1930lu ve 40lı yıllarda geçen hikayede Guy, Cambridgete burslu okuyan İrlandalı bir gençtir. Henüz onsekizinde olan bu genç bir gün aniden odasına giren yarı Amerikalı yarı Franzsız bir genç kıza, Gildaya aşık olur.
Zengin bir ailenin kızı olan ve hayatını bu varlığın getirdiği rahatlıkla sürdüren
... Devamı 1930lu ve 40lı yıllarda geçen hikayede Guy, Cambridgete burslu okuyan İrlandalı bir gençtir. Henüz onsekizinde olan bu genç bir gün aniden odasına giren yarı Amerikalı yarı Franzsız bir genç kıza, Gildaya aşık olur.
Zengin bir ailenin kızı olan ve hayatını bu varlığın getirdiği rahatlıkla sürdüren Gilda ve Guy arasında yıllar boyu sürecek ve bazılarının felaketini hazırlayacak bir aşk başlar. Okul bittikten sonra Guy ve Gilda Pariste, Gildanın İspanyol göçmeni arkadaşı Mia ile aynı evi paylaşmaya başlarlar. Ancak 2. Dünya Savaşı kapının eşiğindedir ve hayat Gildanın kafasında yarattığı yaşamdan çok farklı ilerlemektedir.
Guy ve Mia direnişçilere katılıp faşizme karşı savaşmaya karar verirler ve onlardan çok farklı bir hayat tarzı benimseyen Gildayı bırakarak giderler. Savaş esnasında Mia ölür ve Guy Gildayla görüşemeyince İngiltereye döner. Bir süre sonra İngiliz istihbarat görevlisi olarak yeniden Parise gelen Guy, Gildayı Alman subaylarla görür. Gilda vatan hainliği yolunda ilerlerken Guy için zafer gerçekten yakın mıdır?
Savaş yıllarında insan psikolojisinin getirdiği yıkımlar üzerine etkileyici bir çalışma ve Canavarala kazandığı Oscarın ardından Charlize Theronu bambaşka bir karakterde seyretmek için iyi bir fırsat.