... Devamı Beş kişilik bir aile, her şeyden ırak bir vadide, eski köylerinden çok uzakta hayatlarını sürdürmektedir. Anne ve iki kızı hiç durmadan odun yakarak, tek gelir kaynakları olan kömürü üretmeye çalışırlar. Aralarından yalnızca babanın, köye kömür satmaya gittiğinde ve oğlu Sukrinin, babasının baskısından kaçıp da köydeki okula gittiğinde dış dünyayla ilişkileri olur. Anne ve kızlar ise son on senedir vadiden hiç ayrılmamışlardır. Sessizlik içinde ve birbirlerinden de kopuk bir şekilde yaşayan aile bireylerinin tüm yaşamları, hiç telaffuz edilmeyen ve babanın otoritesini ilk ve tek kural olarak öne süren kısıtlamalardan ibarettir. Yine de, bu ailenin trajik sonu, sessiz ve itaatkar bir şekilde yaşamın en basit gereklerini yerine getirmeye çalışıyor gibi gözüken kadınların, tüm yaşananların merkezindeki yerinin önemini gösterebilecektir. 28 yaşındaki genç Filistinli yönetmen Tawfik Abu Wael, gücün ve boyun eğmenin, kızgınlığın ve özgürlüğe duyulan içgüdüsel isteğin can yakan bir portresini çizerken, insan ilişkilerinin politik yüzünü ön plana çıkarmış. Filmin çekildiği mekan, film ekibindeki insanların yaşadıkları yere çok yakın olan, 1968 Arap-İsrail savaşında İsrail tarafından ele geçirilen ve şu anda askerler tarafından eğitim amacıyla kullanılan bir vadi. Ama bu, Abu Waelin bu çarpıcı ilk uzun metraj denemesini geldiğim dünyayı anlatan bir film olarak nitelendirmesinin sadece bir nedeni.