bu filmi sevmeyen ölsün diye beğenmeyenlere atarlanasım var o derece sevdim nasıl güzel bir film çekmektir tamamen taraflı bakıyor olabilirim ama bence kendine yönetmen diyen insanlardan katbekat iyi bir iş.oyuncular zaten çok iyi daha ne olsun. ana hikayenin tanıdık bi hikaye olmasının hiç bir önemi yok çünkü anlatılışı o kadar hoş ki diğerlerinden ayrılıyor bana kalırsa. kısacası sevdim izlemeyi de dinlemeyi de..
ali atay'ın ilk yönetmenliği olduğu düşünülürse bence gayet başarılı. onur ünlü filmlerine benzemiş biraz ama buda gayet doğal zaten. oyunculuklarda çok başarılıydı senaryo falanda güzel. adamların filmin çoğunda yolda oluşu bana çok iyi hissettirdi.
Oyunculuklar cok iyiydi bi kerede kafa kirik adami oynamasin zaten Ertan saban.Cok naturel bir film..Nacizane elestirim o da aksandan dolayi bazi repliklerin anlasilmamasiydi yada ben anlayamadim bilmiyorum sirf filmdeki guzel insanlarin hatirina izlenilebilir bir film ki o hatira gonule bile gerek yok izlemek icin.
Çok samimi film olmuş be. Tam Ali Atay, Serkan Keskin, Ertan Saban'a yakışan bir hikaye olmuş. Çok sevdiğim bir tür olan yol filmi, üstelik Balkanların havasını da yansıtıyor. Birbirini hiç tanımayan iki kardeşin, kan bağı sıcaklığıyla birbirlerini sevebileceğini ve inanabileceğini de anlatıyor. "İş işten geçmeden..." mesajı da var. Kıymet bilme uyarısı da var. Hayatın içinden naif bir hikaye. 7,5/10
senaryonun özgünlüğü, görüntü özellikleri ne bileyim bunun gibi şeyler tartışılır ama filmde samimiyet var. oyunculuklar profesyonellik yerine samimiyet içeriyor ve bu size filmi sevdiriyor.
Gişe filmi olmayan, trübünlere oynamayan, gözden kaçanlar olmasa ve daha büyük bir bütçeyle çok daha güzel olucak bir film. Üstelik ilk yönetmenlik denemesi.
Ertan Sabanın canlandırdığı karakterin altının doldurulmadığını düşünüyorum. Savaşta (anladığım kadarıyla Bosna hersek savaşı) asker olan karakterin savaşın ruhunda ve aklında bıraktığı izleri ve hatta amiyane tabiriyle biraz kırık olan aklını ancak filmin sonlarına doğru bir meyhane sahnesinde anlayabiliyoruz. Orada da kısaca geçilen bir özet sayesinde. Filme bu kadar anlam katacak bir durumun en başından belki geri bildirimlerle anlatılması gerekirdi diye düşünüyorum. Muhtemelen Serkan Keskine aşık olan uzaktan akraba kızın ve bu ilişkinin filme kattığı anlam o da havada asılı duruyor. Düşündüğünüzde olmasada olurdu gibi bir durum ortaya çıkıyor.
@selmass
8 yıl önce
8 / 10
@poeticnorth
8 yıl önce
@benisakinceanla
8 yıl önce
7 / 10
"blood is not lemonade"
@baris82
9 yıl önce
8.4 / 10
@birduman
9 yıl önce
8.5 / 10
@stiff
9 yıl önce
7.5 / 10
@philocine
9 yıl önce
@mavininacigi
9 yıl önce
@godot
9 yıl önce
8 / 10
@ozan_taylan
9 yıl önce
Ertan Sabanın canlandırdığı karakterin altının doldurulmadığını düşünüyorum. Savaşta (anladığım kadarıyla Bosna hersek savaşı) asker olan karakterin savaşın ruhunda ve aklında bıraktığı izleri ve hatta amiyane tabiriyle biraz kırık olan aklını ancak filmin sonlarına doğru bir meyhane sahnesinde anlayabiliyoruz. Orada da kısaca geçilen bir özet sayesinde. Filme bu kadar anlam katacak bir durumun en başından belki geri bildirimlerle anlatılması gerekirdi diye düşünüyorum. Muhtemelen Serkan Keskine aşık olan uzaktan akraba kızın ve bu ilişkinin filme kattığı anlam o da havada asılı duruyor. Düşündüğünüzde olmasada olurdu gibi bir durum ortaya çıkıyor.