GATTACA Yorumları

GATTACA filmi detayları

@rinustalarin

11 yıl önce

5.5 / 10

Bir önceki yoruma çoğunlukla katılarak sözlerime başlamak istiyorum.

Katılmadığım en çarpıcı nokta otomobil meselesidir. Otomobil dünyasında, kabaca, 50-70 dönemleri, altın çağ olarak kabul edilir. Lakin, klasik olarak tabir ettiğimiz neredeyse tüm araçlar bu dönem ve yakın çevresinden çıkmaktadır. 100 sene de geçse bu 'doğal' insan ırkı tarafından inkar edilmeyecek birşeydir.

Estetik kaygısı daha çok 21. yüzyıla maledilmiş olsa da, bu estetik teknolojinin ve mühendisliğin yani bilimin armağan etmiş olduğu birşeydir. 50-70 dönemi araçları ise yapaylıktan uzak, tamamen el becerisi ve yaratıcılıktan oluşur. Filmimizde kullanılan araçların bu döneme denk gelen klasik araçlardan oluştuğu ve yalnızca seslerinin fütüristikleştirildiği düşünüldüğünde, filmin kendi kendisiyle çelişiyor olduğunu anlamak çok da zor değil. Araçların tam tersine Equilibrium filmindeki gibi olması gerekiyordu. Hepsi tek tip, hepsi benzer renk, hepsi aynı sese sahip vb... bu filmde hepsi bir önceki cümlenin tam te
... Devamı
Bir önceki yoruma çoğunlukla katılarak sözlerime başlamak istiyorum.

Katılmadığım en çarpıcı nokta otomobil meselesidir. Otomobil dünyasında, kabaca, 50-70 dönemleri, altın çağ olarak kabul edilir. Lakin, klasik olarak tabir ettiğimiz neredeyse tüm araçlar bu dönem ve yakın çevresinden çıkmaktadır. 100 sene de geçse bu 'doğal' insan ırkı tarafından inkar edilmeyecek birşeydir.

Estetik kaygısı daha çok 21. yüzyıla maledilmiş olsa da, bu estetik teknolojinin ve mühendisliğin yani bilimin armağan etmiş olduğu birşeydir. 50-70 dönemi araçları ise yapaylıktan uzak, tamamen el becerisi ve yaratıcılıktan oluşur. Filmimizde kullanılan araçların bu döneme denk gelen klasik araçlardan oluştuğu ve yalnızca seslerinin fütüristikleştirildiği düşünüldüğünde, filmin kendi kendisiyle çelişiyor olduğunu anlamak çok da zor değil. Araçların tam tersine Equilibrium filmindeki gibi olması gerekiyordu. Hepsi tek tip, hepsi benzer renk, hepsi aynı sese sahip vb... bu filmde hepsi bir önceki cümlenin tam tersiydi. Yani bilimin yok ettiği öne sürülen haz ve zevkler, otomobillerde vücut bulmuş.... Saçma.

Kısacası film bu detayla dizlerinden birine ciddi bir kurşun sıkmış. Yönetmenin ilk filmi olduğu düşünüldüğünde, bunlar affedilmeyecek şeyler değil, ama filmi de izleyen bir insan var sonuçta...

Filmin müziklerinin de gene araçların tercih edildiği dönemden seçilmiş olduğu aşikardır. Daha doğrusu o dönemdeki, ya da 80lerdeki Türk filmlerindeki, müzik altyapısı tercih edilmiş. Bu hem güzel bir katkı, hem de çelişki. Çelişki; çünkü filmin anlatmaya çalıştığı şeylerin aksine, daha çok aşk filmlerinin ve insan faktörünün ön planda tutulduğu filmlerin çekildiği dönemlerden seçilmiş müzik teması. Katkı; çünkü temanın seçildiği dönemin aksine, müzikler filmin insandan uzak, sıkıcı ve bir yandan sorgulayıcı havasına eşlik ediyor. Açıkçası filmin müziklerini hiç ama hiç beğenmedim. Eşlik edebilecek çok daha yaratıcı müzikler bulunabilirdi. Burada topu Blade Runner'a atmak doğru olacaktır diye düşünüyorum. Lakin kendisinden 15 sene eski bir filmde daha yaratıcı ve daha teknolojik bir müzik ile daha karanlık ve duyguların tırpanlanmış olduğu bir dünya yaratılmış. Fütüristik dünya tasarımının, Gattaca filminde küçük düşürücü derecede geri kalmış olması ve kendisinden 15 sene önce çekilmiş bir filmin görselliğinin 10da 1ini yansıtamamış olması ise şaklabanlık kelimesini tanımlamak için yeterli. Oscar'a sanat yönetimi-set dekorasyonu konusunda aday gösterilmiş olması gerçekten komik. Tamam CGI kullanılmamış 1 gram bile, bu çok değerli, ancak 70'lerin, 80'lerin CGI'sız galactica, star trek, star wars ortamlarının da ilerisine 1 adım dahi atamamış.

