Walter Mitty’nin Gizli Yaşamı Yorumları

Walter Mitty’nin Gizli Yaşamı filmi detayları

@antik_acilar_ca

10 yıl önce

10 / 10

Çok başarılı bir film.

-yer yer spoiler-

Tabi böyle söyleyince çok yavan kalıyor. Şöyle anlatmaya başlayayım; filmin başında filmi direkt asabilirsiniz, zira öyle bir sahneyle başlıyor ki sanki basit ve saçma bir süper kahraman filmi ile karşı karşıyasınız izlenimini uyandırıyor. Biraz sabredip olayı çözmeye başladığınızda ki çözülen olay mitty’nin hayal dünyasında yaşaması olarak açıklanabilir, her şey yerli yerine oturmaya başlıyor.

Biraz içine kapanık ve hayatı iş güç olmuş bir beyaz yakalı Walter Mitty. Çok önemli bir dergide fotoğrafların hazırlanmasından sorumlu. Günün birinde başlarına yeni bir müdür atanıyor ve derginin yayımlanmasından vazgeçilerek online olarak satışa döneceği ve bu süreçte de birtakım kişilerin işten çıkması gerektiği söyleniyor. Gelen yeni müdür tam bir (onların deyimi ile) asshole. Derginin son kapağı için hazırlanırlarken dergiye fotoğraf çeken, kimse ile muhatap olmayan, adrenalinden adrenaline koşan, karizmatik ve başarılı fotoğrafçı Sean O’connell d
... Devamı
Çok başarılı bir film.

-yer yer spoiler-

Tabi böyle söyleyince çok yavan kalıyor. Şöyle anlatmaya başlayayım; filmin başında filmi direkt asabilirsiniz, zira öyle bir sahneyle başlıyor ki sanki basit ve saçma bir süper kahraman filmi ile karşı karşıyasınız izlenimini uyandırıyor. Biraz sabredip olayı çözmeye başladığınızda ki çözülen olay mitty’nin hayal dünyasında yaşaması olarak açıklanabilir, her şey yerli yerine oturmaya başlıyor.

Biraz içine kapanık ve hayatı iş güç olmuş bir beyaz yakalı Walter Mitty. Çok önemli bir dergide fotoğrafların hazırlanmasından sorumlu. Günün birinde başlarına yeni bir müdür atanıyor ve derginin yayımlanmasından vazgeçilerek online olarak satışa döneceği ve bu süreçte de birtakım kişilerin işten çıkması gerektiği söyleniyor. Gelen yeni müdür tam bir (onların deyimi ile) asshole. Derginin son kapağı için hazırlanırlarken dergiye fotoğraf çeken, kimse ile muhatap olmayan, adrenalinden adrenaline koşan, karizmatik ve başarılı fotoğrafçı Sean O’connell derginin son sayısında da kullanılmak üzere bir dizi fotoğraf gönderiyor ve 25. karenin dergi kapağı olmasını istiyor. Aynı zamanda o sırada doğum günü olan Walter’a bir de hediye gönderiyor -ki, o cüzdanın aynısından yaptıracağız bir arkadaşımla beraber (:-Dergide tek bağlantıya geçtiği kişi ise anlaşıldığı üzere bizim Walter. Fakat Walter hediye ile beraber, gönderilen filmlerin arasında 25. kareyi bulamıyor. Hikaye de tam olarak burada başlıyor. Walter 25. kareyi ararken daha az hayal görmeye başlıyor ve neredeyse dünyanın en güzel yerlerini dolaşarak kendini buluyor.

Filmin benim içinbir diğer güzel yanı obje filmi olması. Obje filmi terimini açmak gerekirse, filmde kullanılan eşyaları çok beğenmek ve sahip olmayı istemek olarak açıklayabilirim. Yukarıda da yazdığım gibi o cüzdandan, Walter’ın Grönland’daki teknede verilen ve giydiği bordo kazağa, aynı zamanda o muhteşem uzun kaykaya kadar film enfes objelerle dolu.

Bunun haricinde müzikleri ve görüntüleri gerçekten muazzam. Sadece güzel görüntüler için bile izlenebilecek bir film. Hikayenin sonunu aslında tahmin edebiliyorsunuz fakat yine de yüzde muazzam bir gülücük, içte iyi bir şey yaptıktan sonra oluşan o efsane huzur hissini bırakıyor.

Kısaca birçok saçma sapan filmin yanında gerçekten çok çok güzel bir film. Ben Stiller oyunculuğu kadar yönetmenlilkte de başarılı olabileceğini göstermiş.

Kesinlikle izlenesi.

@joeyy

10 yıl önce

Resesif bir adamın kendini arama- bulma öyküsü.

Filmin başlarındaki gerçek - hayal sahne ayrımları, film ilerledikçe iç içe geçip,karakter gelişiminin ve kendini bulma yolunda yaptığı iş yolculukarının zamanla tek bir karaktere bürünmesiyle son buldu.Ben Stiller kendini buldu diyebiliriz. ( hem filmdeki karakteri olarak hemde yönetmen olarak)

Ben Stiller yönetmenlik konusunda geleceğe dair büyük bir başarı yakalayacağını gösteriyor gibi.

Filmin geçtiği mekanlar enfes. İzlanda , Grönland, Himalayalar...

Özellikle İzlanda'da kaykay ile kasabaya doğru yaptığı yolculuk seyir zevki açısından görülmeye değer. Aslında komple İzlanda görülmeye değer...

10/7.9

@seko

10 yıl önce

Film benzerleri içinde ön plana çıkacak türde bir yapım değil ancak benim gibi türün meraklıları tarafından keyifle izlenebilir.

Böyle filmleri izleyince hayatımın ne kadar boş olduğunu düşünüyorum. Gerçi bizim ülkemizde böyle şeyler yapmak için içinde bulunduğumuz çeşitli sınav türlerinden, toplumsal baskılardan - başta ailemiz - kurtulmak lazım. Bunlar her ne kadar bize engel olsa da kararlı bir insanı durduracağını sanmıyorum.

Özel sektörde çalışanlar veya tanıdıkları olanlar çok iyi bilir. Tamamen kar elde etmek amaçlı çalışırlar, sizden sürekli daha fazlasını beklerler ve sizin o şirkete ne kadar emek verdiğiniz umurlarında olmaz.

Burdan yapımcılara sesleniyorum (Beni ne kadar ciddiye alırlar bilmem:D) Filmdeki Sean O'Connell karakterinden de bir film yapılabilir.

Puanım: 8

@serkanaydemir

10 yıl önce

7.1 / 10

İnsanın kendini bulma yolu.

İnto the Wild gibi bir havası var filmin. Bu yönüyle bizleri doğayla buluşturmayı başarıyor. Aklı hayallerinde saplı kalmış bir kişinin gerçekliğine gitme mücadelesinin anlatıldığı, bana göre biraz da fazla abartılan bir yapım. Kurgu ve senaryoda bir şeyler eksik kalsa da enfes doğa görüntüleri filmi bir nevi kurtarıyor, ama dediğim gibi işleniş biraz hızlı olmuş. Birdenbire başlayıp ne oldu demeden bitiyor. Ana mantıkla bakarsak insanın hayalleri için bir adım atması yeterli olduğunu gösteriyor bizlere. Çekinmek, başaramayacağımızı düşünmek aslında bizdeki var olan gerçekliğimizi söndürüyor. Şimdi çıkıp bir Türkiye vatandaşı olarak Everest'e tırmanacağım desek çoğu kişi gülüp geçer. İnanmak başarmanın yarısıdır. İsteyin elbet bir gün gerçekleştirirsiniz. En azından hayalleriniz için çabalamak bile ruhunuzu yüceltmeye yetecektir.

İyi seyirler.

P: 7

@ksantippe

10 yıl önce

Seyredilesi, yer yer şirin komik , yer yer dramatik, görsel olarak tatmin edici, mesajlarada sahip bir film.. Walter Mitty i ingilizler deyim olarak kullanıyorlar hayalperest insanları tanımlamak için. " aman sende pek Walter Mitty sin gülüm diyorlar" :)) Çocuksu hiç büyümeyen insanlar içinse Peter Pan kullanılıyor. Filmde kız kardeşinin de epeyce Peter Pan olması dikkatimi çekti. acaba bir gönderme mi? diyede kendimce bir çıkarım yaptım.. Dur bakalım ararsa yönetmen sorucam :))) Kristen Wiig de giderek gençleşiyor güzelleşiyor tanıyamadım ya!!
P

@palindrom

10 yıl önce

İzlanda'nın müthiş manzaralarını ve filmde geçen hemen hemen her mekanı görmek için bile tekrar izlemek isteyeceğiniz naif bir film.

@kaede

10 yıl önce

Benjamin Button'a yaptığı gönderme çok yerinde amaMatrix'e saygı duruşu niteliğinde Mitty'nin ne kadar hayalperest olduğunu görebiliyoruz:

-Kiralık arabanız var mı?

-Olmaz mı, Kırmızı var mavi var

-Kırmızıyı alayım

@amip

10 yıl önce

9.2 / 10

kendimi hayalperest sanırdım walter mitty benden iyi çıktı..filmi çok begendim.Ben stiller dan pek haz etmem aslında ama bu filmle beraber b.stiller a bakış açım kesinlikle değişti,onun gözünden böyle bir film izlemeyeceğimi hiç düşünmezdim.filmin müzikleride herkesin bahsettiği gibi harika.görüntüler çok güzel,güzel görüntüler yakalanmasında izlanda ve grönland ın eşşizliğinin payının çok büyük olduğunu düşünüyorum ancak yinede filmin genelini düşünürsek b. stillerin yönetmenliğinin de hakkını vermek lazım.masal gibi akıyor film,ne denir ki başka. birde sean penn hayranı olarak bu filmde onu izlemek daha da bir güzel oldu

@miilaa

10 yıl önce

Filmin müzik seçimleri harika olmuş.

@stiff

10 yıl önce

8 / 10

Ben Stiller çok tuttuğum bir oyuncu değildir ama bu filmdeki yönetmenlik ve oyunculuk performansıyla bu yargımı yıktı. Bilmiyorum, ben de filmin fragmanını ilk izlediğimden beri beğeneceğimi düşünmüştüm. Başlangıç sahnesiyle çekiyor, roman gibi akıp gidiyor. Görsellik şahane. Bunda Grönland'ın payı büyük diyeceğim ama Afganistan çekimleri bile şahane! Ben Stiller'ın kendi mizah anlayışından ufak kesitler de barındırıyor. Amerikalı ve Afganistanlı'nın gülümseyerek konuşabilmesi ile bile farklı bir yaklaşıma dokunup geçmiş. Yüz yaşlandırma tekniği de ayrıca mükemmeldi. Yaşlandırma demişken; yaşlandırılmış Zooey Deschanel Kristen Wiig de rolünü kotarmış. Film kimi zaman izleyiciyi de Walter Mitty'nin hayal dünyasında yaşatıyor; ki bu da filmi başarılı kılmak için yeterli bir sebep zaten. Gerçi ben hala Eyjafjallajökull diyemiyorum. Olsun, film iyi. 1947'de çekilen filmi izlemedim. Birebir aynı olduğunu zannetmiyorum. O yüzden; filmin sonunun klişeye bağlanması da seyircinin istediği bir s
... Devamı
Ben Stiller çok tuttuğum bir oyuncu değildir ama bu filmdeki yönetmenlik ve oyunculuk performansıyla bu yargımı yıktı. Bilmiyorum, ben de filmin fragmanını ilk izlediğimden beri beğeneceğimi düşünmüştüm. Başlangıç sahnesiyle çekiyor, roman gibi akıp gidiyor. Görsellik şahane. Bunda Grönland'ın payı büyük diyeceğim ama Afganistan çekimleri bile şahane! Ben Stiller'ın kendi mizah anlayışından ufak kesitler de barındırıyor. Amerikalı ve Afganistanlı'nın gülümseyerek konuşabilmesi ile bile farklı bir yaklaşıma dokunup geçmiş. Yüz yaşlandırma tekniği de ayrıca mükemmeldi. Yaşlandırma demişken; yaşlandırılmış Zooey Deschanel Kristen Wiig de rolünü kotarmış. Film kimi zaman izleyiciyi de Walter Mitty'nin hayal dünyasında yaşatıyor; ki bu da filmi başarılı kılmak için yeterli bir sebep zaten. Gerçi ben hala Eyjafjallajökull diyemiyorum. Olsun, film iyi. 1947'de çekilen filmi izlemedim. Birebir aynı olduğunu zannetmiyorum. O yüzden; filmin sonunun klişeye bağlanması da seyircinin istediği bir son ile bitmesini sağlamaktır diye tahmin ediyorum.
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL