Öncelikle filmdeki oyunculuklar çok iyi, oldukça kaliteli aktörler ile çevrili bir film. Konusuna gelecek olursak yaşanmış olaylardan konusunu aldığı için olayların gidişatı o dönem tarihini bilenler için belli idi zaten. Fakat bilmeyenler için aksiyon ve heyecanı bol bir filmdi. Benim de garipsediğim nokta Al Capone şöyle güçlü böyle kudretli dendi ama hapse girişi kolay oldu sanki. Oscar Wallace'ın ölüm sahnesi hüzünlendirici idi. Ben Eliot Ness'in karısı ile kızı da gidecek herhalde dedim ama neyseki olmadı öyle bir şey :)
Neden illa bir filmi başkasıyla karşılaştırırız anlamış değilim.Dokunulmazlarkendi kendine varolabilen hangi türe sokarsanız sokun film gibi bir film.İçkinizi alın ,yudumlayıp seyre dalın.
kanunun dışındakilerle kanunun içinden nasıl savaşırsın sorusuna savaşamazsın diyen net film. şimdiki ortayolcu hollywood filmlerinde bulamadığım katharsisi buldum. mutluyum.
al capone'u biraz hızlı mı harcadılar ne? hayır hepsini tavuk gibi gırtlaklatabilecekken adamların yaşamasına izin verdi bildiğin. ne bu yenilmez erkek egosu filan mı? değişik.
kevin costner'ı nasıl romantik komedi filmlerinin adamı diye kodlamışsam, titreyen bakışları yakın göz planları filan hiç o cevval kanun adamı pozları etkilemedi beni. yaşlı kurt sean connery'e lafım yok, robert de niro'yu da etkileyici bulmadım. ama andy garcia'nın önünde resmen saygıyla eğiliyorum. o nasıl bir karizma öyle.
ps: bu minvalde bir kadroyu bugün toplasan, ne kadar para eder ki diye düşünmeden edemedim.
Film üzerinden, Amerika'nın bence en fantastik dönemine yani, "prohibition" yada diğer adıyla kutsal deney dönemine değinmekte fayda var.
1919-1933 yılları arasında Amerika'da alkollü içki üretimi ve tüketimi yasaklanmıştır. Bu yasağın gerekçeleri tam olarak bilinmemekle birlikte, yasak süresince organize suçun korkunç bir hızla yaygınlaştığı ve görkemli bir gangsterler çağı yarattığı iyi bilinir.
Sayısal veri paylaşmak gerekirse, yasak dönemi boyunca: bazı yıllarda suç oranının %24 seviyesinde arttığı tespit edilimiştir. Özellikle cinayet ve gasp oranlarında %13 ila %81 oranında artışlar kaydedilir. Alkol etkeninin toplumdan çıkarılması,suçun önlenmesi adına hiçbir müspet etkiye sahip bulunmamıştır. Bunlar işin matematik kısmı.
Filme dönersem:
Film boyunca, Elliot Ness ve sözde süper idealist polis Jimmy Malone'un ekibi, sorgusuz bir memur körlüğüyle bu yasağı hayatta tutmaya çalşır. Yasağın meşruiyetini sorgulamak bir yana, Malone "yassağ kardeşim yassağ" aidiyeti içerisinde, sap... Devamı
Film üzerinden, Amerika'nın bence en fantastik dönemine yani, "prohibition" yada diğer adıyla kutsal deney dönemine değinmekte fayda var.
1919-1933 yılları arasında Amerika'da alkollü içki üretimi ve tüketimi yasaklanmıştır. Bu yasağın gerekçeleri tam olarak bilinmemekle birlikte, yasak süresince organize suçun korkunç bir hızla yaygınlaştığı ve görkemli bir gangsterler çağı yarattığı iyi bilinir.
Sayısal veri paylaşmak gerekirse, yasak dönemi boyunca: bazı yıllarda suç oranının %24 seviyesinde arttığı tespit edilimiştir. Özellikle cinayet ve gasp oranlarında %13 ila %81 oranında artışlar kaydedilir. Alkol etkeninin toplumdan çıkarılması,suçun önlenmesi adına hiçbir müspet etkiye sahip bulunmamıştır. Bunlar işin matematik kısmı.
Filme dönersem:
Film boyunca, Elliot Ness ve sözde süper idealist polis Jimmy Malone'un ekibi, sorgusuz bir memur körlüğüyle bu yasağı hayatta tutmaya çalşır. Yasağın meşruiyetini sorgulamak bir yana, Malone "yassağ kardeşim yassağ" aidiyeti içerisinde, sapkın bir zevkle bu yasaktan haz alır vaziyettedir. Özellikle Ness, toplum içerisinde zaten antipatik karşılanan bu yasağın sonuçlarını görmek için en ufak bir sorgulamada bulunmaz. Hedefteki Al Copone'un hedefte oluşu tamamen alkol yasasına yönelik tutumuyla ilgilidir.
Hal böyleyken, bunu bir mafya yada mafyöz filmi olarak tanımlamak bence abesle iştigal etmek olur. Bu film, aslında kanun ve yasa ile küçük insanın imtihanını sergilemekte. Prensipler ancak size ait olduklarında anlam ifade ederler. Yasa koyucuların kendi dini ve ahlaki algılarını bir topluluğa yada bireye dayatmasının adı, yasal Faşizmdir. Ve şüphesiz,Elliot Ness bir SS subayından daha ahlaklı değildir.
Aslında filmlerde pek replik aklımda kalmaz ama Robert De Niro oyunculuğu sayesinde aklımdan çıkmıyacak repliklerden oldu.
'' ı want you to get this fuck where he breathes! ı want you to find this nancy-boy eliot ness, ı want him dead! ı want his family dead! ı want his house burned to the ground! ı wanna go there in the middle of the night and ı wanna pıss on hıs ashes! ''
Bu arada Robert De Niro genellikle fimlerde kızdığı zaman ağzından güzel replikler çıkıyor yakışıyor kızmak :).
iyi film ama casino gibi,scarface gibi,goodfalles gibi filmlerin çok gerisinde, mafya ilişkileri ve Al Capone bir kaç sahne dışında iyi betimlenememiş, 4 kişinin polis, belediye vs tarafından desteklenen korunan mafya babasını yok etmeleri biraz fantastik olmuş,otel lobisinde eliot ile al capone’nun ana bacı küfürleşmeleri çok yüzeysel geldi, bu filmdeki en büyük eksik zeka ve derinlik,kötü değil ama türevleriyle kıyaslayınca çok gerilerde kalır.
Potemkin zırhlısına gönderme yaptığı sahnesi için bile izlenebilir.Al capone tasvirinin bu kadar yakışabilen başka bir oyuncu yoktur galiba.De niro bu filme hazırlanırken al caponun giydiği iç çamaşırlardan dahi giymesi ne kadar usta olduğu metod oyunculuğuna bir örnektir..Costner'ın frank nitti'yi damdan aşağıya attığı sahne gereksede sean connery'nin klübedeki adamın konuşmasını sağlamak için dışarıdaki ölü bir adamın kafasına sıktığı sahne eşsizdir...
@sineperest
10 ay önce
7.3 / 10
@ilkaygunel
6 yıl önce
9 / 10
@baris82
8 yıl önce
@fermina
8 yıl önce
al capone'u biraz hızlı mı harcadılar ne? hayır hepsini tavuk gibi gırtlaklatabilecekken adamların yaşamasına izin verdi bildiğin. ne bu yenilmez erkek egosu filan mı? değişik.
kevin costner'ı nasıl romantik komedi filmlerinin adamı diye kodlamışsam, titreyen bakışları yakın göz planları filan hiç o cevval kanun adamı pozları etkilemedi beni. yaşlı kurt sean connery'e lafım yok, robert de niro'yu da etkileyici bulmadım. ama andy garcia'nın önünde resmen saygıyla eğiliyorum. o nasıl bir karizma öyle.
ps: bu minvalde bir kadroyu bugün toplasan, ne kadar para eder ki diye düşünmeden edemedim.
@havlayankuzu
10 yıl önce
1919-1933 yılları arasında Amerika'da alkollü içki üretimi ve tüketimi yasaklanmıştır. Bu yasağın gerekçeleri tam olarak bilinmemekle birlikte, yasak süresince organize suçun korkunç bir hızla yaygınlaştığı ve görkemli bir gangsterler çağı yarattığı iyi bilinir.
Sayısal veri paylaşmak gerekirse, yasak dönemi boyunca: bazı yıllarda suç oranının %24 seviyesinde arttığı tespit edilimiştir. Özellikle cinayet ve gasp oranlarında %13 ila %81 oranında artışlar kaydedilir. Alkol etkeninin toplumdan çıkarılması,suçun önlenmesi adına hiçbir müspet etkiye sahip bulunmamıştır. Bunlar işin matematik kısmı.
Filme dönersem:
Film boyunca, Elliot Ness ve sözde süper idealist polis Jimmy Malone'un ekibi, sorgusuz bir memur körlüğüyle bu yasağı hayatta tutmaya çalşır. Yasağın meşruiyetini sorgulamak bir yana, Malone "yassağ kardeşim yassağ" aidiyeti içerisinde, sap ... Devamı
1919-1933 yılları arasında Amerika'da alkollü içki üretimi ve tüketimi yasaklanmıştır. Bu yasağın gerekçeleri tam olarak bilinmemekle birlikte, yasak süresince organize suçun korkunç bir hızla yaygınlaştığı ve görkemli bir gangsterler çağı yarattığı iyi bilinir.
Sayısal veri paylaşmak gerekirse, yasak dönemi boyunca: bazı yıllarda suç oranının %24 seviyesinde arttığı tespit edilimiştir. Özellikle cinayet ve gasp oranlarında %13 ila %81 oranında artışlar kaydedilir. Alkol etkeninin toplumdan çıkarılması,suçun önlenmesi adına hiçbir müspet etkiye sahip bulunmamıştır. Bunlar işin matematik kısmı.
Filme dönersem:
Film boyunca, Elliot Ness ve sözde süper idealist polis Jimmy Malone'un ekibi, sorgusuz bir memur körlüğüyle bu yasağı hayatta tutmaya çalşır. Yasağın meşruiyetini sorgulamak bir yana, Malone "yassağ kardeşim yassağ" aidiyeti içerisinde, sapkın bir zevkle bu yasaktan haz alır vaziyettedir. Özellikle Ness, toplum içerisinde zaten antipatik karşılanan bu yasağın sonuçlarını görmek için en ufak bir sorgulamada bulunmaz. Hedefteki Al Copone'un hedefte oluşu tamamen alkol yasasına yönelik tutumuyla ilgilidir.
Hal böyleyken, bunu bir mafya yada mafyöz filmi olarak tanımlamak bence abesle iştigal etmek olur. Bu film, aslında kanun ve yasa ile küçük insanın imtihanını sergilemekte. Prensipler ancak size ait olduklarında anlam ifade ederler. Yasa koyucuların kendi dini ve ahlaki algılarını bir topluluğa yada bireye dayatmasının adı, yasal Faşizmdir. Ve şüphesiz,Elliot Ness bir SS subayından daha ahlaklı değildir.
Bence.
@nezlelikelebek
10 yıl önce
9.2 / 10
@montello
10 yıl önce
8 / 10
'' ı want you to get this fuck where he breathes! ı want you to find this nancy-boy eliot ness, ı want him dead! ı want his family dead! ı want his house burned to the ground! ı wanna go there in the middle of the night and ı wanna pıss on hıs ashes! ''
Bu arada Robert De Niro genellikle fimlerde kızdığı zaman ağzından güzel replikler çıkıyor yakışıyor kızmak :).
@yorgun_nihilist
11 yıl önce
7 / 10
@fthgzl79
11 yıl önce
@carpathia
12 yıl önce
8.3 / 10