16 yıl önce
Kutup Çizgisi Aşıkları
(1998)Lovers of the Arctic Circle a.k.a Los amantes del Círculo Polar
7.6
226 OYPUAN VER
5
Imdb: 7.6 (20.235 OY)
KONUSU
Ana ve Otto’nun kaderleri uzun bir çizgi ile bağlanmıştır. Çizgi çizilmeye Madrid’te başlar. Küçük çocuklar ilk defa bir okul çıkışında karşılaşırlar. On yedi yıl sonra kutup çizgisinin kıyısında buluşacaklarını bilmeden. Otto’nun anne babasının boşanması, Ana’nın babasının ölümü, sonradan Ana’nın a
... Devamı
Ana ve Otto’nun kaderleri uzun bir çizgi ile bağlanmıştır. Çizgi çizilmeye Madrid’te başlar. Küçük çocuklar ilk defa bir okul çıkışında karşılaşırlar. On yedi yıl sonra kutup çizgisinin kıyısında buluşacaklarını bilmeden. Otto’nun anne babasının boşanması, Ana’nın babasının ölümü, sonradan Ana’nın annesi ile Otto’nun babasının tanışmaları ve hatta evlenmeleri ile olağanüstü tesadüfler halinde devam eder.
Küçük çocukların kaçamak ilişkileri, giderek itirafı ve idrakı zor bir aşka dönüşecektir. Her biri dünyanın başka yerlerinde kendi hayatlarını yaşayacak olsalar da, hep bir şeylerin eksikliğini kalplerinde taşıyacaktırlar.
Hiç gece olmayan, Finlandiya’daki küçük bir kasaba onları beklemektedir. Yerine getirilmesi gereken bir yazgıları vardır çünkü.
Küçük çocukların kaçamak ilişkileri, giderek itirafı ve idrakı zor bir aşka dönüşecektir. Her biri dünyanın başka yerlerinde kendi hayatlarını yaşayacak olsalar da, hep bir şeylerin eksikliğini kalplerinde taşıyacaktırlar.
Hiç gece olmayan, Finlandiya’daki küçük bir kasaba onları beklemektedir. Yerine getirilmesi gereken bir yazgıları vardır çünkü.
-
Julio Medem
Yönetmen
OYUNCULAR
Tüm Oyuncular ve Teknik Ekip
Young Ana
Young Otto
Otto
Child Otto
Child Ana
Teenage Otto
Teenage Ana
Álvaro
YORUM YAZ
POPÜLER YORUMLAR
ben bir romantik film yapıyorum. milyonlarca dolar bütçem de var. iki yıldızı da koyarım. al sana süper film diyen yapımcılar da koca bir hareket çeken filmdir kutup çizgisi aşıkları. özenilerek yapılmış bir film nasıl olur sorusuna çekinmeden cevap olarak da sunabilirsiniz. otto ve ana candır. ayrıca filmin başlarındaki otto'nun uçaklar yapıp ana'nın (aman virgülü koyalım) sınıfının bahçesine atmasının akabinde yağmur altında beklediği sahne sinema tarihin en güzel sahnelerinden biridir.
Otto ve Ana. İki güzel çocuk.
İsimleri palindrom, ters çeviriyorum yeniden Otto ve Ana.
Şans eseri tanışırlar.
Julio Medem'in kuzey topraklarında geçen filmi ilerledikçe, biz de o "çocuklar" gibi olmak istiyoruz bir yandan.
Ne bir önyargı, ne bir utanma.
İspanyol yönetmenin objektifi hep derinde kalmışları irdeliyor tıpkı 2004 yapımı filmi Lucia ya da 2010 yapımı Habitacion En Roma gibi.
Woody Allen'in biraz daha erotik hali diyebiliriz yönetmen için. Hep bir şehir var filmlerinde.
İzleyin bence.
İsimleri palindrom, ters çeviriyorum yeniden Otto ve Ana.
Şans eseri tanışırlar.
Julio Medem'in kuzey topraklarında geçen filmi ilerledikçe, biz de o "çocuklar" gibi olmak istiyoruz bir yandan.
Ne bir önyargı, ne bir utanma.
İspanyol yönetmenin objektifi hep derinde kalmışları irdeliyor tıpkı 2004 yapımı filmi Lucia ya da 2010 yapımı Habitacion En Roma gibi.
Woody Allen'in biraz daha erotik hali diyebiliriz yönetmen için. Hep bir şehir var filmlerinde.
İzleyin bence.
Anlatım son derece sanatsal ve güzeldi. Ancak daha iyilerini izlemiş olduğum için çok etkisinde kalmadım. Hikaye de sıradışıydı ama yine çok etkilenmedim. Hem Anna, hem de Otto büyüdükçe çirkinleşti. :) Tesadüfler üzerinde kurulu hayatları ve bu hayatların her seferinde yollarının kesişmesini anlatan güzel bir yapım. Çok can alıcı bazı sahneleri var. Tesadüfler üzerine bir kurgu olduğu için abartı tesadüfler de göze batmıyor. Bence batmamalı da... Sonu az biraz kafa karıştırıcıydı. Ben 2 sonu olduğunu kabul ediyorum ve işime gelen sonla bittiğini varsayıyorum.
YENİ YORUMLAR
Tüm Yorumlar
Bir noktadan sonra "yok artık lebron james" dedirten bir film. Fazlasıyla tesadüfler üzerine kurulu. Ve bu tesadüfler daha ikinci dünya savaşı dönemine kadar dayanmakta. Anne-babaların, ikinci eşleriyle tanışmlarından tutun, Ana ile Otto'nun tanışmaları, ayrılma sonrası karşılaşmalarına kadar tesadüf çılgınlığı mevcut. Bir şekilde -ara ara sıkarak- kendini izlettirmeyi başarıyor film. Örneğin, meydandaki sandalyelerde gerçekleşen tesadüfi yan yana gelme durumuna rağmen, tesadüfi bir şekilde birbirleri ile etkileşime geçmemeleri iyi bir sahneydi benim nazarımda. Filmin ilk kısmı, ikinci (depresif ergen) kısmına kıyasla daha başarılıydı. E tabi böyle bir filme de tesadüfün dibine vuran bir son gerekir. Öyle de yapılmış. Ortalamadan bir tık iyi bir film nazarımda, izlenilesi.
siz bu dizinin son dakikalarını çekmediniz. ben de izlemedim. bu dizi mutlu sonla bitti. ikisi buluştu ve mutlular. MUTLULAR
ne yazık ki beğenemedim. Çok büyük umutlarla izlemiştim. Çekimlerin vasatlığına epey takıldım. Oyunculuklarda birazcık yapaylık ve hikayede abartı buldum. Bunlar filmde bir yerden sonra göze batmaya başlayıp izlenebilirliğini kırıyor. Aşk Tesadüfleri Sever’in bu filmden esinlendiğini biliyordum ama tat olarak farklı bir üstünlük hissettirmedi.
muhteşem bir akış.renkler ,müzikler ve görüntüler çok çekici bir filmdi bir yıl önce yıl önce izlemiştim ve kesinlikle önericeğim bir filmdir.
Sevimli tesadüfler. Film de bazen sıkan anlar oluyor, bazen de ''tesadüfler çok da abartı olmamış mı?'' dediğiniz anlar. Evet ama yine de filmden kopmuyorsunuz konusu ve replikleri olsun bir şekilde bağlıyor. Aslında tesadüfler sanki hatıralarınızdan acı tatlı bir bir espriyi hatırlamışsınız gibi gülümsetebiliyor sizi. Sonunu ise hiç beklemiyordum. Güzel filmdi, tekrar izlenir. ''Ne kadar sürerse sürsün, buradan ayrılmayacağım. Hayatımın en büyük tesadüfünü bekliyorum.'' Hayatımız Ana'nın hayatı gibi tesadüfler silsilesi içinde olmasa da hepimiz bir şekilde bir şeyleri bekliyoruz değil mi? Aslında hayatımızın büyük bir bölümü bir şeyler yapmakla değil, bir şeyleri beklemekle geçiyor. Bu yüzden bu film bende bir etki bıraktı sanırım...
Bu nasıl son !
Şimdiye kadar izlememiş olmak ahmaklığımdı.
Filmde kendi hayatınızla ve yaşadığınız özel bir aşkla pay çıkartıyorsunuz.
Tesadüfler, tesadüfler, tesadüfler.. Nerede ve kimle olursa olsunlar bir şekilde hayatları kesişiyor. Ve güzel olanda bu sanırım. Filmin parolası sanırım doğru "O gün, bir gün gelecek"
Şimdiye kadar izlememiş olmak ahmaklığımdı.
Filmde kendi hayatınızla ve yaşadığınız özel bir aşkla pay çıkartıyorsunuz.
