Yaş aldıkça beğeniler mi değişiyor ya da bu film mi olmamış ama kendimce şunu söyleyebilirim ki 14 sene önceki Avatar'ın verdiği keyfin yarısını bile alamadım. İyi ki sinemaya gitmemişim dedirtti.
Tüm film boyunca bir bilgisayar oyunu izliyormuş hissiyatı vardı. O yapaylık hiç gitmedi ve haliyle benzer sahneler bir süre sonra sıkmaya başladı... Hikaye ve senaryo derinliği zerre kadar yoktu... Birkaç kötü adam yerlilere saldırıyor, çocuklarını tekrar tekrar kurtarmaya çalışıyorlar falan filan... 3 - 3,5 saat boyunca tüm olay bundan ibaret...
Bunca yıl sonra James Cameron'dan çok daha etkili bir film bekleniyordu...
Yine uzun bir işleniş var karşımızda. Olayların akışı ve görsellerin emeği çok açık ortada. Bunca zaman beklediğimiz filmi tam karşılamasa da başarılı buldum. İMAX filmi olarak tarihe geçecek bir görsel ile dolu film. Oyuncuların başarısı çok belirgin olmasa da oluru olan bir durum içindeydiler. Sıkılmadan izledim. 3. film de 10 yıl sonra gelirse aşırı üzer. Bunca yıldan sonra oyuncuların ya da eski oyuncuların gerçek haliyle filmde olmaması da şaşırtmadı. Bir pislik döndü ki bunca yıl anca çıkabildi film. Her türlü izlemek isteyen keyifli bir filmle karşı karşıya.
Çok kötü buldum. "Çok kötü" derken; beklenti, malzemeye harcanan fiyat sonucu ortaya çıkan filmden bahsediyorum elbette. Yoksa vasat bir animasyon filmi olmayı başarıyor. 1-2 duygunun tesiri altına da alıyor. Ama geri kalanı dışarıdan çok lezzetli görünen, içi boş bir kabak gibi.
Biraz Dark Crystal, biraz Ejderhanı Nasıl Eğitirsin?, biraz The Abyss ve eser miktarda Jungle Book türevi animasyonlar içeriyor Avatar. Ama hiçbirinden ne daha iyi ne de onlara yakın. Çünkü ilk filmdeki klişe senaryo ve yapış yapış "kahrolsun emperyalizm" çığırtkanlığının üzerine bir şey koymayı geçtim, hikayeyi küçültüyor. Anlatacak hiçbir şeyi yok. Daha açılışından itibaren Pandora'ya neden döndüğümüze dair bir motivasyon üretemiyor. Filmin ilk 1 saati boyunca Cardinal'in neden Jake'e taktığını anlamaya çalışıyoruz. Çünkü öyle istiyor, tek bir adam için soykırım yapmaya hazır. Filmin sonunda ise soykırım yapmaya tüm kalbiyle hazır o adamın evlat sevgisini ve kurtuluşunu izliyoruz. Peki.
"Kahrolsun em... Devamı
Çok kötü buldum. "Çok kötü" derken; beklenti, malzemeye harcanan fiyat sonucu ortaya çıkan filmden bahsediyorum elbette. Yoksa vasat bir animasyon filmi olmayı başarıyor. 1-2 duygunun tesiri altına da alıyor. Ama geri kalanı dışarıdan çok lezzetli görünen, içi boş bir kabak gibi.
Biraz Dark Crystal, biraz Ejderhanı Nasıl Eğitirsin?, biraz The Abyss ve eser miktarda Jungle Book türevi animasyonlar içeriyor Avatar. Ama hiçbirinden ne daha iyi ne de onlara yakın. Çünkü ilk filmdeki klişe senaryo ve yapış yapış "kahrolsun emperyalizm" çığırtkanlığının üzerine bir şey koymayı geçtim, hikayeyi küçültüyor. Anlatacak hiçbir şeyi yok. Daha açılışından itibaren Pandora'ya neden döndüğümüze dair bir motivasyon üretemiyor. Filmin ilk 1 saati boyunca Cardinal'in neden Jake'e taktığını anlamaya çalışıyoruz. Çünkü öyle istiyor, tek bir adam için soykırım yapmaya hazır. Filmin sonunda ise soykırım yapmaya tüm kalbiyle hazır o adamın evlat sevgisini ve kurtuluşunu izliyoruz. Peki.
"Kahrolsun emperyalizm" çığırtkanlığı dediğim meseleye bir paragraf açmam gerek. Cameron iki filmde de "doğa dostu, halkların kardeşliği, insan makinelerine lanet olsun" gibi metaforların üzerine eğildi. Fakat - şikayet etmiyorum - kendisi sinema kimliğini büyük makinelerin fetişizmi üzerine kurdu. Terminator bunun en basit örneği. Bunları çekmekten hoşlanıyor. Yönetmenine bak, filmini al hesabı yapınca yine bir motivasyon kaybı yaşanıyor. Bu motivasyon zedelenmelerinin arasına bir de kötü diyaloglar, yer yer kötü yönetmenlik eklenince aşırı bunaltıcı bir deneyime dönüşüyor. Aksiyonun tavan yaptığı 30 dakikalık bir bölüm dışında her şey hantal ve suni. Kamera hareketlerinin bazıları Unity ile yapılmış amatör bir sinematik gibi gösteriyor.
Ve benim için en can alıcı noktası ise estetik zevkleri besleme parolasıyla yola çıkmış bu dünyanın özgün bir görüntü verememesi. İnanılmaz renderlar alınmış, eminim sanat ekibi çok büyük problemlerle karşılaşıp, deli gibi çözümler bulmuşlardır. Ama filmin özgün bir estetik dili yok. Yazılan görsel kompozisyonun çok çok iyi işlenmesi var sadece. Ama kompozisyon vasat. Örneği en iyi Cameron ve Spielberg filmlerinin karşılaştırması ile destekleyebilirim. Spielberg filmlerinin birçoğundan parça parça görsel hatırlıyorum. Avatar 1'den hiç hatırlamıyorum, 2'den hatırlayacağım tek şey de "su çok güzeldi" olacak. Çevre tasarımının neredeyse aynısı bir dolu oyun ve filmde var. Canlı tasarımları da aynı şekilde.
Son fikrim ise şu; Hollywood'un sürekli olarak yükselip, sonra da 15-20 yıl ortadan kaybolan klişe fikirler bütününün cilalı hali. 2 saati geçmeyecek bir animasyon filmi olsaydı var olan boşlukları neredeyse bitecek kadar azalır, görsel tasarım olarak daha geniş bir yelpaze sunabilirdi örneğin. WolfWalkers ve İrlanda Folklör Üçlemesi serisinin diğer iki filmini hatırlayalım mesela. Sonra da Pandora gezegenini o aleme adapte edelim. Karşınızda uzun yıllar unutulmayacak, animasyon Oscar'lı, duygu dolu bir film. Ama Cameron yapınca kabağa dönüşüyor.
Seslendirmeleri , ses efektleri , görsel efektleri yine kendine hayran bıraktı.
Çok uzun bir film olmasına rağmen nasıl akıp gittiğinin farkına varamıyorsunuz.
İlk seriye göre daha güzel bir olay örgüsü vardı , en azından karakter gelişimleri ve silbaştan bir sayfa açan Nav'i halkını izlemek zevkliydi. Diyaloglar yine sıkıcı ve klişeydi. Filmin sonu beni hiç tatmin etmedi , yeni serilerde yeni kötüler görmek isterdik , general gerçekten bıktırdı. Filmde sanki bazı yerlerde hikaye atlaması vardı , anlamlandıramadığım bir kaç şey oldu. Bunlara rağmen çok güzel bir filmdi sırf sinematografisi için bile izlenir , tam bir sinema filmi.
IMAX'de izlenecek bir film. Görsellik bakımından yine efsane olan bir film ama görselliğe odaklanalım diye filmi 3 saatten fazla yapmış sevgili yönetmenimiz. Bu hikayeyi 1.5 saatte de anlatabilirdi. Dediğim gibi suyun altına dalıp bu mükemmel görselliğe dalayım derseniz IMAX ile beraber mest olursunuz.
Bu hafta sonu (yani 24.12.2022 tarihinde) IMAX'de filmi izlemeye gittim ve bir konuda tatmin olurken başka bir konuda ciddi anlamda hayal kırıklığı yaşadım.
Tatmin olduğum kısım; tahmin edebileceğiniz üzere filmin görsel şöleni, müzikleri, çarpışma sahneleri ve ses uyumu, yaratıcılıkla birlikte gelen yani Na'vi halkının (yani denizde yaşayanlar) yaşamı ile ilgili kısımlar.
Tatmin olmadığım kısım; filmin konusu. Bunca yıl sonra böyle vasat bir konu izlemeye beklemiyordum. Neden ilk filmin ekmeği üzerinden yürünmeye çalışılıyor? Albay ölmedi mi? Yani bir karakter yapmak çok mu zor? Neden zihnini bir avatara taşıma gereği duyuluyor. Neden film bu kadar çok kişisel hırslar ve intikamlar üzerinden yürüyor? Örneğin yeni filmde insanların tekrar gelmesi ve inşa ettikleri yeni şehri görüyoruz. Na'vi ırkı bu şehrin sevkiyat hatlarına saldırılar yapıyor. Mesela bu saldırıların, generalin canına tak etmesi ile başlayan bir savaş çok daha iyi bir ... Devamı
Bu hafta sonu (yani 24.12.2022 tarihinde) IMAX'de filmi izlemeye gittim ve bir konuda tatmin olurken başka bir konuda ciddi anlamda hayal kırıklığı yaşadım.
Tatmin olduğum kısım; tahmin edebileceğiniz üzere filmin görsel şöleni, müzikleri, çarpışma sahneleri ve ses uyumu, yaratıcılıkla birlikte gelen yani Na'vi halkının (yani denizde yaşayanlar) yaşamı ile ilgili kısımlar.
Tatmin olmadığım kısım; filmin konusu. Bunca yıl sonra böyle vasat bir konu izlemeye beklemiyordum. Neden ilk filmin ekmeği üzerinden yürünmeye çalışılıyor? Albay ölmedi mi? Yani bir karakter yapmak çok mu zor? Neden zihnini bir avatara taşıma gereği duyuluyor. Neden film bu kadar çok kişisel hırslar ve intikamlar üzerinden yürüyor? Örneğin yeni filmde insanların tekrar gelmesi ve inşa ettikleri yeni şehri görüyoruz. Na'vi ırkı bu şehrin sevkiyat hatlarına saldırılar yapıyor. Mesela bu saldırıların, generalin canına tak etmesi ile başlayan bir savaş çok daha iyi bir hikaye hazırlayabilirdi. Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de devam filmlerinde de Albay üzerinden devam edileceğini görmek (filmin sonunda) tamamen yıkılmama neden oldu.
Bu sebeple üçüncü filmi için sinemaya gitmeyip, yayınlandığı platformda izlemeyi tercih edeceğim gibi görünüyor.
@ravaenn
2 ay önce
6 / 10
@asim_2
8 ay önce
3.4 / 10
@onur_turan
10 ay önce
5.8 / 10
Tüm film boyunca bir bilgisayar oyunu izliyormuş hissiyatı vardı. O yapaylık hiç gitmedi ve haliyle benzer sahneler bir süre sonra sıkmaya başladı... Hikaye ve senaryo derinliği zerre kadar yoktu... Birkaç kötü adam yerlilere saldırıyor, çocuklarını tekrar tekrar kurtarmaya çalışıyorlar falan filan... 3 - 3,5 saat boyunca tüm olay bundan ibaret...
Bunca yıl sonra James Cameron'dan çok daha etkili bir film bekleniyordu...
@serkanaydemir
1 yıl önce
7.5 / 10
Yine uzun bir işleniş var karşımızda. Olayların akışı ve görsellerin emeği çok açık ortada. Bunca zaman beklediğimiz filmi tam karşılamasa da başarılı buldum. İMAX filmi olarak tarihe geçecek bir görsel ile dolu film. Oyuncuların başarısı çok belirgin olmasa da oluru olan bir durum içindeydiler. Sıkılmadan izledim. 3. film de 10 yıl sonra gelirse aşırı üzer. Bunca yıldan sonra oyuncuların ya da eski oyuncuların gerçek haliyle filmde olmaması da şaşırtmadı. Bir pislik döndü ki bunca yıl anca çıkabildi film. Her türlü izlemek isteyen keyifli bir filmle karşı karşıya.
İyi seyirler
@furkandgn9
1 yıl önce
6.5 / 10
Biraz Dark Crystal, biraz Ejderhanı Nasıl Eğitirsin?, biraz The Abyss ve eser miktarda Jungle Book türevi animasyonlar içeriyor Avatar. Ama hiçbirinden ne daha iyi ne de onlara yakın. Çünkü ilk filmdeki klişe senaryo ve yapış yapış "kahrolsun emperyalizm" çığırtkanlığının üzerine bir şey koymayı geçtim, hikayeyi küçültüyor. Anlatacak hiçbir şeyi yok. Daha açılışından itibaren Pandora'ya neden döndüğümüze dair bir motivasyon üretemiyor. Filmin ilk 1 saati boyunca Cardinal'in neden Jake'e taktığını anlamaya çalışıyoruz. Çünkü öyle istiyor, tek bir adam için soykırım yapmaya hazır. Filmin sonunda ise soykırım yapmaya tüm kalbiyle hazır o adamın evlat sevgisini ve kurtuluşunu izliyoruz. Peki.
"Kahrolsun em ... Devamı
Biraz Dark Crystal, biraz Ejderhanı Nasıl Eğitirsin?, biraz The Abyss ve eser miktarda Jungle Book türevi animasyonlar içeriyor Avatar. Ama hiçbirinden ne daha iyi ne de onlara yakın. Çünkü ilk filmdeki klişe senaryo ve yapış yapış "kahrolsun emperyalizm" çığırtkanlığının üzerine bir şey koymayı geçtim, hikayeyi küçültüyor. Anlatacak hiçbir şeyi yok. Daha açılışından itibaren Pandora'ya neden döndüğümüze dair bir motivasyon üretemiyor. Filmin ilk 1 saati boyunca Cardinal'in neden Jake'e taktığını anlamaya çalışıyoruz. Çünkü öyle istiyor, tek bir adam için soykırım yapmaya hazır. Filmin sonunda ise soykırım yapmaya tüm kalbiyle hazır o adamın evlat sevgisini ve kurtuluşunu izliyoruz. Peki.
"Kahrolsun emperyalizm" çığırtkanlığı dediğim meseleye bir paragraf açmam gerek. Cameron iki filmde de "doğa dostu, halkların kardeşliği, insan makinelerine lanet olsun" gibi metaforların üzerine eğildi. Fakat - şikayet etmiyorum - kendisi sinema kimliğini büyük makinelerin fetişizmi üzerine kurdu. Terminator bunun en basit örneği. Bunları çekmekten hoşlanıyor. Yönetmenine bak, filmini al hesabı yapınca yine bir motivasyon kaybı yaşanıyor. Bu motivasyon zedelenmelerinin arasına bir de kötü diyaloglar, yer yer kötü yönetmenlik eklenince aşırı bunaltıcı bir deneyime dönüşüyor. Aksiyonun tavan yaptığı 30 dakikalık bir bölüm dışında her şey hantal ve suni. Kamera hareketlerinin bazıları Unity ile yapılmış amatör bir sinematik gibi gösteriyor.
Ve benim için en can alıcı noktası ise estetik zevkleri besleme parolasıyla yola çıkmış bu dünyanın özgün bir görüntü verememesi. İnanılmaz renderlar alınmış, eminim sanat ekibi çok büyük problemlerle karşılaşıp, deli gibi çözümler bulmuşlardır. Ama filmin özgün bir estetik dili yok. Yazılan görsel kompozisyonun çok çok iyi işlenmesi var sadece. Ama kompozisyon vasat. Örneği en iyi Cameron ve Spielberg filmlerinin karşılaştırması ile destekleyebilirim. Spielberg filmlerinin birçoğundan parça parça görsel hatırlıyorum. Avatar 1'den hiç hatırlamıyorum, 2'den hatırlayacağım tek şey de "su çok güzeldi" olacak. Çevre tasarımının neredeyse aynısı bir dolu oyun ve filmde var. Canlı tasarımları da aynı şekilde.
Son fikrim ise şu; Hollywood'un sürekli olarak yükselip, sonra da 15-20 yıl ortadan kaybolan klişe fikirler bütününün cilalı hali. 2 saati geçmeyecek bir animasyon filmi olsaydı var olan boşlukları neredeyse bitecek kadar azalır, görsel tasarım olarak daha geniş bir yelpaze sunabilirdi örneğin. WolfWalkers ve İrlanda Folklör Üçlemesi serisinin diğer iki filmini hatırlayalım mesela. Sonra da Pandora gezegenini o aleme adapte edelim. Karşınızda uzun yıllar unutulmayacak, animasyon Oscar'lı, duygu dolu bir film. Ama Cameron yapınca kabağa dönüşüyor.
@aytug_kutuk
1 yıl önce
7.8 / 10
Çok uzun bir film olmasına rağmen nasıl akıp gittiğinin farkına varamıyorsunuz.
İlk seriye göre daha güzel bir olay örgüsü vardı , en azından karakter gelişimleri ve silbaştan bir sayfa açan Nav'i halkını izlemek zevkliydi. Diyaloglar yine sıkıcı ve klişeydi. Filmin sonu beni hiç tatmin etmedi , yeni serilerde yeni kötüler görmek isterdik , general gerçekten bıktırdı. Filmde sanki bazı yerlerde hikaye atlaması vardı , anlamlandıramadığım bir kaç şey oldu. Bunlara rağmen çok güzel bir filmdi sırf sinematografisi için bile izlenir , tam bir sinema filmi.
@ruby
1 yıl önce
@martiuctu
1 yıl önce
6 / 10
@albatraozgg
1 yıl önce
8.8 / 10
@tiamath
1 yıl önce
6.7 / 10
Tatmin olduğum kısım; tahmin edebileceğiniz üzere filmin görsel şöleni, müzikleri, çarpışma sahneleri ve ses uyumu, yaratıcılıkla birlikte gelen yani Na'vi halkının (yani denizde yaşayanlar) yaşamı ile ilgili kısımlar.
Tatmin olmadığım kısım; filmin konusu. Bunca yıl sonra böyle vasat bir konu izlemeye beklemiyordum. Neden ilk filmin ekmeği üzerinden yürünmeye çalışılıyor? Albay ölmedi mi? Yani bir karakter yapmak çok mu zor? Neden zihnini bir avatara taşıma gereği duyuluyor. Neden film bu kadar çok kişisel hırslar ve intikamlar üzerinden yürüyor? Örneğin yeni filmde insanların tekrar gelmesi ve inşa ettikleri yeni şehri görüyoruz. Na'vi ırkı bu şehrin sevkiyat hatlarına saldırılar yapıyor. Mesela bu saldırıların, generalin canına tak etmesi ile başlayan bir savaş çok daha iyi bir ... Devamı
Tatmin olduğum kısım; tahmin edebileceğiniz üzere filmin görsel şöleni, müzikleri, çarpışma sahneleri ve ses uyumu, yaratıcılıkla birlikte gelen yani Na'vi halkının (yani denizde yaşayanlar) yaşamı ile ilgili kısımlar.
Tatmin olmadığım kısım; filmin konusu. Bunca yıl sonra böyle vasat bir konu izlemeye beklemiyordum. Neden ilk filmin ekmeği üzerinden yürünmeye çalışılıyor? Albay ölmedi mi? Yani bir karakter yapmak çok mu zor? Neden zihnini bir avatara taşıma gereği duyuluyor. Neden film bu kadar çok kişisel hırslar ve intikamlar üzerinden yürüyor? Örneğin yeni filmde insanların tekrar gelmesi ve inşa ettikleri yeni şehri görüyoruz. Na'vi ırkı bu şehrin sevkiyat hatlarına saldırılar yapıyor. Mesela bu saldırıların, generalin canına tak etmesi ile başlayan bir savaş çok daha iyi bir hikaye hazırlayabilirdi. Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de devam filmlerinde de Albay üzerinden devam edileceğini görmek (filmin sonunda) tamamen yıkılmama neden oldu.
Bu sebeple üçüncü filmi için sinemaya gitmeyip, yayınlandığı platformda izlemeyi tercih edeceğim gibi görünüyor.