Bu film, korku veya gerilim filmlerinin bir çok klişesini bir arada kullanarak Luke adlı karakterin psikolojik açmazlarını ve suçluluk duygusunu temsil ettiğini araya serpiştirilmiş güzelliklerle hatırlatan bir film. Gerçekçi bir çizgiden giderek daha klişelerle dolu bir gerilim ya da korku filmi olmaya doğru yürüyen Ritüel, hem iyi hem de vasat niteliklerini bir arada götürüyor.
Görünen o ki; yönetmen aslında Luke’un bütün hayatını alt üst eden korkaklığının bedelini Luke’un içine düşmüş olduğu korkunç vicdan azabını bir ihtimal hayali bir yolculuk hikayesi üzerinden anlatıyor. Çünkü filmin başında Luke’un tanık olduğu olay, filmin sonuna dek bütün arkadaşlarıyla tek tek tekrar ediyor ve her birisinde luke’un bütün iyi niyetlerine rağmen bu meseleyi çözemediğini, bu yönüyle yüzleşemediğini, bunu başaramadığını, ve her defasında aynı şeyi yaşadığını görüyoruz, Luke her defasında hayatta kalıyor ve hi.ç kimseyi kurtaramıyor. Çünkü korkusu gücünden büyük. Ve f... Devamı
Bu eleştiri spoiler dolu.
Bu film, korku veya gerilim filmlerinin bir çok klişesini bir arada kullanarak Luke adlı karakterin psikolojik açmazlarını ve suçluluk duygusunu temsil ettiğini araya serpiştirilmiş güzelliklerle hatırlatan bir film. Gerçekçi bir çizgiden giderek daha klişelerle dolu bir gerilim ya da korku filmi olmaya doğru yürüyen Ritüel, hem iyi hem de vasat niteliklerini bir arada götürüyor.
Görünen o ki; yönetmen aslında Luke’un bütün hayatını alt üst eden korkaklığının bedelini Luke’un içine düşmüş olduğu korkunç vicdan azabını bir ihtimal hayali bir yolculuk hikayesi üzerinden anlatıyor. Çünkü filmin başında Luke’un tanık olduğu olay, filmin sonuna dek bütün arkadaşlarıyla tek tek tekrar ediyor ve her birisinde luke’un bütün iyi niyetlerine rağmen bu meseleyi çözemediğini, bu yönüyle yüzleşemediğini, bunu başaramadığını, ve her defasında aynı şeyi yaşadığını görüyoruz, Luke her defasında hayatta kalıyor ve hi.ç kimseyi kurtaramıyor. Çünkü korkusu gücünden büyük. Ve filmi bir anlamda onun gerçeği kabul etmesiyle, yani ben buyum demesiyle bitiyor. Bir çeşit kabullenme süreci yaşanıyor. Yani aslında Luke kendini olduğu gibi kabul etmenin, affetmenin, kendisiyle yüzleşmenin ritüelini yaşıyor. Bu anlamda film hedefine ulaşabiliyor mu peki? Market sahnelerine yapılan geçişler çok güzel, paralellikler etkileyici; ayrıca bir çok sahnede görsel anlamda gerçekten etkileyici fotografik güzellikler görüyoruz. Filmin son on beş yirmi dakikasında hikayenin iyice gerçeklik duygusunu yitirmesi yani ritüelin zirvesine ulaşmamız yani hakiki gerçek yüzleşmeyle karşı karşıya kaldığımız o uzun final sekansları boyunca görsellik estetik anlamda, kurgulama anlamında iyice ilgi çekici bir hal alıyor. Ancak hepsi bu kadar; çünkü Luke’un "gerçek" yolculuğu, ve yönetmenin kastettikleri fazlasıyla açık ve fazlasıyla ortada. Bu öykünün daha açık edilmesi değil, daha fazla örtünmesi, luke’un ruhsal acılarının daha fazla gizlenmesi gerekiyordu. Bakın aslında ben şunu anlatıyorum demek, filmin meselesinin tadına varmamızı engelliyor. Çünkü yemeğin başında tatlıyı yiyoruz...ama daha doymadık ki?
Bu eleştiriye rağmen filmi çok kötü ya da kötü bulduğumu söyleyemem. Ancak çok iyi de değil... sadece daha iyi olmayı hak eden bir film Ritüel diyebilirim; bence daha iyi yazılmalı ve üzerine daha fazla kafa yorulmalıydı .
Başındaki arkadaşın ölümü detayı gereksizdi. Sonunda da o canavarımsıyı çıkarıp saçmalamasalardı bence on üzerinden onluk bi film olabilirdi. O ev sahnesi, uyandıklarında olanlar vs baya iyiydi. İzlenir. Gerinilir de. Kararsız kalırsanız açın izleyin. 10/7
"ay kız aysel mısır patlat da cabbar 3’ü izleyelim" tadında veya "ehehe çok saçma len" gibi bi korku filmi kültürünüz varsa çok saçma gelicektir. fakat az çok korku filmi izliyor, klasik korku filmlerinden hoşlanıyorsanız gayet başarılı film.
