İç içe geçmiş iki hikayeden oluşan güzel bir film. Efektler ve görsellik Türk sineması adına çok olumlu bir adım. Dönem kostümleri ve seçilen mekanlarda oldukça iyi.
Kazakistanda Türk okulu açmak için yola koyulan bir öğretmen ve ailesinin hikayesi, 50 yıldır sevdiğini bekleyen Cennet ananın hikayesi ile daha bir anlam kazanmış.
Düğün sahneleri, danslar ve müzikler çok hoştu. Zümrüdü ankanın hikayesi ise ayrı bir lezzet vermiş.
Gelelim olumsuz yanlarına,
Başrol oyuncusu Hande Soral'ın o gözlerini belerte belerte bakışı hiç hoşuma gitmedi, farkındayım tabirim hoş değil ama başka bir şekilde ifade edemedim.
Bir de saat sahnesi var ki hikayenin tadı kaçmasın diye ayrıntıya girmeyeceğim ama çok zorlama olmuş. Daha doğal olmalıydı.
Niyazın gençken kaçtığı sahnelerde bana hiç dağ gibi Kafkas genci tadı geçmedi, tiki bir çocuk koşuyordu adeta.
Filmin sonunda Türkçe olimpiyatı için gelen çocukların görüntüleri çok hoşuma gitti, bu güzel oluşumu engelleyen sevgili erklerimizi bir daha ha... Devamı
İç içe geçmiş iki hikayeden oluşan güzel bir film. Efektler ve görsellik Türk sineması adına çok olumlu bir adım. Dönem kostümleri ve seçilen mekanlarda oldukça iyi.
Kazakistanda Türk okulu açmak için yola koyulan bir öğretmen ve ailesinin hikayesi, 50 yıldır sevdiğini bekleyen Cennet ananın hikayesi ile daha bir anlam kazanmış.
Düğün sahneleri, danslar ve müzikler çok hoştu. Zümrüdü ankanın hikayesi ise ayrı bir lezzet vermiş.
Gelelim olumsuz yanlarına,
Başrol oyuncusu Hande Soral'ın o gözlerini belerte belerte bakışı hiç hoşuma gitmedi, farkındayım tabirim hoş değil ama başka bir şekilde ifade edemedim.
Bir de saat sahnesi var ki hikayenin tadı kaçmasın diye ayrıntıya girmeyeceğim ama çok zorlama olmuş. Daha doğal olmalıydı.
Niyazın gençken kaçtığı sahnelerde bana hiç dağ gibi Kafkas genci tadı geçmedi, tiki bir çocuk koşuyordu adeta.
Filmin sonunda Türkçe olimpiyatı için gelen çocukların görüntüleri çok hoşuma gitti, bu güzel oluşumu engelleyen sevgili erklerimizi bir daha hayırla! yad ettim.
@teslime_cesur
7 yıl önce
6 / 10
@niyazi130610
10 yıl önce
@niyazi130610
10 yıl önce
@eski_takvim
10 yıl önce
7.9 / 10
Kazakistanda Türk okulu açmak için yola koyulan bir öğretmen ve ailesinin hikayesi, 50 yıldır sevdiğini bekleyen Cennet ananın hikayesi ile daha bir anlam kazanmış.
Düğün sahneleri, danslar ve müzikler çok hoştu. Zümrüdü ankanın hikayesi ise ayrı bir lezzet vermiş.
Gelelim olumsuz yanlarına,
Başrol oyuncusu Hande Soral'ın o gözlerini belerte belerte bakışı hiç hoşuma gitmedi, farkındayım tabirim hoş değil ama başka bir şekilde ifade edemedim.
Bir de saat sahnesi var ki hikayenin tadı kaçmasın diye ayrıntıya girmeyeceğim ama çok zorlama olmuş. Daha doğal olmalıydı.
Niyazın gençken kaçtığı sahnelerde bana hiç dağ gibi Kafkas genci tadı geçmedi, tiki bir çocuk koşuyordu adeta.
Filmin sonunda Türkçe olimpiyatı için gelen çocukların görüntüleri çok hoşuma gitti, bu güzel oluşumu engelleyen sevgili erklerimizi bir daha ha ... Devamı
Kazakistanda Türk okulu açmak için yola koyulan bir öğretmen ve ailesinin hikayesi, 50 yıldır sevdiğini bekleyen Cennet ananın hikayesi ile daha bir anlam kazanmış.
Düğün sahneleri, danslar ve müzikler çok hoştu. Zümrüdü ankanın hikayesi ise ayrı bir lezzet vermiş.
Gelelim olumsuz yanlarına,
Başrol oyuncusu Hande Soral'ın o gözlerini belerte belerte bakışı hiç hoşuma gitmedi, farkındayım tabirim hoş değil ama başka bir şekilde ifade edemedim.
Bir de saat sahnesi var ki hikayenin tadı kaçmasın diye ayrıntıya girmeyeceğim ama çok zorlama olmuş. Daha doğal olmalıydı.
Niyazın gençken kaçtığı sahnelerde bana hiç dağ gibi Kafkas genci tadı geçmedi, tiki bir çocuk koşuyordu adeta.
Filmin sonunda Türkçe olimpiyatı için gelen çocukların görüntüleri çok hoşuma gitti, bu güzel oluşumu engelleyen sevgili erklerimizi bir daha hayırla! yad ettim.