İstanbul Kırmızısı Yorumları

İstanbul Kırmızısı filmi detayları

@zenobiaa

3 yıl önce

3.6 / 10

vakit kaybı.

@sabiha

4 yıl önce

Müzikleriyle, kurgusuyla, yüreğe bir başka dokunuşuyla,Serra ile Sezen ile Lgbti renkleriyle uzun sofralarda kahkaha dolu sohbetleriyle Ferzan benim için özeldir hatta öyle ki anneme de alıştırdım o da seviyor ve ilk kez bir Ferzan filminde annem uyukladı sinemada izleyemedim diye üzülmüştüm evde tv.de izlemeye tereddüt ettim ama iyi ki beyazperde de izlememişim hayal kırıklığım daha çok olurdu, "dağ fare doğurdu" oysa Ferzan’ın gözüyle İstanbul’u karanlığıyla, eylemiyle, kağıt toplayıcısı, sokak müzisyeniyle,boğazdaki yalıdan görünüşüyle farklı farklı yüzüyle izlemek heyecan verirdi de işte ah o kopukluklar ayrıca naif, üretken, gel gitli Deniz bir gay ise her ne kadar iyi oyuncu olsa bile sürekli maskülen rollerle beynimize kazınmış Nejat İşler olmuş mu sesini inceltip o farklı ruhu geçirme gayretini izlemek anlayana zevk verse de olmamış işte Tuba Büyüküstün evet su gibi güzel kadın poz versin izleyeyim ama o rol için olmuş mu yine olmamış yorumlarda bir arkadaş güzel belirtmiş evet
... Devamı
Müzikleriyle, kurgusuyla, yüreğe bir başka dokunuşuyla,Serra ile Sezen ile Lgbti renkleriyle uzun sofralarda kahkaha dolu sohbetleriyle Ferzan benim için özeldir hatta öyle ki anneme de alıştırdım o da seviyor ve ilk kez bir Ferzan filminde annem uyukladı sinemada izleyemedim diye üzülmüştüm evde tv.de izlemeye tereddüt ettim ama iyi ki beyazperde de izlememişim hayal kırıklığım daha çok olurdu, "dağ fare doğurdu" oysa Ferzan’ın gözüyle İstanbul’u karanlığıyla, eylemiyle, kağıt toplayıcısı, sokak müzisyeniyle,boğazdaki yalıdan görünüşüyle farklı farklı yüzüyle izlemek heyecan verirdi de işte ah o kopukluklar ayrıca naif, üretken, gel gitli Deniz bir gay ise her ne kadar iyi oyuncu olsa bile sürekli maskülen rollerle beynimize kazınmış Nejat İşler olmuş mu sesini inceltip o farklı ruhu geçirme gayretini izlemek anlayana zevk verse de olmamış işte Tuba Büyüküstün evet su gibi güzel kadın poz versin izleyeyim ama o rol için olmuş mu yine olmamış yorumlarda bir arkadaş güzel belirtmiş evet Ferzan bize Türk oyuncuları izletmesin o kendi tarzıyla bizi İtalya’ya misafir etsin olur ya da mümkünse ordan oyuncu kadrosuyla buraya gelsin İstanbul sadece konuk oyuncu olsun bizde oyuncu olmadığından değil ama genel olarak filmin olmamışlığından üzdü be valla üzdü ha güzel mi bir sürü çer çöp içinde yine de seyirlik ancak Ferzan filmleri gücünde değil bana göre...

@ruby

5 yıl önce

Gordugum en tutuk oyunculuklar Neden boyle olmus anlamadim:D

@eski_takvim

6 yıl önce

Niye bilmiyorum filmden aklımda kalan bir cumartesi annelerinin eylemi bir de ölü yıkama sahnesi.

@lightandhope

7 yıl önce

Filmin ilk haberlerini okuduktan sonra Özpetek’in filmden kareler içeren Instagram paylaşımlarıyla beklentim gittikçe arttı. Belirsiz sonundan yakınmayacağım, her şeyi gözümüze sokmasını zaten beklemedim. Enfes sofralar, güzel manzaralar, gülümseten anlar yine vardı.

İstanbul böyle karmaşık, ağlamakla gülmenin, zenginle fakirin, terörün ve eğlencenin bir arada olduğu bir şehir, bize toz pembe anlatmasını bekleyemezdik. Ancak mesaj kaygısıyla, her şeye değinmeye çalışınca da duyguların tümünü geçiremedi bence bizlere.