@parfenrogojin
3 yıl önce
Bu film, korku veya gerilim filmlerinin bir çok klişesini bir arada kullanarak Luke adlı karakterin psikolojik açmazlarını ve suçluluk duygusunu temsil ettiğini araya serpiştirilmiş güzelliklerle hatırlatan bir film. Gerçekçi bir çizgiden giderek daha klişelerle dolu bir gerilim ya da korku filmi olmaya doğru yürüyen Ritüel, hem iyi hem de vasat niteliklerini bir arada götürüyor.
Görünen o ki; yönetmen aslında Luke’un bütün hayatını alt üst eden korkaklığının bedelini Luke’un içine düşmüş olduğu korkunç vicdan azabını bir ihtimal hayali bir yolculuk hikayesi üzerinden anlatıyor. Çünkü filmin başında Luke’un tanık olduğu olay, filmin sonuna dek bütün arkadaşlarıyla tek tek tekrar ediyor ve her birisinde luke’un bütün iyi niyetlerine rağmen bu meseleyi çözemediğini, bu yönüyle yüzleşemediğini, bunu başaramadığını, ve her defasında aynı şeyi yaşadığını görüyoruz, Luke her defasında hayatta kalıyor ve hi.ç kimseyi kurtaramıyor. Çünkü korkusu gücünden büyük. Ve f ... Devamı
Bu film, korku veya gerilim filmlerinin bir çok klişesini bir arada kullanarak Luke adlı karakterin psikolojik açmazlarını ve suçluluk duygusunu temsil ettiğini araya serpiştirilmiş güzelliklerle hatırlatan bir film. Gerçekçi bir çizgiden giderek daha klişelerle dolu bir gerilim ya da korku filmi olmaya doğru yürüyen Ritüel, hem iyi hem de vasat niteliklerini bir arada götürüyor.
Görünen o ki; yönetmen aslında Luke’un bütün hayatını alt üst eden korkaklığının bedelini Luke’un içine düşmüş olduğu korkunç vicdan azabını bir ihtimal hayali bir yolculuk hikayesi üzerinden anlatıyor. Çünkü filmin başında Luke’un tanık olduğu olay, filmin sonuna dek bütün arkadaşlarıyla tek tek tekrar ediyor ve her birisinde luke’un bütün iyi niyetlerine rağmen bu meseleyi çözemediğini, bu yönüyle yüzleşemediğini, bunu başaramadığını, ve her defasında aynı şeyi yaşadığını görüyoruz, Luke her defasında hayatta kalıyor ve hi.ç kimseyi kurtaramıyor. Çünkü korkusu gücünden büyük. Ve filmi bir anlamda onun gerçeği kabul etmesiyle, yani ben buyum demesiyle bitiyor. Bir çeşit kabullenme süreci yaşanıyor. Yani aslında Luke kendini olduğu gibi kabul etmenin, affetmenin, kendisiyle yüzleşmenin ritüelini yaşıyor. Bu anlamda film hedefine ulaşabiliyor mu peki? Market sahnelerine yapılan geçişler çok güzel, paralellikler etkileyici; ayrıca bir çok sahnede görsel anlamda gerçekten etkileyici fotografik güzellikler görüyoruz. Filmin son on beş yirmi dakikasında hikayenin iyice gerçeklik duygusunu yitirmesi yani ritüelin zirvesine ulaşmamız yani hakiki gerçek yüzleşmeyle karşı karşıya kaldığımız o uzun final sekansları boyunca görsellik estetik anlamda, kurgulama anlamında iyice ilgi çekici bir hal alıyor. Ancak hepsi bu kadar; çünkü Luke’un "gerçek" yolculuğu, ve yönetmenin kastettikleri fazlasıyla açık ve fazlasıyla ortada. Bu öykünün daha açık edilmesi değil, daha fazla örtünmesi, luke’un ruhsal acılarının daha fazla gizlenmesi gerekiyordu. Bakın aslında ben şunu anlatıyorum demek, filmin meselesinin tadına varmamızı engelliyor. Çünkü yemeğin başında tatlıyı yiyoruz...ama daha doymadık ki?
Bu eleştiriye rağmen filmi çok kötü ya da kötü bulduğumu söyleyemem. Ancak çok iyi de değil... sadece daha iyi olmayı hak eden bir film Ritüel diyebilirim; bence daha iyi yazılmalı ve üzerine daha fazla kafa yorulmalıydı .
@solgrande
4 yıl önce
3 / 10
@nysa
4 yıl önce
İzlenir. Gerinilir de. Kararsız kalırsanız açın izleyin.
10/7
@clancer
5 yıl önce
7 / 10
@kahramansmt
5 yıl önce
7 / 10
@holyghost90
5 yıl önce
5.1 / 10
@gaspar_noe
6 yıl önce
@tendopain
6 yıl önce
@longestday
6 yıl önce