açık konuşacağım komedi başlığı altında ele alacak olursak gayet kötü bir film. kimse gelip bana ama bak şöyle eleştirel böyle dönemsel işte absürd film böyle olur zaten falan gibilerinden savunma yapmaya kalkmasın. evet absürdlükte sınır tanımıyor doğru ama komik değil işte arkadaşım. eğer ki ben komedi filmi izliyorsam ilk öncelik güldürü olmalı. kahkaha atmadan tamamladığım hatta tamamlamak için kendimi zorladığım ender filmlerden biri oldu bu da benim için. onun dışında 2 kez falan tebessüm ettim. imdb’de 92. sırada diye kendinizi beğenmek için koşullamanıza gerek olduğunu düşünmüyorum aynen karantinaya.
İzlerken içim bayıldı. Filmi yarıda bırakmamak için kendimi son derece zorladım. Dedim 1975’te yapılmış o gözle bak ama yok yılla falan alakası yok. Sinema tarihinin en absürd filmlerinden birisi. Ne bir amacı var ne de sanatsal bir özelliği. Acaba bu film neden bu kadar abartılmış anlayamadım, acaba benmi birşeyleri göremedim ya da kaçırdım. Yeni çevrim İngiliz filmlerinin absürdlüğünün kaynağı bu film sanırım.
Bir sahnesi hariç gülümsemedim bile. Film tamamen absürd sahneler bütünü, o at varmış gibi koşmalar falan nedir arkadaş ya komikmi yani gülmemizmi lazımdı acaba. Neyse yine yılına göre ele alıp eleştiriyi keseyim, yoksa sabaha kadar eleştirilecek bir film. Çok büyük zevkle karantinaya alıyorum filmi.
"absürt" denilen şey bu olsa gerek. kendi ülke tarihiyle müthiş dalga geçen gilliam’ı saygıyla anıyorum.
benim favori bölümüm arthur ve kral ya da başka bir otoriteyi tanımayan anarşist köylü arasındaki konuşmaydı.
bir de türkiye’de osmanlı’yla böyle dalga geçen filmler yapıldığını düşünüyorum da... herhalde filmin bütün çalışanlarını içeri atıp bir sürü ceza verirlerdi. yahut bizimkiler böylesine bir cürreti gösterebilirler miydi? (ne yaptığını bilmeden kendiliğinden absürt olan malkoçoğlu’nu kaale almıyorum.)
Terry Gilliam klasiği absürd filmlerden biri. İnsanı çok farklı kafalara sokuyo çok saçma olaylar ama gülüyosun hoşuna gidiyo. Bi türk yönetmen yapsa şu filmi yerin dibine sokulur dünyanın en kötü filmi olur. Terry Gilliam farkı.
ortaçağı muzip bir şekilde eleştirmiş ingiliz filmi. bir tv showundan başlayan macera bir film olarak devam etmiş iyi ki etmiş evet evet tam da biz hababam sınıfını çekerken ingilizlerde boş durmamış aynı dönemde sağlam bir eleştri filmi yapmışlar.
filmin ilk giriş sahnesinden itibaren sizi hafiften gülümsetmiiş ve zaman aktıkça komedi düzeyi de artan filmlerden olmuş. içine duygusallık katıp da açıkcası bok etmemişler diyebilirim. sanırım bu drama ve komediyi dünyada en iyi harmanlayabilen ülkelerden biri de türkiye hiç kuşkusuz bunun onlarca örneği türk sinemasında özellikle kemal sunal ve şener şen le olunca daha bi güzel oluyor.
ingilizler sıkmadan bunaltmadan içine fantastik öğeler ve animasyonlar da katarak işi kotarmışlar ve ortaya mükemmel bir tarihi film çıkarmışlar.
efasanelerden tutun da feodalite dönemine kadar , din adamalrına varıncaya kadar eleştirmişler.
@utopiainmyhead
6 yıl önce
8.5 / 10
@mhmet
9 yıl önce
1.7 / 10
@sarhosatlarzama
10 yıl önce
@godot
10 yıl önce
8.4 / 10
@brainfart
10 yıl önce
@alisesen
10 yıl önce
6 / 10
Bir sahnesi hariç gülümsemedim bile. Film tamamen absürd sahneler bütünü, o at varmış gibi koşmalar falan nedir arkadaş ya komikmi yani gülmemizmi lazımdı acaba. Neyse yine yılına göre ele alıp eleştiriyi keseyim, yoksa sabaha kadar eleştirilecek bir film. Çok büyük zevkle karantinaya alıyorum filmi.
@bakunin
11 yıl önce
@benjamin
11 yıl önce
benim favori bölümüm arthur ve kral ya da başka bir otoriteyi tanımayan anarşist köylü arasındaki konuşmaydı.
bir de türkiye’de osmanlı’yla böyle dalga geçen filmler yapıldığını düşünüyorum da... herhalde filmin bütün çalışanlarını içeri atıp bir sürü ceza verirlerdi. yahut bizimkiler böylesine bir cürreti gösterebilirler miydi? (ne yaptığını bilmeden kendiliğinden absürt olan malkoçoğlu’nu kaale almıyorum.)
@gevende
12 yıl önce
@benkendimveben
13 yıl önce
9 / 10
filmin ilk giriş sahnesinden itibaren sizi hafiften gülümsetmiiş ve zaman aktıkça komedi düzeyi de artan filmlerden olmuş. içine duygusallık katıp da açıkcası bok etmemişler diyebilirim. sanırım bu drama ve komediyi dünyada en iyi harmanlayabilen ülkelerden biri de türkiye hiç kuşkusuz bunun onlarca örneği türk sinemasında özellikle kemal sunal ve şener şen le olunca daha bi güzel oluyor.
ingilizler sıkmadan bunaltmadan içine fantastik öğeler ve animasyonlar da katarak işi kotarmışlar ve ortaya mükemmel bir tarihi film çıkarmışlar.
efasanelerden tutun da feodalite dönemine kadar , din adamalrına varıncaya kadar eleştirmişler.
dibine kadar komedi bu olsa gerek.