H
15 yıl önce
Yeniden Çal Sam filmine yorum yazdı:
Eraserhead filmine yorum yazdı:
Lynchin ilk uzun metrajı, 31 yaşında. Bu günkü tuhaflığı aynen o zaman da geçerli. Adıyla alakalı kaderine doğru giden tuhaf bir adam. Her şey çok tuhaf. Elle tutulur normal hiç bir şey yok. İnsanlar, mekanlar, sokaklar, davranışlar. Bu tuhaflığın içine Lynch başka bir tuhaflık eklemiş. Karakterin bütün o korkulu bakışlarının, ezikliğinin ve değersizliğinin tersine, karaktere etkileyici ve ne yaptığını bilen bir ses tonu koyarak zıtlığı dengelemiş. Hele o bebek ağlaması yok mu, çıldırmamak elde değil.
7 / 10
İvan'ın Çocukluğu filmine yorum yazdı:
Bu da Tarkovskinin ilk filmi. 30 yaşında ve aynı sene Coppola 23ünde henüz ve sırasını bekliyor. (Mukayeseli tarih) Ailesini kaybetmiş 12 yaşında bir çocuğun, 2. Dünya savaşında Alman ordusunun bulunduğu bölgeden istihbarat getirmesi üzerine kurulmuş. Dramatik rüya sahneleri, savaşa bulaşmış bir çocuk için oldukça davetkar görünüyor ve bu yüzden en tehlikeli görevleri almaktan çekinmiyor. Anlatılanların gerçek olduğunu eklere konan bir belgeselde görüyorsunuz. Tarkovski 4 sene sonra vereceği büyük eseri Andrey Rublyovun izlerini önümüze sermeye başlıyor bu ilk denemesi ile.
7 / 10
Dementia 13 filmine yorum yazdı:
Coppolanın ilk filmi. Roger Cormanın setinde diyalog yazarlığından, devamlılık asistanlığına, dekor yardımcılığından temizlik işçiliğine dek her işi yaptığı sırada, bir Avrupa gezisinde Corman, Haydi Francis yapabilirsin der. İrlandadadırlar o zaman. Coppola senaryoyu 3 günde yazar. Bu yüzden kötüdür. Siyah beyaz bir korku filmi için ise sıra dışı bir iş çıkarmıştır. Cormanın B sınıfı filmlerinin tadını fazlasıyla vermiştir. Açılış sekansındaki, radyoda çalan müziğin canlının ölümüne tuhaf bir şekilde eşlik etmesi ve çalmaya devam etmesi ise oldukça etkileyici bir açılıştır ve buna benzer bir sahneyi Apocalypse Now filminde kullanacaktır daha sonra. Devasa bir araziye yapılmış şatoyu ve etrafını yansıtmak için alabildiğine alan derinliğini kullanan Coppola, tuhaf geri dönüş sahneleri ve tekinsiz bir ortam yaratmaktaki başarısıyla gelecekte ne olacağının haberini vermiştir ve sadece 24 yaşındadır.
6.5 / 10
Kıyamet filmine yorum yazdı:
Apocalypse Now -Redux- (1979) Yön: F.F. COPPOLA
"Sabahları Napalm kokusuna bayılıyorum.
Robert Duvall (Lt. Colonel Bill Kilgore)
Apocalypse Now, yine, yeni, yeniden. Bitmeyen azap. 4 metrekarelik odanda, tavandaki pervaneyi seyrederken yuvanı özlemek. Yuvandayken de buraları, savaşı, öldürmeyi. Kana, kaosa, dumana ve napalma bulanmış bir yeryüzü toprağında, senden olmayanlardan çıkarma, varoluşun derinliklerinden doğan acının histerisini. Anlamsızca bir intikam duygusunun seni de sarıp, seni de tamamen anlamsızlaştırması ve buruşturup bir kenara atması. Atıldığımız bu yerlerin konforu bizi kesmez olur ve özleriz bir kez daha bu zayıf insanların topraklarını ve onları öldürmeyi. Bu duruma asker iken isyan eden bir albayın avlanmasına sıra gelmiştir.
Coppola 150 dakikalık orijinal versiyonuna 50 dakika daha ekleyerek 200 dakikaya çıkarmış ve adına Redux diyeler demiş. Kasasında 5 buçuk saatlik (330 dakika) bir kurgusu daha var. Bakalım o da gün yüzüne çıkacak mı? Bu 50 dakika içind ... DevamıApocalypse Now -Redux- (1979) Yön: F.F. COPPOLA
"Sabahları Napalm kokusuna bayılıyorum.
Robert Duvall (Lt. Colonel Bill Kilgore)
Apocalypse Now, yine, yeni, yeniden. Bitmeyen azap. 4 metrekarelik odanda, tavandaki pervaneyi seyrederken yuvanı özlemek. Yuvandayken de buraları, savaşı, öldürmeyi. Kana, kaosa, dumana ve napalma bulanmış bir yeryüzü toprağında, senden olmayanlardan çıkarma, varoluşun derinliklerinden doğan acının histerisini. Anlamsızca bir intikam duygusunun seni de sarıp, seni de tamamen anlamsızlaştırması ve buruşturup bir kenara atması. Atıldığımız bu yerlerin konforu bizi kesmez olur ve özleriz bir kez daha bu zayıf insanların topraklarını ve onları öldürmeyi. Bu duruma asker iken isyan eden bir albayın avlanmasına sıra gelmiştir.
Coppola 150 dakikalık orijinal versiyonuna 50 dakika daha ekleyerek 200 dakikaya çıkarmış ve adına Redux diyeler demiş. Kasasında 5 buçuk saatlik (330 dakika) bir kurgusu daha var. Bakalım o da gün yüzüne çıkacak mı? Bu 50 dakika içinde, orijinal filmde hiç gözükmeyen Fransız kolonisinin uzun bir sekansı mevcut. Ayrıca bazı taşmalardan da bahsedilebilir. Yani eklenmeseydi de film değerinden bir şey yitirmezdi denilebilir.
Uyarlandığı romanın konusu Nijerde geçerken o bölgede bütün kaynakları sömüren bir şirkete gönderilen adamımız isyan eder ve kontrolü ele geçirir ve onu durdurmak için de biri gönderilir- Coppola konuyu Vietnama uyarlamıştır. Sıkı bir Nietzsche hayranı olan Coppola, filmine bir çok alt metin yedirerek, Nietzsche tarzı kafayı yemiş 4-5 adamı başrole oturtmuştur. Helikopterlerin saldırısı esnasında, Nietzschenin yakın arkadaşı Wagnerden Tannhauseri çaldırması manidardır.
Görünürde bir savaş filmi gibidir. Aynı zaman da bir yol filmidir de. Uğranılan her yer o tuhaf çılgınlıktan nasibini almıştır. Sanki herkes savaşın yaydığı kutsal bir trans halindedir. Emir-komuta zinciri kırılmıştır. Uğranılan bazı yerlerde komutanın kimde olduğu belli değildir. Albayı (M.Brando) yakalamakla görevlendirilen yüzbaşı Willard, (M.Sheen) yol boyunca albayın dosyasını okurken, bazı şeylerin yazıldığı/görüldüğü gibi olmadığının farkına varır.
Filmin Cannesdaki gösterimi öncesi basın mensuplarının karşısına geçen Coppola artık her şeyin değiştiğini Nietzscheden bazı alıntılar yaparak vurgular. Bazılarınızın kameralarında film olmadığını görüyorum der. Dijital kameralara yeni yeni geçilmektedir. Dijital devrimin ayak seslerini ilk duyanlardan biri olarak, filminde de bir çok ilki denemiş, çok zorlu ve uzun bir sürede tamamlayarak ustalığını iyice pekiştirmiştir.
Aklı çevreleyen, sınırlayan ve o iç kısma ismini veren yerin dışına taşmak. Bunu isteyerek ve çılgınca bir dürtüyle yapmak. Kısaca sınırları aşmak için tehlikeli bir yolculuktur bu- birebir bir görsel şölen. Her anının tadını çıkarın derim
9 / 10