12 yıl önce
6.9
21 OYPUAN VER
5
Imdb: 7.8 (22.871 OY)
KONUSU
Ninotchka, 1939 yapımı bir Amerikan filmi olup,Ernst Lubitsch tarafından,Metro Goldwyn Mayer Şirketi için yapılmıştır.Filmin yıldız oyuncuları ise Greta Garbo ve Melvyn Douglas’dır. Ninotchka, Greta Garbo’nun tam anlamıyla yaptığı ilk komedi filmi olup ne yazık ki sondan bir önceki filmi olmuştur. N
... Devamı
Ninotchka, 1939 yapımı bir Amerikan filmi olup,Ernst Lubitsch tarafından,Metro Goldwyn Mayer Şirketi için yapılmıştır.Filmin yıldız oyuncuları ise Greta Garbo ve Melvyn Douglas’dır. Ninotchka, Greta Garbo’nun tam anlamıyla yaptığı ilk komedi filmi olup ne yazık ki sondan bir önceki filmi olmuştur. Ninotchka, Amerikan sinemasının ilk duygusal film örneklerinden olup kasıtlı olarak Joseph Stalin yönetimi altındaki Sovyetler Birliğini eleştirir. Film, Sovyet sistemini sert ve sıkıntılı bir şekilde tasvir ederken aynı zamanda özgür ve mutlu Paris halkı ile karşılaştırır. Ana karekter Bolşevik bir kadın olan Alexandra Kollontai üzerine kurulu olup, bir Sovyet diplomatın cinsellik üzerine sıradışı bakışı filmin bir sahnesinde yansıtılır.
Çeviri: kortanizma
Çeviri: kortanizma
-
Ernst Lubitsch
Yönetmen
OYUNCULAR
Tüm Oyuncular ve Teknik Ekip
Nina "Nino...
Count Leon...
Grand Duch...
Commissar ...
Comrade Ir...
Comrade Bu...
Comrade Ko...
Count Alex...
YORUM YAZ
YENİ YORUMLAR
Tüm Yorumlar
Garbo Laughs!
1939 tarihli MGM filmi. Ernst Lubitsch'in yönettiği film; açılış jeneriğinde söylediği gibi, "ışıkları söndürmeye karartmanın neden olmadığı " muhteşem günlerde Paris'te başlar. Olayların fitilini ateşleyen 3 kafadarı ve mücevherleri, ardından da Melvyn Douglas'ı görürüz. Ve çok geçmeden tüm güzelliği ve ihtişamıyla Greta Garbo çıkagelir. Moskova'dan gelen özel yetkili elçi. Öylesine katı, öylesine soğuk. Komünizmin ürettiği bir robot gibi. Herşey onun için teknik veri. Öyle ki perdede belirdikten sonra 1 dakika içinde valizlerini taşımak isteyen peron görevlisine "That's not business, that's social injustice" diyerek ayar verir ve Moskova'daki durumu soran yoldaşlarını "There going to be fewer but better Russians" diye yanıtlar. Birşey hissetmediği gayet açıktır.
Geldiği bu eşsiz şehirle ilgili tek merakı altyapı teknolojisinden ibaret olan Ninotchka kendini bir anda şehrin en l ... Devamı
1939 tarihli MGM filmi. Ernst Lubitsch'in yönettiği film; açılış jeneriğinde söylediği gibi, "ışıkları söndürmeye karartmanın neden olmadığı " muhteşem günlerde Paris'te başlar. Olayların fitilini ateşleyen 3 kafadarı ve mücevherleri, ardından da Melvyn Douglas'ı görürüz. Ve çok geçmeden tüm güzelliği ve ihtişamıyla Greta Garbo çıkagelir. Moskova'dan gelen özel yetkili elçi. Öylesine katı, öylesine soğuk. Komünizmin ürettiği bir robot gibi. Herşey onun için teknik veri. Öyle ki perdede belirdikten sonra 1 dakika içinde valizlerini taşımak isteyen peron görevlisine "That's not business, that's social injustice" diyerek ayar verir ve Moskova'daki durumu soran yoldaşlarını "There going to be fewer but better Russians" diye yanıtlar. Birşey hissetmediği gayet açıktır.
Geldiği bu eşsiz şehirle ilgili tek merakı altyapı teknolojisinden ibaret olan Ninotchka kendini bir anda şehrin en l ... Devamı
Garbo Laughs!
1939 tarihli MGM filmi. Ernst Lubitsch'in yönettiği film; açılış jeneriğinde söylediği gibi, "ışıkları söndürmeye karartmanın neden olmadığı " muhteşem günlerde Paris'te başlar. Olayların fitilini ateşleyen 3 kafadarı ve mücevherleri, ardından da Melvyn Douglas'ı görürüz. Ve çok geçmeden tüm güzelliği ve ihtişamıyla Greta Garbo çıkagelir. Moskova'dan gelen özel yetkili elçi. Öylesine katı, öylesine soğuk. Komünizmin ürettiği bir robot gibi. Herşey onun için teknik veri. Öyle ki perdede belirdikten sonra 1 dakika içinde valizlerini taşımak isteyen peron görevlisine "That's not business, that's social injustice" diyerek ayar verir ve Moskova'daki durumu soran yoldaşlarını "There going to be fewer but better Russians" diye yanıtlar. Birşey hissetmediği gayet açıktır.
Geldiği bu eşsiz şehirle ilgili tek merakı altyapı teknolojisinden ibaret olan Ninotchka kendini bir anda şehrin en lüks otelinde bulur. Bu vesile ile de bize Grand Hotel (1932) 'deki Gruinskaya karakterini hatırlatır.Ancak bu kez tam zıt karakterlidir. Hayata, insanlara, siyasete ve hatta aşka öylesine mekanik bir bakış açısıyla yaklaşan biridir. İnsani duygular içermeyen bir yapay zeka uygulaması gibi düşünür, öyle hareket eder. Ama bu robotik kişilik çağlayanın akışına ancak bir süre dayanabilir ve sonunda aşk şehri Paris kazanır.
Billy Wilder etkisinin iyiden iyiye hissedildiği senaryoda yönetmen Ernst Lubitsch'in de katkıları vardır. Örneğin filmdeki şapka detayının Lubitsch'in fikri olduğu söylenir. O şapka ki filmin başlarında kapitalizmi ve batı medeniyetinin yok olacağını sembolize ederken sonraları özgürlüğü ve yaşamı anlatmaya başlar Ninotchka için. Yani şapka üzerinden aktarılan bir duygu vardır. Bu açıdan bakıldığında daha önce şapka modelliği yapmış olan Garbo bu iş için biçilmiş kaftandır. Aslında senaryonun Garbo'ya uygun olduğunu söylemek daha doğru bir söyleyiş olacaktır. Çünkü "Garbo Laughs!" şeklinde filmin duyurlarının yapılması senaryonun yazımından önce gerçekleşmiştir. Yani herşey Lubitsch'in gülüşünü beğenmeyen aktrisi perdede gülmeye ikna etmesiyle başlar. Daha önce gülmeyen Ninotchka karakteri de düşünüldüğünde senaryo-oyuncu uyumu daha iyi anlaşılacaktır. Nitekim bu uyum hem filme hem de Garbo'ya Oscar adaylığını getirir. Ancak ödülü alamazlar. O sene oscarlar "rüzgar gibi" geçmiştir. Öte yandan film Garbo üzerine kurulu olsa da Melvyn Douglas'ın performansı da oldukça başarılıdır ve filmi izlenesi kılan özelliklerden biri de budur.
