Baharın gelişini kutlamak için yakılan ateş ve yaktıkları cadı, halkın bahardan beklentilerini ve yaşadıkları olumsuzluklardan kurtulmayı umut ettiklerini simgeliyor. Yine kutlamalar esnasında siyah üniformalı birinin silahını ateşlemesi ile faşistlerin varlığını hissediyoruz.
İnşaat işçisinin 'tuğlalar'şiiri, patrona ve sisteme eleştiri içeriyor Çan sesinin sürekli duyuluyor olması, kilisenin halkın üzerindeki etkisini hissetmemizi sağlıyor. Yine çan kulesine yerleştirilen gramofon, faşistlere olduğu kadar kiliseye de bir tepkidir. Fahişelerin at arabasıyla halkın bakışları arasında kasabanın içinden geçtiği sahnenin aziz ve meryem'lerin olduğu bir vitrinde bitirilerek, dini figürlerin bile alınıp satılabildiğine gönderme yapılıyor.
Otuz karısıyla bir otele yerleşen şeyh ve etrafındakilerin; taktıkları fesler, yine otel lobisinde görünen türk bayrakları ile çevresindekilere elindeki kılıcı sallayan ve otuz karısı olan kültürün, türk olduğu al... Devamı
Baharın gelişini kutlamak için yakılan ateş ve yaktıkları cadı, halkın bahardan beklentilerini ve yaşadıkları olumsuzluklardan kurtulmayı umut ettiklerini simgeliyor. Yine kutlamalar esnasında siyah üniformalı birinin silahını ateşlemesi ile faşistlerin varlığını hissediyoruz.
İnşaat işçisinin 'tuğlalar'şiiri, patrona ve sisteme eleştiri içeriyor Çan sesinin sürekli duyuluyor olması, kilisenin halkın üzerindeki etkisini hissetmemizi sağlıyor. Yine çan kulesine yerleştirilen gramofon, faşistlere olduğu kadar kiliseye de bir tepkidir. Fahişelerin at arabasıyla halkın bakışları arasında kasabanın içinden geçtiği sahnenin aziz ve meryem'lerin olduğu bir vitrinde bitirilerek, dini figürlerin bile alınıp satılabildiğine gönderme yapılıyor.
Otuz karısıyla bir otele yerleşen şeyh ve etrafındakilerin; taktıkları fesler, yine otel lobisinde görünen türk bayrakları ile çevresindekilere elindeki kılıcı sallayan ve otuz karısı olan kültürün, türk olduğu algısı yaratılmak istenmiş. Yemek masasında aile içi kavgalara aldırış etmeden yemeğine devam eden Titta'nın dayısı, kasabaya gelecek olan gemiyi görmek için yüzerek sandala çıktığı sahnede; sandalda onun nefes nefese kalmış haline, tıpkı kendisinin daha önce ailesine yaptığı gibi aldırmaksızın yemeğine devam eden bir adam vardır.
Çiçeklerden yapılmış olan Musolini'nin konuşması ve o sahnede kendisi için en güzel hayali kuran çocuk için bile ne denli önemli ve etkin hale geldiğini görüyoruz. Kar yağmaya başlıyor, ilk anda sevinçle karşılanıp oyun oynansa da, hemen sonraki sahnede kışın yanında ölümü de getirdiğini görüyoruz. Finalde gelen bahar ise bir düğün yani evlilikle beraber geliyor.
bu film benim sinemaya olan bakışımı,sinemaya olan bağlılığımı sağlayan harika bir yapıttır. amarcord fellini'nin çocukluğunu,ergenliğini,kadınlara olan bakışının değişimini,bir kasabanın kışını,yazını ve ilkbaharını kısacası sıcaklığı anlatır. ancak aklımda kalan en etkili sahne mussolini ile dalga geçildiği sahnedir...
@ustilago
3 yıl önce
@enik_kral
8 yıl önce
İnşaat işçisinin 'tuğlalar'şiiri, patrona ve sisteme eleştiri içeriyor Çan sesinin sürekli duyuluyor olması, kilisenin halkın üzerindeki etkisini hissetmemizi sağlıyor. Yine çan kulesine yerleştirilen gramofon, faşistlere olduğu kadar kiliseye de bir tepkidir. Fahişelerin at arabasıyla halkın bakışları arasında kasabanın içinden geçtiği sahnenin aziz ve meryem'lerin olduğu bir vitrinde bitirilerek, dini figürlerin bile alınıp satılabildiğine gönderme yapılıyor.
Otuz karısıyla bir otele yerleşen şeyh ve etrafındakilerin; taktıkları fesler, yine otel lobisinde görünen türk bayrakları ile çevresindekilere elindeki kılıcı sallayan ve otuz karısı olan kültürün, türk olduğu al ... Devamı
İnşaat işçisinin 'tuğlalar'şiiri, patrona ve sisteme eleştiri içeriyor Çan sesinin sürekli duyuluyor olması, kilisenin halkın üzerindeki etkisini hissetmemizi sağlıyor. Yine çan kulesine yerleştirilen gramofon, faşistlere olduğu kadar kiliseye de bir tepkidir. Fahişelerin at arabasıyla halkın bakışları arasında kasabanın içinden geçtiği sahnenin aziz ve meryem'lerin olduğu bir vitrinde bitirilerek, dini figürlerin bile alınıp satılabildiğine gönderme yapılıyor.
Otuz karısıyla bir otele yerleşen şeyh ve etrafındakilerin; taktıkları fesler, yine otel lobisinde görünen türk bayrakları ile çevresindekilere elindeki kılıcı sallayan ve otuz karısı olan kültürün, türk olduğu algısı yaratılmak istenmiş. Yemek masasında aile içi kavgalara aldırış etmeden yemeğine devam eden Titta'nın dayısı, kasabaya gelecek olan gemiyi görmek için yüzerek sandala çıktığı sahnede; sandalda onun nefes nefese kalmış haline, tıpkı kendisinin daha önce ailesine yaptığı gibi aldırmaksızın yemeğine devam eden bir adam vardır.
Çiçeklerden yapılmış olan Musolini'nin konuşması ve o sahnede kendisi için en güzel hayali kuran çocuk için bile ne denli önemli ve etkin hale geldiğini görüyoruz. Kar yağmaya başlıyor, ilk anda sevinçle karşılanıp oyun oynansa da, hemen sonraki sahnede kışın yanında ölümü de getirdiğini görüyoruz. Finalde gelen bahar ise bir düğün yani evlilikle beraber geliyor.
@mskfilm
11 yıl önce
@ecezkc
14 yıl önce
7.2 / 10
@dehsett
16 yıl önce
7.8 / 10