Mr. Banks

izlememiş olanlara tavsiyem, filmle ilgili olarak disney ismine takılmamaları en azından benim için yanlış bir algı oluşturduğunu söyleyebilirim. çünkü beklenilenin aksine gerçekten iyi ve ağırlıklı olarak bir dram ile karşı karşıya kalıyorsunuz...

---spoiler---

mr. banks'in, iki farklı zaman diliminde geçen ve birbirinden güç alarak paralel bir şekilde ilerleyen iki hikayeye sahip bir kurgusu var.

kitaptan sinemaya uyarlanmış filmler, genellikle kitabı okumuş olanlar için hayal kırıklığı olur. çünkü kitapta yer alan aynı kelimelerle herkes kendi hayal dünyasını kurar. bu filmde bu duruma birde yazar tarafından bakma fırsatı buluyoruz.

çok sevilmiş bir hikayenin yazarına kitabının haklarını satması için disney den bir çok defa teklif yapılmasına rağmen bu teklifleri gerçekten zor duruma düşmeden değerlendirmeye almadığını görüyoruz.

yazar travers senaryoyu gözden geçirmek kaydıyla teklifi kabul eder. senaryo tam beklediği şekilde, kendi hayatını gizlediği hikaye ile hiç örtüşmemektedir. ve senaryoda bir çok değişiklik yapılmasını ister ve bunu sağlar. buna rağmen film nihayetinde yinede tam olarak istediği gibi olmaz.

travers'in filmin bu şekilde yapılmasına razı olması ise, mr.disney'in hikayeyi travers'in kendi hayatı ile özdeşleştirdiğinin farkına varmasıyla oluyor. onu ikna edebilmek için travers'e kendi hikayesini anlatıyor ve ona iç hesaplaşmasından vazgeçmesi gerektiğini söylüyor. daha sonra kendi yarattığı dünyadan ve kendi hikayesinden bir şeyler katmak için sebeplerini belirtiyor .

filme uyarlanacak olan hikayenin senaryolaştırılması aşamasında dikkate alınması gerekenleri ve iyi bir hikayenin film için nasıl bir değer taşıdığını 'mr.banks' in güzel bir şekilde anlattığını söylemek mümkün.