2 yıl önce
La casa de papel dizisine yorum yazdı:
Marcella dizisine yorum yazdı:
Normal şartlarda asla polislik yapmaması gereken, hele cinayet soruşturmalarının yanına bile yaklaştırılmaması geren psikolojisi bozuk birinin bize kahraman diye yutturulmaya çalışıldığı bir dizi. Neymiş; kahramanımız marjinal olsun, ilgi çeksin, izlenirlik yükselsin. Kanıtları karartabilecek, cinayeti yanlış yöne çekip suçluyu suçsuz, suçsuzu suçlu gösterebilecek bir görevliden tanrı hepimizi korusun.
İlk sezonda cesedi niye taşıdığı havada kaldı, cinayeti soruşturmakla görevli amirlerin hiçbiri de katile sen bu cesedi niye taşıdın, amacın neydi diye sormadı, sen taşımadıysan bu cesedi kim ne maksatla taşıdı sorusuyla kimse de ilgilenmedi, sormadı, daha bir sürü mantık hatası, saçmalık, ilk iki sezon hadi neyse dedim ama üçüncü sezonun ilk bölümünde bilgisayarı nereye saklayıp sonra nerden aldığını görünce özensizliğin bu kadarına dayanamayıp bıraktım. İzlenecek o kadar çok dizi ve film birikti ki, bu saçmalıklarla öldürülecek vaktim yok. 5/10
Unbelievable dizisine yorum yazdı:
Merritt Wever’in mıymıy bir dedektifi canlandırdığı gıcık dizi.
Merritt Wever’in takip ettiği şüphelinin DNA barındıran kupasını bir türlü almayıp, garson masayı toparlarken "wait wait, police" diye ortalığı ayağa kaldırdığı sahne izlediğim en gerzek polisiye sahnesiydi.
Yedinci Hayat filmine yorum yazdı:
Güzel bir konu yakalamışlar ama o kadar mantıksız senaryo yazmışlar ki; yazık olmuş. Matrix gibi bir kült film olabilecekken tırt film olmuş.
Cardinal dizisine yorum yazdı:
Sırf Kanada kar-kış manzaraları, bahar manzaraları müzikleri için bile izlenir. Kaliteli bir polisiye dizi.
Final müziği efsane...
Bonnie ve Clyde filmine yorum yazdı:
Bize mide bulandırıcı psikopat hırsızları sevdirmeye çalışan bir film. Günümüzde yaşasalar af kapsamında salınırlardı gerçi...
Tahammülfersa tiplerin sempatik gösterilemiyeceğinin kanıtı başarılı bir film olmuş.
Tavşan Jojo filmine yorum yazdı:
İnsan bu filmde Almanya'nın o yanmış yıkılmış perişan halini görünce "iyi ki bizim Hitler gibi ülkesini yıkıma götürecek, dünya liderliği takıntısı olan çılgın liderlerimiz olmadı" diye düşünmeden edemiyor. Her ne kadar mizahi bir dille anlatmaya çalışsalar da dram yanı oldukça ağır basan ders niteliğinde bir filmdi. Tavsiye ederim, çoluk çocuk izleyin...
1917 filmine yorum yazdı:
Bana mantıksız gelen tek şey, aslında filmin ana ekseni olan "generalin bildirisini öndeki saldırı alayına iletmek" idi. Bu önemli görev 2 tane çipil çocuğa verilir mi bir, ikincisi hiç uçağın yok mu havadan atsın bunu alayın üstüne? İt dalaşı yapabildiğine göre uçağınız var be generalim sörüm efendim...
Sürükleyiciydi, bir dakika bile sıkılmadan izledim. Film görselliğiyle, çekim tekniğiyle savaş atmosferini hakkıyla vermiş. Tavsiye ederim.
Gitarım ve Silahım filmine yorum yazdı:
Amatör bir absürd komedi denemesi. Peki komik mi; değil.
Ortaokul müsamereleri bundan daha profesyoneldir. Mantık yok, oyunculuk yok, olaylarda bağlantı yok, örneğin bizim mariachi "senden ücret istemiyorum, sadece bahşiş karşılığı barında çalmak istiyorum" diyor, bar sahibi sana iş veremem param yok diyor. Tey allam.
Filmde rolünün hakkını veren sadece köpek ile kaplumbağa idi. Şu filmi Türkler çevirse 2 puan bile alamaz ama bu nasıl bu puanları almış akıllara zarar.
Evet; bir zamanların Brezilya dizileri kıvamında, mantık hatalarıyla dolu senaryosuyla, Berlin hariç amatör oyunculuk ve sakız gibi uzadıkça uzayan bölümleriyle tam bir vakit kaybı.
Nasıl fenomen oldu bu dizi anlamıyorum...
Not: 2 milyar 400 milyon euro 50 euroluk banknotlara basıldığında 48 milyon adet banknot demektir. TIR’a bile zor sığacak kadar banknotu lağımdan nasıl çıkaracaksın da, neye yükleyeceksin de, nereye kaçıracaksın. O bile mantıksız. 5 ay bir evde kalan insanlardan ikisi neredeyse her akşam sevişecek ve o kadar zeki profesör başta olmak üzere hiç kimse buna uyanmayacak, sonra "aa ilişkileri varmış bunların" diye şaşıracaklar... Buna benzer onlarca saçmalık devam edince 2nci sezonun ortasına gelmeden izlemeyi bıraktım.