Son saniyesine kadar daha önce izledim mi izlemedim mi diyerek kendimi sorguladım. Sonra önüme bir sahne geldi. Dedim ki, beynim bu sahne yüzünden bu filmi silmiş. Sahne öyle bir sahne ki:
Hayatımın en büyük şoku babamın ölümüydü. Julieta'nın Antia'ya açıkladığı gibi öğrenmiştim babamın ani ölümünü.
Meğer beynim buna tepki geliştirmiş.
Birisi diğerine bağnaz, diğeri ötekine kafir dediği sürece hiçbir toplum kendisini geliştiremeyecektir.
Edit: Julieta Anita'ya ölüm haberini verirken zil çaldı, kapıyı annem açtı. Gelen teyzemdi. Teyzem, babamın ölüm haberini bana veren kişiydi.
Anlatmak istediğini çok sıradan bir hikayeyle anlatmaya çalışmış,yönetmenin, bir kadının 35 yaş ile 45 yaşına geçişini, yaşlandırma tekniği yerine, alakasız bir oyuncu ile değiştirmesi iyice ucuzlatmış filmi, görsellikten ne anladığınıza bağlı ama sadece kadın güzeldi bana göre.
görsellikten, renklerin canlılık ve bohemliğinden, bu filmin bir almodovar filmi olduğu anlaşılıyor. daha öncekilerden farkı sade bir hikaye sunması olabilir. normalde onun filmlerinde dehşetengiz sırlar cafcaflı törenlerle açığa çıkar çünkü.
filmin ne dediğine ve ne demek istediğine gelirsek, belki bu, "insanların birbirlerine yabancılığı" olabilir:
insan, karşısında oturan yolcuya yabancıdır.onun az sonra intihar edeceğini anlayamaz.
insan, yıllarca evli kaldığı insana yabancıdır.onun,kendisini düzenli olarak aldattığından haberi olmaz.
insan, arkadaşına yabancıdır. o kadar sevdiği birinin, kendi eşiyle yıllara yayılmış bir ilişkisi olduğunu düşünmez.
insan, kendi çocuğuna yabancıdır. onun nasıl biri olduğunu, neler beklediğini, aslında nelere kızdığını, içinde neleri öldürüp neleri büyüttüğünü bilemez. ona ihtiyaç duyar, onu sever ama tanımaz.
insan, sevgilisine yabancıdır. onun, hayatıyla ilgili kendisiyle paylaşmadığı bir şey olduğunu... Devamı
görsellikten, renklerin canlılık ve bohemliğinden, bu filmin bir almodovar filmi olduğu anlaşılıyor. daha öncekilerden farkı sade bir hikaye sunması olabilir. normalde onun filmlerinde dehşetengiz sırlar cafcaflı törenlerle açığa çıkar çünkü.
filmin ne dediğine ve ne demek istediğine gelirsek, belki bu, "insanların birbirlerine yabancılığı" olabilir:
insan, karşısında oturan yolcuya yabancıdır.onun az sonra intihar edeceğini anlayamaz.
insan, yıllarca evli kaldığı insana yabancıdır.onun,kendisini düzenli olarak aldattığından haberi olmaz.
insan, arkadaşına yabancıdır. o kadar sevdiği birinin, kendi eşiyle yıllara yayılmış bir ilişkisi olduğunu düşünmez.
insan, kendi çocuğuna yabancıdır. onun nasıl biri olduğunu, neler beklediğini, aslında nelere kızdığını, içinde neleri öldürüp neleri büyüttüğünü bilemez. ona ihtiyaç duyar, onu sever ama tanımaz.
insan, sevgilisine yabancıdır. onun, hayatıyla ilgili kendisiyle paylaşmadığı bir şey olduğunu hep bilse bile,o şeyin ne olduğunu sorma cüretini gösteremez.
insan insana yabancıdır, çünkü yanlış anlaşılmalar vardır.çünkü gizlenmesi gerekenler vardır.çünkü tekrar tekrar söylense, en ince ayrıntısına kadar açıklansa dahi asla anlaşılamayacak şeyler vardır. çünkü her insanda tek başına doğmuş olmanın, dahası tek başına ölecek olmanın kırgınlığı vardır. çünkü insanların varlıklarını ayıran çizgileri vardır. çünkü insanların mahremiyetleri vardır. çünkü utanma hissi vardır. çünkü kaybetme korkusu vardır. insan insana yabancıdır. çünkü insan önce kendisine yabancıdır. kusurlarını sahiplenemez. kendisini kendisinden memnun edemez. hatalarını kabullenemez. pişmanlıklarını kesip atamaz. geçmişe dönüp bakmaya korkar. bu korku yolunu kaybettirir ona, bugünü de geleceği de kaçış olur, ordan oraya savruluş olur.
Almadovar'ın imzasını hissedemedim. Filme kötü diyemem fakat beklentimin altında olduğu kesin. Diğer filmlerinin aksine daha düz bir anlatımı tercih etmiş.
Yine, ne anlattığı değil nasıl anlattığı ön plana çıkmış olan filmde içsellikler yönetmen becerisi ve akıcı bir anlatımla dışa vurulmuş. Görsellik biraz yapay da olsa harikaydı... 70/100
@burak_senel
2 yıl önce
Hayatımın en büyük şoku babamın ölümüydü. Julieta'nın Antia'ya açıkladığı gibi öğrenmiştim babamın ani ölümünü.
Meğer beynim buna tepki geliştirmiş.
Birisi diğerine bağnaz, diğeri ötekine kafir dediği sürece hiçbir toplum kendisini geliştiremeyecektir.
Edit: Julieta Anita'ya ölüm haberini verirken zil çaldı, kapıyı annem açtı. Gelen teyzemdi. Teyzem, babamın ölüm haberini bana veren kişiydi.
@mavimilena
3 yıl önce
@suspirik
7 yıl önce
3.9 / 10
@senadir
7 yıl önce
@hedera
8 yıl önce
4.8 / 10
@tambenlik
8 yıl önce
filmin ne dediğine ve ne demek istediğine gelirsek, belki bu, "insanların birbirlerine yabancılığı" olabilir:
insan, karşısında oturan yolcuya yabancıdır.onun az sonra intihar edeceğini anlayamaz.
insan, yıllarca evli kaldığı insana yabancıdır.onun,kendisini düzenli olarak aldattığından haberi olmaz.
insan, arkadaşına yabancıdır. o kadar sevdiği birinin, kendi eşiyle yıllara yayılmış bir ilişkisi olduğunu düşünmez.
insan, kendi çocuğuna yabancıdır. onun nasıl biri olduğunu, neler beklediğini, aslında nelere kızdığını, içinde neleri öldürüp neleri büyüttüğünü bilemez. ona ihtiyaç duyar, onu sever ama tanımaz.
insan, sevgilisine yabancıdır. onun, hayatıyla ilgili kendisiyle paylaşmadığı bir şey olduğunu ... Devamı
filmin ne dediğine ve ne demek istediğine gelirsek, belki bu, "insanların birbirlerine yabancılığı" olabilir:
insan, karşısında oturan yolcuya yabancıdır.onun az sonra intihar edeceğini anlayamaz.
insan, yıllarca evli kaldığı insana yabancıdır.onun,kendisini düzenli olarak aldattığından haberi olmaz.
insan, arkadaşına yabancıdır. o kadar sevdiği birinin, kendi eşiyle yıllara yayılmış bir ilişkisi olduğunu düşünmez.
insan, kendi çocuğuna yabancıdır. onun nasıl biri olduğunu, neler beklediğini, aslında nelere kızdığını, içinde neleri öldürüp neleri büyüttüğünü bilemez. ona ihtiyaç duyar, onu sever ama tanımaz.
insan, sevgilisine yabancıdır. onun, hayatıyla ilgili kendisiyle paylaşmadığı bir şey olduğunu hep bilse bile,o şeyin ne olduğunu sorma cüretini gösteremez.
insan insana yabancıdır, çünkü yanlış anlaşılmalar vardır.çünkü gizlenmesi gerekenler vardır.çünkü tekrar tekrar söylense, en ince ayrıntısına kadar açıklansa dahi asla anlaşılamayacak şeyler vardır. çünkü her insanda tek başına doğmuş olmanın, dahası tek başına ölecek olmanın kırgınlığı vardır. çünkü insanların varlıklarını ayıran çizgileri vardır. çünkü insanların mahremiyetleri vardır. çünkü utanma hissi vardır. çünkü kaybetme korkusu vardır. insan insana yabancıdır. çünkü insan önce kendisine yabancıdır. kusurlarını sahiplenemez. kendisini kendisinden memnun edemez. hatalarını kabullenemez. pişmanlıklarını kesip atamaz. geçmişe dönüp bakmaya korkar. bu korku yolunu kaybettirir ona, bugünü de geleceği de kaçış olur, ordan oraya savruluş olur.
@fridakahloo
8 yıl önce
6.7 / 10
@sagaris
8 yıl önce
7 / 10
@poormf
8 yıl önce
7 / 10
@vecihi51
8 yıl önce