Film boyu Rashida Jones’u kime benzetiyorum diye düşündüm. Nihayetinde Lizzy Caplan’a benzettiğime kanaat getirdim. Özellikle profilden ve üç çeyrek açısından.
Lost in Translation’dan sonra bence Coppola yine döktürmüş. Korkusuzca kurallara karşı gelmiş hikayeyi bildik bir mutlu sonun ötesine bağlamış ve kararı seyirciye bırakmış. Genelde bu tip sinemanın doğasına aykırı durumlara ne yönetmenler ve özelliklede yapımcılar pek ilişmezler. Çünkü hem o filmin gişesini hem de yönetmenin bir sonraki filminin gişesini etkiler. Ama Coppola cesur davranmış elini kirletmeyi göze almış.
@ekopyen
3 yıl önce
6.4 / 10
@skynyrd
3 yıl önce
1.2 / 10
@ozan_taylan
3 yıl önce