Filmin sonundaki yatak sahnesi çok iyiydi. Gözünüzden yaş getirecek cinsten. Ruben’in kilise çanlarına dayanamayıp implantını çıkarıp Joe’nin bahsettiği o dinginliği sağlaması da iyi düşünülmüş bir sondu.
Duyma yetisini kaybetmeye başlayan bir müzisyen olan Ruben Stone, sürece uyum sağlayabilmek için kendine has kuralları olan bir dernekten eğitim almak zorunda kalır. Diğer tarafta pahalı bir implant tedavisi seçeneği vardır. Bu dönemde sevgilisinden de ayrı kalan Ruben, ciddi bir sınavdan geçer. Daha önce sadece bir belgesel çekmiş olan yönetmen Darius Marder, Sound of Metal’de ilk film için bir çok açıdan oldukça başarılı bir iş ortaya koymuş. Film, karakterin yaşadığı şok anı, durumunu kabullenmeyişi ve yaşadığı duyguları, filmin ses tasarımı sayesinde güçlü bir şekilde hissettirmeyi başarıyor. Karakterin bulunduğu sahnelerde onun duyduğu sesin seviyesine ve netliğine maruz kalıyoruz. Filmde, karakterin olduğu yakın planlarda onun gibi duyabiliyorken, geniş açıdan gördüğümüz sahnelerde ise ses normale dönüyor. Ruben’in eğitim almaya başladığı sırada karşılaştığı çaresizlik, işaret dilini bilmeyen genel seyirci kitlesi içinde geçerli oluyor. Bu anlamda, filmin ses tasarımı ile yaratt... Devamı
Duyma yetisini kaybetmeye başlayan bir müzisyen olan Ruben Stone, sürece uyum sağlayabilmek için kendine has kuralları olan bir dernekten eğitim almak zorunda kalır. Diğer tarafta pahalı bir implant tedavisi seçeneği vardır. Bu dönemde sevgilisinden de ayrı kalan Ruben, ciddi bir sınavdan geçer. Daha önce sadece bir belgesel çekmiş olan yönetmen Darius Marder, Sound of Metal’de ilk film için bir çok açıdan oldukça başarılı bir iş ortaya koymuş. Film, karakterin yaşadığı şok anı, durumunu kabullenmeyişi ve yaşadığı duyguları, filmin ses tasarımı sayesinde güçlü bir şekilde hissettirmeyi başarıyor. Karakterin bulunduğu sahnelerde onun duyduğu sesin seviyesine ve netliğine maruz kalıyoruz. Filmde, karakterin olduğu yakın planlarda onun gibi duyabiliyorken, geniş açıdan gördüğümüz sahnelerde ise ses normale dönüyor. Ruben’in eğitim almaya başladığı sırada karşılaştığı çaresizlik, işaret dilini bilmeyen genel seyirci kitlesi içinde geçerli oluyor. Bu anlamda, filmin ses tasarımı ile yarattığı dil, karakterin iç huzursuzluğunu, kaygılarını ve gerilimi sonuna kadar hissettirmeyi başarıyor. Kahramanımızın yolculuğu sona erdiğinde, Ruben duymak ve duyguları konusunda bir aydınlanma yaşarken, seyircide ise bu farklı deneyimin yarattığı trans ve sarhoşluk etkisi kalıyor geriye. Neredeyse hiç bir yönüyle aksamayan film, özellikle başrol oyuncusunun performansı ile öne çıkıyor. Riz Ahmed, daha önce Nightcrawler filmindeki yardımcı rolü ile dikkatimi çekmişti. Sound of Metal’de ise oyunculuğunu zirveye taşıdığını söylemek mümkün, bu performansla olası bir Oscar ödülüne çok yakın duruyor. Ödüllere değinmişken, filmin teknik anlamda sesle ilgili rakiplerini bilmiyorum ama bu konuda ödül kazanması da muhtemel. Hikayeyi ele alış biçimi, oluşturduğu sinematografik dil ve oyunculuk anlamında çok başarılı bulduğum Sound of Metal’i rahatlıkla izlemenizi tavsiye ederim.
Hayat gerçekten de devam ediyor ve yitirdiğimiz bazı şeyleri, belki de geri almamamız gerekiyordur. Her kırılan şeyi tamir edemeyiz. Değişimleri kucaklayıp, yolumuza devam edebilmemiz için biraz dinginliğe ihtiyacımız var. Son zamanlarda izlediğim en etkileyici filmlerden biri. Boğazda düğüm bırakan cinsten...
Film, metal müzik sahneleri ile kısa bir giriş yapıp sonrasında tahmin ettiğimden çok başka bir şekle büründü. Yapımın büyük bölümü metal müzik ve konser havasından çok farklı bir yerde geçiyor ve ağırlıklı drama içeren bir yapım olarak ilerliyor. Açıkçası benim beklentim müziğin doyuruculuğu ve yer yer konserlerin temposu ile büyülenmekti ancak öyle olmadı bu yüzden şaşırdım ancak filmi çok beğendim. Başı ve sonu olan, gayet tutarlı, Riz Ahmed’in iyi oyunculuğunu içeren ağır tempolu, akıcı bir film. Filmin en sevdiğim kısmı ise Ruben’nin Joe’dan şuna benzer bir cümle duyduktan sonra "Çalışma odamda oturduğun sabahlarda acaba hiç dinginlik yaşadın mı? Çünkü haklısın Ruben, dünya dönmeye devam ediyor ve gayet acımasız bir yer olabilir ama! o dinginlik anları benim için cennet gibidir." final sahnesinde kulaklığı çıkarıp o dingiliği yakaladığı andı.
Geçişler biraz hızlı olmuş gibi fakat onun haricinde izlenmesi gereken bir film olduğunu düşünüyorum. Bazı sahneler basit gibi görünmesine rağmen beni gerçekten derinden etkiledi.
Duygu sömürüsüne bir an olsun bile dokunmadan, olaya değil duruma yoğunlaşan filmleri seviyorum. Film, bu tanıma tamı tamına uyuyor. Ağır dramı, cıvık cıvık duygu pornosuna çevirmeden anlatabilmiş. Oyunculuklar başarılı. Tertemiz dram, sektirmeyin izleyin. 8/10
@fthgzl79
3 yıl önce
7 / 10
@enik_kral
3 yıl önce
Daha önce sadece bir belgesel çekmiş olan yönetmen Darius Marder, Sound of Metal’de ilk film için bir çok açıdan oldukça başarılı bir iş ortaya koymuş.
Film, karakterin yaşadığı şok anı, durumunu kabullenmeyişi ve yaşadığı duyguları, filmin ses tasarımı sayesinde güçlü bir şekilde hissettirmeyi başarıyor.
Karakterin bulunduğu sahnelerde onun duyduğu sesin seviyesine ve netliğine maruz kalıyoruz. Filmde, karakterin olduğu yakın planlarda onun gibi duyabiliyorken, geniş açıdan gördüğümüz sahnelerde ise ses normale dönüyor. Ruben’in eğitim almaya başladığı sırada karşılaştığı çaresizlik, işaret dilini bilmeyen genel seyirci kitlesi içinde geçerli oluyor. Bu anlamda, filmin ses tasarımı ile yaratt ... Devamı
Daha önce sadece bir belgesel çekmiş olan yönetmen Darius Marder, Sound of Metal’de ilk film için bir çok açıdan oldukça başarılı bir iş ortaya koymuş.
Film, karakterin yaşadığı şok anı, durumunu kabullenmeyişi ve yaşadığı duyguları, filmin ses tasarımı sayesinde güçlü bir şekilde hissettirmeyi başarıyor.
Karakterin bulunduğu sahnelerde onun duyduğu sesin seviyesine ve netliğine maruz kalıyoruz. Filmde, karakterin olduğu yakın planlarda onun gibi duyabiliyorken, geniş açıdan gördüğümüz sahnelerde ise ses normale dönüyor. Ruben’in eğitim almaya başladığı sırada karşılaştığı çaresizlik, işaret dilini bilmeyen genel seyirci kitlesi içinde geçerli oluyor. Bu anlamda, filmin ses tasarımı ile yarattığı dil, karakterin iç huzursuzluğunu, kaygılarını ve gerilimi sonuna kadar hissettirmeyi başarıyor. Kahramanımızın yolculuğu sona erdiğinde, Ruben duymak ve duyguları konusunda bir aydınlanma yaşarken, seyircide ise bu farklı deneyimin yarattığı trans ve sarhoşluk etkisi kalıyor geriye. Neredeyse hiç bir yönüyle aksamayan film, özellikle başrol oyuncusunun performansı ile öne çıkıyor.
Riz Ahmed, daha önce Nightcrawler filmindeki yardımcı rolü ile dikkatimi çekmişti. Sound of Metal’de ise oyunculuğunu zirveye taşıdığını söylemek mümkün, bu performansla olası bir Oscar ödülüne çok yakın duruyor. Ödüllere değinmişken, filmin teknik anlamda sesle ilgili rakiplerini bilmiyorum ama bu konuda ödül kazanması da muhtemel.
Hikayeyi ele alış biçimi, oluşturduğu sinematografik dil ve oyunculuk anlamında çok başarılı bulduğum Sound of Metal’i rahatlıkla izlemenizi tavsiye ederim.
@senadir
3 yıl önce
@aertx
3 yıl önce
8.4 / 10
@kedimbenim
3 yıl önce
Son zamanlarda izlediğim en etkileyici filmlerden biri. Boğazda düğüm bırakan cinsten...
@melihkaya
3 yıl önce
Filmin en sevdiğim kısmı ise Ruben’nin Joe’dan şuna benzer bir cümle duyduktan sonra "Çalışma odamda oturduğun sabahlarda acaba hiç dinginlik yaşadın mı? Çünkü haklısın Ruben, dünya dönmeye devam ediyor ve gayet acımasız bir yer olabilir ama! o dinginlik anları benim için cennet gibidir." final sahnesinde kulaklığı çıkarıp o dingiliği yakaladığı andı.
@rambollezi
3 yıl önce
edit. Bu sene aday olan tüm filmleri izledim ve diyeceğim şu ki "hakkını yemişler yiğidim"
@okumusoglu
3 yıl önce
8 / 10
@maverick16
3 yıl önce
8 / 10
@lecoq
3 yıl önce
8.1 / 10
Stay strong.
Life is long
And this is wrong.
Dıptıs!