Tuğba Büyüküstün’e gelince, güzel kadın yahu. Sahnelerinde o gözlerini süzdükçe, kamera da yavaşça süzülüyor. Bir sürü hoş fotoğraf karesi veriyor ama oyunculuk konusunda o kadar etkileyici olduğu söyleyemiyorum maalesef. Ortadoğu’da fazlaca izleneceği kesin.

Ferzan Özpetek’in filmlerinde ikidir Sezen Aksu’yu duyamıyoruz. En çok da İstanbul filmine yakışmaz mıydı onun sesi? Bir sonraki filminde Sezen, İtalyanlar, bol kahkahalı ve dostlarla kurulmuş sofralar olsun. Türkl
... Devamı
Filmin ilk haberlerini okuduktan sonra Özpetek’in filmden kareler içeren Instagram paylaşımlarıyla beklentim gittikçe arttı. Belirsiz sonundan yakınmayacağım, her şeyi gözümüze sokmasını zaten beklemedim. Enfes sofralar, güzel manzaralar, gülümseten anlar yine vardı.

İstanbul böyle karmaşık, ağlamakla gülmenin, zenginle fakirin, terörün ve eğlencenin bir arada olduğu bir şehir, bize toz pembe anlatmasını bekleyemezdik. Ancak mesaj kaygısıyla, her şeye değinmeye çalışınca da duyguların tümünü geçiremedi bence bizlere.

Tuğba Büyüküstün’e gelince, güzel kadın yahu. Sahnelerinde o gözlerini süzdükçe, kamera da yavaşça süzülüyor. Bir sürü hoş fotoğraf karesi veriyor ama oyunculuk konusunda o kadar etkileyici olduğu söyleyemiyorum maalesef. Ortadoğu’da fazlaca izleneceği kesin.

Ferzan Özpetek’in filmlerinde ikidir Sezen Aksu’yu duyamıyoruz. En çok da İstanbul filmine yakışmaz mıydı onun sesi? Bir sonraki filminde Sezen, İtalyanlar, bol kahkahalı ve dostlarla kurulmuş sofralar olsun. Türkler olmasa da olur. Biz onu böyle seviyoruz.

@aylakmadame

7 yıl önce

''Nergis Öztürk gibi şahane bir oyuncu dururken Tuba Büyüküstün gibi yeteneksiz birini neden başrol yaparsın Ferzan?''diye sormak isterdim ruz-ı mahşerde...püüüü

@mulayimbey

7 yıl önce

Bende çoğu kişi gibi büyük beklentilerle gittim filme.görsellik işleniş çok güzel ama niyeyse çok ortada kaldı film.evet sonucu seyirciye bırakan filmler var ama bu film başını sonunu herşeyini seyirciye bırakmış yada bana öyle geldi.beklentisiz gitseydim belki daha çok severdim dolayısıyla gitmeyenlere tavsiye beklentiyle gitmeyin..
D

@damon

7 yıl önce

6 / 10

Oyunculara bakıp filmi bir şeyler sandık.

@enik_kral

7 yıl önce

İstanbul Kırmızımsısı

'İstanbul kırmızısı', küçücük roller için bile seçilmiş oyuncular da dahil -Tuba büyüküstün'ü sevmedim aramızda- olmak üzere tam kadro çok iyiydi.

Müziklerde çok güzeldi ama Sezen aksu' da olması gerekmiyor muydu? yoksa ben mi kaçırdım. Yani alışkanlık herhalde Sezensiz Ferzan filmi mi olurmuş. Film boyunca ne zaman Sezen sazı eline alacak diye bekledim durdum. Ayrıca filmdeki ortam sesleri etkili kullanılmıştı. Özellikle -tabi yanılmıyorsam- filmin başında duymaya başladığımız beton pompasının sesi, film boyunca duyulmaya devam etti durdu. Gerilim ve tansiyonu yükseltmeye birebirdi.

