Trinity ve Neo’nun aşk sahneleri midemi bulandırıyor. Trinity aşık oldu çünkü "kaderinde" vardı. Hey sen seçilmiş kişi misin öyleyse sana aşık olmalıyım dedi atladı adamın üstüne. Öpüşmezlerse ölecekler hastalığına yakalandılar bir de üstüne. evet 2020’de daha yeni izliyorum.
Herşeyden önce filmi daha iyi idrak edebilmek açısından Animatrix’i de izlemelisiniz. Eğer dikkatli olursanız filmin başında bahsettikleri gemi olan Osiris’in kendi mini hikayesi Animatrix’de mevcut (Last Flight of Osiris). Bununla beraber Zion’da Neo’nun, peşine takılan çocukla konuşmalarına dikkat ederseniz çocuğun Animatrix’in son hikayesindeki çocuk olduğunu farkedebilirsiniz. Bununla beraber yanlış hatırlamıyorsam bir grup çocuğun perili bir evle olan deneyimlerini konu alan "Beyond" adlı mini hikaye Kahin’in hayalet ve vampirlerle ilgili söylediklerini destekler niteliktedir. Not: Bu yazımın eleştirimle ilgisi yoktur. Sadece paylaşmak istedim.
Öncelikle belirtmek istiyorum ki The Matrix -yani ilk film- dünya çapında büyük ilgi görmüş ve izleyiciyi bambaşka bir dünyaya sokmuştur. Özellikle mermi durdurmalar ve yüksek dozda aksiyon sahneleri daha önce hiçbir filmde kullanılmamış bir teknolojiyle çekilmiş ve izleyiciyi şoka sokmuştur. Öyle ki filmin felsefesini ya da anlatmaya çalı... Devamı
Herşeyden önce filmi daha iyi idrak edebilmek açısından Animatrix’i de izlemelisiniz. Eğer dikkatli olursanız filmin başında bahsettikleri gemi olan Osiris’in kendi mini hikayesi Animatrix’de mevcut (Last Flight of Osiris). Bununla beraber Zion’da Neo’nun, peşine takılan çocukla konuşmalarına dikkat ederseniz çocuğun Animatrix’in son hikayesindeki çocuk olduğunu farkedebilirsiniz. Bununla beraber yanlış hatırlamıyorsam bir grup çocuğun perili bir evle olan deneyimlerini konu alan "Beyond" adlı mini hikaye Kahin’in hayalet ve vampirlerle ilgili söylediklerini destekler niteliktedir. Not: Bu yazımın eleştirimle ilgisi yoktur. Sadece paylaşmak istedim.
Öncelikle belirtmek istiyorum ki The Matrix -yani ilk film- dünya çapında büyük ilgi görmüş ve izleyiciyi bambaşka bir dünyaya sokmuştur. Özellikle mermi durdurmalar ve yüksek dozda aksiyon sahneleri daha önce hiçbir filmde kullanılmamış bir teknolojiyle çekilmiş ve izleyiciyi şoka sokmuştur. Öyle ki filmin felsefesini ya da anlatmaya çalıştığı dünyayı anlamayanlar bile o sahneler için sinemaya gelir olmuşdur. İkinci filmde de aynı kitleden yararlanmak isteyen Kardeşler dozu iyice arttırmış ve seyirciye süresi uzun ama ucuz animasyonlarla kalitesi düşük birçok aksiyon sahnesi sunmuşlardır.
Bununla beraber kendini "Gerçekten Matrix’in içinde olabilir miyiz? Hepimiz bir bilgisayar yazılımında mıyız?" diye düşünmekten alıkoyamayanları da boş geçmemişler. Ajan Smith’i hepimizin yakından bildiği ’virüs’e benzetmek ya da hep duyduğumuz hayalet, vampir gibi efsanelere mantığa uygun açıklamalar getirmek iştah kabartır cinsten. Fakat felsefeyi de Matrix’le bağdaştırmak isteyen biraderler gereğinden uzun ve seyircinin kafasını karıştırcak birçok diyalog eklemişler (örneğin Neo’nun kahinle olan konuşması).
Ayrıca filmi izleyenlerin kafasında birçok soru işareti bırakmak istenmiş. Bu da devam filmine seyirci çekmek amacıyla yapılmış hissi veriyordu.
Bütün bu bahsettiklerimin üstüne üçüncü filmin ikinciyle aynı sene çıkması, devam filmlerinin tamamen ticari amaçlar güderek çekildiği tezimi güçlendiriyor.
Kısacası The Matrix Reloaded ilk filmin etkisinde kalanlar için adeta bir hediye niteliğindedir. Ama maalesef Watchowski Biraderlerin kar etme amacıyla çektikleri film seyircinin kafasını karıştırmaktan başka bir işe yaramamıştır ve ilk filmin fazlasıyla gölgesinde kalmıştır. Yine de Matrix dünyası sinema tarihindeki en ilgi çekici dünyaların başında hatta tepesinde gelir. Bize bu zevki yaşattıkları için Biraderlere tekrar teşekkürler.
Oluşan yüksek beklentileri karşılayamamış,çoğu sinema severi mutsuz etmiş olsa da serinin 2.nci filmini de çok beğendim.. 'Anahtarcı' gizemi bile yeterli..
Matrix,kitle ve piyasa beklentilerine göre şekillenmiş, ucu yağlı bir urgan. Bize "üçleme" olarak servis edilen serinin parçaları arasındaki ek yerleri o kadar ortadaki, insan ister istemez yutmadan önce bir yutkunuyor.
Biraderlerse, bence bu alemdeki en becerikli popüler kültür mühendisleri. Şöyle bir silkeledikleri camiadan, hoşlarına giden tüm parçaları topladılar, bir bahçe iki çocuk misali. Matrix,o bakımdan tam bir salata. Ama güzel bir salata.
Para kazanmayı şiar edinince ötesi muallak kalıyor. O noktadan sonra,kim samimi,kim dürüst,kim derinde,kim yüzeyde anlamak mümkün değil ne yazık ki. Bu sebeple, ben Matrix'i bir seri olarak görmek istemiyorum. Bir arayış peşindeki iki yönetmenin başlattığı güzel bir projenin, anarşist alt metninden soyutlanarak, eline doğduğu piyasa içinde çözülmesinin hazin öyküsüdür sadece. Ötesi de acur.
@mervenur94
3 yıl önce
7.5 / 10
@incikrsl
4 yıl önce
8.5 / 10
evet 2020’de daha yeni izliyorum.
@hrarchon
4 yıl önce
@alexxxdelarge
6 yıl önce
7.7 / 10
@giantatx
10 yıl önce
@kabolat
12 yıl önce
Öncelikle belirtmek istiyorum ki The Matrix -yani ilk film- dünya çapında büyük ilgi görmüş ve izleyiciyi bambaşka bir dünyaya sokmuştur. Özellikle mermi durdurmalar ve yüksek dozda aksiyon sahneleri daha önce hiçbir filmde kullanılmamış bir teknolojiyle çekilmiş ve izleyiciyi şoka sokmuştur. Öyle ki filmin felsefesini ya da anlatmaya çalı ... Devamı
Öncelikle belirtmek istiyorum ki The Matrix -yani ilk film- dünya çapında büyük ilgi görmüş ve izleyiciyi bambaşka bir dünyaya sokmuştur. Özellikle mermi durdurmalar ve yüksek dozda aksiyon sahneleri daha önce hiçbir filmde kullanılmamış bir teknolojiyle çekilmiş ve izleyiciyi şoka sokmuştur. Öyle ki filmin felsefesini ya da anlatmaya çalıştığı dünyayı anlamayanlar bile o sahneler için sinemaya gelir olmuşdur. İkinci filmde de aynı kitleden yararlanmak isteyen Kardeşler dozu iyice arttırmış ve seyirciye süresi uzun ama ucuz animasyonlarla kalitesi düşük birçok aksiyon sahnesi sunmuşlardır.
Bununla beraber kendini "Gerçekten Matrix’in içinde olabilir miyiz? Hepimiz bir bilgisayar yazılımında mıyız?" diye düşünmekten alıkoyamayanları da boş geçmemişler. Ajan Smith’i hepimizin yakından bildiği ’virüs’e benzetmek ya da hep duyduğumuz hayalet, vampir gibi efsanelere mantığa uygun açıklamalar getirmek iştah kabartır cinsten. Fakat felsefeyi de Matrix’le bağdaştırmak isteyen biraderler gereğinden uzun ve seyircinin kafasını karıştırcak birçok diyalog eklemişler (örneğin Neo’nun kahinle olan konuşması).
Ayrıca filmi izleyenlerin kafasında birçok soru işareti bırakmak istenmiş. Bu da devam filmine seyirci çekmek amacıyla yapılmış hissi veriyordu.
Bütün bu bahsettiklerimin üstüne üçüncü filmin ikinciyle aynı sene çıkması, devam filmlerinin tamamen ticari amaçlar güderek çekildiği tezimi güçlendiriyor.
Kısacası The Matrix Reloaded ilk filmin etkisinde kalanlar için adeta bir hediye niteliğindedir. Ama maalesef Watchowski Biraderlerin kar etme amacıyla çektikleri film seyircinin kafasını karıştırmaktan başka bir işe yaramamıştır ve ilk filmin fazlasıyla gölgesinde kalmıştır. Yine de Matrix dünyası sinema tarihindeki en ilgi çekici dünyaların başında hatta tepesinde gelir. Bize bu zevki yaşattıkları için Biraderlere tekrar teşekkürler.
@satanfactor
13 yıl önce
8 / 10
@lowen
14 yıl önce
7.6 / 10
@batanga
14 yıl önce
@havlayankuzu
15 yıl önce
8.4 / 10
Biraderlerse, bence bu alemdeki en becerikli popüler kültür mühendisleri. Şöyle bir silkeledikleri camiadan, hoşlarına giden tüm parçaları topladılar, bir bahçe iki çocuk misali. Matrix,o bakımdan tam bir salata. Ama güzel bir salata.
Para kazanmayı şiar edinince ötesi muallak kalıyor. O noktadan sonra,kim samimi,kim dürüst,kim derinde,kim yüzeyde anlamak mümkün değil ne yazık ki. Bu sebeple, ben Matrix'i bir seri olarak görmek istemiyorum. Bir arayış peşindeki iki yönetmenin başlattığı güzel bir projenin, anarşist alt metninden soyutlanarak, eline doğduğu piyasa içinde çözülmesinin hazin öyküsüdür sadece. Ötesi de acur.