Japonya’nın Cem Yılmaz’ından hayalgücünüzün sınırlarını zorlayacak komik, saçma ve hüzünlü bir film.
Karısı bitkisel hayatta olan bir adamın, tek oğlu ve monoton bir hayatı vardır. Bir gün, yalnızlığını gidermek için bir sado-mazo kulübüne üye
olmaya karar verir. Japon popüler kültürünü çok yakından takip edemiyoruz ama galiba oradaki kurallar biraz farklı: Anladığımız kadarıyla,
R100ün yönetmeni Hitoshi Matsumoto ülkesinin Cem Yılmazı ya da Şahan Gökbakarı gibi bir şey. 1980lerden bu yana Downtown adlı stand-up
ikilisiyle kapalı gişe gösteriler yapmış, televizyon dizileri reyting, sinema filmleri de gişe rekorları kırmış. Ülkemizdeki seyirci R100den şöyle
bir şey bekleyebilir: Bir torbaya G.O.R.A.nın absürdlüğünü, Recep İvedikin kültürel göndermeli kaba mizahını ve Yılmaz Erdoğanın gözü yaşlı
komikliğini; başka bir torbaya da David Fincher sinematografisini ve bilinçdışınızdaki en karanlık, en saçma şeyleri koyun. Şimdi torbaları balıketli bir
dominatrikse verin ve ona kafanıza kafanıza vurmasını söyleyin. İyi seyirler
Kaynak:If Istanbul