Şüphesiz ki isminin karşılığı bu değil elbet fakat belirli noktalar aklına takılıyor insanın.
Biyografi değil bir film olarak ele alındığında sadece hapis hayatı anlatılıyor ama o kadar atlama ve kalburüstü değiniler var ki o kadar yersiz sahneler dolu ki, insan düşünüyor acaba bu sahneleri daha iyi neden doldurmadılar diye.
Tabir yerindeyse bir öğrencinin proje ödevi gibi, yapmış olmak için yapılmış.
Güzel oyuncular var ama proje onlardan daha güzel fakat işleyiş ikisine de ayıp etmiş.
Efendim Nazım o kadar gereksiz insanlarla muhattap oluyor ki, biz buna niye şahit oluyoruz?
Peynir muhabbeti nedir?
Bu adam bu kadar mı yaşamış, yaşatmış tabiki hayır ama hapiste sadece 3 kişiyle mi konuşmuş koca 12 yıl?
Efendim tekrar etmek gereksiz ama yapmayın.
Tarih yazan tarih yapana sadık kalmalı, hikayelerinizi başka yere saklayın.
Filmde Münevver, Nazım'a ilan-ı aşk ediyor görünüyor ama gerçekte Nazım'ın da Piraye'ye ihaneti söz konusu,Münevver dayısının kızı,evli ve çocuklu bir bayan,kocası tarafından da sevilmektedir,bu durum Nazım'da terk edilme korkusu yaşatır ve Pirayeye mektup yazarak geri dönmesini ister,Piraye tam dönmüş ve seni affettim derken Münevver ziyarete gelir ve Nazım Münevver'e "seni seviyorum" diyerek tarafını seçer, Nazım hapisten çıkınca Münevverle evlenir ve tek çocuğu bu evlilikten olur çocuğu 3 aylıkken yurt dışına kaçmak zorunda kalır.
Nazım'ın Piraye'ye mektubu:
Yeryüzünde hiçbir insan,hiçbir insana benim sana yaptığım kötülüğü yapmamıştır.Bütün bunlara rağmen gel. Sana gel diyecek kadar yüzsüz ve alçaksam ne halt edeyim,öyleyim işte. Fakat gel. Ve benden nefret ederek,beni hor hakir görerek de olsa, beni bir daha yalnız bırakma!"
unutmamak gerekir ki Piraye Nazım'dan sonra evlenmedi ve Nazımla mektuplarını bir sandukadan saklayacak kadar sadıktı.
Nazım'n ruhu daha belirgin bir şekilde yansıtılabilirdi, fazla biyografik duruyor belgesel arada bir nazımın ağzından şiirle dökülüyor ama yeterli olmamış.yine Nazım 'ın sadece 1938'de hapse girmesiyle başlayan hikayesine değinilmiş,arada tutuklanmasına giden süreç flashbackler ile aktarılmış tabi ama Moskovo üniv. okuduğu yıllar, o dönemde piraye'den evvel hayatına giren kızlardan söz edlmemiş,piraye'nin nazımla evlendiği sırada yeni boşandığı,piraye'nin önceki eşinden 2 çocuğunun olduğuna dikkat çekilmemiş.
Nazım'ı bir romen tankerine binmesine yardımcı olan refik erduran'dır.1987 yılına kadar bu sırrı saklayan bu adamın da üzerinde hiç durulmamış.
Bursa cezaevindeki Raşit Öğütçü bugün romanları dizilere çekilen Orhan Kemal'dir,Orhan Kemal'in romancılığa yönelmesine öncülük eden Nazım'dır,yine İbrahim Balaban da ressamlık ününü Nazım'a borçludur.
Filmin büyük bölümü Nazım-Piraye-Münevver üçgeninde gelişiyor,siyasi birkaç cümle var o kadar.
bu dereceşuursuzfilm yapan bu ekip, ne oldu da,ne vakit duyu kaybı yaşamıştır merak etmedim değil.. mavi gözlü dev deyince 1.90 lık mavi gözlü bir aktör, Piraye demişkende minnacık bir kadın getirtelim- çok gerçekçi olsun mudur tek teknik / espiri? aferin.
böyle bir kadroyu geçtim, böyle bir hayattan çıka çıka bu senaryo mu çıktı dedirten bir filmdir.. yıllarca beklenen Nazım filmi işte bu mudur? çok yazık..
!--SPOILER--!!--SPOILER--!!--SPOILER--!
zaten 20 metre karelik alanda çekiyorsunuz çoğu sahneyi, bari tavşana dikkat edin di mi? aradan kaç sene geçiyor, tavşan hiç büyümüyor.. pigme mi bu nedir?
@rsertsoy
11 yıl önce
Biyografi değil bir film olarak ele alındığında sadece hapis hayatı anlatılıyor ama o kadar atlama ve kalburüstü değiniler var ki o kadar yersiz sahneler dolu ki, insan düşünüyor acaba bu sahneleri daha iyi neden doldurmadılar diye.
Tabir yerindeyse bir öğrencinin proje ödevi gibi, yapmış olmak için yapılmış.
Güzel oyuncular var ama proje onlardan daha güzel fakat işleyiş ikisine de ayıp etmiş.
Efendim Nazım o kadar gereksiz insanlarla muhattap oluyor ki, biz buna niye şahit oluyoruz?
Peynir muhabbeti nedir?
Bu adam bu kadar mı yaşamış, yaşatmış tabiki hayır ama hapiste sadece 3 kişiyle mi konuşmuş koca 12 yıl?
Efendim tekrar etmek gereksiz ama yapmayın.
Tarih yazan tarih yapana sadık kalmalı, hikayelerinizi başka yere saklayın.
@yorgun_nihilist
12 yıl önce
7 / 10
Nazım'ın Piraye'ye mektubu:
Yeryüzünde hiçbir insan,hiçbir insana benim sana yaptığım kötülüğü yapmamıştır.Bütün bunlara rağmen gel. Sana gel diyecek kadar yüzsüz ve alçaksam ne halt edeyim,öyleyim işte. Fakat gel. Ve benden nefret ederek,beni hor hakir görerek de olsa, beni bir daha yalnız bırakma!"
unutmamak gerekir ki Piraye Nazım'dan sonra evlenmedi ve Nazımla mektuplarını bir sandukadan saklayacak kadar sadıktı.
@yorgun_nihilist
12 yıl önce
7 / 10
Nazım'ı bir romen tankerine binmesine yardımcı olan refik erduran'dır.1987 yılına kadar bu sırrı saklayan bu adamın da üzerinde hiç durulmamış.
Bursa cezaevindeki Raşit Öğütçü bugün romanları dizilere çekilen Orhan Kemal'dir,Orhan Kemal'in romancılığa yönelmesine öncülük eden Nazım'dır,yine İbrahim Balaban da ressamlık ününü Nazım'a borçludur.
Filmin büyük bölümü Nazım-Piraye-Münevver üçgeninde gelişiyor,siyasi birkaç cümle var o kadar.
@poormf
12 yıl önce
2/10
@batanga
14 yıl önce
@ustunkoru
14 yıl önce
6 / 10
@babelfish
15 yıl önce
6.5 / 10
!--SPOILER--!!--SPOILER--!!--SPOILER--!
zaten 20 metre karelik alanda çekiyorsunuz çoğu sahneyi, bari tavşana dikkat edin di mi? aradan kaç sene geçiyor, tavşan hiç büyümüyor.. pigme mi bu nedir?
!--SPOILER--!!--SPOILER--!!--SPOILER--!