K
14 yıl önce
Ölümsüz filmine yorum yazdı:
Ölümsüz filmine yorum yazdı:
İzlediğim en iyi politik filmlerden biri. Film kapitalizmde iktidar mekanizmasının nasıl çalıştığını ve hukuğun sınırlarını bir cunta hükümeti üzerinden anlatıyor. İstenirse her döneme ve ülkeye uyarlanabilecek evrensel bir öykü.
Earth filmine yorum yazdı:
İngilizce bilinler için film hakkında ayrıntılı bir inceleme de burada:
http://uwf.edu/ruzwyshyn/dovzhenko/Earth.htm
Earth filmine yorum yazdı:
Nasıl Dovzhenko, Eisenstein ve Pudovkin ile birlikte üç büyük Sovyet yönetmenden biri olarak anılıyorsa, onun TOPRAK filmi de eleştirmenler tarafından sinema tarihinin en önemli filmlerinden biri olarak görülür. Ama 1930'ların SSCB'nde film, anlattığı düşünülen çiftçi sorunlarından uzak, entellektüel incelikte bir çalışma olarak eleştiriye uğradı.
Eisenstein'ın ESKİ VE YENİ filmi gibi TOPRAK da, ayrıcalıklı çiftçileri (kulak), merkezi otoritenin elindeki kolhozlara gönüllü bir şekilde bağlamaya çalışan kampanyanın bir parçasıydı. Ama filmin gösterime girdiği sıralarda, toprakları ve hayvanları birbirine bırakmak istemeyen radikaller ve inatçı köylüler arasında acımasız bir mücadele sürüyordu. Filmdeki pastoral hava, gerçek hayatın sıkıntılarından oldukça uzaktı. Alexander Dovzhenko (1894-1956) sanat öğrenimi görüp, karikatür ve resimle uğraştı. Görsel sanatlardan gelen pek çok yönetmen gibi onun filmlerinin de görsel yönü edebi yönünden üstündür.
TOPRAK filminin hikayesinin temeli, b ... DevamıNasıl Dovzhenko, Eisenstein ve Pudovkin ile birlikte üç büyük Sovyet yönetmenden biri olarak anılıyorsa, onun TOPRAK filmi de eleştirmenler tarafından sinema tarihinin en önemli filmlerinden biri olarak görülür. Ama 1930'ların SSCB'nde film, anlattığı düşünülen çiftçi sorunlarından uzak, entellektüel incelikte bir çalışma olarak eleştiriye uğradı.
Eisenstein'ın ESKİ VE YENİ filmi gibi TOPRAK da, ayrıcalıklı çiftçileri (kulak), merkezi otoritenin elindeki kolhozlara gönüllü bir şekilde bağlamaya çalışan kampanyanın bir parçasıydı. Ama filmin gösterime girdiği sıralarda, toprakları ve hayvanları birbirine bırakmak istemeyen radikaller ve inatçı köylüler arasında acımasız bir mücadele sürüyordu. Filmdeki pastoral hava, gerçek hayatın sıkıntılarından oldukça uzaktı. Alexander Dovzhenko (1894-1956) sanat öğrenimi görüp, karikatür ve resimle uğraştı. Görsel sanatlardan gelen pek çok yönetmen gibi onun filmlerinin de görsel yönü edebi yönünden üstündür.
TOPRAK filminin hikayesinin temeli, bir gazete haberinden esinlenilerek kuruldu. Ve film, aktivist bir önderin gerici çiftçiler tarafından bıçaklandığı bir Ukrayna köyünde çekildi. Gerçi bu suikast, farklı ve non-konformist yönetmen Dovzhenko'nun ilgisini pek az çekiyordu. O, ihtirasları ve duyguları rüya mantığı yoluyla aktarmaya çalışıyordu. Olayları ve karakterleri izlenimci sıçrayışlarla sergiledi. Aşk, aile bağları, doğum, ölüm, yeniden doğuş, ekim ve hasat, emek verilmiş bir üründen duyulan zevk gibi hayatın ve tabiatın sonsuz tecrübelerine odaklandı.
Earth filmine yorum yazdı:
Dovzhenkonun panteist ve lirik mirası (Zemlya/Earth, 1930) altında Sovyetlerde Soğuk Savaş sürecinde yeni bir sinema filizlenmişti. Earth, bakışı sosyalist sinemanın sanayi şehri yerine tabiatı odağına alıyor, aşkın imalar barındırarak yeni estetiğin habercisi oluyordu. Film, karakterlerin ve hadiselerin üzerinden sonsuza ilişkin, yaşayan eşyaya ve tabiata eşsiz bir bakış getirir. Dovzhenkonun kamerası aşk, doğum, ölüm ve illaki doğanın duru iklimine yönelir.
Aelita, the Queen of Mars filmine yorum yazdı:
Yakov Protazanov'ın 1924 yapımıAelita: The Queen of Mars / Aelita: Mars Kraliçesisessiz sinema dönemininin ilk Sovyet bilim-kurgu filmi. Yakov Protazanov'un Aleksei Tolstoy'un tiyatro oyunundan uyarladığıAelitafilmi için geniş kapsamlı bir tanıtım kampanyası düzenlenmiş.PravdaveKinogazeta'da 19 Eylül 1924 tarihinden başlayarak"Anta... Odeli... Uta..."sözcükleri filmin adı verilmeden yayınlanmaya başlamış. Bu sözcüklerin ne anlama geldiğini 30 Eylül'de Ars Sineması'nda öğrenebilecekleri duyurulmuş sinemaseverlere...Bu tanıtım kampanyası gerçekten çok başarılı olmuş ve filmin ilk gösterimi müthiş bir izdihamla başlamış.Aelitaayrıca Aleksandra Ekster ve Isaak Rabinovich imzalı kübist-futurist Mars set tasarımı ve kostümleriyle de çok ünlü bir film. İlerleyen yıllarda kendisinden sonra çekilmiş bilim-kurgu filmlerini etkileyen bir film olmuşAelita. Fritz Lang'ın 1927 yapımıMetropolisfilmi,Aelitaetkisiyle çekilmiş filmlerden hemen ilk akla gelendir.
Las 13 rosas filmine yorum yazdı:
Film bir politik film olarak kurgusu ile ortalamanın altında kalsa da bzileri İspanya İç Savaşı'nın 13 cesur kadınıyla tanışırdığı için izlemeye değer.
Filmin geçtiği döneme dair bir kaç not:
La Pasionaria:
İspanyol Komünist Partisi'nin (PCE) eski kadın önderlerinden Dolores Ibarruri'nin lakabı.
Falanjist:
İspanyol İç Savaşı'nda (1936 - 1939) General Francisco Franco yanlısı, sağcı grup.
Alman Kondor Lejyonu:
Akbaba (Kondor) adı verilen Alman Hava Kuvvetleri birimi. İspanya İç Savaşı sırasında
Hitler tarafından General Franco'nun emrine verilmiş ve bu sayede yeni savaş ve saldırı
taktiklerini bölgede deneme ve geliştirme imkanı bulmuşlardır.
Las 13 rosas filmine yorum yazdı:
"Beni suçlu olduğum için öldürmeyecekler. Sadece ölmeye değer bir fikre sahip olduğum için öldürecekler."
Leylekler Uçarken filmine yorum yazdı:
Leylekler Uçarken[1]1957Sovyetler Birliğiyapımı melodramatik savaş filmidir. Özgün adıLetyat Zhuravli(5BOB 6C@02;8) olan film İngilizce konuşulan ülkelerdeThe Cranes Are Flyingadı ile gösterime sunulmuştur.
SenaryosunuViktor Rozov’un kendi oyunundan uyarlayıp yazdığı filmiMihail Kalatozovyönetmiş, başrollerinde iseTatyana Samojlova,Aleksey BatalovveVasili Merkuryevoynamışlardır. Filmin yapımcılığını daMihail Kalatozovüstlenmiştir. Film1958yılındaCannes Film Festivali’ndeAltın Palmiyeile ödüllendirilmişti.2. Dünya Savaşısırasında geçen lirik bir aşk öyküsünü anlatır.
Film1958yılındaCannes Film Festivali’ndeAltın Palmiyeödülü almıştır. Aynı festivaldeTatyana Samojlova’ya da özel mansiyon ödülü verilmiştir.
1959’da 2 daldaBAFTAödüllerine aday gösterilmişti.
Film 1970’lerde ABD’de birArt-housefilmi olarak kabul gördü ve sanat filmleri gösterilen merkezlerin repertuarlarında sürekli olarak yer aldı.[2]
Ankara - Türkiye'nin Kalbi filmine yorum yazdı:
elgesel, Sovyetler Birliği Milli Savunma BakanıKliment Voroşilovun başkanlığını yaptığı bir Sovyet delegasyonunun Türkiye'nin Moskova büyükelçisinin eşliğinde vapurla önceİzmirsonra daİstanbul'a gelişleri sırasında halk tarafından coşkulu karşılanış görüntüleriyle başlar. Sonra da bozkırın ortasında henüz inşa halindeki BaşkentAnkaraya ilişkin görüntüler yer alır. Filmin Ankara bölümü görüntülerinde ağırlıklı olarakonuncu yılkutlamaları vardır.Anadolubozkırının dört bir yanından Ankaraya doğru yürüyen izciler, askerler, gaziler, köylüler,hipodromdakicoşkulu geçit resmi, ayrıca Atatürk,İsmet İnönüveFevzi Çakmakda görüntülenir. Kurtuluş Savaşı sırasında Türkiye-Sovyetler Birliği dayanışmasının da vurgulandığı filmin ara yazıları Rusça'dır.[2]Ham hali 134 dakika olan filmin kurgusu Moskova'da yapılmış ve kurgu sonrası filmin süresi 56 dakikaya inmiştir.
http://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkiye'nin_Kalbi_Ankara
Filmde, aslında ülke adı hiç geçmemesine karşın,Yunanistan'da1963yılında solcu milletvekiliGregoris Lambrakis'in öldürülmesi sonrasında gerçekleşen olaylar kurgulanarak yansıtılmaktadır. Eleştirmenlere göre film,1967ile1974arasındaYunanistan'da hüküm süren askeri yönetimi eleştirmektedir.
Filmde, daha sonraYunanistan'ın Cumhurbaşkanı olacak olan savcıChristos Sartzetakis'ıJean-Louis Trintignantcanlandırmaktadır. Aslında daha ünlü oyuncular olmalarına karşın,Yves Montand'ın veIrene Papas'ın filmde daha küçük ama önemli rolleri vardır. Montand, öldürülen solcu milletvekilini, Papas ise onun eşini canlandırmaktadır.