İlgi Manyağı Yorumları

İlgi Manyağı filmi detayları

@delahoya

1 ay önce

7.3 / 10

Son derece rahatsız edici ama bir o kadar gerçekçi bir Kristoffer Borgli filmi.

Günümüz hastalığı olan ilgi ve farkedilme açlığı bu filmde o kadar sert vurgulanmış ki , şuana kadar bir çok manyak karakterle karşılaştım Signe gibi beni geren bir karakter olmadı...

@zzuhal

4 ay önce

sinir bozucu ve keyifli. izlerken ileride ne olacak diye merak uyandırıyor. kadının yaptıklarından dolayı surekli değer miydi bunun için dedirtti. izlenir.

@yagcionur

8 ay önce

6.9 / 10

Vurucu,etkileyici bir Norveç filmi daha...

Her şeyden önce Başrol Kristine Kujath Thorp'un oyunculuğuna değinmek isterim.Filmde o önemsenme kaygısı barındıran karakteri o kadar iyi canlandırmış ki izlerken her şey çok doğal hissettirdi.Karaktere harika bir şekilde bürünmüş.Bazı noktalarda resmen ekran başında delirtti,sen napıyorsun diye sordum sürekli.

Film günümüz dünyasının en büyük problemlerinden biri olan ilgi problemine vurucu bir şekilde değiniyor.İnsanların ilgi görmek adına kendilerine neler yapabileceğini,sağlığına zarar verebilecek kadar ileri gidebileceğini ve en önemlisi mağdur edebiyatı ile nasıl bir yere gelebileceğini gözler önüne seriyor.

Norveç sineması farklı ürünler sunmaya devam ediyor.Ben fazlasıyla beğendim.

Puanım 6.9/10

@gomeisa

9 ay önce

7.5 / 10

Etrafımızda sosyal medyada beğenilme, ilgi görme çılgınlığı için normal biri olduğunu unutup acayip şekillere bürünen birçok kişi var. Yakında buna benzer de görürsek ona da şaşırmayacağım. Kesinlikle tedavilik bir durum. İçler acısı. Film bu manada ders gibi.

@hanife08

11 ay önce

Knut Hamsun'un "Açlık" romanına benzetildi abartı derecesindeki ilgi beklentisi. Okuma listesine almıştım kitabı sonra da vazgecmistim. Okumayı dusunuyorum simdi o yuzden iyi oldu izlediğim. Filmin konusu baya ilgimi cekti özellikle filmin ilk yarısı hızlı akıyor. Mizahını da beğendim, kesinlikle izlenir.

@zenobiaa

1 yıl önce

3.4 / 10

midem bulandı

@namussuznamuslu

1 yıl önce

Cocuklarinizi ilgisiz birkmayin, onlari sevin temali, eser miktarda Iskandinav mizahi iceren, kimi zaman töbe bismillah dedirten Norvec yapimi film.

Evdeki tasarim mobilyalar gittikten sonra eve ikea'nin en basic mobilyalarinin gelmis olmasi iyiydi.

@berat_k

1 yıl önce

7.8 / 10

Nefis bir ironi, Kuzeyli soğuk mizahı... Hep bir adım öteye geçerek tempoyu ve gerilimi yükseltiyor, kurgusal hareketliliği de seyri tatlandırıyor. Herkesin çevresinde rastladığı tiplerin abartılı bir dışavurumu...
O

@ozhakikililith

1 yıl önce

Ajans sahneleriyle "ötekine" dikkat çekiyor gibi görünürken sömüren ve hatta ucubeleştiren yeni medyanın, çalınan rastgele mobilyalarla modern sanatın ve sözde grup terapisi sahneleriyle de bilimdışılığın yeni çok satan olmasının iyi bir eleştirisi olduğunu düşünüyorum. benden geçer not aldı.

@hamhumsaralop

1 yıl önce

Filme başladığımda içimden hep "var böyle insanlar" dedim, daha sonra "ben bunu tanıyorum ya" şeklinde ilerledi, bu kadar ileri giden olur mu bilmiyorum elbette, ancak sinemanın zamanın ruhunu gözden çıkarmasını beklemiyoruz elbette, var olan elbet anlatılacaktır.

Filmi izledikten sonra bir süre film hakkında düşünürüm, olayı, psikolojik değişimleri, sahneleri, bu filmi hatırlamaya çalıştıkça zihnim hep "dünyanın en kötü insanı" filminde miydi "drama queen" filminde miydi o sahne diye karıştı, öyle iç içe girmiş iki film, aynı yönetmen aynı yerde tek bir modern hikaye anlatıp kurguyla ikiye bölmüşler kadar benzer bir ruh var filmlerde.

Az önce filmin adını yanlış yazdığımı düşündüm, ama filmin adı İngilizce'de sick of myself, yani kendimden usandım, en kötüsünü ben bana ederim, gibi bir anlam taşıyor, orijinal Norveççe ismi ise "sky pike" yani "sick girl, hasta kız", (Duygusal halı yıkamacılara selam olsun) Modern dünyanın gelişmiş ülkelerinde dertsizlikten yaşanan tuhaf şeyleri
... Devamı
Filme başladığımda içimden hep "var böyle insanlar" dedim, daha sonra "ben bunu tanıyorum ya" şeklinde ilerledi, bu kadar ileri giden olur mu bilmiyorum elbette, ancak sinemanın zamanın ruhunu gözden çıkarmasını beklemiyoruz elbette, var olan elbet anlatılacaktır.

Filmi izledikten sonra bir süre film hakkında düşünürüm, olayı, psikolojik değişimleri, sahneleri, bu filmi hatırlamaya çalıştıkça zihnim hep "dünyanın en kötü insanı" filminde miydi "drama queen" filminde miydi o sahne diye karıştı, öyle iç içe girmiş iki film, aynı yönetmen aynı yerde tek bir modern hikaye anlatıp kurguyla ikiye bölmüşler kadar benzer bir ruh var filmlerde.

Az önce filmin adını yanlış yazdığımı düşündüm, ama filmin adı İngilizce'de sick of myself, yani kendimden usandım, en kötüsünü ben bana ederim, gibi bir anlam taşıyor, orijinal Norveççe ismi ise "sky pike" yani "sick girl, hasta kız", (Duygusal halı yıkamacılara selam olsun) Modern dünyanın gelişmiş ülkelerinde dertsizlikten yaşanan tuhaf şeyleri sinemada görmeye alışkınım, Thomas Vinterberg'in Körkütük filmi örneğin, o kadar dert yok ki sıkıntıdan kendilerini kesiyorlar, Kilis'te yaşadığım için bu insanlık halleri ekstra komik geliyor, dün araba sürerken, hatun "seçim yaklaşıyor bomba patlayabilir çarşıdan uzak geçelim" dedi, hal böyle olunca gerçekliğim ile filmin gerçekliği öyle bir çarpışıyor ki, filmin iddiası kara komedi, ancak aslında modern komedi ve bir hasta kız, hastalık falan değil modernite ve dertsizliğin yoğurulmuş hali.

Yaşamak o yaşamaksa, bu nedir, bizimki ne?
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL