Ben Affleck'in iyi bir iş çıkardığını düşünüyorum yönetmen olarak. Her ne kadar sürekli filmlerinde oyuncu olarak hatta başrol olarak yer almasından haz etmesem de buradaki yönetim başarısını oldukça beğendim. Film heyecanlandırıyor da, amacına uygun bir film, olay örgüsünü güzel bir şekilde sıralamışlar fakat Oscar'lık ya da yılın en iyi filmi yorumunu alacak bir etiket göremedim. En azından bende oluşmadı. Filmi düşününce verdiğin söze sadık kalmalısın anafikirinden başka bir şey düşünmüyorum, daha önceleri Oscar'lı ya da ödüllü dediğimiz filmlerin çoğu insana ulaşan bir şekilde evrensel bir mesaj taşıyan filmler olurdu. İyi film ama abartmayalım.
canadian caper (http://en.wikipedia.org/wiki/Canadian_Caper) olarak geçen olay tam olarak yansıtılmıyor. filmin sonundaki tüm olaylar neredeyse kurmaca, planın son anda iptal edilmesi, pazarda halkla itişmeleri, havalimanında biletlerin son anda alınması ve havalimanındaki güvenlik görevlilerinin sıkıştırmaları ve sondaki kovalamaca sahneleri aslında gerçekte meydana gelmiyor. adamlar ellerini kollarını sallayarak swiss air'a binip gidiyorlar. tabi o haliyle heyecanlı bi film olmazdı o yüzden biraz olaylar çarpıtılmış. çarpıtılması da normal ama filmin sonunda fotoğraflarla olayın orjinaline ne kadar bağlı olduklarını göstermeye çalışmalarını düşününce o çarpıtma biraz rahatsız ediyor sadece. bunların dışında aksiyonu ve klişesi dozunda ayarlanmış güzel bir film. bu kadar tantana koparılacak, 7 dalda oscar adayıolacak film mi derseniz. cevap muhtemelen hayır olacaktır ama filmin "amerika" vurgusu bu kadar yüksek olunca "overrated" olması paket h... Devamı
canadian caper (http://en.wikipedia.org/wiki/Canadian_Caper) olarak geçen olay tam olarak yansıtılmıyor. filmin sonundaki tüm olaylar neredeyse kurmaca, planın son anda iptal edilmesi, pazarda halkla itişmeleri, havalimanında biletlerin son anda alınması ve havalimanındaki güvenlik görevlilerinin sıkıştırmaları ve sondaki kovalamaca sahneleri aslında gerçekte meydana gelmiyor. adamlar ellerini kollarını sallayarak swiss air'a binip gidiyorlar. tabi o haliyle heyecanlı bi film olmazdı o yüzden biraz olaylar çarpıtılmış. çarpıtılması da normal ama filmin sonunda fotoğraflarla olayın orjinaline ne kadar bağlı olduklarını göstermeye çalışmalarını düşününce o çarpıtma biraz rahatsız ediyor sadece. bunların dışında aksiyonu ve klişesi dozunda ayarlanmış güzel bir film. bu kadar tantana koparılacak, 7 dalda oscar adayıolacak film mi derseniz. cevap muhtemelen hayır olacaktır ama filmin "amerika" vurgusu bu kadar yüksek olunca "overrated" olması paket halinde geliyor. son olarak bi yerde dire straits'in sultans of swing'i 5 saniyeliğine giriyor ya, o ne manasız bi soundtrack kullanımıdır, şarkıyı kesmişler kırpmışlar kısacası içine etmişler. onun dışında when the leeve breaks başta olmak üzere soundtrackler güzeldi.
Bu filme Amerikan Propagandası yaftası yapıştırmak bence gereksizlikten başka birşey değil. Nasıl ki filmin sonunda klasik American kutlamalarını ve zaferini simgeleyen sahneleri gözümüzün içine sokuyorsa, aynı oranda filmin açılış sahnelerinde Amerika ve İngiltere'nin İran üzerinde nasıl oyunlar oynadığına dair veya petrol şirketlerinin menfaatleri doğrultusunda hükümetlerin nasıl devrildiğine yönelik net cümleler kurabiliyor.
Ben Affleck hem yönetmen hem de oyuncu olarak benim için çok başarılı bir adam değildir. Ancak bu filmi ile gerçekten kendini aştığı kanaatindeyim.
American Propagandası İçin Bkz: Hurt Locker, Transformers, Spiderman vs.
Flmin amerikan propagandası olduğu görüşüne katılmıyorum. Şahın amerikalılar tarafından desteklendiği ve halk açlıktan ölürken kendisinin lüks bir hayat içinde yaşadığı filmin başında dile getiriliyor, buna ilaveten rehinelere karşılık şahı teslim edelim denidliğinde bizden yana olan pislikleri veremeyiz diye açıkça söyleniyor. kısacası her ortadoğuda geçen bir hikaye anlatan hollywood filmini aynı kefede değerlendirmek doğru değil.