Filmle ilgili şu olumsuz yargıyı da dile getirmem gerek. Ninotchka'nın yaşadığı duygusal değişim bir süreç olarak perdeye yansımıyor. Yani bu değişimi izleyenin de hissetmesinin bir yolu yok. Karakter için herşey sanki bir anda farklı bir hal alıyor. Mantığına olağanın çok üstünde bağlı olduğu düşünüldüğünde bu değişim izleyen için biraz havada kalmış oluyor. Ancak Paris sonrası Moskova'ya alışamaması ve buna rağmen sonraki görev için Moskova'dan ayrılmak istememesi herkesçe anlaşılabiliriliği şüpheli ancak güzel bir detaydı karakterin duygu dünyasına dair.
Üzerinde epey mizah ve romantizm öğesi barındıran film karikatürize edilmiş komünist ve kapitalist karakterleriyle siyasete de bulaşır. Her iki karakterin de alışkanlıkları ve duruşları abartılmış olsa da filmin konuya bakışı epey nettir aslında. Öyle ki Moskova'da gördüğümüz en yüksek yetkili rolünde perdenin en korkutucu adamlarından Bela Lugosi karşımıza çıkar. Bu da filmin "asık suratlı komünizm-gülümseyen kapitalizm" temasına katkıda bulunan bir detaydır. Bu durum ışığında filmin Sovyetler Birliği'nde yasaklanması sürpiz sayılmamalıdır sanırım. Amcak iki görüşün temsilcilerinin birbirlerinin değer yargılarına meyil etmesi yönetmen adına hoş bir mesajdır. Peki acaba iki görüşün İstanbul'da buluşmaları tesadüf olabilir mi?
Sonuç olarak Ninotchka kült bir film olarak değerlendirilmeyebilir, ancak izleyene hoş vakit geçirtmeyi, yer yer kahkaha attırmayı ve izleyenin zihninde uzun süre yer etmeyi başaran bir film.
1939 tarihli MGM filmi. Ernst Lubitsch'in yönettiği film; açılış jeneriğinde söylediği gibi, "ışıkları söndürmeye karartmanın neden olmadığı " muhteşem günlerde Paris'te başlar. Olayların fitilini ateşleyen 3 kafadarı ve mücevherleri, ardından da Melvyn Douglas'ı görürüz. Ve çok geçmeden tüm güzelliği ve ihtişamıyla Greta Garbo çıkagelir. Moskova'dan gelen özel yetkili elçi. Öylesine katı, öylesine soğuk. Komünizmin ürettiği bir robot gibi. Herşey onun için teknik veri. Öyle ki perdede belirdikten sonra 1 dakika içinde valizlerini taşımak isteyen peron görevlisine "That's not business, that's social injustice" diyerek ayar verir ve Moskova'daki durumu soran yoldaşlarını "There going to be fewer but better Russians" diye yanıtlar. Birşey hissetmediği gayet açıktır.
Geldiği bu eşsiz şehirle ilgili tek merakı altyapı teknolojisinden ibaret olan Ninotchka kendini bir anda şehrin en lüks otelinde bulur. Bu vesile ile de bize Grand Hotel (1932) 'deki Gruinskaya karakterini hatırlatır.Ancak bu kez tam zıt karakterlidir. Hayata, insanlara, siyasete ve hatta aşka öylesine mekanik bir bakış açısıyla yaklaşan biridir. İnsani duygular içermeyen bir yapay zeka uygulaması gibi düşünür, öyle hareket eder. Ama bu robotik kişilik çağlayanın akışına ancak bir süre dayanabilir ve sonunda aşk şehri Paris kazanır.
