... Devamı Her ilkbaharda, 130 milyon geçici işçinin, yeni yıl tatili için köylerine dönmek üzere yola çıkmasıyla, Çin şehirleri büyük bir kargaşaya sürüklenir. Muazzam bir gösteri halini alan bu kitlesel yer değişimi, dünyanın en büyük göçüdür ve kırsal geçmişi ile endüstriyel geleceği arasında sıkışmış bir ülkenin trajik portresini çizer. Yönetmen Lixin Fan, neredeyse 20 yıldır bu yolculuğa çıkan bir çiftle birlikte yola koyuluyor. Çinin kırsal kesimindeki milyonlarca fakir insan gibi onlar da fabrikalarda çalışmak üzere çocuklarını geride bırakarak büyük şehire gitmişler. Genç ve isyankar kızları Qin, bir taraftan ailesinin gitmesine içerlerken, bir taraftan da, onları hayal kırıklığına uğratma pahasına, okuldan uzakta kendi özgürlüğüne kavuşmayı arzuluyor. Dönüş Treni ,Çinin ekonomikbir süper güç haline gelmesi sürecinde yaşanan insani dramı ve ödenen bedelleri, parçalanmış bir ailenin bakışından anlatıyor. Ancak, Dönüş Treni söylemeye cesaret ettikleri kuşkusuz sadece Çine özgü değil; dünyanın her yerinde, berbat şartlarda yaşamaya mahkum edilmiş, ancak bu durumları ekonomik gelişme ve ulusal büyüme adına görmemezlikten gelinen milyonlarca insan adına da söyleyecekleri var.