Factotum Yorumları

Factotum filmi detayları

@holyghost90

1 yıl önce

6 / 10

Topluma yabancılaşmış bir ''Yarını olmayan adam''ın hikayesini izledik filmde.Bu yarını olmayan adam,aynı anda nihilist ve hedonist bir yaşam tarzını benimsemiş,ve bu uğurda toplumun kendisine atfettiği değer yargılara adeta orta parmağını gösterircesine tutkusunun peşinden gitmiş ve bu uğurda başına birçok olay gelmiş bir yalnız adamdır.Eddie Vedder'ın Society şarkısında bahsettiği gibi:Society, you're a crazy breed.I hope you're not lonely without me.

@bcaltuntas

10 yıl önce

8.2 / 10

aklıma kaos teorisi geldi...bir şekilde yaşanıyor.modern toplumda neyin nesi? diye sorgulayan ve bunu yaşayarak anlatan bir film. buko baba loserlarla düşüp kalkan topluma adeta cinsel organını kaldırırca davranana adam... oyunculuklar yerinde ve fevkalade.
S

@soneremree

10 yıl önce

Sosyal statünün, prestijin, katı normların, sistemin, insanı cebren bağalayan her ne varsa, hepsine tümden bir başkaldırı egemen. Buko'nun kitabıyla aynı ismi taşıyan muazzam bir film. Matt Dillon'un yeteneği gerçekten takdire şayan. Plansızlığın en büyük plan, düzensizliğin en nadide düzen olduğunu gözler önüne seriyor. İnsanlardan uzaklaştıkça, kendine yakınlaşır insan ve o gün bu gündür kimseye ihtiyaç duymaz düşüncesini empoze ediyor Matt Dillon, Buko amcamın dirayetinden. Yalnızlığın ne denli büyük bir lütuf olduğunu detayına kadar irdeleyen bir yapıt. Ayrıca Kristin Asbjornsen gibi tatlı bir ablamızın, "slow day" gibi naif şarkılarıyla harmanlanan bir film. Bu arada filmde beni en etkileyen sahne Chinaski'nin yatağında içkisini yudumladığı sırada sarf ettiği sözleri: "İyi hayatları düşündüm, güzel evlere doğru uzanan kıvrımlı yollarda uzun sürüşler, refah Avrupa Seyahatleri, iyi kadınlar..." Benim gibi yalnızlığından kıvanç duyan, kalabalıklardan sakınan insanların izlemesi gerek
... Devamı
Sosyal statünün, prestijin, katı normların, sistemin, insanı cebren bağalayan her ne varsa, hepsine tümden bir başkaldırı egemen. Buko'nun kitabıyla aynı ismi taşıyan muazzam bir film. Matt Dillon'un yeteneği gerçekten takdire şayan. Plansızlığın en büyük plan, düzensizliğin en nadide düzen olduğunu gözler önüne seriyor. İnsanlardan uzaklaştıkça, kendine yakınlaşır insan ve o gün bu gündür kimseye ihtiyaç duymaz düşüncesini empoze ediyor Matt Dillon, Buko amcamın dirayetinden. Yalnızlığın ne denli büyük bir lütuf olduğunu detayına kadar irdeleyen bir yapıt. Ayrıca Kristin Asbjornsen gibi tatlı bir ablamızın, "slow day" gibi naif şarkılarıyla harmanlanan bir film. Bu arada filmde beni en etkileyen sahne Chinaski'nin yatağında içkisini yudumladığı sırada sarf ettiği sözleri: "İyi hayatları düşündüm, güzel evlere doğru uzanan kıvrımlı yollarda uzun sürüşler, refah Avrupa Seyahatleri, iyi kadınlar..." Benim gibi yalnızlığından kıvanç duyan, kalabalıklardan sakınan insanların izlemesi gereken bir film. Vurdulu kırdılı moron filmlerine karşı sempati besleyenlerin kesinlikle izlememesi gerekir.

@senadir

10 yıl önce

Hayatınızda hiç Bukowski okumadıysanız ve inadım inat okumayacağım diyorsanız az buçuk Bukowski hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.

@zeynep_esses

12 yıl önce

Bukowski'nin kendini anlattığı bir nevi yani kendi kitabından uyarladığı ve ucunda köşesinde kendini varettiği bir yapım..

bazı insanların hayatla ilgili hiçbir tasarısı yada planı yoktur,herşey olurunda ilerler olduğu gibi..kelime anlamı maksadını aşıyor " ne iş olsa yapar" ..tek ayna yazmaktır hayatında anlamlı olan tek şey belkide anlamlandırdığı..sıradanlığın kendisini geride bırakan hayata davetidir.bizden biridir biz olan saliselerdir...

kitap ile yapım arasında hep çelişik cümleler sarfedilir ama tek ve en büyük fark her okur kendi okuyuşunun yönetmenidir burda ise yazan ve yöneten aynı karededir....

bırakınBukowski'nin kollarına kendinizi!!

http://www.youtube.com/watch?v=uOojAUFJgj8&feature=related

@kimliksizadam

12 yıl önce

filmin müziklerini fazla dinlemeyin, siz uyurken bileklerinizi kesebilirler.

@ozkn

12 yıl önce

kitaptaki önemli bazı sahneler gösterilmiş tabiki de;ama laura,grace ve jerry karakterleri filmde hiç konu edinilmemiş neredeyse.

@beriberibulue

14 yıl önce

kitabı okuduktan sonra izledim ve biraz yavan buldum açıkçası,kitapta verilen ayrıntıların tamamını beklemiyordum tabi ama bir iki önemli sahnenin geçiştirilmiş olması hayal kırıklığı yarattı.(bkz. at yarışında dövülen adam sahnesi) ayrıca izlediğim versiyonun çevirisinde "bir şiir,bir şehir" şiiri çok kötü çevrilmişti.filmden sonra doğru düzgün bi çeviriyle yeniden okumanızı şiddetle tavsiye ederim;)

@havlayankuzu

15 yıl önce

Dadafon'dan Slow Day isimli bir parça yer alır, OST'de. Filmi izlemiş kadar yapar mı bilmem ama Bukowski öpmüş kadar olursunuz.
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL