Bm nin ne kadar boş olduğunu, medyanın açgözlülüğünü, acıtasyon ve abartı yapmadan söyleyen her şeyiyle gerçekçi bir film. Genelde böyle filmlerde düşmanlar bir süre sonra dost filan olurlar bu filmde böyle bir olayın olmaması ayrıca hoşuma gitti (Daha gerçekçi olmasından dolayı). Diyaloglar da mükemmeldi, izlemenizi tavsiye ederim.
harika bir taşlama filmi olmasının yanı sıra bir güzel ayrıntı da boşnak askerini sırp, sırp askerini ise boşnak oyuncunun oynamasıdır ve sanılanın aksine boşnak askerin giydiği tişörtteki baskı Rolling Stones değil yugoslav punk grubu Prljavo Kazaliste'dir.
Savaşı kimin başlattığı sorusuna verilen cevabın silahın kimde olduğuna göre değiştiği film. Chiki de Nino da silah elindeyken karşısındakine savaşı kimin başlattığını sorduğu ve onların başlattığını kabul ettirdiği sahnelerden sonra, ikisinde de silah yokken aynı soruyu sormalarını bekledim.
Birkaç vicdan sahibi kişinin dışında kimsenin umurunda olmayan, kurtarılmayı bekleyen ikisi Boşnak biri Sırp 3 asker. En çok umursuyor gözüken gazeteci orospusu ise herkesin arkasından ettiği laflarla filmin en ikiyüzlü karakteri.
film eleştiri türünden izlediğim en iyi filmlerden biri diyeblirim çünkü gereksiz ayrıntıya yer vermeksizin o zamanki düzeni anlatan en iyi filmlerden....
Berlin film festivalinde Danis Tanovic ödül kazanınca uzun süredir izlemeyi ertelediğimNoMan’sLandiçin ekran başına geçmeye karar verdim. Tarafsız bölgede bulunan bir siperde yolları kesişen iki düşman askerinin hikayesi ne kadar ilgi çekici diye düşünmeden edemiyor insan. İşte Tanovic’in başarısı da bu noktada ortaya çıkıyor. Siper gibi daracık bir alandan yola çıkarak savaşla ilgili neredeyse değinmedik nokta bırakmıyor. Üstelik bir yandan bir dramı aktarırken diğer yandan da incelikle filmin içine serpiştirilmiş mizah duygusuyla yüzlerimizde tebessümü de eksik etmiyor.
Sırp ve Boşnak askerin ilk diyalogunda her iki tarafında kendisini nasıl haklı gördüğünü gözlemliyoruz. İlerleyen sahnelerde de silaha sahip olananın söz hakkına da sahip olduğu vurgulanıyor. Tanovic bu sahnelerde izleyicisinin kendisine "düşman" olarak empoze edilen ülkeler için empati kurmasını sağlıyor. Birleşmiş Milletlerin ve MEdya’nın savaştaki rolu de ihmal edilmemiş. BM görevlilerinin derdinin barışa katkıda ... Devamı
Berlin film festivalinde Danis Tanovic ödül kazanınca uzun süredir izlemeyi ertelediğimNoMan’sLandiçin ekran başına geçmeye karar verdim. Tarafsız bölgede bulunan bir siperde yolları kesişen iki düşman askerinin hikayesi ne kadar ilgi çekici diye düşünmeden edemiyor insan. İşte Tanovic’in başarısı da bu noktada ortaya çıkıyor. Siper gibi daracık bir alandan yola çıkarak savaşla ilgili neredeyse değinmedik nokta bırakmıyor. Üstelik bir yandan bir dramı aktarırken diğer yandan da incelikle filmin içine serpiştirilmiş mizah duygusuyla yüzlerimizde tebessümü de eksik etmiyor.
Sırp ve Boşnak askerin ilk diyalogunda her iki tarafında kendisini nasıl haklı gördüğünü gözlemliyoruz. İlerleyen sahnelerde de silaha sahip olananın söz hakkına da sahip olduğu vurgulanıyor. Tanovic bu sahnelerde izleyicisinin kendisine "düşman" olarak empoze edilen ülkeler için empati kurmasını sağlıyor. Birleşmiş Milletlerin ve MEdya’nın savaştaki rolu de ihmal edilmemiş. BM görevlilerinin derdinin barışa katkıda bulunmak değilde sadece kendi makam ve mevkilerini korumak olduğu açıkça gözler önüne seriliyor.
