I Origins Yorumları

I Origins filmi detayları

@iamgzde

5 yıl önce

Ama o son neydi öyle? Devamı çekilmeyecek neredeyse belli olan bir filmde o son :((

@darkpassenger

6 yıl önce

7.6 / 10

Senaryo ve barındırdığı konu, konunun amacı olarak pek sevmesem de kendi içinde düşünüldüğünde tutarlı bir film olduğunu söyleyebilirim. Bazı ani, klişe olarak da tanımlanacak olaylar var kurguda, müzikler güzeldi; oyunculuklar gayet iyi; tüm bunları düşünürsek fena film değil. Vardığı noktaya yuh saçmalama desem bile izlerken keyif aldım. Filmin girişi ve gelişmesi gayet doluydu ama sonuca fazla hızlı varılmış gibi geldi. Bu eksiklikler yüzünden müthiş film diyemeyeceğim ama şans verin, vakit kaybı değil.

@cekdar

6 yıl önce

Ancak benim gibi Şehirlerarası Otobüs yolculuğunda dram klasöründe denk gelip izlenebilen bir film. Evrim, din, aşk, bilim... Heryerden biraz biraz konuyu açıp hiçbir sorunu derinlemesine tartışmayan vasat bir film. "Batılı beyaz ın Hindistan"ı da aşırı klişe, sıkıcıydı.

@freebird

7 yıl önce

Tumblr kızı filmi

@kraker

7 yıl önce

7.6 / 10

İçerisinde Radiohead'den birkaç güzel parça da bulunduran hoş bir kurgu. 01:46:00'dan sonra filmin içinde yer almayan kısa bir sahne daha var; anlatılmaya çalışılanı özetler nitelikte . İzlemediyseniz bir daha bakın derim.

@yigittpasa

7 yıl önce

7 / 10

güzel başlayan, heyecanlandıran, ama ortalarından itibaren düşüşe geçen film. sonunu hiç toparlayamamışlar. bir mesaj verecekmiş gibi yapıp vermemişler resmen.
F

@fsociety

8 yıl önce

Mike Cahill gizem yaratıp sonuca bağlayamayan, nedenlerini sorgulamayan, işin kolayına kaçan bir isim. Bir diğer çalışması Another Earth de keza öyle.

@serkanaydemir

8 yıl önce

7 / 10

I Originals

Yönetmen Mike Cahill bu tarz bilim kurgu ve gizem tarzı filmleri yapmayı seviyor doğrusu. Another Earth filmiyle de ilginç bir kurgu sunan Mike aynı farklılığı I Origins filmiyle de bizleri buluşturuyor. Georgetown Üniversitesi'nden arkadaşı olan Brit Marling de neredeyse her filminde başrolde bulunuyor. Bu da ilginç bir ikili olduklarını da bizlere gösteriyor.

"Ölüm yeniden başlamaktır."

Filmin ana mantığı bununla işliyor. Dört ana karakterle bu mantığın üzerinden ilerleyen film içinde barındırdığı felsefi ya da varsayımsal fikirle izleyiciye bir şok etkisi yaratmayı başarıyor. Ölümcül Oyunlar, Yedi Psikopat gibi bilenen filmlerden tanıdığımız Michael Pitt(Ian), İspanyol güzel Astrid Berges-Frisbey(Sofi), Gizli Oyun filmiyle oyunculuğunun doruklarını yaşayan Brit Marling(Keran) ve tabi ki herkesin Walking Dead'ten tanıdığı Steven Yeun(Kenny). Oyunculuklarıyla kendini kanıtlamış kadro filmdeki havayı başarılı bir şeklide bizlere
... Devamı
I Originals

Yönetmen Mike Cahill bu tarz bilim kurgu ve gizem tarzı filmleri yapmayı seviyor doğrusu. Another Earth filmiyle de ilginç bir kurgu sunan Mike aynı farklılığı I Origins filmiyle de bizleri buluşturuyor. Georgetown Üniversitesi'nden arkadaşı olan Brit Marling de neredeyse her filminde başrolde bulunuyor. Bu da ilginç bir ikili olduklarını da bizlere gösteriyor.

"Ölüm yeniden başlamaktır."

Filmin ana mantığı bununla işliyor. Dört ana karakterle bu mantığın üzerinden ilerleyen film içinde barındırdığı felsefi ya da varsayımsal fikirle izleyiciye bir şok etkisi yaratmayı başarıyor. Ölümcül Oyunlar, Yedi Psikopat gibi bilenen filmlerden tanıdığımız Michael Pitt(Ian), İspanyol güzel Astrid Berges-Frisbey(Sofi), Gizli Oyun filmiyle oyunculuğunun doruklarını yaşayan Brit Marling(Keran) ve tabi ki herkesin Walking Dead'ten tanıdığı Steven Yeun(Kenny). Oyunculuklarıyla kendini kanıtlamış kadro filmdeki havayı başarılı bir şeklide bizlere yansıtıyor.

Üniversite doktorasını yapan Ian, Cadılar Bayramı günü bir kadınla tanışır(Sofi) ve onun gözlerini çekmek ister, çünkü Ian'ın üniversitedeki çalışması gözler üzerinedir. Kendisi moleküler biyoloğudur. Görme yetisi bulunmayan canlılara görme yetisi kazandırmak için bir çalışma yapmaktadır. Bir nevi yaratılış mitolojisine karşı çıkmaya çalışmaktadır. Bu yüzden bir hobi olarak başlayan insan gözlerini çekme durumu ileride onun hayatını değiştirecektir. Tabi karşılaştığı bu kişi Sofi'dir. İlk başta üstünde bir kostümle kendini gizleyen Sofi o gece Ian'ı kendine aşık edip ortadan kaybolur. İlginç bir o kadar da bilindik dışı tesadüflerle Ian Sofi'nin gözleriyle çektirmiş olduğu reklam panosunu görür ve bu sayede Sofi'nin kimliğini bulur. Nasıl mı bulur diyenlere şöyle anlatayim. Gözün iris(İris, gözün ön bölümünde saydam katmanın arkasında bulunan ve göze rengini veren damarlı bölgedir.) kısmını dikkate alarak reklamdaki çekilen gözle kendi çektiği göz fotoğraflarını karşılaştırır ve fotoğrafın aynı göze ait olduğunu görür. Bu sayede Sofia'ya ulaşan Ian mutlu bir evlilik hayali kurar. Bundan sonrasını açıklamak yerine filmin genel çatısını anlatacağım, çünkü film bundan sonra işlenmeye başlıyor. Söylenecek her bilgi filmden alacağınız zevki düşürebilir. Olaylar üzerinden zaman geçer. Bu süre sarfında Ian, buluşu üzerine yaptığı çalışmalar hız kazanır ve bilinen bir biyolog olur. Yeni gelişen teknoloji olan iris yardımıyla kişileri bulma programı Ian'ı Hindistan'a kadar götürür. Film bu noktada bir varsayım üzerine durmaktadır. Üzerine makale ve denemeler yazdıracak bu varsayım ölümlü bir canlının aynı irisine sahip kişilerde de ölen canlıya ait kalıntılar bırakmasıdır. Her irisi bir parmak izi gibi düşünün. Her iris yaşayan canlıda tektir. Ölen kişilerin irisi başka canlılarda yeniden oluşur. Bu oluşan iris oluştuğu canlıda daha önce ölen canlıya ait bir takım yaşantılardan izler bırakmaktadır. Film, bu kurgu üzerine inşa edilmektedir.

Filmin içinde kapı metaforu da bulunmaktadır. Son ve başlangıç arasında yeni bir başlangıç anlamına gelen bu metafor da yönetmenin bizlere vermek istediği önemli bir mesaj arasında. Filmin kurgusal yönünün işlenişini tartışmak uzun zamanımızı alabilir, ama bütün olarak ele almak gerekirse çok sağlam bir kurguyu aşırı dram bir havada bizlere anlatıyor film. Daha sağlam bir senaryoyla bu kurgu çok daha başarılı olabilirdi. Filmin dini bir tartışma yaratacağını pek sanmıyorum, ama filmde geçen bir konuşmayı paylaşmak istiyorum. Hindistan'da tanıştığı kişinin Ian'a sorduğu soruyu.

- Ya ruhsal inanç, bilimsel inancı yıkarsa ne yapardın?

Bu soruyu bir bilim insanına sorduğunuzda oluşacak cevap tabi ki yine de bilim mi yoksa ruhsal inanç mı olacağını bilemeyiz, ama filmin bizlere anlatmaya çalıştığı bilgi her şeyi değiştirir gerçekliğidir. Yani şu an ki inancını değiştirecek bir kesinlik var olursa ne kadar ön yargılardan arınacak cesarete sahibiz. İçinde derinlik barındırsa da bunu bizlere çok da yansıtamaması filmin eksileri. Bir başka bilgiye gelirsek o da tabi ki trende kulaklıkta çalan o muhteşem müzik. The Do grubunun solistinin Olivia Merilahti'nin o güzel sesinden dinleyelim bakalım.

Çok büyük beklentiye girmeden kurgunun o düşüncesel yapısını almaya çalışırsak filmi amaca ulaştırmış oluruz. Bazı sahneler dışında ailecek izleyebilirsiniz. Tabi içinde cinsellik barındırmaktadır. Dram ve gizem havasında bir film izlemek isteyenler buyurun film sizindir.

İyi seyirler.

@yejades

8 yıl önce

O değil de kızın gözü güzeldi harbi.
V

@volchitsa

9 yıl önce

Kizin asansorde oldugu sahneye kadar en azindan tatli bir filmdi. Ama sonrasi gercekten vakit kaybi. Hele o kizin fotograflarina bakip masturbasyon yapması?
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL