Ispanyollar bu isi biliyor...Ozgun bir senaryo. Utopik falan diye yazanlar olmus hic te utopik degil, icinde yasadigimiz durum (corona) devam ederse insanlarin sinirlarinin ne olabileceginin kucuk bir gostergesi gibi geldi bana film. Insan sinirini zorlayan bir film. Ben begendim...
Çok gömülecek, çok övülecek bir yapım değil. İyi bir film kanımca. Öyle çok gizli/örtük anlamlar içermiyor aslında. Derdi çok net. Hem sosyolojik bir çıkarım yapılabilir hem de dini öğeler çok açıkça işlendiği için bu şekilde bir okuma yapılabilir. (tanrı, mesih, peygamber, mesaj, ümmet, çile...) Hristiyanlık anlatısına dair birçok ipucu var içinde. Ben izlerken çok rahatsız olmadım. Sadece: İlk başta ölen adamın cesedinin üzerindeki kurtlar biraz canımı sıktı o kadar.
Bu tarz filmler, hele bir de çok popüler olup herkese ulaşmayı başarırsa insanları ikiye bölüyor. Bu bölünmeler de aslında nasıl karanlık bir Dünya’da yaşadığımızı gösteriyor.
Bana kalırsa öyle dört dörtlük bir film değil. Başta tam olarak bir film bile değil. Daha çok anlatmak istediği metaforları arka arkaya dizmiş, çoğu seyircinin anlayabileceği şekilde ve çok yoğun kullanmış. Ama seyir zevki yüksek ve seyircileri daha kaliteli filmler izlemeye sevk ediyor.
Gelelim bölünmelere;
1- Öncelikle anlamayıp, sıkıcı, iğrenç ya da anlamsız bulanlar için yazıyorum. Daha çok film izleyin. Aynı senaryoya sahip, yıllardır aynı şakaları yapan komedi filmleri ya da ağlatmaya kurulu dramları değil de, biraz daha farklı ve genel olarak iyi eleştiriler almış filmleri izleyin. Filmi anlamamak bir zeka meselesi değil. Yalnızca film dilini anlamamak ile alakalı. Kaliteli filmler, kitaplar insanlara çok şey katıyor. Deneyin göreceksiniz.
2-Filmin ne demek istediğini anlamış, ancak 1-2 puan vererek ... Devamı
Bu tarz filmler, hele bir de çok popüler olup herkese ulaşmayı başarırsa insanları ikiye bölüyor. Bu bölünmeler de aslında nasıl karanlık bir Dünya’da yaşadığımızı gösteriyor.
Bana kalırsa öyle dört dörtlük bir film değil. Başta tam olarak bir film bile değil. Daha çok anlatmak istediği metaforları arka arkaya dizmiş, çoğu seyircinin anlayabileceği şekilde ve çok yoğun kullanmış. Ama seyir zevki yüksek ve seyircileri daha kaliteli filmler izlemeye sevk ediyor.
Gelelim bölünmelere;
1- Öncelikle anlamayıp, sıkıcı, iğrenç ya da anlamsız bulanlar için yazıyorum. Daha çok film izleyin. Aynı senaryoya sahip, yıllardır aynı şakaları yapan komedi filmleri ya da ağlatmaya kurulu dramları değil de, biraz daha farklı ve genel olarak iyi eleştiriler almış filmleri izleyin. Filmi anlamamak bir zeka meselesi değil. Yalnızca film dilini anlamamak ile alakalı. Kaliteli filmler, kitaplar insanlara çok şey katıyor. Deneyin göreceksiniz.
2-Filmin ne demek istediğini anlamış, ancak 1-2 puan vererek aslında filmi değil de, bu filmi seven kişileri aşağılamak isteyen arkadaşlar için ise şunları demek istiyorum. Film o kadar da kötü mü gerçekten? Korona’dan önce vizyon da ne çöp filmler vardı. Bu film en azından her derin metaforu anlamayacak insanlar için bir kapı açar nitelikte. Siz de "üst katta" olmayın.
3-Filmi çok seven, eşşiz bir hikaye olarak gören arkadaşlar için ise söylemek istediklerim şunlar. En yakın örnek zaten Snowpiercer, eksikleri olsa bile o tam anlamıyla bir film, metaforu gözüne sokmamaya çalışıyor en azından. Benzeri çok örnek bulunabilir. Denis Villeneuve bu filmde anlatılanları 11 dakikada anlatmayı başarmış bir kısa filmle. Aslında bu film de bir kısa film ya da tiyatro oyununun biraz da gereksiz uzatılmış hali. Ama ne olursa olsun kötü bir film değil. Sadece daha iyilerine şans tanıyın :)
Böyle filmleri izlemeye bayılıyoruz. Sosyal düzen eleştirisi diyoruz, haksızlık diyoruz, az ile yetinmek diyoruz, yorumlamaya, anlamaya çalışıyoruz, bazı kısımları din ile bağdaştırıp farklı yorumlar ekliyoruz... Sadece tek bir şey yapmıyoruz; anladığımız mesajı hayatımıza katmıyoruz. Gözümüz hep yükseklerde, hep daha fazlasında, elimizdekiyle yetinmek bizim için imkansız.
Sosyal medya sayesinde bu film çok izlendi, çok konuşuldu ve sonrakine geçildi. Keşke biraz da kendimizi sorgulasak.. Ben bu filmin neresindeyim, neresinde olmak istiyorum ve bunu neden istiyorum?
Snowpiercer’la karsılastırınca, El Hoyo onun yanında "hafif" kalıyor. El Hoyo’da hapishane benzeri bir yer - cünkü bazısı isteyerek giriyor ve hapishane cıkısında diploma verilmez-olarak sınırlı bir yer ve burada gecirilecek sınırlı bir zaman söz konusu. Oysa Snowpiercer nereye gittigi belli olmayan bir tren ve tüm insanlığı icinde tasımaktaydı. Kimini rahatsız edecek dıskı vb göstermeleriyle sarsmaya calısmıs, fakat bunlar bir filmin korku ya da gerilim olabilmesi icin yeterli değil. Sınıflara bölünmüşlük, sınıf catısmasına evrilemiyor, çocuğunu arayan kadının hikayesi havada kalıyor. Yemekleri hazırlayan aşçılar ve şeflerinin hangi sınıfa ait oldugu, "yönetim" denen grubun ya da kişinin nerede oldugu havada kalıyor. Sistemin değişmeyeceği üzerine bir umutsuzluk aşılanıyor. Filmin sonu iyi bağlanamıyor. Sonuçta benim gibi tipler için bir "çerezlik" olmaktan öteye geçemiyor.
Genel anlamda sağlam bir film. Olayların işlenişi de göndermelerle dolu. Başrolün Hz. İsa’ya benzemesinden tutun. Siyahi beyaz dünya dengesine kadar her yerinde bir gönderme mevcut. Ha çoğunu biliyoruz zaten. Hatta çoğumuz bu filmi severiz çünkü çoğumuz orta ya da alt katta yaşıyoruz. Zaten komünistlik parayı buluncaya kadardır. Bu bile ayrı gerçek.
Filmimiz bir sistem eleştirisi içeriyor. Yöneticilere ulaşamayan halk ve onların kuralını bozmaya çalışan direnişçiler. Ülkemiz de dahil her ülkede olan olaylar yani. Oyuncuları beğendiğimi de söylemek istiyorum. Bu sistem eleştirisini iyi yansıttılar. Abartmadan izlersek keyif alacağınızı düşünüyorum. Sonunda da zaten gereken dersi veriyor.
Dünyanın küçük özeti gibi. Karanlık ve vahşi bir atmosferi var. Bazı sahneler sürükleyici iken bazıları rahatsız edici. Sınıf mücadelesi, kaynak yetersizliği, insanların bencilliği ve açgözlülüğü güzel işlenmiş. Gerçek hayatta da insanlar bu kadar acımasız, diğerlerinin vicdanına kalmış durumda. Şahsen ben çok beğendim.
Tamamen mantık çerçevesinin dışında, metaforik bir filmdir. Yemeklerin bulunduğu platformun büyüyle hareket ettiğini umursamazsanız keyif alacağınız bir film olabilir.
evet platform sonunda izleyiciye kocaman bir soru işareti bırakıyor ama bu onu kötü film yapmıyor. distopik bir dunyada metaforlarla dolu iyi bir film.epey bir entri okudum herkes kendi çapında bir sürü metafor bulmuş. yönetmeninde istediği bu bir film yapayim ve herkes userinde düşünsün. bazı sahnelerde hassas olanlar için mideniz kaldirmayabilir ama bu tür filmlere asinaysaniz sizi tatmin edecektir. 10/8
@yurdagulbogar
4 yıl önce
8 / 10
@berat_k
4 yıl önce
7.3 / 10
İlk başta ölen adamın cesedinin üzerindeki kurtlar biraz canımı sıktı o kadar.
@galadrim
4 yıl önce
6.7 / 10
Bana kalırsa öyle dört dörtlük bir film değil. Başta tam olarak bir film bile değil. Daha çok anlatmak istediği metaforları arka arkaya dizmiş, çoğu seyircinin anlayabileceği şekilde ve çok yoğun kullanmış. Ama seyir zevki yüksek ve seyircileri daha kaliteli filmler izlemeye sevk ediyor.
Gelelim bölünmelere;
1- Öncelikle anlamayıp, sıkıcı, iğrenç ya da anlamsız bulanlar için yazıyorum. Daha çok film izleyin. Aynı senaryoya sahip, yıllardır aynı şakaları yapan komedi filmleri ya da ağlatmaya kurulu dramları değil de, biraz daha farklı ve genel olarak iyi eleştiriler almış filmleri izleyin. Filmi anlamamak bir zeka meselesi değil. Yalnızca film dilini anlamamak ile alakalı. Kaliteli filmler, kitaplar insanlara çok şey katıyor. Deneyin göreceksiniz.
2-Filmin ne demek istediğini anlamış, ancak 1-2 puan vererek ... Devamı
Bana kalırsa öyle dört dörtlük bir film değil. Başta tam olarak bir film bile değil. Daha çok anlatmak istediği metaforları arka arkaya dizmiş, çoğu seyircinin anlayabileceği şekilde ve çok yoğun kullanmış. Ama seyir zevki yüksek ve seyircileri daha kaliteli filmler izlemeye sevk ediyor.
Gelelim bölünmelere;
1- Öncelikle anlamayıp, sıkıcı, iğrenç ya da anlamsız bulanlar için yazıyorum. Daha çok film izleyin. Aynı senaryoya sahip, yıllardır aynı şakaları yapan komedi filmleri ya da ağlatmaya kurulu dramları değil de, biraz daha farklı ve genel olarak iyi eleştiriler almış filmleri izleyin. Filmi anlamamak bir zeka meselesi değil. Yalnızca film dilini anlamamak ile alakalı. Kaliteli filmler, kitaplar insanlara çok şey katıyor. Deneyin göreceksiniz.
2-Filmin ne demek istediğini anlamış, ancak 1-2 puan vererek aslında filmi değil de, bu filmi seven kişileri aşağılamak isteyen arkadaşlar için ise şunları demek istiyorum. Film o kadar da kötü mü gerçekten? Korona’dan önce vizyon da ne çöp filmler vardı. Bu film en azından her derin metaforu anlamayacak insanlar için bir kapı açar nitelikte. Siz de "üst katta" olmayın.
3-Filmi çok seven, eşşiz bir hikaye olarak gören arkadaşlar için ise söylemek istediklerim şunlar. En yakın örnek zaten Snowpiercer, eksikleri olsa bile o tam anlamıyla bir film, metaforu gözüne sokmamaya çalışıyor en azından. Benzeri çok örnek bulunabilir. Denis Villeneuve bu filmde anlatılanları 11 dakikada anlatmayı başarmış bir kısa filmle. Aslında bu film de bir kısa film ya da tiyatro oyununun biraz da gereksiz uzatılmış hali. Ama ne olursa olsun kötü bir film değil. Sadece daha iyilerine şans tanıyın :)
İçimi dökme ihtiyacı hissetmişim :)
@sis
4 yıl önce
Sosyal medya sayesinde bu film çok izlendi, çok konuşuldu ve sonrakine geçildi. Keşke biraz da kendimizi sorgulasak.. Ben bu filmin neresindeyim, neresinde olmak istiyorum ve bunu neden istiyorum?
@dehsett
4 yıl önce
7 / 10
Kimini rahatsız edecek dıskı vb göstermeleriyle sarsmaya calısmıs, fakat bunlar bir filmin korku ya da gerilim olabilmesi icin yeterli değil.
Sınıflara bölünmüşlük, sınıf catısmasına evrilemiyor, çocuğunu arayan kadının hikayesi havada kalıyor. Yemekleri hazırlayan aşçılar ve şeflerinin hangi sınıfa ait oldugu, "yönetim" denen grubun ya da kişinin nerede oldugu havada kalıyor. Sistemin değişmeyeceği üzerine bir umutsuzluk aşılanıyor. Filmin sonu iyi bağlanamıyor.
Sonuçta benim gibi tipler için bir "çerezlik" olmaktan öteye geçemiyor.
@cevherdudayev
4 yıl önce
6.2 / 10
@serkanaydemir
4 yıl önce
7 / 10
Genel anlamda sağlam bir film. Olayların işlenişi de göndermelerle dolu. Başrolün Hz. İsa’ya benzemesinden tutun. Siyahi beyaz dünya dengesine kadar her yerinde bir gönderme mevcut. Ha çoğunu biliyoruz zaten. Hatta çoğumuz bu filmi severiz çünkü çoğumuz orta ya da alt katta yaşıyoruz. Zaten komünistlik parayı buluncaya kadardır. Bu bile ayrı gerçek.
Filmimiz bir sistem eleştirisi içeriyor. Yöneticilere ulaşamayan halk ve onların kuralını bozmaya çalışan direnişçiler. Ülkemiz de dahil her ülkede olan olaylar yani. Oyuncuları beğendiğimi de söylemek istiyorum. Bu sistem eleştirisini iyi yansıttılar. Abartmadan izlersek keyif alacağınızı düşünüyorum. Sonunda da zaten gereken dersi veriyor.
İyi seyirler.
@dilaurora
4 yıl önce
@socratessagan
4 yıl önce
@sersak53
4 yıl önce
8 / 10