Billy Wilder etkisinin iyiden iyiye hissedildiği senaryoda yönetmen Ernst Lubitsch'in de katkıları vardır. Örneğin filmdeki şapka detayının Lubitsch'in fikri olduğu söylenir. O şapka ki filmin başlarında kapitalizmi ve batı medeniyetinin yok olacağını sembolize ederken sonraları özgürlüğü ve yaşamı anlatmaya başlar Ninotchka için. Yani şapka üzerinden aktarılan bir duygu vardır. Bu açıdan bakıldığında daha önce şapka modelliği yapmış olan Garbo bu iş için biçilmiş kaftandır. Aslında senaryonun Garbo'ya uygun olduğunu söylemek daha doğru bir söyleyiş olacaktır. Çünkü "Garbo Laughs!" şeklinde filmin duyurlarının yapılması senaryonun yazımından önce gerçekleşmiştir. Yani herşey Lubitsch'in gülüşünü beğenmeyen aktrisi perdede gülmeye ikna etmesiyle başlar. Daha önce gülmeyen Ninotchka karakteri de düşünüldüğünde senaryo-oyuncu uyumu daha iyi anlaşılacaktır. Nitekim bu uyum hem filme hem de Garbo'ya Oscar adaylığını getirir. Ancak ödülü alamazlar. O sene oscarlar "rüzgar gibi" geçmiştir. Öte yandan film Garbo üzerine kurulu olsa da Melvyn Douglas'ın performansı da oldukça başarılıdır ve filmi izlenesi kılan özelliklerden biri de budur.
Filmle ilgili şu olumsuz yargıyı da dile getirmem gerek. Ninotchka'nın yaşadığı duygusal değişim bir süreç olarak perdeye yansımıyor. Yani bu değişimi izleyenin de hissetmesinin bir yolu yok. Karakter için herşey sanki bir anda farklı bir hal alıyor. Mantığına olağanın çok üstünde bağlı olduğu düşünüldüğünde bu değişim izleyen için biraz havada kalmış oluyor. Ancak Paris sonrası Moskova'ya alışamaması ve buna rağmen sonraki görev için Moskova'dan ayrılmak istememesi herkesçe anlaşılabiliriliği şüpheli ancak güzel bir detaydı karakterin duygu dünyasına dair.
Üzerinde epey mizah ve romantizm öğesi barındıran film karikatürize edilmiş komünist ve kapitalist karakterleriyle siyasete de bulaşır. Her iki karakterin de alışkanlıkları ve duruşları abartılmış olsa da filmin konuya bakışı epey nettir aslında. Öyle ki Moskova'da gördüğümüz en yüksek yetkili rolünde perdenin en korkutucu adamlarından Bela Lugosi karşımıza çıkar. Bu da filmin "asık suratlı komünizm-gülümseyen kapitalizm" temasına katkıda bulunan bir detaydır. Bu durum ışığında filmin Sovyetler Birliği'nde yasaklanması sürpiz sayılmamalıdır sanırım. Amcak iki görüşün temsilcilerinin birbirlerinin değer yargılarına meyil etmesi yönetmen adına hoş bir mesajdır. Peki acaba iki görüşün İstanbul'da buluşmaları tesadüf olabilir mi?
Sonuç olarak Ninotchka kült bir film olarak değerlendirilmeyebilir, ancak izleyene hoş vakit geçirtmeyi, yer yer kahkaha attırmayı ve izleyenin zihninde uzun süre yer etmeyi başaran bir film.
Yerli malı "Güneş Ne Zaman Doğacak" tan daha fazlasını vaad edemiyecek basitlikte 3. sınıf bir anti-komünist propoganda filmi filmdeki karakterlerin yapmacıklığını görmek için filmi izlemenizi öneririm nasıl bu kadar berbat bir film çekilebilir olmasından ziyade bu filmi nasıl olurda en iyi "bilmem kaç film" arasına koyarlar şaşmamak elde değil
Gülmeyen Kadın filmine Benzer Film ekliyorsun.
Gülmeyen Kadın filmini Kategorize ediyorsun.
Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.
Gülmeyen Kadın filmine Konu ekliyorsun.
FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
Arama sonuçları
Bu filmi izleyen 20 kişi
Kullanıcı Bulunamadı...
SİNEROBOT
BUGÜN NE İZLEMEK İSTERSİN?
ÜYE OL