Öte yandan filmin içinde güzel detaylarda mevcuttu. Örneğin Fransızların İngilizce yerine ilk olarak "Fransızca biliyor musun?" diye sormaları ve Almanların dakikliği bu detaylardan sadece birkaçı. Özetlemek gerekirse, ilk filminde bu kadar iyi işler çıkaran Tanovic’in Berlin’de ödül alan filmini izlemek için İstanbul Film Festivalini dörtle gözle bekliyor olacağım.
"Bu arada eğer bu film hoşunuza gittiyseWelcome to Dongmakgol’u da bir araştırın derim."
Yönetmenin ilk filmi olması ve ödül almış olmasına hiç şaşırmamalı. Gerek savaşan taraflar gerekse barışgücü olsun bütün karakterlerin gerçeği yansıttığına inanıyorum. İzlerken hiçte yabancı gelmediler.
@hanimbarman
4 yıl önce
@pensivetr
4 yıl önce
10 / 10
@messiyg
6 yıl önce
8.3 / 10
@sedatgrlic
7 yıl önce
@ilnevya
7 yıl önce
Birkaç vicdan sahibi kişinin dışında kimsenin umurunda olmayan, kurtarılmayı bekleyen ikisi Boşnak biri Sırp 3 asker. En çok umursuyor gözüken gazeteci orospusu ise herkesin arkasından ettiği laflarla filmin en ikiyüzlü karakteri.
@miracyigit44
11 yıl önce
@niviskar
11 yıl önce
8.5 / 10
"kimin umrunda savaşı kimin başlattığı, sonuçta aynı bokun içindeyiz"
@yavuzcan
12 yıl önce
Sırp ve Boşnak askerin ilk diyalogunda her iki tarafında kendisini nasıl haklı gördüğünü gözlemliyoruz. İlerleyen sahnelerde de silaha sahip olananın söz hakkına da sahip olduğu vurgulanıyor. Tanovic bu sahnelerde izleyicisinin kendisine "düşman" olarak empoze edilen ülkeler için empati kurmasını sağlıyor. Birleşmiş Milletlerin ve MEdya’nın savaştaki rolu de ihmal edilmemiş. BM görevlilerinin derdinin barışa katkıda ... Devamı
Sırp ve Boşnak askerin ilk diyalogunda her iki tarafında kendisini nasıl haklı gördüğünü gözlemliyoruz. İlerleyen sahnelerde de silaha sahip olananın söz hakkına da sahip olduğu vurgulanıyor. Tanovic bu sahnelerde izleyicisinin kendisine "düşman" olarak empoze edilen ülkeler için empati kurmasını sağlıyor. Birleşmiş Milletlerin ve MEdya’nın savaştaki rolu de ihmal edilmemiş. BM görevlilerinin derdinin barışa katkıda bulunmak değilde sadece kendi makam ve mevkilerini korumak olduğu açıkça gözler önüne seriliyor.
Öte yandan filmin içinde güzel detaylarda mevcuttu. Örneğin Fransızların İngilizce yerine ilk olarak "Fransızca biliyor musun?" diye sormaları ve Almanların dakikliği bu detaylardan sadece birkaçı. Özetlemek gerekirse, ilk filminde bu kadar iyi işler çıkaran Tanovic’in Berlin’de ödül alan filmini izlemek için İstanbul Film Festivalini dörtle gözle bekliyor olacağım.
"Bu arada eğer bu film hoşunuza gittiyseWelcome to Dongmakgol’u da bir araştırın derim."
@onur_turan
12 yıl önce
7 / 10
bu filmi bu zamana kadar ötelememin tek sebebi:
o türünde yazan " Komedi " ibaresidir.
Bosna Savaşı ile ilgili gayriciddi bir kara mizah filmi olarak kafamda belirmesinden ötürü hep erteledim.
Sonunda izledik ve şimdi görüyorum ki komedi falan kırıntısı bile yok aslında.
Hatta baya baya gerçekçi, iç acıtıcı ve çarpıcı bir film.
@satanfactor
12 yıl önce