Filmin mekanı yani İstanbul da filmde oldukça etkin bir roldeydi. Beton pompasının sesi yine betonlaşan büyüyen bir şehri rahatsızlığı hissettiriyor. filmin bazı anlarında arka planda birlikte görünen tiplerde İstanbul'un renkli yüzü gibiydi. Mesela vapurda türbanlı kızın kafasında modern bir kulaklık, yine aynı kadrajda tam karşısında yine
... Devamı
İstanbul Kırmızımsısı

'İstanbul kırmızısı', küçücük roller için bile seçilmiş oyuncular da dahil -Tuba büyüküstün'ü sevmedim aramızda- olmak üzere tam kadro çok iyiydi.

Müziklerde çok güzeldi ama Sezen aksu' da olması gerekmiyor muydu? yoksa ben mi kaçırdım. Yani alışkanlık herhalde Sezensiz Ferzan filmi mi olurmuş. Film boyunca ne zaman Sezen sazı eline alacak diye bekledim durdum. Ayrıca filmdeki ortam sesleri etkili kullanılmıştı. Özellikle -tabi yanılmıyorsam- filmin başında duymaya başladığımız beton pompasının sesi, film boyunca duyulmaya devam etti durdu. Gerilim ve tansiyonu yükseltmeye birebirdi.

Filmin mekanı yani İstanbul da filmde oldukça etkin bir roldeydi. Beton pompasının sesi yine betonlaşan büyüyen bir şehri rahatsızlığı hissettiriyor. filmin bazı anlarında arka planda birlikte görünen tiplerde İstanbul'un renkli yüzü gibiydi. Mesela vapurda türbanlı kızın kafasında modern bir kulaklık, yine aynı kadrajda tam karşısında yine modern görünümlü bir genç görünüyor. Orhan'ın saatçi dükkanının kendilerine ait olduğu sahnede yine arkada üç dört türbanlı öğrenci bir kenarda görünürken diğer tarafta ise yine aralarında bonus kafa olan bir tipinde olduğu bir grup görüyoruz. Karakol sahnesi tam evlere şenlikti, yaw öyle karakol mu var? varsa benim gördüklerime neden benzemiyor. Nasıl bir yer arkadaş orası karakol mu kadınlar hamamı belli değil, Kadın komiserin balıkçı muhabbeti ettiği poliste de tam tellak tipi vardı zaten, valla hiç olmamıştı.

Hikayeye gelecek olursak , Deniz'in romanı ile igili fikir almak için davet ettiği Orhan karakteriyle aralarındaki arabaya kapalı kalma olayı aslında çok daha iyi bir şekilde kullanılabilrmiş. Ama Deniz'in akibetini açıklamayarak hikayeyi bir yere bağlamasa da ben filmin sonunu sevdim. Aslında Deniz'in bıraktığı yerden yazmaya küsmüş olan Orhan devam ediyor. Deniz'in terk ettiği yere Orhan geri dönüyor. Hem de en tepeden başlıyor onun odasından devam ediyor yoluna. Deniz, hiç dönmesede köpeği tommy gibi beklenilmek istiyor. Yusuf onun artık dönmeyeceğini anladığında intihar ediyor sevgilisine kavuşmak için. Tabi bu söylediklerimin hepsi benim uydurduklarım.

Filmin en sevmediğim tarafı ise ailenin yanında kalan kız üzerinden anlatılmak istenenler oldu. Kızın ailesi yaşadıkları yerde çatışmalar olduğu ve evleri yıkıldığı için oradan ayrılmak zorunda kalmışlar falan filan.. Sonra onları otogardan uğurlarken, bir tarafta da benzer aileleri yerinden yurdundan edecek askerler uğurlanıyor. Üzerine de mum dik heehh tam oldu. Tamam Türkiye'de bunlar yaşanmıyor mu? yaşanıyor. Ama bu konuyu alıp özensiz ve sığ bir şekilde filmin ortaya yerine öylece koyamazsın. Yapacaksan, söyleyecek bir sözün varsa ve cesaretin varsa zaten böyle yapmazsın. Bırak İstanbul'un siyahını, Türkiyenin grisini de çeken çıkar elbet ...

@morwen

7 yıl önce

Keşke parayı buruşturup kutuya basket atsaydım düşerdi falan da gülerdik hiç olmazsa. Oyunculuklar kabız, geçişler kopuk, diyaloglar yüzeysel ama sanırsın hayatın anlamını veriyorlar, müzikler kötü,istanbul çekimleri kötü sonuna denecek hiçbirseyim kalmadı fiyasko dışında gitmeyin kardeşlerim rica ediyorum.
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL