Thelma Yorumları

Thelma filmi detayları

@poormf

1 yıl önce

6 / 10

sorunsuz ülkede sorun gibi şeyler.... 60/100

@paranoidea

1 yıl önce

6 / 10

Spoiler vermemeye çalışanları görünce ters köşe bir son seyredeceğinizi düşünmeyin, her sey tam da tahmin ettiğiniz gibi devam edecek ve sonlanacak.

@jase

2 yıl önce

7 / 10

Modern bir cadı anlatısında, cadılığın kutsanmama ihtimali var mı?
C. G. Junga göre insan yavrusu dünyaya yakın veya uzak atalarından aldığı bir takım "fıtri" özelliklerle gelmektedir. Bu durumda Thelma’nın büyükannesinden bir yılan arketipi devraladığını söylemek güç değil. Nitekim düşünde vücudunda bir yılanın gezdiğini görmüştü. Vücudu da genç Thelma’nınki değil yaşlı büyükanneninkiydi. Filmdeki balık, kuş, yılan figürleri de Jungiyen arketip teorisiyle doğrudan ilişkili. Sıkıldığım için diğer mevzuları atlayıp sadede geliyorum. Thelma’nın yılan olarak beliren gölge arketipi okulda görece serbest kalan bilinçdışı sayesinde görünür hale geldi. Babanın gücü ve Tanrı korkusu tarafından bastırdığı karanlık tarafı bilincinde adeta derin bir yarık oluşturarak dışarı fırladı. Epileptik kasılmaları düşünün... Bu arada anneyle ilişki, babayla ve Tanrıyla kurulan zoraki bağlantı yine Jungiyen okunabilir. Hatta yönetmenin bu filmi tamamen bu temele bina
... Devamı
Modern bir cadı anlatısında, cadılığın kutsanmama ihtimali var mı?
C. G. Junga göre insan yavrusu dünyaya yakın veya uzak atalarından aldığı bir takım "fıtri" özelliklerle gelmektedir. Bu durumda Thelma’nın büyükannesinden bir yılan arketipi devraladığını söylemek güç değil. Nitekim düşünde vücudunda bir yılanın gezdiğini görmüştü. Vücudu da genç Thelma’nınki değil yaşlı büyükanneninkiydi. Filmdeki balık, kuş, yılan figürleri de Jungiyen arketip teorisiyle doğrudan ilişkili. Sıkıldığım için diğer mevzuları atlayıp sadede geliyorum. Thelma’nın yılan olarak beliren gölge arketipi okulda görece serbest kalan bilinçdışı sayesinde görünür hale geldi. Babanın gücü ve Tanrı korkusu tarafından bastırdığı karanlık tarafı bilincinde adeta derin bir yarık oluşturarak dışarı fırladı. Epileptik kasılmaları düşünün... Bu arada anneyle ilişki, babayla ve Tanrıyla kurulan zoraki bağlantı yine Jungiyen okunabilir. Hatta yönetmenin bu filmi tamamen bu temele binaen şekillendirdiğini düşünüyorum. Bir tür Jung psikanalizine güzelleme...
Velhasıl, Thelma, senelerce saklamak zorunda hissettiği gölge arketipi tarafından ele geçirildi. Sonunda kuşun ölümüyle de bir tür uzlaşım elde etmiş oldu. Bu kadar kolay mı gerçek hayatta bilmiyorum. Jung ne kadar haklı bilmiyorum. Film, atmosferik olarak oldukça etkileyici. Ne yazık ki sonu benim için hüsran oldu. Hollywoodvari bitişler gururumu incitiyor.

@abrahamkarabakh

3 yıl önce

3.7 / 10

Bu filmin neden bu kadar tuttuğunu ve beğenildiğini anlamış değilim. Bir film farklı olmak istiyorsa tamam ama bu film daha önceden gördüğüm bir sürü filmin karışımı gibi geliyor.
Film hiç akmıyor ve inanılmaz derecede yavaş. Ne zaman heyecan verici bir şey olmaya başlasa kısa sürüyor ve dediğim gibi hiç akmıyor. Filmin bana göre sadece iki tane iyi yanı var birincisi verdiği mesajlar ikincisi ise sinematografi.

@notthatbad

4 yıl önce

8.1 / 10

Yalnızca görselliği için bile tekrar tekrar izleyebileceğim, din veya başka manipülatif yollarla bastırılmış duyguların insanın kendi kendisine bile nasıl bela olabildiğini ve bu özgürleşme sürecinin insanı yeri geldiğinde nasıl keskin dönemeçlere ittiğini fantastik biçimde anlatmayı başarabilen güzelim film. Ayrıca "i’m not okay with this" dizisine de ilham olmuş olabileceğini düşünmekteyim :D

@serkanaydemir

4 yıl önce

6.4 / 10

Kültür, bireysel özgürlüğe bir engeldir

Norveç sinemasının dünyaya katkısı yadsınamaz bir gerçek. Tabii Norveç derken aslında Kuzey Avrupa hatta daha da daraltırsak İskandinavya, bölgesel dramın da etkisiyle sinemaya farklı bir ruh katmaktadır. Joachim Trier bu açıdan akıllarda kalan bir isim. Hem o bölgeyi hem de anlatımındaki sanatı birleştirip sinemaseverleri mutlu etmesini bilmiştir. Oslo, 31. august, Reprise filmleri de bunu kanıtlar bir diğer gerçek. Ha sadece yönetmen değil Thelma filminin bir diğer senaristi de Körlük filminden tanıdığımız Eskil Vogt. Reprise filminin de senaryosunda olduğu için bu ikilinin arası iyi diyebiliriz.

" Kültür, bireysel özgürlüğe bir engeldir. "

Zamanla insanın var ettiği kültür ve inanç ne yazık ki insanın kendini hapsettiği bir gerçeğine dönüşmüştür. Thelma filmimiz de bu gerçeğin sanatsal yansımasını bizlere anlatıyor. Doğaüstü güçleri olan bir kadın karakterin içinde yaşadığı inanç ve toplum dayatmasın
... Devamı
Kültür, bireysel özgürlüğe bir engeldir

Norveç sinemasının dünyaya katkısı yadsınamaz bir gerçek. Tabii Norveç derken aslında Kuzey Avrupa hatta daha da daraltırsak İskandinavya, bölgesel dramın da etkisiyle sinemaya farklı bir ruh katmaktadır. Joachim Trier bu açıdan akıllarda kalan bir isim. Hem o bölgeyi hem de anlatımındaki sanatı birleştirip sinemaseverleri mutlu etmesini bilmiştir. Oslo, 31. august, Reprise filmleri de bunu kanıtlar bir diğer gerçek. Ha sadece yönetmen değil Thelma filminin bir diğer senaristi de Körlük filminden tanıdığımız Eskil Vogt. Reprise filminin de senaryosunda olduğu için bu ikilinin arası iyi diyebiliriz.

" Kültür, bireysel özgürlüğe bir engeldir. "

Zamanla insanın var ettiği kültür ve inanç ne yazık ki insanın kendini hapsettiği bir gerçeğine dönüşmüştür. Thelma filmimiz de bu gerçeğin sanatsal yansımasını bizlere anlatıyor. Doğaüstü güçleri olan bir kadın karakterin içinde yaşadığı inanç ve toplum dayatmasının kendinde bıraktığı etkiyi ve sonuçlarını görüyoruz filmde. Bu açıdan filmimize yaklaşım tarzımız aslında bizim içimizde bulunduğumuz bir gerçeği gösterecek. Spoiler gibi düşünmeyin ama bu kadın karakter lezbiyen ve inançlı bir ailede yetişmiş yaşadığı kişilik çatışmasını da doğaüstü güçleriyle aşmaya çalışıyor. Trier'ın toplumsal gerçekçi yapısını bu şekilde görebiliriz ve tabii ki sanat sanat için olan kısmında da doğaüstü senaryo devreye giriyor. Bu ikisi bir araya gelince ortaya Thelma çıkıyor.

Ülkesinin Oscar adayı olduğu bu filmimiz birden fazla ödüle sahip. Bu açıdan bağımsız sinema evreninde adından söz ettiren bir yapım. Sadece ödülleriyle de değil, filmin müzik ayağında çok sevdiğim Ola Flttum var. Norveç gizemini dinledikçe hissedebiliyoruz. Onu videolarda modern klasik müzisyenler klasmanında tanımıştım.

Filme geri dönersek aslında beğenmeyenlere de saygı duymak gerek derim. Çünkü birçok açıdan başta verilen gizem bir ara kayboluyor. Bu da izleyiciyi harekete geçirirken eee yani dedirttiğinden biraz üzüyor. Ben daha çok toplumsal açıdan yaklaşıma yakın durduğum için filmi beğenmeye daha istekliyim. Ülkemdeki ve dünyada birçok yerde kız çocuklarımızın başına gelenlere bakınca gerçekten anlatım daha da derine iniyor. Ne çok kadınlarımız kendi kültür lanetine esir düşüp bir hayatı boşluk içinde yaşayarak ölüyor. Birçok açıdan oturup düşündüğünüzde kurgunun önemli olduğunu görüyorsunuz. Tabii görmeye cesaretiniz varsa.

Sanat filmlerine daha önce aşina bir yapınız varsa beklentiyi aza indirip öyle izlemenizi öneririm. Çok bir şey beklemeden izlenirse bir yerinden tutulur demek istiyorum. Yoksa Trier'ın diğer filmleri bir tık daha iyi. Her zaman derim; sinema bu ve zaman değerli, bir film izliyorsanız içerisinden çıkartabileceğiniz kadar güzellikleri çıkartın yoksa zaten kötülük her yerimizde kol geziyor.

İyi seyirler.

@serkanaydemir

4 yıl önce

Teşekkür ederim.

@edebi

4 yıl önce

Avrupa yapımı bilhassa Norveç yapımı bir filmdeki oyunculuklara da dikkat çekmek gerekir bana göre. Başta Thelma rolü olmak üzere genel anlamda iyi oyunculuklar sergilendiğini düşünüyorum. Kurguya gelince... Thelma filmine toplumsal bir açıdan yaklaşmak elbette mümkün ancak bireyin veya "kadın"ın daha özele indirirsek "katı inançları olan bir ailede yetişmiş bir kadın"ın yasadığı toplumsal sorunlar irdelenmiş. Derine inilmeden, daha ziyade bireysel bir çizgide yapılmış olması bence doğru bir seçim olmuş. Filmin bazı yerlerinde gizemin kaybolduğundan söz etmişsiniz. Bu yerlerin tam olarak nereler olduğunu söylerseniz belki benim de farketmemi sağlayabilirsiniz. Lafın özü film hakkında yaptığınız eleştiriyi beğendim. İçi dolu bir eleştiri olmuş. Bu platformda elle tutulabilir nadir yazılardan biri... bunu devam ettirmeniz dileğiyle. Sağlıcakla kalın :)

@stiff

5 yıl önce

6.5 / 10

"Çok durağan ve sıkıcıydı" gibi söylemlerle işim yok. Bir İskandinav sinemasından süper aksiyon, yoğun akıcılık gibi şeyler beklemem. Durağan olduğunu da düşünmüyorum ama genel kanı bu yönde olduğu için yazmak istedim. Tarz olarak etkileyebilecek bir anlatımı var ama ben ısınamadım. Çok fazla düşündürmeye itiyor. Yaşananlar hayali mi, gerçek mi bunları düşündürmek istiyor ama aynı zamanda isteyene istediğine inanması seçeneğini de sunuyor. Bazı sahnelerin hissettirdikleri yine de etkileyiciydi.

@gunerakdemir

5 yıl önce

7.5 / 10

Görsel güzel ama çok yavaş ilerliyor ve vasat bitiyor.

@haoff

6 yıl önce

5.7 / 10

etkileyici başlayıp vasat bitti bence, sevemedim.

@bozzoba

6 yıl önce

Beğenebilmiş olmayı çok isterdim ama hiç benlik değildi. Sıkıldım, durağanlığında boğuldum.
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL