" Onun ebedi anıtı taştan değil, mısralardan yapılmış.
Ve sözler nefes.. nefes de can olduğu sürece .. hatırlanmaya devam edecek. "
Farklı bir aleme yolculuk ettim.. Her defasında küllerinden doğan güzel ruh... sınırsızsın.
Yüzlerce mısra Adı William Shakespeare diye anılsa da ardında pek çok soruyu bırakmış bir kalem O. Kimliği ve varlığı bütünüyle aydınlatılabilmiş değil; lakin kelimeleri, şaşırtan, sağanak gibi inen, anlayan, hak veren, yaşayan kelimeleri onun aradığı ölümsüzlüğü heceliyor seneleri kucaklayarak. Anonymous (Bilinmez) filminden Onun dilinden dökülenlerle ilgili bir kesit:
-Yazman şart mı? Neden ailemi küçük düşürmeye devam ediyorsun?
+ Sesler Anne Seslere engel olamıyorum. Kafamın içindeler; uyurken, uyanıkken, yemek yerken, salonda yürürken Bir genç kızın tatlı özlemleri, bir saraylının inişli çıkışlı hırsları, bir katilin alçakça planları, kurbanlarının perişan yakarışları Onların kelimelerini, onların seslerini ancak kağıda döktüğümde serbest kalıyorlar. O zaman zihnim sessizleşiyor, huzur buluyor. O sesleri yazmasam deliririm.
-İçine şeytan mı girdi?
+ Belki de
Tarih ve edebiyatla ilgili ilginç değinmel... Devamı
Gizli Bir Ruh: William Shakespeare
Yüzlerce mısra Adı William Shakespeare diye anılsa da ardında pek çok soruyu bırakmış bir kalem O. Kimliği ve varlığı bütünüyle aydınlatılabilmiş değil; lakin kelimeleri, şaşırtan, sağanak gibi inen, anlayan, hak veren, yaşayan kelimeleri onun aradığı ölümsüzlüğü heceliyor seneleri kucaklayarak. Anonymous (Bilinmez) filminden Onun dilinden dökülenlerle ilgili bir kesit:
-Yazman şart mı? Neden ailemi küçük düşürmeye devam ediyorsun?
+ Sesler Anne Seslere engel olamıyorum. Kafamın içindeler; uyurken, uyanıkken, yemek yerken, salonda yürürken Bir genç kızın tatlı özlemleri, bir saraylının inişli çıkışlı hırsları, bir katilin alçakça planları, kurbanlarının perişan yakarışları Onların kelimelerini, onların seslerini ancak kağıda döktüğümde serbest kalıyorlar. O zaman zihnim sessizleşiyor, huzur buluyor. O sesleri yazmasam deliririm.
-İçine şeytan mı girdi?
+ Belki de
Tarih ve edebiyatla ilgili ilginç değinmelerin yer aldığı filme bundan daha uygun bir isim verilemezdi sanırım; zira gizemiyle bütünleşen ve kelimeleri her birinin kendi büyüsüyle düğümleyen, çözen, renkleyen ve onlara saygısı sonsuz olan kadın/ adam, yalnızca yazdıklarıyla zamana hükmedebileceğinin farkında bir ruh, bize canlılığını hala koruyan bu sesleri bırakabilirdi. Zamanın derinliği, akışı, rengi fark etmeyen sularına dalmadan, sekerek atlayan ve halka halka izler bırakan sesler ve kelimeler Onunki
Ve sanat siyasi olmalı Johnson Öyle olmazsa sadece süs olur. Sanat mesaj vermezse ayakkabı yapmaya benzer ve sen ayakkabıcı değilsin!
Sanatı bir oyuncak, yersiz kahkahalara malzeme edilen bir süs olmaktan öteye taşıyan ve zamansızlaştıran; ve asıl sahnesini, perdelerini büyük bir ustalıkla araladığı dimağlara kuran ruh! Bilinmez değilsin asla! Yırtan, bölen, parçalayan, haykıran; sonra devinen, toplanan, ahengiyle, keskinliği ve yoğunluğuna rağmen sadeliğiyle taş sokaklardan, köşe başlarından usulca geçen bütün seslersin sen! Başucumda kelimelerin. Selam olsun!
Kesinlikle izlenmesi gereken bir film. Kurgusu, senaryosu çok akıcı bir şekilde gidiyor. Ayrıca film içerisinde Shakespeare'nin oyunlarına kısa kısa da olsa yer verilmesi ayrı bir bilgi enjekte ediyor izleyiciye. Ne olursa olsun harika bir filmdi.