Bu da diğer dizine bir kurşun idi... Zaten filmin hikayesi içerisindeki karakterlerimizden birisi, bu durumu güzel sembolize etmiş. Filmin tekerlekli sandalyeye mahkumiyetini bilinçaltında vurgulamış ;)

Piyano sahnesi filmin en çarpıcı, belki de tek, sahnesiydi. Bilimin, sanat üzerine üstünlüğünü vurgulamaya çalışıyordu. Bestenin duygudan çok beceriye hizmet ediyor oluşu filme büyük bir +. Clair de Lune düşünün. çalması sapıkçasına zor bir bestedir, son derece karmaşıktır bu çalan gibi ancak insanı çok farklı yerlere götürür. Filmdeki beni tamamen anın ve bilimin içerisine hapsetti. Harika bir katkı film için.

Senaryo tabanına baktığımızda, filmin sonunda bizleri yalnızca 1 adet ancak çok çarpıcı bir sürpriz bekliyor. Bunun haricinde, bu yaratıcı temaya rağmen, klasik holywood diyaolg kurgusu biçiminden NEREDEYSE hiç dışarı çıkılmamış. Özellikle ana diyaloglarda HİÇ çıkılmamış olması çok canımı sıktı. Son 10 dakika içerisinde tanıklık ettiğimiz 2 adet diyalog var. 2'si de tek başlarına çok güzel diziler, ancak 2si de resmen sadece güzel diye filme konmuş. Ne hikayeye, ne de herhangi bir mantığa, duyguya hizmet eden, kısacası filme katkı sağlayan cümleler değil.

Filmin Psikolojik ve sosyolojik kısmına dair aşağıdaki yorum zaten durumu güzelce anlatmış. Ben bu detaylara girmedim. Yalnızca filmin kendisiyle çeliştiği noktalardan bahsettim.

Bu izlenmeyecek bir film değil, hatta teması son derece özgün, ancak filmde bunun haricinde özgün ya da yaratıcı başka bir detay bulmak zor. Tema, aslında filmin sorduğu önemli sorusu da şu: 'Teknoloji bizi tamamen ele geçirdiğinde nasıl bir dünya bizi bekliyor?

Bu soruyu sorgulayıp, bu derinlikte anlatmaya çalışan başka film bulmak neredeyse imkansız. Ancak bunu dolaylı yapan, kendi hikayesi içerisinde ufaktan bahsederek, bu filmin kattığından daha fazla şey katan film bulmak, bu filmi izlemekten daha mı kolay, buna siz karar verin.

Bence film bulma işi daha kolay.

İzlemesem olmazmış. Bu kadar şeyi yazdırabilen filme kötü diyemeyiz, ancak iyi dememiz de tartışılır. Bence film için kurulabilecek tek cümle ' Temasıyla mükemmel ancak son derece sıkıcı, detaylarıyla çelişkili' olduğudur.

55/100

Saygılar.

Not: Film gibi yorumum da çelişki içermektedir. Filmin havasına uygun yorum yazmaya çalışma huyumdan olsa gerek.

@senis87

11 yıl önce

8 / 10

Anlatılan ile anlaşılan hiçbir zaman aynı değildir. Ben kısaca anladıklarımı anlatmak istiyorum. Lafı gevelemeden konuya gireyim.

.........Spoiler içerir......

Herkesçe malum filmde karanlık bir atmosfer hakim ve bu karanlık atmosfer Tanrı iradesinin değil bilimin iradesinin ürünü, kusursuz ve muhteşem yeteneklere sahip insanlar yaratan bilim, aynı zamanda yarattığı insanların mutsuz olmasını sağlıyor. Mutsuzluğun nedeniyse tutkuların tükenmişliği, tutkularının olmayışının bir kanıtı da belkide... İleri bir çağda yaşayan insanların otomobillerinin estetikten yoksun oluşu. Otomobillerin teknolojik donanımı ziyadesiyle ihtiyacı karşılamasına rağmen estetikten uzak...Filmin başkarakteri Vincent ise Tanrı iradesinin bir ürünüdür diyebiliriz. Bir nevi aşk ile meydana gelen bir oğuldur. Kardeşi ise Bilimi temsil etmekte ve birçok konuda Tanrı iradesinden üstün konumda olduğunu gözler önüne sermektedir. Yanılmıyorsam üç veya dört kez gördüğümüz deniz sahnesi kaosu temsil etmektedir. Ve bu s
... Devamı
Anlatılan ile anlaşılan hiçbir zaman aynı değildir. Ben kısaca anladıklarımı anlatmak istiyorum. Lafı gevelemeden konuya gireyim.

.........Spoiler içerir......

Herkesçe malum filmde karanlık bir atmosfer hakim ve bu karanlık atmosfer Tanrı iradesinin değil bilimin iradesinin ürünü, kusursuz ve muhteşem yeteneklere sahip insanlar yaratan bilim, aynı zamanda yarattığı insanların mutsuz olmasını sağlıyor. Mutsuzluğun nedeniyse tutkuların tükenmişliği, tutkularının olmayışının bir kanıtı da belkide... İleri bir çağda yaşayan insanların otomobillerinin estetikten yoksun oluşu. Otomobillerin teknolojik donanımı ziyadesiyle ihtiyacı karşılamasına rağmen estetikten uzak...Filmin başkarakteri Vincent ise Tanrı iradesinin bir ürünüdür diyebiliriz. Bir nevi aşk ile meydana gelen bir oğuldur. Kardeşi ise Bilimi temsil etmekte ve birçok konuda Tanrı iradesinden üstün konumda olduğunu gözler önüne sermektedir. Yanılmıyorsam üç veya dört kez gördüğümüz deniz sahnesi kaosu temsil etmektedir. Ve bu sahnelerin üçünde, bilim tanrı iradesine mağlup olmaktadır. Çünkü bilim, yeni nesil insanın elinden şiddeti, aşkı, öfkeyi, tutkuyu söküp almaktadır. Bilimin ürünü insanoğlu kaosa alışık değildir... Bundan dolayıdır ki teknolojik gelişmelere rağmen suç mahallinde kamera diye bir teknoloji ürünü bulunmaz. Tekerlekli sandalyeleri incelediğimizde ise manuel olduklarını görürüz. Çünkü sakat kalma, hastalanma riski çok azdır. Bunun dışında final sahnesi ne demek ister? Bilim, Tanrı iradesini engelleme inisiyatifini eline geçirdiği halde buna niçin engel olmaz... Başarılı bulduğum bir film, bir de Andrew Niccol'un ilk filmidir.

**** Otomobillerin Modern estetikten uzak olduğunu söylersek daha doğru olur sanırım ***

@macbeth

11 yıl önce

Güzel bir bilimkurgu.Yılına göre yaratıcı bir gelecek senaryosu.Bana biraz moon u anımsattı ki ben ikisini de sevdiğim filmlerin arasına yerleştirdim.

@ciddiyethemensi

13 yıl önce

evet, başladığı gibi biten bir film. zaten başladığı gibi bitmeyen, öyle farklı bitireceğiz diye içine edilen filmlerle kıyaslandığında bu yüzden çok özel bir film.

sadece diyaloglar ve o yüzme sahnesi için bile izlenir. film akıyor mu? hayır. çünkü bu film de ayda yürüyor.

@poormf

13 yıl önce

4 / 10

Teknoloji o kadar ilerlemiş ki takım elbise ile uzay yolculuğuna çıkabiliyorsunuz :)

Temel amacı azmin zaferini anlatmak olan film, bilim-kurgusal fon altında polisye bir ürün çıkarmış ortaya.

Sıradan bir izlencelik ...

5/10

@okan_adam

14 yıl önce

4.5 / 10

Kesinlikle abartıldığı kadar bir film değil, bir sürü eksiklik ve hatalarla dolu(yazmak istemiyorum kim ne kadarını görüyorsa film öyle kalsın aklında)."Brave new world"ün temel fikri üzerine hiçbirşey katmadan film boyunca da hiçbir değişiklik, süpriz olmaksızın,başladığı gibi biten basit bir film. Hiç gerek yok çoğunluğa uymaya, çıplaksa çıplaktır kral. Ha kıyafetli görüyorsanız ona birşey demem.
H

@hande34

15 yıl önce

Yıllar önce 3-4 kez üst üste izlediğim bu muhteşem kurgulu filmi bir kez daha üstün körü( hızlandırılmış metodla:::))) .) tekrar izledim.

Örneklerine ender rastlanacak cinsten bir kurgu .Uma' yı düşünüyorumda hala o filmde kalmış sanki zamanı tersine döndüren mrs benjamin button:)tempolu,akıcı,tertemiz bir ışık ve üstüne üstlük flash backleri çok yerinde.TAVSİYE EDERİM.
O

@okidian

15 yıl önce

andrew niccol düğün çekse izlenir
P

@pekipis

15 yıl önce

8.5 / 10

kurgu mantık konu hepsi müthiştir bu filimde.gerçekten izlemeye değer bir film dünyanın halini,dna larla oynanmasını güzel bir biçimde açıklamıştır.ethan hawke in kendini bi nevi zımparalama tenini soyması,hayaline kavuşmak için yaptıkları ve sonunda hayaline kavuşması.yaptıkları takdire şayandı :) filmin müzikleri de sağlamdır.ayrıca laborant abimiz sağolsun o olmasa ulaşamazdı bi nevi hayaline:D
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL