Karanlıklar Ülkesi: Kan Savaşları

Gelmiş geçmiş en beğenilen vampir filmlerinden birinin -ki Vampirle Görüşme oluyor, senaristi bir kadın. Gelmiş geçmiş en çok eleştirilen vampir filmlerinden birinin -ki Alacakaranlık oluyor, yönetmeni bir kadın. İlginçtir, yine Alacakaranlık’ın, filminin tersine çok beğenilen kitaplarının yazarı da bir kadın. Gelelim filmimize; Vampir - Kurtadam savaşı gibi fantastik edebiyat ve fantastik sinema tarihi boyunca en çok sömürülen konulardan birini olabilecek en yenilikçi ve en kendine özgü şekilde anlatan bu serinin şimdilik son ve kesinlikle en kötü filminin yönetmeni de yine bir kadın.

Sanırım kadınlar vampir öykülerini yazmayı çok iyi beceriyorlar ama beyazperdeye aktarmakta, hayal etmedeki başarıyı gösteremiyorlar. Bence bu bile tek başına bir araştırma konusu olmayı hak ediyor.

Sahneleri tesbih misali ard arda dizmek, kurgu yapmak demek değildir. Kamerayı öylesine bir noktaya koyup açma düğmesine basmak çekim yapmak demek değildir. Görüntü yönetmeninin bu serinin ilk filminden beri devam eden geleneğine uyup zaten karanlık ve puslu bir görüntü yakalamış olmasına rağmen diyaframı da kısmak görsellik yaratmak demek değildir.

Karanlıklar Ülkesi’nin dizisinin yapılacağı söyleniyor. İşte, filmimiz de bir sinema filmi olmaktan çok sanki bir dizinin pilot bölümü gibi. Bir önceki film, tadımlık anlatımıyla adeta "Ben bir geçiş öyküsüyüm, asıl sürpriz benden sonra" diyordu. Eee, bu muydu yani bize ’bekleyin’ dediğiniz film!

Olmamış...

Yine de eskinin hatrına karantinaya almıyorum ve sonuçta bir serinin halkası olduğu için izleyin diyorum. Bizim zamanımızda okulda geçer notta taban puan 45’di. Bunun puanı da o kadar. Vasatın altı, Kanaat notuyla geçer.

45/100

Serinin en zayıf filmiydi fakat yerden yere vurulacak gibi bir film de değil. Önceki filmlerde özellikle serinin ilk 3 filminde konuya çok iyi odaklanılmıştı ve çok özen gösterilmişti. Senaryolar daha kaliteliydi. Bu film ise geçmiş filmlerden ufak esintiler sunarak bizi ilk giriş sahnesinde geçmişe götürüyor fakat filmde konuya odaklanma konusunda bir sıkıntı var. Çünkü sürekli bir aksiyon ve tempo var. Filmin atmosferi gereği karanlık olmasına rağmen çekimler ve aksiyon sahnelerinde görsel efectler gayet iyi. Zaten karanlıklar Ülkesi serisinin belli bir kitlesi var. Ölümcül deney serisinin oldugu gibi. Bende onlardan biriyim. Ve bu kitleden biri olarak şunu çok net gördüm yada farkettim. Filmin konusu diğerlerine göre biraz daha klişe hal almış. Saf kana ihtiyaç var o kan bizim başrol karakterimize ait. Herkesin bunun peşine düşmesi filmin kendi içindeki politik yapısını zedelemiş. Ben yinede Tüm Karanlıklar Ülkesi Fanlarının bu filmi beğeneceğini düşünüyorum. Hata devamı gelmeli diye düşünüyorum. Tavsiye ederim. 10/ 7.0