Shakespeare okumuş olsaydınız filmin senaryosunun gerçek olabileceğine inanabilirdiniz. Bakın gerçektir demiyorum. Olabilir diyorum. Çünkü W.Shakespeare okuduğunuzda senaryoların çoğu sarayın içinde gerçekleşmektedir. Eserlerinde genel olarak dönemin yöneticilerini ve sarayda yaşanan ilişkilerin sahtekarlığını ortaya koymaktadır. Bu tarz durumları sarayın içinden bir anlatamazdı tabi.
W.Sheakespeare'nin özel hayatına baktığımızda bolca alkol tüketen ve sorumsuz birini görüyoruz. Son olarak zaten tahıl ticaretine atılmıştır. Çok saçma. Böylesine bir sanat zekasına sahip bir kişi tahıl ticaretine nasıl başlar?
Bahçesindeki pipolardan esrar çıktığına dair bir haber okudum geçen gün ayrıca. Tabi zevkler ve renkler tartışılmaz fakat soru işaret... Devamı
Kesinlikle izlenmesi gereken bir film. Kurgusu, senaryosu çok akıcı bir şekilde gidiyor. Ayrıca film içerisinde Shakespeare'nin oyunlarına kısa kısa da olsa yer verilmesi ayrı bir bilgi enjekte ediyor izleyiciye. Ne olursa olsun harika bir filmdi.
Shakespeare okumuş olsaydınız filmin senaryosunun gerçek olabileceğine inanabilirdiniz. Bakın gerçektir demiyorum. Olabilir diyorum. Çünkü W.Shakespeare okuduğunuzda senaryoların çoğu sarayın içinde gerçekleşmektedir. Eserlerinde genel olarak dönemin yöneticilerini ve sarayda yaşanan ilişkilerin sahtekarlığını ortaya koymaktadır. Bu tarz durumları sarayın içinden bir anlatamazdı tabi.
W.Sheakespeare'nin özel hayatına baktığımızda bolca alkol tüketen ve sorumsuz birini görüyoruz. Son olarak zaten tahıl ticaretine atılmıştır. Çok saçma. Böylesine bir sanat zekasına sahip bir kişi tahıl ticaretine nasıl başlar?
Bahçesindeki pipolardan esrar çıktığına dair bir haber okudum geçen gün ayrıca. Tabi zevkler ve renkler tartışılmaz fakat soru işareti eklemiyor değil kafalara!
Bence bu tarz sorulara çok mantıklı bir cevap veren ustaca yapılmış bir film.
Filmin IMDB'de aldığı düşük puana bakmayın. İngilizler değerlerine hakaret edildiğinde milliyetçilikleri kabarabiliyor. Aynı bizim gibi. Fakat bana göre W. Shakespeare'e hakaret değil övgü var filmde. Anlayana güzel film.
Her şeyin pornosu olduğu gibi, Koca Shakespeare'in bile Televole'si vardır. O onla yatmış çocuğu olmuş, şu buna gak demiş hır çıkmış, sen benim tavuğuma kışt demişsin vay nasıl dersin falan. Şimdi İngiliz diyarında yeni moda Vilyam diye biri yoktu, varsa da berduşun teki, divanenin önde gideni ayyaşın sancak taşıyanıydı, oyunları da Firensis Beykın ya da örl mü, kont mu dük mü nedir biri vardı artık neslinin torunları bile hatırlamaz ya o yazmıştı aslında ama zaptiye nazırı'nın korkusundan adını yazamamıştı demek. Üstüne de mevzubahis eserleri, elizabet döneminin dinamik, dönüştürücü toplumsal enerjilerinin izdüşümü var etmişti iddaasıyla pirim, bonus toplayıp, askerliği de borçlandırdın mı, intelicansiya camiasında fataliti yaparsın, balosundan kokteyline, ordan galasına, sonracığıma cumartesi ekine kadar pastasını yer, çileğini lüpletir, üstüne de eve ekmek götürürsün. Millet de aylak naapsın, fragmanını görünce bi şey zannederek, üstüne de peşin bilet parası verince izleyip bir yand... Devamı
Her şeyin pornosu olduğu gibi, Koca Shakespeare'in bile Televole'si vardır. O onla yatmış çocuğu olmuş, şu buna gak demiş hır çıkmış, sen benim tavuğuma kışt demişsin vay nasıl dersin falan. Şimdi İngiliz diyarında yeni moda Vilyam diye biri yoktu, varsa da berduşun teki, divanenin önde gideni ayyaşın sancak taşıyanıydı, oyunları da Firensis Beykın ya da örl mü, kont mu dük mü nedir biri vardı artık neslinin torunları bile hatırlamaz ya o yazmıştı aslında ama zaptiye nazırı'nın korkusundan adını yazamamıştı demek. Üstüne de mevzubahis eserleri, elizabet döneminin dinamik, dönüştürücü toplumsal enerjilerinin izdüşümü var etmişti iddaasıyla pirim, bonus toplayıp, askerliği de borçlandırdın mı, intelicansiya camiasında fataliti yaparsın, balosundan kokteyline, ordan galasına, sonracığıma cumartesi ekine kadar pastasını yer, çileğini lüpletir, üstüne de eve ekmek götürürsün. Millet de aylak naapsın, fragmanını görünce bi şey zannederek, üstüne de peşin bilet parası verince izleyip bir yandan da haklı olarak ligin başlamasını, Emenikenin transferini bekler bu sıcaklarda. Evladım bu işler goygoyla, entrikayla, dalavere dümenle olsa, Bizans sarayından 50 tane Homeros, Kanuni'nin hareminden 9 tane Nasreddin Hoca çıkardı. Yahu zaten anlattığınızın iler tutar tarafı firar etmiş, tarihler tutmuyor bi defa, riçırd'ın ikincisi ile üçüncüsünün takvimini karıştırmışsınız, haberiniz yok. Madem bi gazla Kapalıçarşıdan komik şapkaları toplayıp, devlet-i biritiş sanatçısı adamları ekibi kuruyoruz abi söylemiyle kandırmış, muhteşem yüzyılın filmini çekmişsiniz, baktın olmuyor uzatırsın meseleyi, dizisini çekersin, meraklısı ister izler ister bulu-rey'ini alır arşiv yapar, el insaf tiyatro bu değil ki zaten çektiğin sinema olsun derbeder sanatçım benim. Vilyam yazdı kardeşim, adam fakirse fakir, yazmış işte. İlla asil mi olması lazım. Fakirlerin hepsi aptaldı demek, peki bu kadar devrim nasıl oldu tarihte? Aptalın devrim yaptığı nerde görülmüş?
Filmde Shakespeare'i direk gömmüşler net :D bugün bile hala sadece tartışma konusu olan Shakespeare kimdir? sorusunun cevabını kendilerine göre vermişler bence ama asıl gerçeği sanırım kimse bilemeyecek. Olsun biz film üzerinden yürürsek kesinlikle zamanın havasını yansıtıyor ve türün severleri için bulunmaz nimet olarak görüyorum kendi adıma bu yapımı. O kadar basit cümleler secilmiş ama bir o kadar da o cümleler güzel anlamlara sahip ki, izlerken cok soylendim senariste :P olumlu anlamda tabi ki. En dikkat çekicisi ise bana göre ; ''İnsan Güneşi gördükten sonra Ay'ı nasıl sevebilir ki?'' idi :) notum:8/10
Filmi izledikten sonra aklıma takılan tek bir şey oldu, uyuyana kadar beni düşündüren bir şey. Gerçekten, Hamlet'i ve Macbeth'i yazabilecek birinin yazmayı bırakıp, kendini tüccarlığa adayabilmesi mümkünmüdür? Ya da herhangi bir şeye. Bir yazar, herzaman bir yazar olarak kalır eğer başlayabilmişse. Yazarlığın emekliliği falan olmaz. Açlıktan ölürsün, soğuktan donarsın ama ön cebinde müsvettelerin bulunur. Para kazanma işi falanda değildir ki yeterince kazandım artık çalışmasamda olur diyebilesin. Gerçek bir yazar, düşünebildiği ve parmakları çalıştığı sürece yazar. Onun dışında, diğer her şey mantığa ve dönem entrikalarına uygun işlesede; biri güzel bir senaryo oluşturmuş diye hemen aa aslında böyleymiş diyecek değildim ama bu konu beni bayağı düşündürdü açıkcası.
Shakespeare için çok farklı bir bakış açısı getirmiştir kendisi. Bunca zaman oyunlarını izleyip, filmlerini gördükten sonra, acaba böyle olmuş mudur diye düşünmek ilginç bir durum. Okuma-yazma bile bilmeyen birShakespeare ile karşı karşıyasınız bu filmde...