Tesadüfler, tesadüfler, tesadüfler.. Nerede ve kimle olursa olsunlar bir şekilde hayatları kesişiyor. Ve güzel olanda bu sanırım. Filmin parolası sanırım doğru "O gün, bir gün gelecek"
Otto ve Ana, hiç büyümeyen iki çocuk. İzledikten sonra bana dalga dalga gelen buydu. Baya olmuş. Tekrar izlemek gerek
tesadüflerin bu kadar yoğun olduğu filmleri sevmediğimden bunu da sevemedim sanırım.Bir değil iki değil bütün film boyunca herkesin herkesle bir bağlantısı çıkıyor mübarek(otto'nun büyükbabasının kurtardığı alman askerinin ana'nın annesinin yeni evlendiği adamın babası çıkması.Bak yazarken bile ne kadar suyunun çıkarıldığı aşikar)Aşk mevzusu en güzel ergenlik zamanlarında hissettirilmiş.Büyümüş hallerine ısınamadım.Ayrıca o ergen çocuklarla yetişkin oyuncuların tip olarak hiç bir açıdan benzememesi zaten kafadan filmden koparıyor.Hele o sonlara doğru kutuplar muhabbeti ve bir türlü buluşumamaları zırvalamada son nokta olmuş.İki yıldır bu filmi bulabilmek için harcadığım çabayı düşününce baya bir hayalkırılığı içindeyim şu an.
çok zaman oldu izleyeli sadece kağıt uçurtma sahnesi aklımda kalmış , ama uçurtmanın da akıbetini hatırlamıyorum.
bu filmi seyrettiğimde bir kez daha anladım ki, aşk bizlere insan olduğumuzu hatırlatıyor. bu güzellik sadece birisine duyulan tutku değil, kendisyle barışık olmanın, doğayla uyumlu olmanın güzelliği. bu vahşi çağda bizlere seslelen bir film. insanlık aşkta!
aslında sevdim bu filmi. tesadüfler güzel izledi birbirini. ama sıkıldığım anlar da oldu özellikle Ana Finlandiya'ya gittikten sonra. dönemine göre yine de izlenilesi güzel bir film.
Şahane bir isme ve güzel müziklere sahip izlenmeye değer aşk filmi.
Ayrıca aşkla alakalı şimdiye kadar duyduğum en güzel cümleyi sarfetmiş filmdir:
Kalbim asla o kadar kırmızı olmamıştı.
Tesadüflerin biraz suyu çıkarılmış ama 1998 yapımı olduğu düşünülünce o yıllar için çok niş bir konu olarak kalıyor. Başarılı.
Ayrıca aşkla alakalı şimdiye kadar duyduğum en güzel cümleyi sarfetmiş filmdir:
Kalbim asla o kadar kırmızı olmamıştı.
Tesadüflerin biraz suyu çıkarılmış ama 1998 yapımı olduğu düşünülünce o yıllar için çok niş bir konu olarak kalıyor. Başarılı.
Tamam paralel hikayeler, çapıcı bir kurgu özenilmiş bir film. Arada İspanya iç savaşı ve guernica göndermeleri de fena değildi. Bir çok amerikan romantik filmine tercih edilir ama yine de sinemada aşk ve tesadüfler edebiyatı beni biraz baydı. İlla bir aşk öyküsünü anlatmak için bu tür tesadüfler mi kurmanız gerekiyor? Sorum tüm dünya recisörlerine: Yok mudur şu alem de tesadüfsüz bir aşk hikayesi?
laponya laponya.midnight sun !
Filmde tek beğendiğim; bazı sahnelerde kameranın açısıydı.. Bazı sahneler gerçekten görüntü olarak iyiydi...Ama sadece görüntü olarak..
Gerisi boştu benim için.. Yok bi Otto bi Ana neymiş adları tersten de aynı okunuyormuş.. O kadar sessiz ve sıkıcı bir filmdiki.. Oyuncularda gayet basitti.. Filmden almak istediğim duyguyu alamadım.. Hepsi çirkindi insanlar.. Dil zaten kulak tırmalıyor... Bence izlenmemeli..Şöyle bir bakıp geçilmeli... Uykunuz gelmiyorsa izleyin.. Filme başladıktan 10 dakika sonra güzel bir uyku bekler sizi..
Gerisi boştu benim için.. Yok bi Otto bi Ana neymiş adları tersten de aynı okunuyormuş.. O kadar sessiz ve sıkıcı bir filmdiki.. Oyuncularda gayet basitti.. Filmden almak istediğim duyguyu alamadım.. Hepsi çirkindi insanlar.. Dil zaten kulak tırmalıyor... Bence izlenmemeli..Şöyle bir bakıp geçilmeli... Uykunuz gelmiyorsa izleyin.. Filme başladıktan 10 dakika sonra güzel bir uyku bekler sizi..
Kutup Çizgisi Aşıkları filmine Benzer Film ekliyorsun.
Kutup Çizgisi Aşıkları filmini Kategorize ediyorsun.
Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.
Kutup Çizgisi Aşıkları filmine Konu ekliyorsun.
FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
Arama sonuçları
Bu filmi izleyen 20 kişi
Kullanıcı Bulunamadı...
ÜYE OL