Sadece Amerikan Sağlık Sisteminin ne kadar da berbat ve acımasız olduğunu anlatan bir belgesel değil bu.Amerika’nın düşman gözüyle baktığı ülkelerinde sağlık sistemini belgeselde işlemiş.Böylece en objektif dille hangi ülkede sağlık hizmetlerinin insana yönelik olduğunu objektif bir şekilde gözümüzün içine sokuyor Moore abimiz.
Açıkcası bu belgeseli izlemeden önce ABD’de sunulan sağlık hizmetini çok masum buluyordum ki,masum olan kişinin ben olduğunu anladım.
Ayrıca Fransa ve Küba’daki sağlık hizmetleri gerçekten belgeselde gördüğüm gibiyse kaba tabirle ’’Oha’’ diyorum.
Film ne kadar Amerika’nın sağlık hizmetini eleştiriyorsa da bizler kendimize düşen payımızı alıyoruz. Trajikomik halimizi bir kez daha sağlık açısından görüyoruz. İzlerken kendi ülkemle karşılaştırıyorum ister istemez ve büyük bir üzüntü oluşuyor. İnsan her yerde insan ! İnsana değer veren bir ülke konumuna gelebiliriz umarım.
Micheal Moore diğer belgesellerinde olduğu gibi güzel bir dille göstermiş zaten gerçekleri..
Çalışmalarında yer yer egzajere ettiği bölümler olsa da;
bu dünyaya ve düzene Michael Moore kalibresinde daha çok insan evladının gerektiği kesin.
Bir kere adamın tarzı müthiş. Hiç öyle saldırgan bir tavrı yok. Gayet mazbut bir şekilde taşları gediğine oturtuyor. Hatta çoğu zaman eğlenceli ve çılgın bir işleyişle sunuyor lakin öyle gayriciddi bir eksene kaymadan başarıyor...
Bir devlet düşünün ki, vatandaşlarının, asgari düzeyde de olsa, eğitim, barınma, beslenme ve en önemlisi tıbbi ihtiyaçlarını karşılamaktan aciz olsun.
Sicko’da Moore, meselenin sağlık boyutunu irdeliyor. Tamamen kar odaklı, sigorta şirketlerinin insafına bırakılmış Amerikalılar’ın yaşadıkları trajedi korkutucu düzeyde şaşırtıcı. Diğer Moore,belgesellerinden farklı olarak, mizahi ve sarkastik dil daha sınırlı. Ancak garip bir şekilde, Sicko, çoğu Moore çalışmasından çok daha komik ve acıklı. Sanırım durumun vehametini anlatmak için bu kadarı da yeter.
Moore,yapım boyunca bu çılgınlığın nasıl başladığını araştırıyor. Özel sigorta sistemini eşelerken anlıyoruz ki,bu sistemden nerdeyse hiç kimse memnun değil. Her yıl milyar dolarlık karlara çöreklenen bireysel sigorta şirketleri ve satılmış senatörleri saymazsak tabi. Cevaplara ulaşıyoruz ulaşmasına da değişen pek bir şey olmuyor. Zira,sistem öyle güzel yayılmış ve insanlar öyle umursamaz ki.
Önümüzdeki yıllarda ülkemizde de yaygınla... Devamı
Bir devlet düşünün ki, vatandaşlarının, asgari düzeyde de olsa, eğitim, barınma, beslenme ve en önemlisi tıbbi ihtiyaçlarını karşılamaktan aciz olsun.
Sicko’da Moore, meselenin sağlık boyutunu irdeliyor. Tamamen kar odaklı, sigorta şirketlerinin insafına bırakılmış Amerikalılar’ın yaşadıkları trajedi korkutucu düzeyde şaşırtıcı. Diğer Moore,belgesellerinden farklı olarak, mizahi ve sarkastik dil daha sınırlı. Ancak garip bir şekilde, Sicko, çoğu Moore çalışmasından çok daha komik ve acıklı. Sanırım durumun vehametini anlatmak için bu kadarı da yeter.
Moore,yapım boyunca bu çılgınlığın nasıl başladığını araştırıyor. Özel sigorta sistemini eşelerken anlıyoruz ki,bu sistemden nerdeyse hiç kimse memnun değil. Her yıl milyar dolarlık karlara çöreklenen bireysel sigorta şirketleri ve satılmış senatörleri saymazsak tabi. Cevaplara ulaşıyoruz ulaşmasına da değişen pek bir şey olmuyor. Zira,sistem öyle güzel yayılmış ve insanlar öyle umursamaz ki.
Önümüzdeki yıllarda ülkemizde de yaygınlaştırılacak özel sigorta sistemini ve kökü kazınmak istenen sosyal devlet algısının ne işe yaradığını daha iyi idrak edebilmek için izlenmesi gereken bir belgesel.
@bcaltuntas
8 yıl önce
Açıkcası bu belgeseli izlemeden önce ABD’de sunulan sağlık hizmetini çok masum buluyordum ki,masum olan kişinin ben olduğunu anladım.
Ayrıca Fransa ve Küba’daki sağlık hizmetleri gerçekten belgeselde gördüğüm gibiyse kaba tabirle ’’Oha’’ diyorum.
@gokseltuzun
10 yıl önce
8.6 / 10
@selin_oz
10 yıl önce
@nesem
12 yıl önce
9 / 10
Micheal Moore diğer belgesellerinde olduğu gibi güzel bir dille göstermiş zaten gerçekleri..
@onur_turan
12 yıl önce
8 / 10
bu dünyaya ve düzene Michael Moore kalibresinde daha çok insan evladının gerektiği kesin.
Bir kere adamın tarzı müthiş. Hiç öyle saldırgan bir tavrı yok. Gayet mazbut bir şekilde taşları gediğine oturtuyor. Hatta çoğu zaman eğlenceli ve çılgın bir işleyişle sunuyor lakin öyle gayriciddi bir eksene kaymadan başarıyor...
Özellikle şu 3 yapımı sırasıyla izlenmeli:
Bowling for Columbine
Fahrenheit 9/11
Sicko
@havlayankuzu
15 yıl önce
9.4 / 10
Sicko’da Moore, meselenin sağlık boyutunu irdeliyor. Tamamen kar odaklı, sigorta şirketlerinin insafına bırakılmış Amerikalılar’ın yaşadıkları trajedi korkutucu düzeyde şaşırtıcı. Diğer Moore,belgesellerinden farklı olarak, mizahi ve sarkastik dil daha sınırlı. Ancak garip bir şekilde, Sicko, çoğu Moore çalışmasından çok daha komik ve acıklı. Sanırım durumun vehametini anlatmak için bu kadarı da yeter.
Moore,yapım boyunca bu çılgınlığın nasıl başladığını araştırıyor. Özel sigorta sistemini eşelerken anlıyoruz ki,bu sistemden nerdeyse hiç kimse memnun değil. Her yıl milyar dolarlık karlara çöreklenen bireysel sigorta şirketleri ve satılmış senatörleri saymazsak tabi. Cevaplara ulaşıyoruz ulaşmasına da değişen pek bir şey olmuyor. Zira,sistem öyle güzel yayılmış ve insanlar öyle umursamaz ki.
Önümüzdeki yıllarda ülkemizde de yaygınla ... Devamı
Sicko’da Moore, meselenin sağlık boyutunu irdeliyor. Tamamen kar odaklı, sigorta şirketlerinin insafına bırakılmış Amerikalılar’ın yaşadıkları trajedi korkutucu düzeyde şaşırtıcı. Diğer Moore,belgesellerinden farklı olarak, mizahi ve sarkastik dil daha sınırlı. Ancak garip bir şekilde, Sicko, çoğu Moore çalışmasından çok daha komik ve acıklı. Sanırım durumun vehametini anlatmak için bu kadarı da yeter.
Moore,yapım boyunca bu çılgınlığın nasıl başladığını araştırıyor. Özel sigorta sistemini eşelerken anlıyoruz ki,bu sistemden nerdeyse hiç kimse memnun değil. Her yıl milyar dolarlık karlara çöreklenen bireysel sigorta şirketleri ve satılmış senatörleri saymazsak tabi. Cevaplara ulaşıyoruz ulaşmasına da değişen pek bir şey olmuyor. Zira,sistem öyle güzel yayılmış ve insanlar öyle umursamaz ki.
Önümüzdeki yıllarda ülkemizde de yaygınlaştırılacak özel sigorta sistemini ve kökü kazınmak istenen sosyal devlet algısının ne işe yaradığını daha iyi idrak edebilmek için izlenmesi gereken bir belgesel.