Oyunlarından sahneler de yer almakta fimde ve bende bütün oyunlarını okuma isteği yaratmıştır.
Farklı bir uyarlamaShakespeare için her ne kadar onu yerden yere de vurmuş olsa. Uzun olmasına rağmen akıcı bir şekilde ilerliyor.
@naksidil
2 yıl önce
8.6 / 10
Ve sözler nefes.. nefes de can olduğu sürece .. hatırlanmaya devam edecek. "
Farklı bir aleme yolculuk ettim.. Her defasında küllerinden doğan güzel ruh... sınırsızsın.
@zeytinekmek
8 yıl önce
Yüzlerce mısra Adı William Shakespeare diye anılsa da ardında pek çok soruyu bırakmış bir kalem O. Kimliği ve varlığı bütünüyle aydınlatılabilmiş değil; lakin kelimeleri, şaşırtan, sağanak gibi inen, anlayan, hak veren, yaşayan kelimeleri onun aradığı ölümsüzlüğü heceliyor seneleri kucaklayarak. Anonymous (Bilinmez) filminden Onun dilinden dökülenlerle ilgili bir kesit:
-Yazman şart mı? Neden ailemi küçük düşürmeye devam ediyorsun?
+ Sesler Anne Seslere engel olamıyorum. Kafamın içindeler; uyurken, uyanıkken, yemek yerken, salonda yürürken Bir genç kızın tatlı özlemleri, bir saraylının inişli çıkışlı hırsları, bir katilin alçakça planları, kurbanlarının perişan yakarışları Onların kelimelerini, onların seslerini ancak kağıda döktüğümde serbest kalıyorlar. O zaman zihnim sessizleşiyor, huzur buluyor. O sesleri yazmasam deliririm.
-İçine şeytan mı girdi?
+ Belki de
Tarih ve edebiyatla ilgili ilginç değinmel ... Devamı
Yüzlerce mısra Adı William Shakespeare diye anılsa da ardında pek çok soruyu bırakmış bir kalem O. Kimliği ve varlığı bütünüyle aydınlatılabilmiş değil; lakin kelimeleri, şaşırtan, sağanak gibi inen, anlayan, hak veren, yaşayan kelimeleri onun aradığı ölümsüzlüğü heceliyor seneleri kucaklayarak. Anonymous (Bilinmez) filminden Onun dilinden dökülenlerle ilgili bir kesit:
-Yazman şart mı? Neden ailemi küçük düşürmeye devam ediyorsun?
+ Sesler Anne Seslere engel olamıyorum. Kafamın içindeler; uyurken, uyanıkken, yemek yerken, salonda yürürken Bir genç kızın tatlı özlemleri, bir saraylının inişli çıkışlı hırsları, bir katilin alçakça planları, kurbanlarının perişan yakarışları Onların kelimelerini, onların seslerini ancak kağıda döktüğümde serbest kalıyorlar. O zaman zihnim sessizleşiyor, huzur buluyor. O sesleri yazmasam deliririm.
-İçine şeytan mı girdi?
+ Belki de
Tarih ve edebiyatla ilgili ilginç değinmelerin yer aldığı filme bundan daha uygun bir isim verilemezdi sanırım; zira gizemiyle bütünleşen ve kelimeleri her birinin kendi büyüsüyle düğümleyen, çözen, renkleyen ve onlara saygısı sonsuz olan kadın/ adam, yalnızca yazdıklarıyla zamana hükmedebileceğinin farkında bir ruh, bize canlılığını hala koruyan bu sesleri bırakabilirdi. Zamanın derinliği, akışı, rengi fark etmeyen sularına dalmadan, sekerek atlayan ve halka halka izler bırakan sesler ve kelimeler Onunki
Ve sanat siyasi olmalı Johnson Öyle olmazsa sadece süs olur. Sanat mesaj vermezse ayakkabı yapmaya benzer ve sen ayakkabıcı değilsin!
Sanatı bir oyuncak, yersiz kahkahalara malzeme edilen bir süs olmaktan öteye taşıyan ve zamansızlaştıran; ve asıl sahnesini, perdelerini büyük bir ustalıkla araladığı dimağlara kuran ruh! Bilinmez değilsin asla! Yırtan, bölen, parçalayan, haykıran; sonra devinen, toplanan, ahengiyle, keskinliği ve yoğunluğuna rağmen sadeliğiyle taş sokaklardan, köşe başlarından usulca geçen bütün seslersin sen! Başucumda kelimelerin. Selam olsun!
