Gir Kanıma

Şimdi ne desem bilemedim... Eğer 'constructivist' bir bakış açısıyla bakacak olsam herhalde filme -100 vermek filmi yüceltmek anlamına bile gelebilirdi, lakin bu film bu kafada izlenecek bir film değil. Aslında tam da 'film' kelimesinin sözlük anlamı ne DEĞİLDİR sorusunu yanıtlamış, başka bir değişle 'deconstructivist' bir bakış açısıyla bakmak zorundayız. Lakin, böyle bile o istediğim tadı tam alamadım, filme adapte olamadım.

Kargaların çirkin sesi özgündürden de bir yere varamayacağımız aşikar, çünkü film parça parça o kadar güzel, o kadar özel ki, zaten temayı ya da film konseptini parçalara ayıran da bu çünkü birleştirmeye çalıştığınızda çok fazla da birleşen bir şey yokmuş gibi geliyor.

Her vampir filminde ne vardır? yok işte şunla öldürürsün, bunla ölmez, yok aslında buzmuş bunlar ölünce çatlıyorlar, güneşte parlıyorlar, kutsal suyu bi dök alevler çıkar... tabi ki filmde vampirin özelliklerine dair bilgiler var ancak daha önce hiç anlatılmayan bir şekilde. Dolaylı yoldan fikir sahibi olabiliyorsunuz.

Ben burada senaristi tebrik etmekten kendimi alamıyorum, bununla birlikte, yönetmenliğin de herkesin icra edemeyeceği bir meslek olduğu inancındayım.

Filmi özel kılan detaylar hikayeye ve onun sahibine aitken (yönetmenin aynı zamanda senarist olması bu ikilemi etkilemez takdir edersiniz :)), bu işin yönetimi bence birçok noktada çuvallamış. Ancak hikaye öyle özeldi, müzikler öyle yerindeydi ki, bu hataları, hatta saçmalıkları, göz ardı etmekte zorlanmazsınız. Benim bu noktadaki sitemim ana tema dışında gerçekleşen mantıksız bir takım olaylar ve insanların tepkileri, ya da olamayacak kadar saçma bir takım bürokratik vb. durumlar...

Benim açımdan film sırasında değil de, daha sonrasında 'hmmm.... enteresan, ilginç, dokunaklı, acımasız' detirten bir yapıttı. Standart film izleme havasında olanlar ya da genelde çerezlik filmlerden hoşlananlar bu filmi beğenirse çok şaşarım, onu da dip not olarak ekleyeyim ;)

Saygılar...

Let me in’i duyunca izleyim bi dedim. İşi gücü bıraktım, Milli Eğitim’in tüm sunucularını sömürme pahasına indirdim. Çok ayıp bir iş yaptığımın farkındayım. Nimet beni affet.

Let me in, ne ayaktır bilmiyorum. Afişteki kız pek bir ilgi çekiciydi. Holywood’un, yeniden çevrimleri sallapati gider. Ortaya bol makyajlı bir saçmalık çıkacağından şüphem yok. Zaten dikkat çektiyse, Holywood artık koca bir geridönüşüm fabrikası oldu. Eski çamlardan bardak yaparak ekmek parası kazanıyorlar. Yakında beni de yeniden çevirirlerse şaşırmayacağım. Kısaca, Allah belalarını versin.

Aslında doğrudan bir vampir filmi değil. Çok şey söylemek istemiyorum. Bi izleyin diyebilirim sadece. Korku filmi desen değil, kan filmi desen değil, film desen hiç değil. Çok daha başka bi şey bu. Buz gibi,acı dolu ve iç eriten bir hikaye izliyorsun. Katman katman, doku doku acı doluyor içine. Ben bir vampir olarak çok duygulandım. Şaka tabi. Son cümle. Şakacıyım yani. Ehe heh hehehhe Bu da gülüşüm.