2 yıl önce
Kogda padali aisty filmine yorum yazdı:
Dizi olana kanıp izledim, arada çok uçurumlar var.
Kogda padali aisty filmine yorum yazdı:
Dizi olana kanıp izledim, arada çok uçurumlar var.
Mezuniyet filmine yorum yazdı:
Yanlışlar arasında doğruyu bulmak için yanlış yapmak zorunda kalmak. Savaşta gerçekten her şey mübah mıdır? Ahlak toplumun karar verdiği kurallar mıdır yoksa bireyin kendisini ilgilendiren bir durum mudur? "Doğru"lar için hayatını harcamış insanların bir tek bile olsa hata yapma hakkı var mıdır yoksa bir-bin arasında fark yok mudur?
Ben hala Cristian Mungiu diyince "4 ay 3 hafta 2 gün" ü bilirim ama bu tarz filmlerin kıymetini de bilmek lazım. (Benzer filmlere bazı katkılar yaptım)
Roma İmparatorluğu'nun Çöküşü filmine yorum yazdı:
Eleştirmenler bu film için "vasat üstü" demişler. Bence büyük haksızlık etmişler. Gerçi bu biraz yönetmenin diğer filmlerinde (Quo Vadis, El Cid) çıtayı arşa çıkartması nedeniyle de olmuş olabilir. Bence türünün güzide örneklerinden. Oldukça başarılı. Bir kere Sophia Loren var, delirtmeyin beni.
Günden Geceye filmine yorum yazdı:
Oyunculuklar son derece başarılı. Özellikle Katharine Hepburn’ün o inanılmaz oyunculuğu nedeniyle yer yer gerildim. Konu çok ağır, izlerken bunalmadım diyemem. Özellikle realistik ve psikolojik film sevenlere öneririm.
Tehlikeli Yaş filmine yorum yazdı:
"wild things leave skins behind them....these are tokens passed from one to another so that the fugitive kind can follow their kind"
Gecelerin Kadını filmine yorum yazdı:
Bu gözler ölmeden önce Sophia Loren ve Antony Perkins’i de bir arada gördü ya daha ne olsun...
The Journey filmine yorum yazdı:
Şu ana kadar izlediğim tüm filmlerine ayrı ayrı hayran olduğum Anatole Litvak’ın bir miktar "for whom the bell tolls" bir miktar "torn curtain" esintisi olan ve yine çok beğenmemle sonuçlanan filmi. Bu film ile birlikte yönetmenin tüm filmlerini izlemenizi tavsiye ederim. (Özellikle 1940’lı yıllardan sonrasına kefilim. Öncesindeki filmlerine henüz ulaşamadım ama eminim onlar da güzeldir.)
Taksim Hold'em filmine yorum yazdı:
Gezicilerin öz eleştirisi olarak kabul ediyorum bu filmi. O yönden başarılı. Çünkü ilerlemek isteyen kendi hatalarını daha çok aramalı her zaman. Film genel olarak mesaj içerikli olduğundan zaten her karakterden bir adet var. Her bir karakter bir mesajı yansıtıyor. Bu filmlerin özelliği bu zaten, kızmamak gerekir.
Benim asıl beğendiğim olay ev sahibi elemanın başta ahkam keserken güç elde ettiğinde kendisinin aynı şeyleri yapması oldu. Neyden şikayet ediyordu hatırlayın, apartmanda sigara içilmesinden... Hey yavrum hey... Diğer karakterlerden biri zaten "abi benim eşim hamile" diye olaylara karışmayan ama aynı geceyi başka kadınlarla geçiren avukat, diğeri de tam bir klavye delikanlısı. Bir de böyle tipler lafa gelince mangalda kül bırakmaz ya neyse. Ama bu arkadaşlara sorsanız, onlar da rahatsız düzenden. Açık açık da söylüyorlar. Hatta ev sahibini fazla rahat olmakla suçluyorlar. Asıl olay yine idealleri için istifayı basan ve "benden bu kad ... DevamıGezicilerin öz eleştirisi olarak kabul ediyorum bu filmi. O yönden başarılı. Çünkü ilerlemek isteyen kendi hatalarını daha çok aramalı her zaman. Film genel olarak mesaj içerikli olduğundan zaten her karakterden bir adet var. Her bir karakter bir mesajı yansıtıyor. Bu filmlerin özelliği bu zaten, kızmamak gerekir.
Benim asıl beğendiğim olay ev sahibi elemanın başta ahkam keserken güç elde ettiğinde kendisinin aynı şeyleri yapması oldu. Neyden şikayet ediyordu hatırlayın, apartmanda sigara içilmesinden... Hey yavrum hey... Diğer karakterlerden biri zaten "abi benim eşim hamile" diye olaylara karışmayan ama aynı geceyi başka kadınlarla geçiren avukat, diğeri de tam bir klavye delikanlısı. Bir de böyle tipler lafa gelince mangalda kül bırakmaz ya neyse. Ama bu arkadaşlara sorsanız, onlar da rahatsız düzenden. Açık açık da söylüyorlar. Hatta ev sahibini fazla rahat olmakla suçluyorlar. Asıl olay yine idealleri için istifayı basan ve "benden bu kadar" demesine rağmen yine de evde oturmayı kendine yediremeyip sokağa çıkan gazeteci elemana oldu. Hep böyledir zaten. Ha bu işler böyle oluyor diye susmak mı lazım? Evde oturup camları kapamak mı lazım? Tek bir haklı mı var? Doğru sadece bir tane midir? Ya da bir doğruyu yapmak, tüm yanlışları gizler mi? Bence o yüzden herkes kendi hatalarını görmeli, kendini düzeltmeli ki sonra yanlışların karşısına düzgün çıkabilelim. O yüzden benim filmden aldığım mesaj düşüncelerimle paralel olduğundan hoşuma gitti.
Rommel'e baskın filmine yorum yazdı:
Yönetmenin 20 yıl önce yapmış olduğu benzer bir film olan The Desert Fox’a göre çok zayıf bir çalışma.
Son Tren filmine yorum yazdı:
Stalingrad filminin yönetmeninden hiç beklemediğim derece kötü bir film.
Filmin bir tek güzel sahnesi vardı o da;
Wehrmacht subayı ile SS subayının birbirlerine silah çektikleri sahnedir. O da zaten 1 dakika sürdü sürmedi.