@cemiyettepisiyo
8 yıl önce
8.2 / 10
Shakespeare okumuş olsaydınız filmin senaryosunun gerçek olabileceğine inanabilirdiniz. Bakın gerçektir demiyorum. Olabilir diyorum. Çünkü W.Shakespeare okuduğunuzda senaryoların çoğu sarayın içinde gerçekleşmektedir. Eserlerinde genel olarak dönemin yöneticilerini ve sarayda yaşanan ilişkilerin sahtekarlığını ortaya koymaktadır. Bu tarz durumları sarayın içinden bir anlatamazdı tabi.
W.Sheakespeare'nin özel hayatına baktığımızda bolca alkol tüketen ve sorumsuz birini görüyoruz. Son olarak zaten tahıl ticaretine atılmıştır. Çok saçma. Böylesine bir sanat zekasına sahip bir kişi tahıl ticaretine nasıl başlar?
Bahçesindeki pipolardan esrar çıktığına dair bir haber okudum geçen gün ayrıca. Tabi zevkler ve renkler tartışılmaz fakat soru işaret ... Devamı
Shakespeare okumuş olsaydınız filmin senaryosunun gerçek olabileceğine inanabilirdiniz. Bakın gerçektir demiyorum. Olabilir diyorum. Çünkü W.Shakespeare okuduğunuzda senaryoların çoğu sarayın içinde gerçekleşmektedir. Eserlerinde genel olarak dönemin yöneticilerini ve sarayda yaşanan ilişkilerin sahtekarlığını ortaya koymaktadır. Bu tarz durumları sarayın içinden bir anlatamazdı tabi.
W.Sheakespeare'nin özel hayatına baktığımızda bolca alkol tüketen ve sorumsuz birini görüyoruz. Son olarak zaten tahıl ticaretine atılmıştır. Çok saçma. Böylesine bir sanat zekasına sahip bir kişi tahıl ticaretine nasıl başlar?
Bahçesindeki pipolardan esrar çıktığına dair bir haber okudum geçen gün ayrıca. Tabi zevkler ve renkler tartışılmaz fakat soru işareti eklemiyor değil kafalara!
Bence bu tarz sorulara çok mantıklı bir cevap veren ustaca yapılmış bir film.
Filmin IMDB'de aldığı düşük puana bakmayın. İngilizler değerlerine hakaret edildiğinde milliyetçilikleri kabarabiliyor. Aynı bizim gibi. Fakat bana göre W. Shakespeare'e hakaret değil övgü var filmde. Anlayana güzel film.
@princhard
9 yıl önce
İngiltere de bozdu.
@erdmznyl
11 yıl önce
8 / 10
@martiuctu
11 yıl önce
5 / 10
@snicket
11 yıl önce
9.3 / 10
@darkpassenger
12 yıl önce
7.5 / 10
@birdie_numnum
12 yıl önce
7.5 / 10
Oyunlarından sahneler de yer almakta fimde ve bende bütün oyunlarını okuma isteği yaratmıştır.
Farklı bir uyarlamaShakespeare için her ne kadar onu yerden yere de vurmuş olsa. Uzun olmasına rağmen akıcı bir şekilde ilerliyor.
@pudukheba
12 yıl önce
VAR HEM DE ÇOK FAZLA...
Ben Jonson: TEŞEKKÜR EDERİM LORDUM.
Earl of Oxford : AMA SİYASİ NİTELİĞİ KULEYİ OLDUKÇA SARSMIŞ
SANIRIM, KAYINPEDERİMİN ADAMLARI OYUNU KIŞKIRTICI BULMUŞ.
YAPACAK BİR ŞEYİM YOK.
Ben Jonson : SİYASİ Mİ? AMA SİYASETLE HİÇ BİR İLGİSİ
YOK EFENDİM.SADECE BASİT BİR KOMEDİYDİ.
Earl of Oxford : OYUNDA ÜST TABAKAYI AKILLI HİZMETÇİLERİ OLMASA
ÖNLERİNDEKİ TABAKTAN YEMEK BİLE YİYEMEYECEK APTALLAR GİBİ
GÖSTERİYORSUN...
VE SANAT SİYASİ OLMALI JONSON...
ÖYLE OLMAZSA SADECE SÜS OLUR. SANAT MESAJ VERMEZSE
AYAKKABI YAPMAYA BENZER VE SEN AYAKKABICI DEĞİLSİN.
SENCE HAKSIZ MIYIM JONSON."
- Bence çok haklı :) :) :)-