken de kurgunun sağlamlığı.
kısa bir not: filmin müziklerini theodorakis faşist cunta iktidarında yunanistan'da gizli kaydediyor.
sonuçta kim ne derse desin umut ve direniş yunan alfabesinin bu güzide harfinde yaşıyor.
"Z"