Eskiden Kanal D geceleri korku-gerilim filmleri yayınlardı, Korkunç Balayı falan, hâlâ var mı bilmiyorum. O tarz filmlere benziyor. Amerika'da korku kültürü hiç değişmemiş görüldüğü gibi. Esas kız karizmatik ve gizemli adama aşık olur, onunla güzel bir iki gün geçirir ve sonunda gerçek yüzünü görür. Finalde Noa'yı ambulans arkasında battaniyeyle görmeyi bile bekledim. :)
Daisy abla artık sırf seni görmek için izlediğim kaçıncı b.k gibi film bu?! Ne anlatıyosunuz olm siz ne?! Erkekler kadınları yiyor mu demeye çalışıyosunuz metaforik olarak? Olmamış. Doğrudan anlatalım mı demeye çalıştınız, yine olmamış. Feminist film yapak kadınlar beraber erkekleri ve ona uşak olan "bayan"ları yensin mi diyosunuz? Yine olmamış. Ya allahaşkına bırakın siz feminizmi de yanlış anlamışsınız. Feminizm gibi zaten anlamaya direnen milyar insan grubuna feminist metni et üzerinden, direkt "yemek" eylemiyle anlatmanız zaten anlamadığınızın bir göstergesi ya, hadi neyse. Erkekler "bayan"ların gödünü yiyor he he. Ya bari et, vahşet, kapitalist ekonominin özgürlüklerinin "tüm imkanlarından" faydalanan kesimi , kanibalizm anlatçan, eleştircen onu da saçı uzun "Amerikalı" olmayan karakter üzerinden anlatmak ucuzluğunu seçme. Ya Daisy abla sana bakmağa doyamıyorum ama bu ne allasen? Olm bi gidin ya. Yeminle feministliğimden soğuttunuz mk.
Kötü bir buluşmayla başlaması gülümsetti. Şartlar ne olursa olsun, kendi adıma iyi bir ilk buluşmacı olduğumu hissettim. Daisy Edgar Jones'u ilk kez izledim, doğal buldum. Devamında tanışma, kaynaşma süreci. Jenerik 30 küsürüncü dakikada giriyor. "İşte film şimdi başlıyor" diyor. Merak uyandırdığı sürece güzeldi. Ben konuyu okumadan izledim. Sadece kızın biriyle buluşacağını ve hayatının değişeceğini biliyordum. Ne yaptığı ortaya çıkınca ilgim azaldı. Neden ve kimlere yaptığı ortaya çıkınca ilgim iyice azaldı. Filmin feminist bir tarafı var. Bunu çok göze batırmasa keyifliydi aslında. Sonlarında bile "erkeklerden bir şey olmaz. Erkekler şeyiyle hareket eder" mesajları var. "Kadınlar birbirine destek olduğu sürece güçlüdür" diyor. Elbette öyle. Mesajı filmle vermeleri de güzel. Ama çok göze batırıyor, rahatsız edici bir göze sokma çabası hissettim. Mide bulandırıcı yemek yeme sahneleri var. H... Devamı
Kötü bir buluşmayla başlaması gülümsetti. Şartlar ne olursa olsun, kendi adıma iyi bir ilk buluşmacı olduğumu hissettim. Daisy Edgar Jones'u ilk kez izledim, doğal buldum. Devamında tanışma, kaynaşma süreci. Jenerik 30 küsürüncü dakikada giriyor. "İşte film şimdi başlıyor" diyor. Merak uyandırdığı sürece güzeldi. Ben konuyu okumadan izledim. Sadece kızın biriyle buluşacağını ve hayatının değişeceğini biliyordum. Ne yaptığı ortaya çıkınca ilgim azaldı. Neden ve kimlere yaptığı ortaya çıkınca ilgim iyice azaldı. Filmin feminist bir tarafı var. Bunu çok göze batırmasa keyifliydi aslında. Sonlarında bile "erkeklerden bir şey olmaz. Erkekler şeyiyle hareket eder" mesajları var. "Kadınlar birbirine destek olduğu sürece güçlüdür" diyor. Elbette öyle. Mesajı filmle vermeleri de güzel. Ama çok göze batırıyor, rahatsız edici bir göze sokma çabası hissettim. Mide bulandırıcı yemek yeme sahneleri var. Havada kalan sahneleri de var. Yine de izlenebilir, farklı bir film.
Bence sürükleyici, güzel bir filmdi. Bazı diyalogları da sevdim, gerçekçiydi. Onun dışında mantık hataları da vardı çoğu bu tarz korku/gerilim filminde olduğu gibi. Özellikle de adamı orada canlı bıraktıklarında kafayı yedim ya adamı öldürsenize o kadar etkisiz hale getirmişsiniz ayrıca noanın tek başına telefonunu almaya dönmesi filan da baya saçmaydı Onun dışında film izlenir çerezlik
Daisy Edgar Jones ve Sebastian Stan in oyunculuklarıyla sürüklediği , uzaktan Hannibal e el sallamış film.
İlk yarım saat ne alaka diyeceğiniz sıradan diyalog ve romantizm üzerine ilerlerken 33. dakikada giren casting yazılarıyla filmin başladığını orada gösterdi. Senaryo olarak size çok güzel şeyler vaat etmese de iğrenç ama ben sevdim.
final de zenci abimizin yardım için gelip kaçması da filmin en kayda değer sahnesiydi
"-Sadece kadınları mı yiyorsun?
+Müşteriler bunu istiyor. Kadınların tadı da daha güzeldir."
Eksiklerine rağmen kanibalizm, tutsaklık ve kadın bedeni üzerindeki hak konularını iyi işliyor. Tutsaklık ve şiddet sahnelerinin Testere ve benzeri serilerdeki gibi boş ve aptalca bir zemini de yok üstelik. Sorun oyunculukların yeterli düzeyde olmasına rağmen, filmin ikna kabiliyetinin düşük olması. Çünkü oyunculara kendilerini ispatlayabilecekleri, o korkuyu izleyiciye geçirebilecekleri bir zemin bırakılmamış. Öte yandan yersiz bir sembolizm kullanılmaya çalışılmış, ne gerek vardı? Fakat yılın iyi korku filmlerinden biri olarak hatırlanacak Fresh. Zira son yıllarda ayyuka çıkan feminist korku hikayelerini beğeniyorum. Taciz, tecavüz, bedene dair herhangi bir ihlal zaten korkunç ve bu olayları sıradan olmayan bir şekilde anlatmak, sıradan bir kamuoyundan daha geçerli ve kalıcı.
Filmin ana mesajı her ne kadar insanlara kolayca güvenmeyin olarak görülsede aslında farklı bir şey anlatıyor. Filmde kadının bir obje olarak görülmesi erkekler tarafından bunun kullanılması, kadınlar üzerinden dönen ticaret var. Mesela Noa, adama neden erkek etini almadığını sorunca adam,kadın etinin daha lezzetli olduğunu ve pazar değeri olduğunu söylüyor. Ara sahnelerde bu etleri yiyenlerin hep erkekler olduğunu da görüyoruz. Ayrıca filmde bol bol kadın vücudu görmemizin sebebi de bu. Mesela Noa'nın arkadaşı soyunma odasında telefon konuşurken kadın vücudu gözümüze sokuluyor. Filmin sonunda ise 3 kadının 1 erkeği alt etmesi de kadınların zaferi olarak görülebilir.
Noa ikili ilişkilerde pek de başarılı olamayan bir kadındır. Bir yandan da bir erkek arkadaş bulup yalnızlıktan kurtulma derdindedir. Markette bir erkekle tesadüfen tanışır ve ona numarasını verir. Tanıştığı kişi ile zamanla samimi olur ve bir tatile çık... Devamı
Filmin ana mesajı her ne kadar insanlara kolayca güvenmeyin olarak görülsede aslında farklı bir şey anlatıyor. Filmde kadının bir obje olarak görülmesi erkekler tarafından bunun kullanılması, kadınlar üzerinden dönen ticaret var. Mesela Noa, adama neden erkek etini almadığını sorunca adam,kadın etinin daha lezzetli olduğunu ve pazar değeri olduğunu söylüyor. Ara sahnelerde bu etleri yiyenlerin hep erkekler olduğunu da görüyoruz. Ayrıca filmde bol bol kadın vücudu görmemizin sebebi de bu. Mesela Noa'nın arkadaşı soyunma odasında telefon konuşurken kadın vücudu gözümüze sokuluyor. Filmin sonunda ise 3 kadının 1 erkeği alt etmesi de kadınların zaferi olarak görülebilir.
Noa ikili ilişkilerde pek de başarılı olamayan bir kadındır. Bir yandan da bir erkek arkadaş bulup yalnızlıktan kurtulma derdindedir. Markette bir erkekle tesadüfen tanışır ve ona numarasını verir. Tanıştığı kişi ile zamanla samimi olur ve bir tatile çıkmaya karar verirler. Kendisini doktor olarak tanıtan erkek arkadaşının evine gittiğinde onun insan eti ticareti yapan bir psikopat olduğunu öğrenir.
Genel anlamda başarılı bulduğum bir film oldu. Özellikle ikinci yarıda gösterildiğinin aksine bambaşka bir filme evrilmesi, güzel sahne geçişleri,iyi oyunculuklar verilmek istenen mesajlarla güzel bir filmdi.
Son zamanlarda izlediğim en iyi Hannibal örneklerinden olabilir, Steve'ciğim siparişlerin lezzetine göre odaları dekore etmiş :)) Kamera açıları sahne geçişlerini beğendim ve son olarak girl power diyelim
@merodesidero
5 ay önce
@hakanyclt
8 ay önce
1.6 / 10
@stiff
8 ay önce
6.4 / 10
@jinxquinzel
9 ay önce
@delahoya
1 yıl önce
6.7 / 10
İlk yarım saat ne alaka diyeceğiniz sıradan diyalog ve romantizm üzerine ilerlerken 33. dakikada giren casting yazılarıyla filmin başladığını orada gösterdi. Senaryo olarak size çok güzel şeyler vaat etmese de iğrenç ama ben sevdim.
final de zenci abimizin yardım için gelip kaçması da filmin en kayda değer sahnesiydi
@furkandgn9
1 yıl önce
6.9 / 10
+Müşteriler bunu istiyor. Kadınların tadı da daha güzeldir."
Eksiklerine rağmen kanibalizm, tutsaklık ve kadın bedeni üzerindeki hak konularını iyi işliyor. Tutsaklık ve şiddet sahnelerinin Testere ve benzeri serilerdeki gibi boş ve aptalca bir zemini de yok üstelik. Sorun oyunculukların yeterli düzeyde olmasına rağmen, filmin ikna kabiliyetinin düşük olması. Çünkü oyunculara kendilerini ispatlayabilecekleri, o korkuyu izleyiciye geçirebilecekleri bir zemin bırakılmamış. Öte yandan yersiz bir sembolizm kullanılmaya çalışılmış, ne gerek vardı? Fakat yılın iyi korku filmlerinden biri olarak hatırlanacak Fresh. Zira son yıllarda ayyuka çıkan feminist korku hikayelerini beğeniyorum. Taciz, tecavüz, bedene dair herhangi bir ihlal zaten korkunç ve bu olayları sıradan olmayan bir şekilde anlatmak, sıradan bir kamuoyundan daha geçerli ve kalıcı.
@ayazwho
2 yıl önce
7 / 10
@spinsteinhawton
2 yıl önce
7 / 10
Noa ikili ilişkilerde pek de başarılı olamayan bir kadındır. Bir yandan da bir erkek arkadaş bulup yalnızlıktan kurtulma derdindedir. Markette bir erkekle tesadüfen tanışır ve ona numarasını verir. Tanıştığı kişi ile zamanla samimi olur ve bir tatile çık ... Devamı
Noa ikili ilişkilerde pek de başarılı olamayan bir kadındır. Bir yandan da bir erkek arkadaş bulup yalnızlıktan kurtulma derdindedir. Markette bir erkekle tesadüfen tanışır ve ona numarasını verir. Tanıştığı kişi ile zamanla samimi olur ve bir tatile çıkmaya karar verirler. Kendisini doktor olarak tanıtan erkek arkadaşının evine gittiğinde onun insan eti ticareti yapan bir psikopat olduğunu öğrenir.
Genel anlamda başarılı bulduğum bir film oldu. Özellikle ikinci yarıda gösterildiğinin aksine bambaşka bir filme evrilmesi, güzel sahne geçişleri,iyi oyunculuklar verilmek istenen mesajlarla güzel bir filmdi.
@nika_boronina
2 yıl önce
6.8 / 10
@denizdibicini
2 yıl önce