9 yıl önce
Anna Magdalena filmine yorum yazdı:
Sindirella filmine yorum yazdı:
Çoğu kişi bilmez ama Siindrella hikayesinin orjinalinde bir kaç küçük detay vardır.
Raksotek kasetlerinde verilen Alman versiyon Külkedisi’nde bu çok iyi bir şekilde işlenmiş mesela.
Genelde hikayede değinilmeyen şeylerden biris, kız kardeşler ayakkabılarını denerken ayaklarını bıçakla yontarlar, anneleri kraliçe olunca zaten yürümelerinin gerek kalmayacağını nsihatleyerek şımarık kızların ayaklarını kan içerisinde bırakır.
İkinci nokta ise, Sindrella düzenli olarak çiftliklerinde bulunan kuş evini besler, Prens ve ekibi geldiğinde ise bu kuş evine rastlarlar, şıarık kızların ayaklarının kanadığını ve prensesin hala o evde olduğunu söyleyen ise bu kuş evinde yaşayan kuşlardır, konuşuyorlardır.
Uzun lafın kısası, bu hikayenin orjinal versiyonunu izlemek istiyorsanız, Youtube’dan Achenputtel’ı izleyebilirsiniz. Onu izlediğinizde Branagh’in bu filmden çok yararlandığını da görürsünüz. Benim ilk izlediğim Sindrella hikayesi bu olduğundan ve orjinali olduğundan, yönetmenin bu filmden ya ... DevamıÇoğu kişi bilmez ama Siindrella hikayesinin orjinalinde bir kaç küçük detay vardır.
Raksotek kasetlerinde verilen Alman versiyon Külkedisi’nde bu çok iyi bir şekilde işlenmiş mesela.
Genelde hikayede değinilmeyen şeylerden biris, kız kardeşler ayakkabılarını denerken ayaklarını bıçakla yontarlar, anneleri kraliçe olunca zaten yürümelerinin gerek kalmayacağını nsihatleyerek şımarık kızların ayaklarını kan içerisinde bırakır.
İkinci nokta ise, Sindrella düzenli olarak çiftliklerinde bulunan kuş evini besler, Prens ve ekibi geldiğinde ise bu kuş evine rastlarlar, şıarık kızların ayaklarının kanadığını ve prensesin hala o evde olduğunu söyleyen ise bu kuş evinde yaşayan kuşlardır, konuşuyorlardır.
Uzun lafın kısası, bu hikayenin orjinal versiyonunu izlemek istiyorsanız, Youtube’dan Achenputtel’ı izleyebilirsiniz. Onu izlediğinizde Branagh’in bu filmden çok yararlandığını da görürsünüz. Benim ilk izlediğim Sindrella hikayesi bu olduğundan ve orjinali olduğundan, yönetmenin bu filmden yararlanması çok hoşuma gitti.
Prens başkası olabilirdi bence, mesela Ben Barnes olsa hiç fena olmazdı ama oyuncu kadrosu dolu ve güzel bir film olmuş. Gözler Emma Thompson’ı arıyor sadece. Helena Bonham Carter’ın olduğu filmde gerçi ona rastlamamız biraz değişik olabilirdi.
Cate Blanchettnefes kesiciydi ama, özellikle komik-kötü profiline bayıldım.
Unutma Beni filmine yorum yazdı:
Kristen Stewart'ın abartı oyunculuğunun ayyuka çıktığı film.
Güzel film ama dokunulmamış, işlenmemiş yerleri olduğunu düşünüyoruM. Empatinin en tepe noktasında yarı bırakılıyor sanki. Bilemedim,
Yedinci Oğul filmine yorum yazdı:
Yaşasın Ben Barnes'ın filmi! deyip, oaah, Jeff Bridges de varmış dedirten, sonrasında obarey Julianne Moore, horey Kit Harington dedirten, İzlerken Kit'in 5 dakika göründüğü için isminin afişe yazılmasının hüsranı yanı sıra, Amerikan aksanlı Ben Barnes dışında hiçbir çekiciliği olmayan film. Zira düşündürttü, Jeff amca neden oynamış? Bulamadım cevabı.
Korku Seansı filmine yorum yazdı:
Paranormal işaretlerin hepsinin olduğu film.
Son dönemde fazlaca belgesel izledimkonu hakkında. İzlediğim bütün işaretleri bu filmde gördüm. Olayın gerçek hikayeden esinlenmiş olması tabi filmi bir nebze daha ürküç kılıyor ama ben beğendim, gerildim, bazı yerleri biraz gereksiz uzun olmuş ama korku filmi tadını veriyor gerçekten.
Kung Fu Hustle filmine yorum yazdı:
Cidden komik.
En kanlı aksiyon sahnesinde dahi kahkaha attırıyor Chow'un tarzı.
Man of Tai Chi filmine yorum yazdı:
Başrol oyuncusunu çok itici bulduğum film.
Keanu Reeves'in ilk filmi olarak başarılı diyebiilriz, müzikleri baya iyiydi, adam da müzisyen zaten ama senaryo olarak baya sıkıcı bir filmdi. Bütün oyuncular Karen Mok falan harika da, o başroldeki tıfıl nedir ya? Şirin bile değil. Bir de sanki Reeves kötü adam olmak için çekmiş bu filmi gibi geldi bana. Cidden kendisi çok iyi bir kötü adam. Bundan önce 2 filminde kötüyü oynamıştı sadece sanırım.
Yıldızlararası filmine yorum yazdı:
çok sevdiğim Nolan'ın farklı bir tarz denediğini düşünüyorum bu filmde. Çok emek evrilen ve değerli bir film bence ama Inception ya da Prestij dinamizmini yakalayabildiğimi pek söyleyemem. Belki içeriği-konusu yüzünden, belki de filmin 3 saate yakın olması sebebiyle, bende çok fazla oturmadı film ama neye göre oturmadı? Dediğim gibi ınception ya da Prestij'e göre oturmadı, yoksa bunları gözardı edersek bence inanılmaz başarılı bir film. Müzikler ve oyunculuklar şahaneydi. Şimdi bekle ki başka filmi gelsin Nolan'ın...
Şamar Oğlanı filmine yorum yazdı:
juliette binoch isminin yanıltabileceği film. çok kötü bir film değil ama hadi bugun güzel bir film izleyeyeyim dediğinizde de sizi tatmin edecek bir film değil. zira ben sadece steve carell'ın dans sahnesinde epey güldüm bunun dışında çok albenisi olan bir yapıt değil.
Mutlu Beraberlik filmine yorum yazdı:
In The Mood For Love ve Chungking Express’ten sonra Tony Leung’a bir kez daha hayran kaldım.
Amaın sinema personası nasıl ise, her şekilde size duyguyu iletiyor. Adeta iletken. Wong Kar Wai, yine tarzı ile imza atmış filme. Duyguları yandaş-yöndeş görsel ve işitsellerle o kadar güzel beslemiş ki, empati yapmaktan alkoyamıyorsunuz kendinizi. Herkesin aşkı yaşayız tarzı farklıdır. Kimisi hoyratça yaşar kimisi kıyamadan. Happy Together bunun çok güzel bir anlatımı. İki taraf da aşık, iki taraf da seviyor ama birisi üzerek, diğeri üzülerek.
Ayrıca filmin iki sahnesinde, Tony Leung’un üzerinde Chungking Express filminde, California restoranında giydiği gömlek vardı. Görünce ayrı bir mutlu oldum...
İnanılmaz saçma yerleri de vardı, sırf saçmalığından güldüm.