9 yıl önce
Solace filmine yorum yazdı:
Son Cadı Avcısı filmine yorum yazdı:
Herhangi bir supernatural bölümü bile bu filmden daha iyi.
Ore Monogatari!! dizisine yorum yazdı:
Liseli aşıklar hikayesi mi ııh izleyemem shoujo falan diye baya bi inat ettikten sonra bi akşam başka şeyler için açtığım pcde bunu izlerken buldum kendimi. yalnız çok iyi etmişim Takeo ve yamato'nun utanarak yaşadıkları cıvıl cıvıl komik aşkları izlemeye değer. Sırf takeo için bile izlenir "suki da!"
Monster dizisine yorum yazdı:
Kaede gayet güzel açıklamış izledikten sonra sizde iz bırakan animelerden. Açıkçası ilk bölümlerde sıkıldım konuyu anlıyorsun ve daha ne kadar uzayacak ki deyip önyargılı oluyorsun olma
Bir süre sonra her bölüm öyle bir yerde bitti ki dayanamayıp bir sonrakine geçtim ve akabinde de birkaç günde bitirdim. Konu içinde yer alan İsimsiz Canavar hikayesi oldukça iç karartıcı, endingte bulunan resimleri ziyadesiyle rahatsız ediciydi ki bu da animenin bel kemiğini oluşturduğu için geri kalanını siz düşünün. Müzik seçimleri de bir o kadar başarılı jeneriğini geçmediğim nadir animelerden. Ayrıca gereksiz hiçbir karakter bulundurmamakta, tam dozunda ve ayarında uzunlukta hepsine yer vermekte. Bir de son olarak böylesi güzel finali olan yapımları ayrı seviyorum tüm o 74 bölümün hakkını vermişler. Buradan saygıylarımı iletiyorum sevgili japonlara
Samurai Champloo dizisine yorum yazdı:
'Umudun bittiği yerde umutsuzluk başlar. Ama insanların her zaman umut içinde yaşaması çok zordur. Yani insanların umutsuzluk içinde yaşamaktan başka bir seçeneği yoktur.'
Battlestar Galactica dizisine yorum yazdı:
Güzel spoiler içerir.
İzlemeye başladığım dönem seçim zamanına gelmesinden mütevellit ilk başta sevemediğim dizi. Ulan bi avuç insan kalmışsınız uzayın bir köşesinde hala demekrosiydi darbeydi didişip duruyorsunuz, ayıp Adama reyiz dedim. Sonra sonra su gibi aktı tabi sezonlar. Lee dışında her karakter bir yere kadar iyi ancak en güzeli kim ne derse desin Baltar ve yaşama aşkıdır. Ne insanların ne de cylonların tarafında olan bu güzide insan kendi bencilliği sayesinde kaç kez umut ışığı oldu sayamadım :D Sonu, insanlara zibilyon kez yeniden dünya verseniz gene aynı haltı yaparlar anafikrinde olsa da ben kıyamazdım o battlestarı bırakmaya ve sıfırdan başlamaya
https://www.youtube.com/watch?v=BigolJfoANw
Berserk dizisine yorum yazdı:
Anime manga tarihin en o biçim insanını barındırır. saç baş yoldurur, bol bol sövdürür. Animesi mangasının sadece giriş kısmını konu almıştır. Asıl olay da oradan sonra başlar zaten. Mangası hala devam etmektedir. Siyah beyaz olmasına rağmen kan kokar. Sırf detaylar için bile takip edilmeli dicem ama aşırı yavaş ilerlemekte. Yılda birkaç bölüm anca çıkıyor. Sonunu görmek için milyon yıl bekleriz artık.
Animesinden bahsedecek olursak, az farklı başlar. mangadaki dehşet sahneleri oldukça çarpıcıdır, bunun yanında anime ise sönük kalmakta. yalnız müzikleri şahanedir. En can alıcı yerde gatsu çalmaya başlar ve siz öylece kalırsınız ya da alt tarafı anime ne abarttın diyerek sıradaki dizinize, filminize geçebilirsiniz ama yapmayın öyle.
http://www.youtube.com/watch?v=vZa0Yh6e7dw
Firefly dizisine yorum yazdı:
Aah ah, böylesi güzel şeyler hep mi kısa olur. Geç de olsa buradan en derin sövgülerimi ilgili yerlere iletiyorum.
Cowboy Bebop dizisine yorum yazdı:
Bittikten sonra tek cümle kurulur. "Neden 26 bölüm. Neden 548786 değil"
Continuum dizisine yorum yazdı:
3. sezonu oha dedirterek bitirdiler. Valla helal bu kadarını beklemiyordum.
ilk sezon eh diyorsun izliyorsun konu yüzeysel çünkü, 2. sezon iyi gibi ya sıkmıyor bu izlerim ben diyerek bitiriyorsun, 3. sezonda da ha şöyle diyerek merakla ve ilgiyle izliyorsun.
Olaylar derinleşti, birçok farklı grup, farklı zaman çizgileri, ölenler yaşayanlar derken bu finalle işler dahada karıştı.Zaten son 3 bölümü ayrı ayrı final gibiydi. Değeri bilinmeyen dizilerden.
Not 1: Bölüm sonu şarkıları çok hoş. Az yeni grup keşfetmedim
Not 2: Başroldeki kiera denen hatun bu dizide ayrı güzel.
Bazı sahneler bildiğin saçma. Colin Farrell'ın ışık hüzmelerinin ortasında 90lar pop müzik kliplerinden birinde oynuyor gibi bir hali vardı o kadar fazla gösterildi ki güldürdü. Karakterlerle bir bağ oluşmuyor. Hepsi yüzeysel. Ajanın öldüğü sahne öylesine geçiştirilmiş gibiydi daha sonra yokluğunu farketmiyorsun zaten. Kırmızılı kadının cinayet mahallinde, olayın gerçekleşme anını görme şekli hannibal'ın ilk sezonuna benzemiş. Son kısımda kendi ölümünü tasarlaması ya da kaçınılmaz kaderi de diyebiliriz akla seven'ı getirebilir ancak seven'la kıyaslanamaz bile. Sevdiğim sahne ise Charles'ın evinde önceden hazırlanmış olan videonun duvara yansıtılmasıydı. Onun dışında izleyip geçeceğin bir film olmuş.