Ucuz amerikan ve CIA propagandası yapan, altın kürede ödül almış vasat film, Amerikanın yine klişe bir şekilde ne kadar hümanist ve insancıl olduğunu,yersen tabi,komşularıyla(Kanada) yeri gelince nasıl dostane geçindiklerinden dem vuran Ben Affleck'e yakışmayan bir film.
mimik fakiri ben affleck'in hiçbir şey katamayacağı yönetmenlik koltuğundaki yeni filmi.
baştan aşağı klişelerle dolu sahneleri boğazına kadar gerilim müzikleriyle kurtaramamış, kurgusu ise 12 yaşından büyük bir vatandaşın rahatlıkla tahmin edebileceği yüzeysellikte.
Gone Baby Gone ve The Town filmleriyle oyunculuktan yönetmenliğe geçen isimlerin yüzakı haline gelen Ben Affleck, 3. ve son yönettiği film Argoda politik ve milliyetçi dehlizlere dalarak sürükleyici bir kurguyu da yanına alıyor ve yılın kayda değer politik gerilimlerinden birine imza atıyor.
Ben Affleckin bugüne kadar yönettiği 3 filmin 3ünün de kayda değer başarılı işler olması takdir edilesi. Üstüne üstlük her filminde yönetmenlik çıtasını daha da yükseltmesi onu yavaş yavaş eski kötü oyuncu imajından çıkarıp her filmi merakla beklenen başarılı bir yönetmen kıvamına getiriyor. Argoda politik olarak klasik Amerikan milliyetçiliğini kullansa ve klişelerden güç alsa da, bunu oldukça sürükleyici bir kurguyla, hareketli sinematografisiyle, ince mizahlarıyla ( bir şempanzeye bile 1 saatte yönetmenliği öğretebilirsin!) ve güçlü oyuncu kadrosuyla ( Bryan Cranston, John Goodman, Alan Arkin) destekleyerek ortaya güçlü bir film çıkarıyor.
Filmin eğlence ve mizah ... Devamı
Argo fuck yourself! ( Argo )
Gone Baby Gone ve The Town filmleriyle oyunculuktan yönetmenliğe geçen isimlerin yüzakı haline gelen Ben Affleck, 3. ve son yönettiği film Argoda politik ve milliyetçi dehlizlere dalarak sürükleyici bir kurguyu da yanına alıyor ve yılın kayda değer politik gerilimlerinden birine imza atıyor.
Ben Affleckin bugüne kadar yönettiği 3 filmin 3ünün de kayda değer başarılı işler olması takdir edilesi. Üstüne üstlük her filminde yönetmenlik çıtasını daha da yükseltmesi onu yavaş yavaş eski kötü oyuncu imajından çıkarıp her filmi merakla beklenen başarılı bir yönetmen kıvamına getiriyor. Argoda politik olarak klasik Amerikan milliyetçiliğini kullansa ve klişelerden güç alsa da, bunu oldukça sürükleyici bir kurguyla, hareketli sinematografisiyle, ince mizahlarıyla ( bir şempanzeye bile 1 saatte yönetmenliği öğretebilirsin!) ve güçlü oyuncu kadrosuyla ( Bryan Cranston, John Goodman, Alan Arkin) destekleyerek ortaya güçlü bir film çıkarıyor.
Filmin eğlence ve mizah kısmını oluşturan makyaj uzmanı John Chambers rolünde John Goodmanın ve film yapımcısı Lester Siegel rolünde Alan Arkinin oynadığı bölümler unutulmayacak cinsten. Bu bölümlerde özellikle Hollywooda yüklenilen mizah anlayışı hem unutulmaz replikler oluşturma konusunda hem de özeleştiri mahiyetinde çok iyi.
Filmin İranda geçen çoğu sahnesinin İstanbulda çekilmesi de kesinlikle sırıtmıyor. Bu sahnelerde fazla genel plana oynamayarak İran-Türkiye arasında benzer mekanlar seçip oralarda çekim yapan Affleck zekice bir işe imza atıyor. Açılış kapanış sekanslarındaki milliyetçi oyunlar da filmin Amerikan halkı tarafından bu derece sahiplenilmesinde etkin rol oynuyor, ki bu da Affleckin zekasını ortaya koyuyor.
Argonun bu yıl Oscar Ödüllerinde En İyi Film dahil olmak üzere birkaç dalda adaylık alacağı muhtemel. Fakat diğer filmlerle kıyaslandığında şimdilik En İyi Kurgu dalında şansının yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Ben Affleckin yönetmenlik yolunda doludizgin ilerlemeye devam etmesi ise en büyük dileğimiz.
@behtul
12 yıl önce
7 / 10
@dukkimki
12 yıl önce
1 / 10
@ce_alperen
12 yıl önce
@paez
12 yıl önce
7.3 / 10
@tenekteplaz
12 yıl önce
8 / 10
Ben Affleck hem yönetmen hem de oyuncu olarak benim için çok başarılı bir adam değildir. Ancak bu filmi ile gerçekten kendini aştığı kanaatindeyim.
American Propagandası İçin Bkz: Hurt Locker, Transformers, Spiderman vs.
@piccadilly
12 yıl önce
@yorgun_nihilist
12 yıl önce
6 / 10
@ahmetcekingen
12 yıl önce
3 / 10
baştan aşağı klişelerle dolu sahneleri boğazına kadar gerilim müzikleriyle kurtaramamış, kurgusu ise 12 yaşından büyük bir vatandaşın rahatlıkla tahmin edebileceği yüzeysellikte.
@gundula
12 yıl önce
@ibodirector
12 yıl önce
7.9 / 10
Gone Baby Gone ve The Town filmleriyle oyunculuktan yönetmenliğe geçen isimlerin yüzakı haline gelen Ben Affleck, 3. ve son yönettiği film Argoda politik ve milliyetçi dehlizlere dalarak sürükleyici bir kurguyu da yanına alıyor ve yılın kayda değer politik gerilimlerinden birine imza atıyor.
Ben Affleckin bugüne kadar yönettiği 3 filmin 3ünün de kayda değer başarılı işler olması takdir edilesi. Üstüne üstlük her filminde yönetmenlik çıtasını daha da yükseltmesi onu yavaş yavaş eski kötü oyuncu imajından çıkarıp her filmi merakla beklenen başarılı bir yönetmen kıvamına getiriyor. Argoda politik olarak klasik Amerikan milliyetçiliğini kullansa ve klişelerden güç alsa da, bunu oldukça sürükleyici bir kurguyla, hareketli sinematografisiyle, ince mizahlarıyla ( bir şempanzeye bile 1 saatte yönetmenliği öğretebilirsin!) ve güçlü oyuncu kadrosuyla ( Bryan Cranston, John Goodman, Alan Arkin) destekleyerek ortaya güçlü bir film çıkarıyor.
Filmin eğlence ve mizah ... Devamı
Gone Baby Gone ve The Town filmleriyle oyunculuktan yönetmenliğe geçen isimlerin yüzakı haline gelen Ben Affleck, 3. ve son yönettiği film Argoda politik ve milliyetçi dehlizlere dalarak sürükleyici bir kurguyu da yanına alıyor ve yılın kayda değer politik gerilimlerinden birine imza atıyor.
Ben Affleckin bugüne kadar yönettiği 3 filmin 3ünün de kayda değer başarılı işler olması takdir edilesi. Üstüne üstlük her filminde yönetmenlik çıtasını daha da yükseltmesi onu yavaş yavaş eski kötü oyuncu imajından çıkarıp her filmi merakla beklenen başarılı bir yönetmen kıvamına getiriyor. Argoda politik olarak klasik Amerikan milliyetçiliğini kullansa ve klişelerden güç alsa da, bunu oldukça sürükleyici bir kurguyla, hareketli sinematografisiyle, ince mizahlarıyla ( bir şempanzeye bile 1 saatte yönetmenliği öğretebilirsin!) ve güçlü oyuncu kadrosuyla ( Bryan Cranston, John Goodman, Alan Arkin) destekleyerek ortaya güçlü bir film çıkarıyor.
Filmin eğlence ve mizah kısmını oluşturan makyaj uzmanı John Chambers rolünde John Goodmanın ve film yapımcısı Lester Siegel rolünde Alan Arkinin oynadığı bölümler unutulmayacak cinsten. Bu bölümlerde özellikle Hollywooda yüklenilen mizah anlayışı hem unutulmaz replikler oluşturma konusunda hem de özeleştiri mahiyetinde çok iyi.
Filmin İranda geçen çoğu sahnesinin İstanbulda çekilmesi de kesinlikle sırıtmıyor. Bu sahnelerde fazla genel plana oynamayarak İran-Türkiye arasında benzer mekanlar seçip oralarda çekim yapan Affleck zekice bir işe imza atıyor. Açılış kapanış sekanslarındaki milliyetçi oyunlar da filmin Amerikan halkı tarafından bu derece sahiplenilmesinde etkin rol oynuyor, ki bu da Affleckin zekasını ortaya koyuyor.
Argonun bu yıl Oscar Ödüllerinde En İyi Film dahil olmak üzere birkaç dalda adaylık alacağı muhtemel. Fakat diğer filmlerle kıyaslandığında şimdilik En İyi Kurgu dalında şansının yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Ben Affleckin yönetmenlik yolunda doludizgin ilerlemeye devam etmesi ise en büyük dileğimiz.