Frances socially awkward ve çocuksu bir karakter olmasına rağmen “manic pixie dream girl” değil. Çok gerçekci, aslında çok da sevilmeyen biraz da itici birisi. Kendisine bayıldım. Sevilmek istiyor ama yaptıklarını insanlar onu sevsin diye yapmıyor.Aslında yalnız, işsiz, evsiz ve hayallerine çok uzak yaşıyor ama depresif değil ya da yapmacık bir pozitiflik hali de yok. Greta gerwig gerçekten çok güzel yazılmış bir karakteri çok güzel oynamış. Müzikleri, görselliği, naifliği ve doğallığı çok hoşuma gitti.
Bazı film karakterleri vardır kendinize benzettiğiniz frances da kendimden çok şey buldum yaptıkları çevresinin ona geri dönüşleri hep yaşadığım şeyler ve filmde çok güzel bir anlatı seçmiş büyümek istememe arkadaşlık ilişkileri aile ilişkileri gibi durumları çok iyi vermiş.
İnsanlarda yarattığı o "sıcak, tatlı" hissiyatı bende yaratmadı. Neden yaratması gerektiğini anladım, gerçekten güzel bir filmdi. Ancak Frances karakteri beni aşırı şekilde sinirlendiren acınası bir karakterdi. Bunun sebebi ise hepimizin hissettiği duyguları histerik bir biçimde dışa vurması ve aynı zamanda histerik bir biçimde gizlemeye çalışması. Gerçekten film boyunca bu şekilde hissetmek hoş olmadı ancak sondaki kareografi gerçekten Frances’ı anlatıyordu bence, hakkını vermek gerek.
21. yüzyıl iletişim çağı yabancılaşmasını gösteren en iyi filmlerden. Gösteriş budalalığı, ikiyüzlülük, tatlı samimi diyaloglar gibi gözüken yapmacık konuşmalar. Kıskançlık krizleri, samimiyetsiz ilişkilerin olması güzeldi. Filmde bu noktalara yapılan göndermeler çok belirgin olmasına rağmen günümüzde çok fazla yaşandığı için normal bir hal haline geldi ve kanıksadık pek şaşırmıyoruz.
Filmi samimi bulanlar ve Frances’le özdeşleşenlerin sanattan pek anladığını sanmıyorum ayrıca. Son derece antipatik bir karakter Frances. Sosyal medya-telefon bağımlısı olanların hoşuna gitmiş olabilir. Üniversite yıllarında bu tarz insan çok gördüm yaşadığım şehir İzmit’te muhatapta olmuşluğum vardır.
İlerde insanlar neden böyle? Kimse neden empati yapmıyor? İnsanlar neden çok anlayışsız gibi konulardan muzdarip olacak bu arkadaşlar. Psikologlarıyla uzun uzun konuşurlar belki psikologları onlara yardımcı olur ya da paralarını cebe indirir. Spoiler içerir: Çık... Devamı
21. yüzyıl iletişim çağı yabancılaşmasını gösteren en iyi filmlerden. Gösteriş budalalığı, ikiyüzlülük, tatlı samimi diyaloglar gibi gözüken yapmacık konuşmalar. Kıskançlık krizleri, samimiyetsiz ilişkilerin olması güzeldi. Filmde bu noktalara yapılan göndermeler çok belirgin olmasına rağmen günümüzde çok fazla yaşandığı için normal bir hal haline geldi ve kanıksadık pek şaşırmıyoruz.
Filmi samimi bulanlar ve Frances’le özdeşleşenlerin sanattan pek anladığını sanmıyorum ayrıca. Son derece antipatik bir karakter Frances. Sosyal medya-telefon bağımlısı olanların hoşuna gitmiş olabilir. Üniversite yıllarında bu tarz insan çok gördüm yaşadığım şehir İzmit’te muhatapta olmuşluğum vardır.
İlerde insanlar neden böyle? Kimse neden empati yapmıyor? İnsanlar neden çok anlayışsız gibi konulardan muzdarip olacak bu arkadaşlar. Psikologlarıyla uzun uzun konuşurlar belki psikologları onlara yardımcı olur ya da paralarını cebe indirir. Spoiler içerir: Çıkar ve sahte dostluk ilişkileri güzelce irdelemiş. hayal kurmak ve onun için mücadele etmeme, kolaycılık, şımarıklık, her şeyi yapabileceğini sanma saçmalığı gibi konuları içermesi adeta güzel bir günümüz tablosunu gösteriyor.
Lars Von Trier’in İdioterne filminde aslında bu tarz insanlar ve özentiler için güzel göndermeler vardı izlemelerini öneririm. Orta sınıf hayallerinin içinin boş olması gibi.
’’yapmam gereken çok şey var. Sanırım Proust okuyacağım çünkü bazen yapman gerekeni zamanında yapmak güzeldir.’’ Francesin kendine yaptığı en ince espri ve eleştiri bu bence. Hoş bir film
Bir filim için kaybettiğim iki saatim diyeceğimi hiç düşünmezdim. Sırf başladığım için bitirdim. Zira daha ilk sahnelerden Francesi’in can sıkıcı bir karakter olduğu belliydi. Ama maalesef filimeki bütün karakterler can sıkıcıymış.
@mehmetm
7 ay önce
@dilsanoi
1 yıl önce
@yigithan300
2 yıl önce
8 / 10
@hicbilemezsin
3 yıl önce
7.8 / 10
@kerimapaydin
4 yıl önce
@ege_undag
4 yıl önce
8.7 / 10
@olanzveins
4 yıl önce
5.5 / 10
Filmi samimi bulanlar ve Frances’le özdeşleşenlerin sanattan pek anladığını sanmıyorum ayrıca. Son derece antipatik bir karakter Frances. Sosyal medya-telefon bağımlısı olanların hoşuna gitmiş olabilir. Üniversite yıllarında bu tarz insan çok gördüm yaşadığım şehir İzmit’te muhatapta olmuşluğum vardır.
İlerde insanlar neden böyle? Kimse neden empati yapmıyor? İnsanlar neden çok anlayışsız gibi konulardan muzdarip olacak bu arkadaşlar. Psikologlarıyla uzun uzun konuşurlar belki psikologları onlara yardımcı olur ya da paralarını cebe indirir.
Spoiler içerir:
Çık ... Devamı
Filmi samimi bulanlar ve Frances’le özdeşleşenlerin sanattan pek anladığını sanmıyorum ayrıca. Son derece antipatik bir karakter Frances. Sosyal medya-telefon bağımlısı olanların hoşuna gitmiş olabilir. Üniversite yıllarında bu tarz insan çok gördüm yaşadığım şehir İzmit’te muhatapta olmuşluğum vardır.
İlerde insanlar neden böyle? Kimse neden empati yapmıyor? İnsanlar neden çok anlayışsız gibi konulardan muzdarip olacak bu arkadaşlar. Psikologlarıyla uzun uzun konuşurlar belki psikologları onlara yardımcı olur ya da paralarını cebe indirir.
Spoiler içerir:
Çıkar ve sahte dostluk ilişkileri güzelce irdelemiş. hayal kurmak ve onun için mücadele etmeme, kolaycılık, şımarıklık, her şeyi yapabileceğini sanma saçmalığı gibi konuları içermesi adeta güzel bir günümüz tablosunu gösteriyor.
Lars Von Trier’in İdioterne filminde aslında bu tarz insanlar ve özentiler için güzel göndermeler vardı izlemelerini öneririm. Orta sınıf hayallerinin içinin boş olması gibi.
@tibetli
5 yıl önce
8.8 / 10
@meyziyade
7 yıl önce
@cetert
8 yıl önce
Senaryo da fazla bir şey vaadetmiyor.
Görsel açıdan da zayıf(Bir de renksiz).