İşe Yarar Bir Şey Yorumları

ama sen rüzgarsın sevgilim vay be... enfes

Barış Bıçakçı klasiği

Tabi yönetmen Pelin Esmer'in değerini boş geçmeyeceğim. Özellikle 11'e 10 Kala filmiyle sağlam bir giriş yapan bu kadın yönetmenin yine derin bir film çalışması. Festival filmlerinde beklediğim her şey mevcut. İzlerken seyirci hem etraftaki kamera geçişlerine hayran kalıyor hem de kameranın yakaladığı görsel derinliğe. Yönetmen olarak Pelin Esmer kendi adına bir adım yukarıya çıktı bu filmle. Bazı sahneler senaryo tıkanıyor gibi oluyor ama şu kesin ki zaman geçtikçe Pelin Esmer iyi işler yapmaya devam edecek. Tabi sadece yönetmen değil Başak Köklükaya da filmde önemli etki. Altın Koza Festivalinde en iyi kadın oyuncu ödülünü boşuna almadığını bu yapımda görüyoruz. Filmin bizdeki dokunuşunda onun profil kaydı etkiliydi. Çok fazla bir şeyden bahsetmeye gerek yok. İzlemeye değer bir Türk yapımı.

İyi seyirler.

Baktım rüzgârsın sen
baktım çamaşır ipini zorluyorsun
hepimizin derdi güzel yaşlanmak sevgilim
baktım bir kitabın sayfalarını çeviriyorsun
ayağına terlik giy
bildiğimiz şeylerin taşında yalınayak geziyorsun

şiirlere edebiyata içsel yolculuklara yer veren ama bence nedense meeh bir film

Güzel bir hikaye olabilir ama benim için güzel bir film değil. Bir kaç tiyatro skecinin kameraya alınması gibi bir şeydi bana göre. Bu arada arka plan müziği kullanmamak için karakterleri müzikli ortamda konuşturma fikrine gıcık oldum. Çok mu gerekliydi müzik gerçekten? hiç olmasa olmaz mıydı?

Bir yazarın okunaklı bir imzası olması kadar güzel az şey vardır. Apaçık bir Barış Bıçakçı işiydi. Güzel şiiri rüyama girdi.

Başarılı oyuncu yönetimiyle ötanazi üzerine şiirsel bir anlatım... 90/100

Sanat filmlerimizin en azından bir kısmında diyalogları yavan, karakterleri gerçeklikten kopuk bulduğum için bir de kimi filmlerde ise ağızların İstanbul Türkçesi ile karışmışlığından kaynaklanan bir samimiyetsizlik içinde verilmesinden ötürü filmle pek bir bağ kuramam. Ama bu filmi sevdim gerçekten. Hikaye, karakterlerin gerçekliği, özellikle tren sahneleri, Pelin Esmer’in üslubu ve filmin şiirselliği çok hoşuma gitti.

benim gibi izmir’de okuyup kordon’da oturanlar ve mavi tren’i kullananlar için ayrı hoş bir film. mavi tren’i çok kullandım ve kordon’da oturup karşı apartmanlarda oturan insanların dedikodusunu çok yaptık, apartmandan da dışarının görünümü demek böyle imiş. filme gelirsek filmin bütünü için karakter özellikleri uygun olmuş. biri hayatın ince ayrıntılarını gören ve anlam veren şair diğeri henüz gençliğinin başlarında genç kız. film boyunca yönetmenin sunumunu izlerken ayrıca şairin de kendi gözünden sunumu izledik. bi yere kadar Canan karakterinin sıkıntılı hallerinden yolculuğun hikayesini merak ettik. daha sonra leyla karakterinin neden tren sonra da Canan’la gitmek istediğini. bunu da şükür ki yavuz sordu ve kendince cevap verdi sohbet sırasında. sohbette artık varoluş,hayatın anlamı ve ’’işe yarar bir şey’’ üzerinde küçük bir sohbet geçti. sohbet güzel ve tadımlıklı. ayrıca şairlik konusundaki sürpriz de güzeldi. film hayata dair soruyu sorup cevabı size bırakmış.